3- Meymun b. Mihran da şunu rivayet etmiştir:
"Rasulullah (s.a.v.) kendisine vahyolunan sûrelerin başına “Bismikallahumme: Allah’ım senin isminle” diye yazdırıyordu. Nihayet şu: “Muhakkak ki O, Süleyman’dandır. Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyladır.” (Neml: 27/31) nazil olunca bundan sonra “Bismillahi’r-rahmani’r-rahiim” diye yazdırdı. Bunun üzerine Arab müşrikleri:
"Şu "Rahim" kelimesini biliyoruz. Ya bu "Rahman" kelimesi nereden çıktı?" dediler. Allah Teala da bu âyeti indirdi."[1]
قُلِ ادْعُوا اللَّهَ أَوِ ادْعُوا الرَّحْمَٰنَ ۖ أَيًّا مَا تَدْعُوا فَلَهُ الْأَسْمَاءُ الْحُسْنَىٰ ۚ وَلَا
تَجْهَرْ بِصَلَاتِكَ وَلَا تُخَافِتْ بِهَا وَابْتَغِ بَيْنَ ذَٰلِكَ سَبِيلً
De ki: “(Rabbinizi) ister Allah diye çağırın, ister Rahman diye çağırın. Hangisiyle çağırırsanız çağırın, nihayet en güzel isimler O’nundur.” Namazında sesini pek yükseltme, çok da kısma. İkisi ortası bir yol tut.
[1] Mürsel hadistir. İmam Ebu’l-Hasen Ali bin Ahmed el-Vahidi, Esbâb-ı Nüzul, İhtar Yayıncılık: 246. Vahidî, age. s. 207. Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nüzul, Çağrı Yayınları: 2/580. Vehbe Zuhayli, et-Tefsirü’l-Münir, Risale Yayınları: 8/170.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder