15 Ekim 2013 Salı

Kurban Bayramımız Hayırlara Vesile olsun inşaAllah!



Allah'ım islâm alemiyle beraber bu bayramı kansız savaşsız geçirmeyi ve bu bayramın hayırlara vesile olmasını nasip eyle!
Dualarımızı kabulune vesile olan salih amel nasip eyle amiiin!

5 Ekim 2013 Cumartesi

Birinci Dünya Savaşında İngilizlere esir düşen 150 bin askerimize ne oldu?




hilmi kemal
MODERATÖRTartışma - Dün 22:13


Birinci Dünya Savaşında İngilizlere esir düşen 150 bin askerimize ne oldu?

Hala belli değil. Bu askerlerden bir kısmı da Mısırın İskenderiye yakınlarında bulunan Seydibeşir Usare Kampına hapsedildi.

Kampın tam adı “Seydibeşir Kuveysan Osmanî Useray- I Harbiye; Kampı idi”.

Bu kampta 1918 yılında İngilizlere esir düşen 16. Tümenin 48.Alayına bağlı Osmanlı askerleri tutuluyordu.

12 Haziran 1920 yılına kadar iki yıl boyunca her türlü işkence, eziyet, ağır hakaretler ve aşağılanmaya maruz kaldılar.

İnsanlık dışı muamelenin sebebi ise Ermeniler idi.

Kamptaki, Türkçe bilen Ermeni tercümanların tıpkı 1876-77 Osmanlı –Rus harbinde olduğu gibi hemcinslerinin ihanet etmeleri sebep oldu. Ermenilerin yanlış çevirileri ve kışkırtmaları nedeniyle, kampların İngiliz komutanları, azılı Türk düşmanı haline gelmişlerdi.

Savaş bitmişti ancak, kamptaki ağır koşullar nedeniyle ölenler dışındaki askerleri teslim etmek, İngilizlerin işine gelmiyordu. Çünkü olası bir savaşta, bu askerlerin yeniden karşılarına çıkabilecekleri, Ermeniler tarafından İngilizlerin beyinlerine işlenmişti.

Çanakkale de bir taraftan napalm bombasını kullanıyor, diğer taraftan uçaklarla uçlarına zehir sürülmüş İngiliz çivilerini atarak Mehmetçiğin topuklarına batması sağlanıyor, böylece askerin ayağı kangrene dönüşüyor ve kesiliyordu.

Çözüm toplu katliamdı. Askerlerimiz, mikrop kırma bahanesiyle, süngü zoruyla dezenfekte havuzlarına sokuldu. Ancak; suya normalin çok üzerinde “krizol” maddesi katılmıştı. Mehmetçik suya daha ayağını soktuğunda aşırı krizol maddesi nedeniyle haşlanıyordu.

İngiliz askerleri, dipçik darbeleri ile askerlerimizin havuzdan çıkmasına izin vermediler.

Mehmetçikler bellerine kadar gelen suya başlarını sokmak istemediler. Ancak, bu kez İngilizler havaya (başlarının üzerine)ateş etmeye başladı. Askerlerimiz ölmemek için, çömelerek başlarını suya soktular. Fakat başlarını sudan kaldıranlar artık göremiyorlardı. Çünkü krizol maddesi gözlerini yakmıştı.

Dışarı çıkanların halini gören sıradaki askerlerimizin direnişleri de fayda vermedi. Ve 15 bin askerimiz o gün kör oldular.

Bu vahşet 25 Mayıs 1921 tarihinde TBMM’de görüşüldü. Milletvekilleri Faik ve Şeref Beyler bir önerge vererek, Mısırda esirlerin Krizol banyosuna sokularak, 15000 vatan evladının gözlerinin kör edildiğini, bunun faili olan İngiliz doktor, garnizon komutanı ve askerlerinin cezalandırılması için, TBMM’nin teşebbüse geçmesini istediler.

Bu arada yeni kurulan devletin bin türlü derdi vardı. Ağır sorunlarla uğraşan TBMM’de bu hesap sorma işi unutuldu gitti. Ama olanlar unutmuyorlar.

