28 Temmuz 2021 Çarşamba

Nas suresi Tefsiri (kısa)









NÂS SURESİ



Nâs suresi altı âyettir ve Medine'de nazi! olmuştur.[1]



Rahman ve Rahim olan Allahın adyıla.



1-6- Ey Muhammcd de ki: "Cin ve insanlardan olan ve insanların kalblerine vesvese veren o sinsi vesvesecinin şerrinden, insanların rabbi, in­sanların maliki ve insanların mabudu olan Allaha sığınırım."

*Ayet-i kerimede, Allah tealinin sıfatlarından "İnsanların maliki olma" sıfatı zikredilmiştir. Ta ki müminlerin, rablerine ta'zim ettikleri gibi bazı insan­ların ileri gelen diğer insanlara ta'zim etmelerinden vazgeçsinler, bütün insanla­rın malikinin Allah teala olduğunu bilsinler ve ona ta'zim edip kulluk etsinler.

Âyette geçen "Vesvas"dan maksat, "Şeytan'dır. "Sinsiliğinden" maksat ise iki şekilde izah edilmiştir.

Bir izah şekli şöyledir: İnsan, Allah'ı zikrettiğinde şeytan siner. Allahtan gafil, olduğunda ise ona vesvese verir. Bu bakımdan şeytana "Sinsi ve gizlenen" manasına gelen "Hannas" denilmiştir. 

Abdullah b. Abbas diyor ki: 

"Doğan hiçbir çocuk yoktur ki onun kalbinin üzerinde vesveseci şeytan bu­lunmuş olmasın. Çocuk akıl baliğ olup Allah'ı zikredince şeytan siner. Gafil ol­duğunda ise vesvese verir. İşte "Vesvasil Hannas" bu demektir.

Mücahid, Katade ve İbn-i Zeyd de bu âyeti bu şekilde izah etmişlerdir.

Diğer bir izah şekli de şöyledir: 

Şeytan, insanı Allaha isyan etmeye davet eder. Kendisine itaat edildiğinde siner. Yani şeytana ibadet eden kul, hesaba çekildiğinde şeytan ona sahip çıkmaz. Bilakis ondan kaçıp uzaklaşır." Bu izah tar­zı da Abdullah b. Abbas'tan rivayet edilmiştir.

Taberi, âyet-i kerimeyi şeytanın vesveselerinden herhangi bir türüne tah­sis etmenin doğru olmayacağını, onun her türlü vesvesesinden Allaha sığınmayı emrettiğini söylemenin daha doğru olacağını söylemiştir.

Allah teala bu surede, Rablık, Maliklik ve İlahlık sıfatların zikretmiş ve insanın, kendisine musallat olan şeytanın şerrinden, bu sıfatların sahibi olan Rabbine sığınmasını emretmiştir. Böylece insan, kendisini yoldan çıkarmak için herşeyi yapan şeytanın şerrinden kurtulmuş olur.[2]


Kaynak

[1] Ebu Cafer Muhammed b. Cerir et-Taberi, Taberi Tefsiri, Hisar Yayınevi: 9/285.

[2] Ebu Cafer Muhammed b. Cerir et-Taberi, Taberi Tefsiri, Hisar Yayınevi: 9/286.


16 Temmuz 2021 Cuma

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- bize yedi şeyi emredip, yedi şeydende yasaklamıştır.



عن البراء بن عازِب -رضي الله عنهما- قال: «أَمرَنا رسول الله -صلى الله عليه وسلم-بِسَبْعٍ، وَنَهَانَا عن سَبْعٍ: أَمَرْنَا بِعِيَادَةِ الْمَرِيضِ، وَاتِّبَاعِ الْجِنَازَةِ، وَتَشْمِيتِ الْعَاطِسِ، وَإِبْرَارِ الْقَسَمِ (أَوْ الْمُقْسِمِ)، وَنَصْرِ الْمَظْلُوم، وَإِجابة الدَّاعي، وَإِفْشاءِ السَّلامِ. وَنَهَانَا عن خَوَاتِيمَ- أَو عن تَخَتُّمٍ- بِالذَّهَب، وَعَنْ الشُّرب بِالْفِضَّة، وعن المَيَاثِر، وعن الْقَسِّيِّ، وَعن لُبْسِ الحرِيرِ، وَالإِسْتَبْرَقِ، وَالدِّيباج».


[صحيح.] - [متفق عليه.]
المزيــد 


Berâ b. Âzib -radıyallahu anhuma-’dan rivayet edildiğine göre şöyle dedi: 

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- bize yedi şeyi emredip, yedi şeydende yasaklamıştır. Bizlere hasta ziyaretini, cenâzenin arkasından gitmeyi, aksırana “yerhamükellah” demeyi, yemin edenin yeminini yerine getirmesini, haksızlığa uğrayana yardım etmeyi, davet edenin davetini kabul etmeyi ve selâmı yaygınlaştırmayı emretti. Ve bizlere Altın yüzükler veya yüzük takmayı, gümüş kaptan su içmeyi, ipek minder kullanmayı, ipekten yapılmış elbise giymeyi, ince ipek giymeyi, kalın ipek giymeyi, hâlis ipek kumaştan elbise giymeyi yasakladı.
[Sahih Hadis] - [Muttefekun Aleyh]

Şerh

Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem- güzel ahlakı tamamlamak için gönderilmiştir. Bundan dolayı bütün güzel ahlak ve amelleri teşvik edip, bütün kötü amellerden de sakındırmıştır. 

Bu hadiste bazı şeyleri bize emretmesi bu kabildendir. 
Bunlar: 
Müslümanın hakkının yerine getirildiği hasta ziyareti, hastalığından onu dinlendirme, ona dua etme, cenazesinin arkasından gitme, aynı zamanda cenazeyi takip ederken ecir olan şeyleri yerine getirme ve ölü için dua etme, kabirde yatanlara selam verme, oralardan öğüt ve ibret alma, aksırana "elhamdulillah" dediğinde “yerhamükellah” deme, sana zarar vermeyecek bir şeye davet ederken yemin edenin yeminini tasdik edip ettiği yemininin kefaretini yerine getirmesine onu muhtaç etmeden yardımcı olmak için davetine icabet edip, hatrını kırmama, zalimin zulmünü engelleyerek mazluma yardım etme ve haddi aşanın şer olan eziyetine engel olma, münkeri inkar etme, seni davet edenin davetine icabet etme; çünkü bunda kalplerin yakınlaşması, nefislerin arınması, yabanilik ve bağdaşmazlıktan imtina etmek vardır. 
Eğer davet düğün yemeği için ise buna icabet etmek vaciptir. Bunun dışındaki davetlere icabet etmek ise müstehaptır. 
Selamı yaymak; selamı ilan etmek ve herkes arasında izhar etmektir. Bunda da sünnetin yerine getirilmesi vardır. 

Müslümanların birbirleri için ettiği dua sevginin kazanılmasının sebebidir. 

Bu hadiste Nebî -sallallahu aleyhi ve selem-'in yasakladığı şeyler; kadınsılık, yumuşaklık ve erkekliği yok etmesi hasebiyle erkeklerin altın yüzük takmasını, israf ve kibirliliğe sebebiyet vermesinden dolayı gümüş kaplardan bir şeyler içilmesini, eğer ihtiyaç duyulmasına rağmen su içilmesi yasaklandı ise başka şeyler için kullanılmasının haram oluşu ve yasaklanması daha evladır. İpekten, atlastan, saf ipekten, brokardan yapılmış elbise giymeyi erkeklere yasaklamıştır. 
Çünkü bunlar çalışmama ve yumuşaklığa sebebiyet veren lüks bir yaşama sebebiyet vermektedir. Erkekten istenilen çalışkan, sert ve delikanlı olmasıdır. Bu sayede dini, mahremi ve vatanı gibi vacip olan müdafaaya hazır olur.


15 Temmuz 2021 Perşembe

Ahzab suresi 37.ayetin tefsiri Zeyd b. Hârise'nin Zeyneb Bint-i Cahş'ı boşaması ve peygamberimiz ile evililiği, taberi tefsiri





37- Ey Muhammed, hani bir zaman, Allah'ın kendisini nimetlendirdiğin senin de nimetlendirdiğin kimseye: Hanımını bırakma, Allahtan kork diyordun. Fakat Allah'ın açığa vuracağı şeyi içinde saklıyor, insanlardan korkuyordun. Halbuki Allah, kendisinden korkmana daha layıktı. 
Zeyd, karısından ilişiğini kesip boşanınca, biz onu sana nikahladık ki, evlatlıkla­rın, ilişiklerini kesip boşadıkları eşleriyle evlenmekte müminlere bir güçlük olmasın. Allah'ın emri mutlaka yerine gelir.

Ey Muhammed, hatırla o zamanı ki, Allah'ın, kendisinin Müslüman yapa­rak lütufta bulunduğu, senin de kölelikten azat ederek lütufta bulunduğun Zeyd b. Hârise'ye: 
"Hanımın Zeyneb'i boşama, tut. Hanımının hakları hususunda Al­lahtan kork." diyordun ve sen, Allah'ın açığa vuracağı, Zeyneb'ie evlenmen ko­nusunu içinde gizliyordun. İnsanların dedikodularından korkuyordun. Halbuki Allah, kendisinden korkmana daha layıktır. Zeyd, karısı Zeyneb'den ilişkisini kesip onu boşayınca biz seni Zeyneb'ie evlendirdik ki, evlatlıkların ilişkilerini kesip boşadıkları eşleriyle evlat edinenlerin evlenmesinde müminler için bir güçlük olmasın. Artık müminler böyle evlilikleri rahatlıkla yapabilsinler. Zira Allah'ın emri mutlaka yerine gelir.

Bu âyet-i kerime, Resulullah'ın, azatlı kölesi Zeyd b. Hârise'yi, halasının kızı Zeyneb Bint-i Cahş'la evlendirdikten sonra 'ayrılmalarını ve ayrılmalarından sonra, Resulullahın, Zeyneb'le, Allah'ın emri gereğince evlenmesini zikretmek­tedir.

Resulullah (s.a.v.) halası, Abdülmuttalib'in kızı olan Emine'nin kızı Zey­neb'i, azatlı kölesi olan Zeyd b. Hârise'yle, güçlükle ikna ederek evlendirmiştir. Zeyneb, bir yıldan fazla bir müddet Zeyd'le yaşadıktan sonra aralarında anlaş­mazlık çıkmış ve Zeyd, Resulullaha, hanımı Zeyneb'i şikayet etmiştir. Resulul­lah ise Zeyd'e, hanımım tutmasını ye haklarını korumasını emretmiştir. Buna rağmen Zeyd, hanımıyla geçinememiş. ve sonunda boşamiştır.

Cahiliye döneminde evlat edinen insanlar, evlatlıklarının boşadıkları hanımlarıyla evlenmezlerdi. Allah Teala bu âdeti ortadan kaldırmak için Resulul­laha, Zeyd'den ayrılan Zeyneb Bint-i Cahş ile evlenmesini emretmiş Resulullah da bunun üzerine Zeyneb'le evlenmiştir.

Hz. Aişe (r.anh:) diyor ki:

"Eğer Resulullah kendisine inen vahiyden birşey saklayacak olsaydı el­bette bu âyeti saklardı. 



Kaynak

Buharı, K.ol-Menakıb, bab: 18 /Müslim, K.el-Fadail, bab: 20-23, Hadis no: 2286-2287 / Tirmizî, K.ol-Menakıb, bab: 1, Hadis no: 3613 / Ahmed b. Hanbcl, Müsncd, C.5, S.137.
Ebu Cafer Muhammed b. Cerir et-Taberi, Taberi Tefsiri, Hisar Yayınevi: 6/498-500.

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı