785- وعن أبي سعيد عمرو بن حُرَيْثٍقال : كأني أنظر إلى رسولِ اللهوعَلَيْهِ عِمَامَةٌ سَوْداءٌ، قَدْ أَرْخَى طَرَفَيها بَيْنَ كَتفيْهِ. وفي رواية له : أن رسول اللهخَطَبَ النَّاسَ، وَعَلَيْهِ عِمَامَة سَوْدَاءُ.
785: Ebu Said Amr ibni Hureys (Allah Ondan razı olsun) şöyle demiştir: Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem)’in başında siyah bir sarık olup ucunu iki omuzu arasına uzatmıştı. O hali hala gözümün önünde gibidir. (Müslim, Hac 453)
* Müslim’in başka bir rivayeti şöyledir: Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) başında siyah bir sarık olduğu halde halka hutbe okudu. (Müslim, Hacc 452)
786- وعن عائشة رضي اللهُ عَنْهَا قالت :كُفِّنَ رسولُ اللهفي ثلاثة أثْوَابٍ بيضٍ, سَحُولِيَّةٍ مِنْ كُرْسُف، لَيْسَ فيهَا قَمِيصٌ وَلاعِمَامَةٌ.
786: Aişe (Allah Ondan razı olsun)’dan rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) Sehuliyye beldesinde(Yemen) imal edilmiş üç parça beyaz pamuk beziyle kefenlendi. Bu üç parça içerisinde gömlekle sarık yoktu. (Buhari, Cenaiz 19, Müslim, Cenaiz 45)
787- وعنها قالت : خَرَجَ رسولُ اللهذات غَدَاةٍ، وَعَلَيْهِ مِرْطٌ مُرَحَّلٌ مِنْ شَعْرٍ أَسْوَد.
787: Yine Aişe (Allah Ondan razı olsun)şöyle demiştir: Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) bir sabah üzerinde deve semerlerinin resimleri bulunan siyah kıldan dokunmuş desenli bir elbise olduğu halde evden dışarı çıktı. (Müslim, Libas 36)
788- وعن المُغِيرةِ بن شُعْبةَقال : كنتُ مع رسول اللهذات ليلَةٍ في مسيرٍ، فقال لي: أ َمَعَكَ مَاءُ؟. قلت: نَعَمْ، فَنَزَلَ عن راحِلَتِهِ فَمَشَى حتى تَوَارَى في سَوادِ اللَّيْلِ، ثم جاءَ، فَأَفْرَغْتُ علَيْهِ مِنَ الإداوَةِ، فَغَسَلَ وَجْهَه وَعَلَيْهِ جُبَّةٌ مِنْ صُوفٍ، فلم يَسْتَطعْ أن يُخْرِجَ ذِرَاعَيْهِ منها حتَّى أخْرَجَهُمَا مِنْ أَسْفَلِ الجُبَّةِ، فَغَسَلَ ذِرَاعَيْهِ وَمَسَحَ بِرَأْسِه، ثمّ أَهْوَيْتُ لأنزَعَ خُفَيْهِ فقال : دَعْهُمَا فَإني أَدْخَلْتُهُمَا طَاهِرَتَيْنِ . ومَسَحَ عَلَيْهِمَا.
وفي روايةٍ : وعَلَيْهِ جُبَّةٌ شامِيَّةٌ ضَيِّقَةُ الْكُمَّيْنِ. وفي روايةٍ : أن هذِه الْقَضِيَّةَ كانت في غَزْوَةِ تَبُوكَ.
788: Muğire ibni Şube (Allah Ondan razı olsun) şöyle demiştir: Bir gece Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) ile beraber yolculukta idim. Bana: “Yanınızda su var mı?” dedi. Ben evet diye cevap verdim. Bunun üzerine deveden indi, yürüdü ve karanlıkta kayboldu. Sonra geldi, ben tulumdan eline su döktüm, yüzünü yıkadı.
Üzerinde yünden yapılmış bir cübbe vardı. Kollarını cübbenin yeninden çıkaramadı da cübbenin altından çıkarıp iki kolunu yıkadı, başına meshetti. Ben mestleri çıkarmak için elimi uzattım. “Onları bırak, ben mestleri abdestli iken giydim”, buyurdu ve üzerlerine meshetti. (Buhari, Salat 7, Müslim, Taharet 77)
* Değişik bir rivayette: “Üzerinde yenleri dar bir şam cübbesi vardı” şeklindedir. (Nesai, Taharet 66)
* Bir başka rivayette ise: “Bu olay Tebük gazvesinde idi” denilmiştir. (Nesai,Taharet 63)