1 Şubat 2015 Pazar

YANLIŞINI AYNI YOLLA DÜZELTECEKSİN Cübbeli Ahmet Hoca




YANLIŞINI AYNI YOLLA DÜZELTECEKSİN

Cübbeli Ahmet Hoca

Bir in­san bir in­ter­net si­te­sin­de gü­nah içe­rik­li bir şey yaz­mış ol­sa son­ra bu­nu sil­dir­me­yi ba­şa­ra­ma­sa,

yö­ne­ti­ci­ler sil­mi­yor­sa o ya­zı okun­ma­ya de­vam et­tik­çe ya­za­na gü­nah ya­zı­lır mı yok­sa ve­ba­li onun

üs­tün­den kal­kar mı?” şek­lin­de bir so­ru gel­miş. Bu ki­şi töv­be edip, iş­le­di­ği ha­ta­yı ay­nı yön­tem­le dü­zelt­me­li.

Bu ki­şi töv­be et­me­li­dir. “Töv­be eden­ler, ıs­lah olan­lar (ne­fis­le­ri tez­ki­ye olan­lar) ve be­yan eden­ler (açık­la­yan­lar) ha­riç (on­la­ra lâ­net olun­maz). O tak­dir­de, iş­te on­la­rın töv­be­le­ri­ni ka­bul ede­rim ve Ben töv­be­le­ri ka­bul eden, ra­hîm es­ma­sıy­la te­cel­li ede­nim.” (Ba­ka­ra Sû­re­si:160)

SA­DE­CE TÖV­BE YET­MEZ

An­cak bu ki­şi ho­ca, ya­zar, çi­zer ise sap­tı­ran gö­rüş­ler, fet­va­lar ver­diy­se töv­be yet­mez. “E­ şim­di de töv­be et­tim.” Mü­ba­rek, in­ter­ne­te yaz­dın, ki­ta­ba yaz­dın. Bas­tın, da­ğıt­tın, sat­tın şim­di de kalk­tın ev­de tek ba­şı­na töv­be edi­yor­sun. Ne ola­cak bu mil­le­tin oku­du­ğu yan­lış­lar?! Yap­tık­la­rı işi dü­zel­te­cek­ler. Ye­ni­den bir ya­zı ka­le­me ala­cak. O ya­zı­da da ge­çen ya­zı­sı­nın yan­lış ol­du­ğu­nu söy­le­ye­cek. Onu bu­nu suç­la­mak için “Ben de­me­miş­ti­m” de­me­ye­cek. Dü­rüst ola­cak. Mert­çe “Ben böy­le bi­li­yor­dum. Bu yan­lış­mış. Gö­rü­şüm­den dön­dü­m” di­ye­cek. Ve­ya “Ben kâ­fir­dim Müs­lü­man ol­du­m” ney­se du­ru­mu dö­nüş yap­tım di­ye­cek. Me­se­la “Ben Ai­şe an­ne­mi­ze if­ti­ra at­mış­tım. Haz­re­ti Mu­avi­ye­’yi sev­mem de­miş­tim. Sa­ha­be­ye ha­ka­ret et­miş­tim. Şim­di bu gö­rü­şüm­den dön­düm. Ha­dis­le­ri gör­düm sa­ha­be­yi sev­mek la­zım­mış. Bi­zim on­la­rın me­se­le­le­ri­ne ka­rış­ma­ma­mız la­zım­mış. On­la­rı met­he­den ayet­le­re, ha­dis­le­re va­kıf ol­dum. Do­la­yı­sıy­la gö­rü­şü­mü de­ğiş­tir­dim. Be­ni oku­yan­la­ra, ta­kip eden­le­re de bu­nu be­yan edi­yo­rum. Al­lah rı­za­sı için bu­nu ya­yı­nız ve da­ğı­tı­nız. Her­ke­se du­yu­ru­nuz ki ben ve­bal­de kal­ma­ya­yı­m” di­ye­cek. Töv­be et­ti, piş­man ol­du. Bir da­ha yap­ma­ya­cak. Al­lah ile ara­sın­da töv­be yet­mez. Boz­du­ğu şe­yi dü­zel­te­cek. Doğ­ru­su bu­dur.

GAY­RET GÖS­TE­RE­CEK

Bu ara­da da yük­le­di­ği yer­ler­den kal­dır­mak için bü­tün baş­vu­ru­la­rı­nı ya­pa­cak. Elin­den ge­len gay­re­ti, ça­ba­yı gös­te­re­cek. Yi­ne de ka­lı­yor­sa, bi­ri­le­ri ina­dı­na atı­yor­sa, ken­di­si de bu­na güç ye­ti­re­mi­yor­sa han­gi yol­la yay­dıy­sa bo­zuk fik­ri, ay­nı yol­la dü­zel­te­cek. Ki­tap ya­za­rak yay­dıy­sa, ki­tap ya­za­rak dü­zel­te­cek. Ko­nu­şa­rak yay­dıy­sa bu if­sa­dı, ko­nu­şa­rak dü­zel­te­cek. İn­ter­net si­te­si­ne ya­zı yaz­dıy­sa, twit at­tıy­sa ay­nı yol­la o işi dü­zelt­mek şar­tı var­dır. Bu­nun ni­ha­ye­tin­de de sil­di­re­mi­yor­sa töv­be et­me­si kâ­fir­dir. Al­lah ona son­ra­ki yer­ler­de­ki pay­la­şım­la­rın gü­na­hı­nı, ve­ba­li­ni sor­maz di­ye­lim. Ama ev­vel­ce yap­tı­ğı yan­lı­şı ay­nı yol­la dü­zelt­me­si ve yay­ma­sı şar­tıy­la.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder


Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı