10 Mayıs 2014 Cumartesi
Kaz Tüyü İle Yapılan Ürünleri Almayalım!
Kaz Tüyü İle Yapılan Ürünleri Almayalım!
Sadece kaz tüyü üretimi yapan çiftliklerde hayvanlar, elleri ve ayakları bağlanarak ya da otomatik tüy yolma makinelerine ayaklarından baş aşağı asılarak tüyleri yolunur. Yolunur çünkü birileri kazların güzelliğini, sıcaklığını kıskanır. Kazdan tüylerini almak ister, onunla yatak, yorgan, yastık, mont, yelek yaparak ısınmak, başını kaz tüyü yastığa koyarak rahat bir uyku çekmek, kaz tüyü montunun altında soğuktan korunmak ister. Kazlar, telekleri derilerinden sıyrılırken bu işkencenin etkisiyle acı acı bağırırlar. Her şey para için! Her şey birilerinin lüks, rahat, sıcak diye dayattığı ürünler için… Kazlar çıplak kalır, kazlar üşür, kazlar kanar, kazlar bağırır, insanlar kaz tüyü yastıkta yatmanın rahatını düşlerken kazlar kendi tüylerini yolar. Kazların göğüs tüyleri yolunduktan sonra şampuanla yıkanır, göğsü çıplak kazların yastık olacak tüyleri…
Kaz tüyü vahşetine dur de!
Bilmek sorumluluktur, anlat! Bu acıya, bu vahşete, bu işkenceye ortak olma!!!
Beytullah'ta Ben İlahi Sözleri
Beytullah'ta Ben
Bir sancak altında kaç milyon insan,
Ne tenleri benzer, ne dilde lisan...
Olmuşlar... Tek yürek, tek beden de can;
İnsanlığı gördüm... Beytullah'ta ben...
Yedi bağın gülü, aynı destede,
Yetmiş iki millet, aynı listede,
Kaç milyon ''Âmin'' der, aynı bestede;
Tevhîd'le haşroldum... Beytullah'ta ben...
Sînelerde alev, ne kül ne duman,
Dillerde bir soru: ''Vuslat ne zaman? ''
Cehennem söndürür, böylesi îman...
Aşk ne imiş gördüm... Beytullah'ta ben...
Okyanuslar aşmış, gelmiş nicesi,
Aç, susuz, uykusuz, gündüz gecesi...
Her nefes, dilinde Kur'ân hecesi;
Sevdâlılar gördüm... Beytullah'ta ben...
Rabb'in o davetli misafirleri;
Doldurmuş, Mekke'de her karış yeri.
Dillerinde dinmez, ''LEBBEYK'' sesleri,
Arş'a yollar gördüm... Beytullah'ta ben...
Bir damla misâli, kapılmış sele;
Zengin, fakir, paşa, nefer elele...
Yan yana secd'eder, sultanla köle;
Mahşerle tanıştım... Beytullah'ta ben...
Kimi görmez gözü, elinde âsâ;
Lâkin, kalp gözünü açmış devâsa...
Yüzünde tebessüm, ne gam, ne tasa,
Döner durur gördüm... Beytullah'ta ben...
Kimi, ayağında yarım çarığı;
Kaç yerinden kanar, topuk yarığı...
Meğerse; kefenmiş başta sarığı,
Ne âşıklar gördüm... Beytullah'ta ben...
Baktım... Sofrasında, nice melekler;
Bir tas zemzem suyu, kuru ekmekler,
Gözleri Kâbe'de iftarı bekler,
Tokluğuma yandım... Beytullah'ta ben...
Bir zerre gözü yok, dünya aşında,
Âhir rızkın arar, harman başında,
Rabb'in nazarını, Kâbe taşında;
Gören gözler gördüm... Beytullah'ta ben...
Kimi bahardadır, görmemiş yazı,
Kiminin geçiyor, Mevlâ'ya nazı;
Kılınır Kâbe'de vedâ namazı,
İmrendim.. El açtım, Beytullah'ta ben...
Kiminde kalmamış, derman bacakta;
İki büklüm yürür, gitmez kucakta...
Erimiş.. Kaybolmuş.. Cenâb-ı Hakk'ta
Pervaneler gördüm.. Beytullah'ta ben...
O kambur sırtında, eski torbası,
Torbasında sanki, Cennet urbası..
Hele bir, kıyamda var ki durması;
Göz göz oldum, doldum... Beytullah'ta ben...
Bin rütbeyi, bir secdede atlayan,
Bir secdeyi, yüz binlere katlayan,
Bu kârını meleklerle kutlayan,
Ne tâcirler gördüm... Beytullah'ta ben...
Hacerü'l-Esved'de adın yazdıran,
Îman pençesinde, nefsi ezdiren,
Yücelen ruhuna, Arş'ı gezdiren,
Ne veliler gördüm... Beytullah'ta ben...
Unutmuş... Dünyanın vefâ derdini,
Yıkmış... Kalbindeki, riyâ bendini,
Öyle teslim etmiş, Hakk'a kendini;
Canda Cânân gördüm... Beytullah'ta ben...
Bir sevdâ seli var, Safâ Merve'de;
Damlalar köpürmüş, vecde girmede.
Nice peygamberler, nice zirvede;
Durup bakar gördüm... Beytullah'ta ben...
İbrahim Makâmı, sultan sofrası;
Sunulur herkese, bir kevser tası...
Bir cennet şöleni, perde arkası,
Ne sahneler gördüm... Beytullah'ta ben...
Melekler almışlar, şölenden payı;
Sarmışlar, Kâbe'de bütün semayı.
Kalem anlatamaz, bu içtimayı,
Âciz bir kul oldum... Beytullah'ta ben...
Kaç yerinden açılmış, gökte kapılar;
Ardında saraylar, zümrüt yapılar,
Vâdeleri sonsuz, nice tapular;
Elden ele gördüm... Beytullah'ta ben...
Durdum da, tavâfı seyrettim hayran;
Gördüm: Bir kâinat misâli devran...
Hangisi melektir, hangisi insan?
Şaşırdım çok zaman... Beytullah'ta ben...
Bir sağnak misâli selâm yağmuru,
Gönüller yıkanmış, kalpler dupduru.
İhlâs ateşinde, nice hamuru;
Pişiyorken gördüm... Beytullah'ta ben...
Yaş desem... Yaş değil, gözlerden akan,
Bir sel ki, günahlar bendini yıkan...
Kâbe göklerinden, semaya çıkan;
Merdivenler gördüm... Beytullah'ta ben...
Dağlar, taşlar, secde gelmiş kavrulur,
Kum tanesi, ''Allah'' diye savrulur...
Göz nereye baksa, Rahman'ı bulur,
Ne zikirler duydum... Beytullah'ta ben...
Ter döktüm.. Susadım, nefsimden yana,
Başkası bir lezzet vermedi bana;
Dediler: ''Bu zemzem, şifadır cana''
İçtim kana kana... Beytullah'ta ben...
Mescid-i Haram'da dokuz minâre;
Diyor ki: ''Bendedir, gaflete çâre''
Bir günde beş kere, yürek bin pâre;
Ezanlar dinledim... Beytullah'ta ben...
Bir mânâ sarayı, Mescid-i Haram;
O ne ince nakış, o ne ihtişam...
Her kalbe, Muhammed Aleyhisselâm;
Bin taht kurmuş gördüm... Beytullah'ta ben...
Vah ki bana! Bunca yıldır gülmezdim,
Gözlerimden böyle yaşlar silmezdim.
Vah ki bana! Huşû nedir bilmezdim;
Tattım o lezzeti... Beytullah'ta ben...
Yıllar geçti, aramakla özümü;
Dünya malı kör etmişti gözümü,
Unutmuştum, ''Kâlû Belâ'' sözümü;
Gör ki hatırladım... Beytullah'ta ben...
Çekildi kanımdan, şeytân-ı kebir,
Çekildi kanımdan, zorbalık cebir,
Ne bir hased kaldı, ne gurur kibir;
Yerle yeksan oldum... Beytullah'ta ben...
Bir zaman derdim ki: ''Yâ Rabbî neden,
Bir daha istiyor, bir kere giden? ''
Meğer bilemezmiş, insan gitmeden;
Aldım cevabımı... Beytullah'ta ben...
Gördüm ki; bu dünya bir oyalanma,
Halime bakıp da, mutluyum sanma.
Bedenim Kâbe'den uzakta amma;
Gönlümü bıraktım... Beytullah'ta ben...
9 Mayıs 2014 Cuma
Cuma Duası
a karasu
19:57
DUALARIN KABUL OLACAĞI MÜBAREK ZAMAN DİLİMLERİ VARDIR BUNLARDAN BİRİDE CUMA GECESİ VE GÜNÜDÜR
BU MÜBAREK GÜNÜN AKŞAMINDA İNŞALLAH SENİNLE ÖNCE TEVBE EDECEĞİZ SONRA NACİZANE KARDEŞİN RABBİMİZE SENİN İÇİN DUALAR EDECEĞİM
RABBİM KABUL EDER İNŞALLAH
BİSMİLLEHİRRAHMENNİRRAHİM
ESSELATÜ VESSELATÜ ALEYKE RASULUULLH
TÖVBE ESTAĞFURULLAH
TÖVBE ESTAĞ FURULLAH
TÖVBE ESTAĞ FURULLAH
EL AZİM EL KERİN ERRAHİM ELLİZİ LEE İLEHE İLLEE HUU EL HAYYEL GAYYUM VE ETUBU İLEYH
HASBİN ALLAHU VELİYA MEL VEKİL
HASBİN ALLAHU VELİYA MEL VEKİL
HASBİN ALLAHU VELİYA MEL VEKİL
NİYA MEL.MEVLA NİYA MEL NASİR
ĞUFRANEKE İLEYKEL MASİR
Evet kardeşim hepimiz öyle veya böyle imtahandayız
Bakara.155 - Andolsun, biz sizi biraz korku, açlık ve bir parça mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan edeceğiz. Sabır gösterenleri müjdele.
Biz aciz kullara düşen RABBİMİZİN bize takdir gördüğüne sabretmek
Bakara.45 - (Ey müminler!) Sabır ve namazla yardım dileyin: Bu, tam bir sığınma duygusu içinde yürekten Allah'a yönelenler dışında herkes için zor bir iştir.
Zira cenneti kazanmak kolay değil
RABBİM İNŞALLAH yar ve yardımcımız olsun
RABBİM evine huzur mutluluk muhabbet ihsan etsin
RABBİM seni aileni şeytanın ve şeytanlaşmış insanların cinlerin şerrinden vesvesesinden korusun kollasın muhafaza etsin
RABBİM kendisine açtığın ellerini boş çevirmesin
Sana bol bol versin ve verdiklerinin hayıını göstersin
RABBİM umut ettiği ümit ettiğin her hayalinden geçirdiğin gıpta ettiğin her ne varsa onu sana sayısızca versin seni ihya etsin
RABBİM ömrünü uzun sıhhatlı mutlu huzurlu etsin
RABBİM helal ve temiz rızıklar versin ve bol bereketli etsin
RABBİM dualarını ibadetlerini kabul ve makbul etsin
RABBİM seni her iki alemdede aziz etsin
Ey RABBİMİZ gökten uzanan ipine (kurana) tutunduk
Müslümanlık boyana boyandık
Sana tevekkül ettik
Sana iltica ettik
Sana teslim olduk
Bizleri her iki alemdede mahzun eyleme
Kimi yüzlerin ak kimilerininde kara olacağı günde yüzü ak kullarının arasına yaz bizleri
Amel.defterlerini sagdan verdiğin kullarının arasına kat bizleri
Senden iki alemdede bütün güzellikleri istiyoruz ver bizlere YARABBİMİZ
Ve hakkımızdada hayırlı et
AMİN AMİİN AMİİİN
CUMAN MÜBAREK OLSUN
SENİ VE AİLENİ RABBİM KORUSUN
ALLAHA EMANET OL
SENİ ALLAH İÇİN SEVİYORUM
CANIM KARDEŞİM
Bediüzzaman'ın Kastamonuya sürgün edilmesi ile alakalı 25.01.1935 tarihli Bakanlar kurulu kararı
hilmi kemalHerkese açık olarak paylaşıldı - 22:56
Kemal Atatürk imzalı Bediüzzaman'ın Kastamonuya sürgün edilmesi ile alakalı 25.01.1935 tarihli Bakanlar kurulu kararı
8 Mayıs 2014 Perşembe
O Kapağı Açma,Zulme Ortak Olma..COCO COLA'NIN ZARARLARI
İŞTE COCA COLA'NIN ZARARLARI
“Coca Cola içince vücudunuzda neler olduğunun farkında mısınız?" İç ve Kalp Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Canan Efendigil Karatay, Coca Cola’nın zararlarını şu şekilde tespit etti.
08 Aralık 2008 Pazartesi 00:25
“Coca Cola içince vücudunuzda neler olduğunun farkında mısınız?"
1. İlk 10 dakikada: Kanınıza hemen 10 çay kaşığı kadar şeker girer. Bu normal günlük dozun 100 katı kadardır. Bulantınızın olmamasının nedeni içinde bulunan ‘fosforik asiddir’.
2. İlk 20 dakikada: Kan şekeriniz aşırı şekilde yükselir. Bunun sonucu pankreasınızda aşırı derecede insülin salgılanır ve kan şekerinin fazlası karaciğerde yağ olarak depolanmaya başlar.
3. 40 dakika içinde: Kafeinin tamamı dolaşıma girmiş olur. Kan basıncı yükselir, karaciğerden daha fazla şeker yapılarak kana geçer ve kan şekeri tekrar yükselir.
4. 45 dakika içinde: Beyinde dopamin yapımı artar, mutluluk hissi başlar (eroinin etkisine benzer bir etki meydana gelir.)
5. 60 dakika içinde: Ani açlık hissi oluşur.
6. Kolaya ve tatlılara saldırırsınız.
7. Bu kısır döngü devam ettiği süre karaciğer ve göbek yağlanması artar, vücudun tüm hücrelerinde LEPTİN ve İNSÜLİN DİRENCİ gelişir.
8. Şişmanlık Hastalığını başlatmıştır ve bütün dejeneratif hastalıkların nedenidir.
barsakforum
6 Mayıs 2014 Salı
Lütfen Danone ürünlerini kullanmayalım yemeyelim yedirmeyelim
İlginize;
Danone markasını Türkiye'de bilmeyen yok. Sabancı holding ortaklığı ile ve sağladığı güven ile Danone Türkiye'ye girmiş oldu. Bu gün sabancı ile ortaklıklarının bitmiş olmasına rağmen çoğu insan sabancı holding ile ortak olduğunu zannederek bu ürünleri almakta.
Peki, Fransızlara ait olan Danone Türkiye'de neden bu kadar çok çocuklar üzerine ürün çıkartmakta ve ucuza satmakta hiç düşündünüz mü?
Aklınıza bir marka düşmanı hatta yabancı düşmanı Profesör yazmış bu mesajı şeklinde bir fikir gelebilir. Söz konusu olayın geleceğimiz üzerinde oynanan çirkin bir oyun olduğunu laboratuar sonuçlarını aldığım zaman ortaya çıktı. Sizde eğer bilimle özellikle fen bilimleri ile ilgileniyorsanız söz konusu üründen alın ve bir fen laboratuarında içerik testi yaptırın (ücreti en fazla 40$) sonra bu sonucu bir nörologla paylaşın bakın neler
olacak.
Aklınıza bir marka düşmanı hatta yabancı düşmanı Profesör yazmış bu mesajı şeklinde bir fikir gelebilir. Söz konusu olayın geleceğimiz üzerinde oynanan çirkin bir oyun olduğunu laboratuar sonuçlarını aldığım zaman ortaya çıktı. Sizde eğer bilimle özellikle fen bilimleri ile ilgileniyorsanız söz konusu üründen alın ve bir fen laboratuarında içerik testi yaptırın (ücreti en fazla 40$) sonra bu sonucu bir nörologla paylaşın bakın neler
olacak.
Gelişim ve düşünme üzerinde etkili hormanal dengelerin, özellikle muhakeme kabiliyetinin nasıl engellendiğini
bir nörolog anlatsın size o zaman benim gibi tatmin olursunuz. Danonenin Türkiye için üretilen ürünlerinin içerisine çocukların zihinsel ve bedensel gelişimini etkileyecek madde olduğu ne yazık ki bir gerçek ve şu an Daninolar sadece 2 ve 12 yaş arası çocuklara yedirilmekte.
bir nörolog anlatsın size o zaman benim gibi tatmin olursunuz. Danonenin Türkiye için üretilen ürünlerinin içerisine çocukların zihinsel ve bedensel gelişimini etkileyecek madde olduğu ne yazık ki bir gerçek ve şu an Daninolar sadece 2 ve 12 yaş arası çocuklara yedirilmekte.
Yani tam gelişim zamanında. Gelecek nesillerimizin zeki olmasını engellemek için şimdiden yoğun çaba içerisinde oldukları anlaşılıyor ve tüm pazarlama şirketleri şuan Danone ile anlaşmalı. Kapı kapı dolaşıp piyasa fiyatının altında ürünlerini satmaktadırlar. Ayrıca şirketlere ve dağıtım elemanlarına çok iyi ücret ödenerek daha fazla surum yapılmakta, daha fazla insana ulaşmaktadırlar. Lütfen Danone ürünlerini kullanmayalım ve bu konuda bizler duyarlı olabiliriz. Ama bu yetmiyor. Marka düşkünü bir gençlik olduğu sürece bu firmaların Türkiye'de ekmeklerine yağ sürülecektir. Lütfen uyanalım ve uyaralım.
Prof. Dr. Turan Karadeniz
Karadeniz Teknik Üniversitesi
Ordu Ziraat Fakültesi
Bahçe Bitkileri Bölüm Başkanı ORDU
Tel: +90 452 230 05 56
Faks: +90 452 225 12 61
4 Mayıs 2014 Pazar
Namaz kılan ile kılmayanın Allah katında ki farkı..
5 VAKİT NAMAZ KILAN BİR İNSAN GÜNDE.!!!
+40 besmele çekiyor
+40 Fatiha okuyor
+80 kez Er-Rahman diyor
+80 kez Er-Rahim,
+213 kez Allahu ekber,
+120 kez sübhane rabbiye'l azim,
+240 kez sûbhane rabbiye'l âlâ diyor
+15 kez Sûbhaneke okuyor
+40 kez semi allahu limen hamideh,
+40 kez Rabbena lekel hamd diyor
+40 kez Amin (ya rabbi duamı kabul et) diyor
+33 kez zamm-ı sure okuyor
+21 kez Ettehiyyatu ile peygamberimize selam gönderiyor
+21 kez kelime-i şahadet getiriyor
+26 kez meleklere ve müminlere selam veriyor
+13 kez Allahumme entes-selâmu ve minke's selamu tebarekte ya zel-celali ve'l ikram diyor
+13 kez Rabbena âtîna
+13 kez Rabbenağfirli okuyor
+15 kez Allahumme salli selavatını,
+15 kez Allahumme barik salavatını okuyor
+15 kez Euzubesmele çekiyor.
BUNLARI YAPAN BİR İNSANLA BUNLARI YAPMAYAN İNSANIN ALLAH KATINDAKİ FARKINI VARIN SİZ DÜŞÜNÜN.!!!
3 Mayıs 2014 Cumartesi
Ayasofya'nın, Cami Olarak Yeniden İbadete Açılması İçin Kanun Teklifi
Ayasofya'nın, Cami Olarak Yeniden İbadete Açılması İçin Kanun Teklifi
Burdur Bağımsız Milletvekili Dr. H. Hami Yıldırım, Ayasofya'nın, 'Ayasofya Camii' adıyla, cami olarak yeniden ibadete açılması için kanun teklifi verdi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığına sunulan kanun teklifinde Yıldırım, Ayasofya Camii'nin, Türk milletinin tarihi kimliğinin bir parçası, ayrılmaz, hatta asli unsurlarından biri olduğuna dikkat çekti. Ne var ki bugün hâlâ ibadete kapalı tutulduğunu, resmi kayıtlarda müze olarak görüldüğünü ve fiilen de müze olarak kullanıldığını anlatan Yıldırım, Ayasofya Camii'nin 1934 yılında bir restorasyon vesilesiyle ve aradan geçen 80 yıla rağmen hala tartışmalı kabul edilen bir kararnameyle müzeye dönüştürüldüğünü kaydetti.
Bu kararın 1930'larda ülkemizin ve dünyanın içinde bulunduğu şartlar çerçevesinde alındığının anlaşıldığını belirten Yıldırım, şöyle devam etti: "Tarihe, geçmişle hesaplaşmak için değil, yaşananlardan ders çıkarmak için bakmak lazımdır. Kararın doğruluğunu ya da yanlışlığını tartışmak her zaman mümkündür, ancak bu siyasetçilerden ziyade bilim adamlarının, tarihçilerin işidir; zira tarihi olayları kendi bağlamından kopararak, sadece bugünün dünyasından bakarak yargılamak çoğu zaman yanıltıcıdır, adil değildir. Ancak söz konusu kararın bugün hâlen muhafaza ediliyor olması, izah edilebilir bir durum değildir. Ayasofya Camii, etrafındaki eserleriyle, külliyesiyle beraber bir vakıftır; Fatih Sultan Mehmet'in vakfiyesidir ve hukuken el konulmuş durumdadır, vakıf bırakılma maksadına aykırı biçimde kullanılmaktadır. Ayasofya'nın hâlâ vakfedilme amacı dışında kullanılması, böyle bir yasağın devamı, bugünün dünyasında hukuk ve insan haklan ihlalidir. Bugüne kadar ülkemizde vakıflarla ilgili pek çok olumlu adımlar atılmışken, maalesef bu ayıp ortadan kaldırılamamıştır. Bugün Ayasofya'nın vakfedilme gayesi dışında kullanılması, hem hukuken, hem örfen, hem de ahlaken yanlıştır, kabul edilemez. Ayasofya'mn vakfedilme gayesine uygun hale getirilmesi hem hukuki, hem ahlaki, hem de vicdani bir sorumluluktur, görevdir. Bu sorumluluk ve görevden kaçınanlar Türk milleti, tarih ve gelecek kuşaklar önünde mesuldür, mesul olacaktır."
AYASOFYA'NIN CAMİ OLARAK YENİDEN İBADETE AÇILMASINA İLİŞKİN KANUN TEKLİFİ
"MADDE 1 - Ayasofya, Ayasofya Camii adıyla, cami olarak yeniden ibadete açılmıştır.
MADDE 2 - Bu kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3 - Bu kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür."
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)