Kendi ihanetlerini bile soykırım ambalajına sarıp, dünya kamuoyuna sunuyorlar. En üzücü olanı da malum birileri de bu karalama kampanyasına çanak tutuyorlar.

Ermeniler soykırım yapıldı diye dünyayı ayağa kaldırıyor, bizimkilerin ise tarihlerinden haberi yok…

Keşke biraz okuyabilseydik…….

4 Ekim 2013 Cuma

New York Times'dan fitne haritası!.



New York Times'dan fitne haritası!.

Daha önce ABD ordusunun yayımladığı parçalanmış Ortadoğu haritasına bir yenisi daha eklendi. ABD'de yayınlanan New York Times gazetesi Ortadoğu haritasının yeniden çizilebileceğini ve 5 devletten 14 yeni devlet çıkabileceğini iddia eden haritalı bir analize yer verdi.

New York Times sık sık Ortadoğu ile ilgili asılsız analiz ve haberler yayınlanıyor. Bunlara yeni bir Ortadoğu haritası daha eklendi. Harita bilim kurgu filimlerini taş çıkartır cinsten. Baştan aşağı düzmece olan haritayla iddiaya göre Ortadoğu14 ayrı devlete ayrılıyor.

SURİYE – IRAK

‘’Alevistan’’, ‘’Kürdistan’’, ‘’Sünnistan’’, ‘’Şiistan’’ Suriye’nin parçalanmasıyla bu iki ülkenin olduğu coğrafyada en az 4 devlet ortaya çıkabilir. Akdeniz sahili boyunca Lazkiye merkezli bir Arap Alevisi devleti oluşurken, Kuzey Irak’taki Kürdistan Özerk Bölgesi ile Suriye’nin kuzeyindeki Kürt bölgelerinin birleşimininden, Türkiye’nin Hatay dışında bütün güney sınırı boyunca uzanan Erbil merkezli yeni bir Kürdistan doğacak. Irak’ın güneyinde Basra merkezli yeni bir Şii devleti doğarken, Suriye ve Irak’ın Bağdat ve Şam’ı da içeren sünni vilayetlerinde yeni bir Sünni Arap devleti doğacak. Ancak özellikle Irak’taki parçalanma ihtimali gerçekleşirse kolay gerçekleşebilecek bir parçalanma olmayacağı öngörülüyor. Musul ve Kerkük’te Kürt – Arap, Bağdat ve çevresi konusunda Şii – Sünni savaşı yaşanabilir.

SUUDİ ARABİSTAN

Wright’ın analizine göre Suudi Arabistan’da krallık gelecek prenslere geçtikçe, Suudi öncesi dönemden kalan derin kabile ayrımlarının derinleşerek bölünmeyi başlatma olasılığı gündemde. Bu senaryoya göre ülke, Hürmüz Körfezi bölgesindeki Doğu Arabistan, Hicaz’da Batı Arabistan, Yemen’e yakın bölgede bir güney Arabistan ve kuzeyde bir Kuzey Arabistan kurulacak. Ülkenin orta kesiminde ise Riyad merkezli bir Vehhabi Arabistan oluşacak.

YEMEN

Yakın zaman önce birleşen Yemen, Güney Yemen’deki referandum sonrası yeniden Kuzey ve Güney Yemen diye iki ayrı ülkeye bölünebilir. Bölünme sonrası Güney Yemen tamamıyla Suudi Arabistan’a da katılabilir. Bu durumda, Hint Okyanusu’nun Arap Körfezi’ne doğrudan irtibat kazanacak Suudi Arabistan’ın İran’ın Hürmüz Körfezi’ni kapatma korkusu da yok olacak.

LİBYA

Kabileler arasındaki büyük rekabet ülkeyi parçalanmaya götürebilir. Bu durumda, ülkenin doğuda Bingazi merkezli Sirenakya ve batıda Trablusgarp adlı iki devlete bölünmesi ihtimali var. Hatta, güney batıdaki Fizan da ayrılarak üçüncü bir devlet daha oluşturabilir.

ERMENİLER 2 MİLYON OSMANLI'YI ÖLDÜRDÜ




hilmi kemal
MODERATÖRTartışma - Dün 21:40


ERMENİLER 2 MİLYON OSMANLI'YI ÖLDÜRDÜ

ABD eski Başkanı Reagan’ın danışmanı Fein: “Beyaz Saray araştırma yaptı, Ermenilerin 2 milyon Müslüman Osmanlı’yı katlettiği ortaya çıktı.

Ermeniler, kendi arşivlerini açmıyor, çünkü bu gerçeğin ortaya çıkmasını istemiyor…” dedi.

ABD eski Başkanı Ronald Reagan’ın hukuk danışmanlığını yapan Bruce Fein, sözde Ermeni soykırımı iddialarını değerlendirdi.

Ermenilerin bu iddialarının son derece asılsız olduğunu belirten Fein, Reagan’ın başkan olduğu 1981'de bu konunun Beyaz Saray tarafından araştırıldığını ve iddiaların asılsız olduğunun belgelendiğini söyledi.

İşte sözde Ermeni soykırımı konusunda Fein’in açıklamaları:

“Osmanlı İmparatorluğu’nun azınlıklara karşı “müthiş” sayılabilecek bir özen gösterdiği gerçeğini unutmamak gerekir. Azınlıklar, kendi dini özgürlüklerini ve hayatlarını son derece rahat bir şekilde sürdürdü.

Ermeni terör çeteleri I. Dünya Savaşı sırasında Fransa ve Rusya ile birlikte Osmanlıları öldürdü.

Bu rakamın 2 milyon civarında olduğu bir gerçek. Ermeni kayıplarının ise 500 bin civarında olduğu araştırmalarla kanıtlandı.

Burada asıl önemli konu, Ermenilerin ihanetidir.

Osmanlı da kendisini savundu. Özellikle ABD’de yaşayan Ermeniler, soykırım yalanı ile büyük getirim sağlıyor.

ABD yönetimi de büyük paralar döndüğü için Ermenileri karşısına almak istemiyor. Ermeniler ısrarla kendi arşivlerini açmıyor.

Çünkü yıllardır soykırım yalanı ile dönen getirimi kaybetmek istemiyorlar. Arşivler açıldığı anda gerçek ortaya çıkacak.”

Kur'an-ı Kerim'i bile yaktılar..



Kur'an-ı Kerim'i bile yaktılar..

Arakan'da yaşanan Budist vahşetinden geriye bu görüntüler kaldı.

Myanmar’da Budist terörü tüm vahşetiyle devam ediyor.

Geçtiğimiz gün ülkenin batısında Müslümanlara ait 70’ten fazla ev ateşe verildi.

Polis yetkilisi Kyaw Naing, çatışmaların Thandwe kasabasına 20 km mesafedeki Thabyachaing köyünde yoğunlaştığını belirterek, olaylar sırasında 94 yaşında Müslüman bir kadının, aldığı sayısız bıçak darbeleri yüzünden hayatını kaybettiğini, 70-80 evin ateşe verildiğini söyledi.

3 Ekim 2013 Perşembe

Haram olan domuz ile ilgili hadis


214 - Hz. Cabir (radiyallahu anh) anlatiyor: Mekke'nin fethedildigi sene Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam)'i Mekke'de isittim, soyle buyuruyordu: "Cenab-i Allah icki, olmus hayvan, domuz ve putun alim-satimini yasakladi." Bunun uzerine: "Ey Allah'in Resulu "olmus hayvanlarin ic yagi hakkinda ne buyurursunuz, zira onunla gemiler yaglarin, derilere surulur, kandiller aydinlatilir" dendi. Cevaben: "O (nun satisi) haramdir" buyurdu ve ilave etti: "Allah Yahudilerin canini alsin. Allah onlara olmus hayvanlarin ic yagini haram kildigi vakit bu yagi erittiler, sonra satip parasini yediler."
Buhari, Buyu 112, Megazi 50; Muslim, Musakat 71 (1581); Ebu Davud, Buyu 66 (3486); Tirmizi, Buyu 93, (7, 309-310); Ibnu Mace, Ticarat 11, (2167).

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı