28 Ekim 2015 Çarşamba

Fatiha Suresi




MEDINE yolarinda
MODERATÖR DUALAR
- 19:31


''NAMAZ'' (AYET-İ KERİME) topluluğunda ilk olarakMEDINE yolarinda paylaştı:

Fatiha suresi ne büyük bir nimettir bizler için evet anlamını okuyalım İnşallah kardeşlerim
SÜBHANALLAH ŞU MÜJDELERE BAKIN
OKUMADAN GEÇME KARDEŞİM ...!

Resûlullah Efendimiz (s.a.v) buyurdular:
"Cebrâil (a.s) bana dedi ki: Allâhü Teâlâ sana selâm söylüyor ve buyuruyor ki:
Kul benim huzurumda namaza durup "Allâhu Ekber" dediğinde onunla aramızda bulunan perdeyi kaldırırım.
Kul "elhamdü" dediğinde Allâhü Teâlâ, "Hamd kime mahsustur?" diye sorar, o da "lillâhi" diye cevap verir.
Allâhü Teâlâ, "Allah kimdir?" diye sorunca "Rabbilâlemîn" der. "Alemlerin Rabb'i kimdir?" buyurunca "Errahmânirrahîm" der.

"Rahman ve Rahim kimdir?" diye sorunca "Mâlikiyevmiddîn" der. Bunun üzerine Allâhü Teâlâ,
"Ey kulum, din gününün sahibi benim" der. Kul, "İyyâke na'budu ve iyyâke nesteîn; Yalnız sana kulluk eder ve yalnız senden yardım isteriz" deyince Allâhü Teâlâ, "Ey kulum, mademki yalnız bana kulluk edip yalnız benden yardım istiyorsun, o halde istediğini dile ki sana verilsin" buyurur.
Kul "İhdinâ; bize hidayet et" deyince Allâhü Teâlâ,
"Hangi hidayeti istiyorsun?" buyurur. Kul "Essırâta'l-müstakîm; "Sırât-ı müstekîmi, doğru yolu" deyince Allâhü Teâlâ,

"Hangi yolu istiyorsun?" diye sorar. Kul "Sırâtallezîne en'amte aleyhim" "Kendilerine in'âm ettiğin bahtiyarların yoluna" deyince
Allahü Teâlâ:
"Ey meleklerim, siz de şahit olun ki ben bu kulumu, kendilerine nimet verdiğim peygamberler, sıddîklar, şehitler ve salihlerle beraber kıldım" buyurur. Kul,

"Ğayri'l-mağdûbi aleyhim veleddâllîn; Ne o gadap olunanların, ne de sapkınların" deyince Allâhü Teâlâ tekrar meleklere, "Şahit olun ki ben bu kulumu nimet verdiğim kimselerden kıldım, gazaba uğramışlardan ve sapkınlardan eylemedim" buyurur.
Kul "Amin" deyince onunla beraber bütün melekler de "Amin" derler..
Müslim, Müsâfirin 254; Nesâî, İftihah 25.

Fıtratımızdır tesettür.


Fıtratımızdır tesettür. 🌹🌷🌹🌷

Tesettür Rabbimiz'in bize sevgisidir.
Bize verdiği değer ve yarın ahirette ateşe karşı perdemizdir.
İslam'ın sancağıdır. Sığınak ve güven dolu bir zırhtır.
Rengarenk giyinmekle, transparan gömlek ve şallarla, kenarlara çıkan saçlarla, dirseklere kadar sıvanan kollarla, tak tak topuklarla, düdük gibi boğazda sıkılan ve omuzlara dökülmeyen bazen yaprak gibi topuzun üstünde sallanan marka eşarplarla olmaz. Belinin kıvrımını ortaya çıkarıp seni çekici gösteren şeyleri tesettür sanma. Kendini kandırma.

Hz. Fatıma böyle değildi. Hz. Ayşe böyle değildi.
Sen geçince insanlar seni arkandan uzun uzun seyrediyorsa ve sanki podyumda yürüyormuş gibiysen kendini kandırma. Allah'ın huzuruna çıkmaktan utanacak şekilde giyinmeyi bırak.
Allah'ın senin kaderine yazdığı eşin hatırına ona ihanet etme. Sadakatsizlik etme. Başka hayatlarda kendini vitrine sunma.
Hem kendine hem hayat arkadaşına yazık edersin. Unutma.

Sokakta kaldırım taşlarını sayarak yürüyen gençler var.
Gözüme başka bir hanımın ya da beyin gözleri değmesin diye.
Hadi onlar cennete gidecek diyelim. Sen nasıl gideceksin? Emin ol Allah'ın yanında daha güzeli var.
Hz. Yusuf aleyhisselam kardeşleri tarafından kuyuya atılıyor, köle diye satılıyor, zindanlara düşüyor.
Ama sonra her şey düzeliyor. Babasına kavuşuyor ve Mısır'da iktidar sahibi doluyor. Peki ya sonra?

"Ey Rabbim! Sen bana dünya mülkünden nasip verdin ve bana rüyaların tabirinden bir ilim öğrettin.
Ey gökleri ve yeri yoktan var eden Rabbim! Benim velim sensin, benim canımı müslüman olarak al ve beni salih kulların arasına kat!" diye
Rabbinden kendini yanına almasını istiyor. Düşünsene bir. Bu kokuşmuş dünyada az bir zevk için sonsuzunu feda ettiğini.

Başkaları ne der demeyi bırak.
Onlar senin başından ölümü savamazlar. Senin elinden tutup cennete çekmezler. Allah'ın karşısında seni savunmazlar.
Sen Allah rızası için sakla kendini. Her rengi helaline sakla.
Allah de ve ötesinden vazgeç. O varsa her şey var. Ama O'nu kaybedersen senin sadece yarısı geçmiş atmış yetmiş yılın var. Bir sonsuzluk yanında, koca bir hiçin var. Değmez vazgeçemediklerin, vazgeçtiklerine.

Yazar:
Semanur Topal

25 Ekim 2015 Pazar

Allahu Teala fesatçı ve şeytanın yolundan giden insanların şerrinden bizleri korusun.




Şeytan , inek sağmakta olan bir kadını takip eder. Bu esnada ineğin buzağısı az ilerideki bir kazığa bağlı durmaktadır.
Şeytan , şeytanlık yapacak ya ; buzağının ipini bir parça gevşetir.
Buzağı , annesinin sağılmasını aç karnına izlemeye daha fazla dayanamaz. Debelendikçe boynundaki ip biraz daha gevşer ve sonunda bağından azat olur. Koşarak annesini emmeye gider.

Süt kovasına çarpınca bütün sütler yere dökülür. Sağdığı süt ziyan olunca sinirlenen kadın , eline geçirdiği odunu buzağının kafasına geçirir.
Yavru kan içinde yere yığılır. Bunu gören inek bir tekmede kadını perişan eder. Üzerinde tepişirken kadını öldürür. Gürültüleri duyan kayınpederi , ineğin gelinini öldürdüğünü görür.
Elindeki tüfekle ateş edip ineği öldürür. Silah sesi üzerine kadının kocası da oraya gelir.
Bakar ki , hanımı kanlar içinde yerde yatmakta.
Babasının elinde de tüfek var. Hemen silahını çekip babasının üzerine boşaltır.

Olayın şahitlerinden biri durumu adama aktarır.
Gerçekleri öğrenen adam pişmanlıktan cinnet geçirip kafasına sıkar. Oracıkta can verir. Şeytan bile şaşmıştır, gördüklerine...
Hemen açar ellerini : " Gördün ! Ben sadece bir parça ip gevşettim !..

Allahu Teala fesatçı ve şeytanın yolundan giden insanların şerrinden bizleri korusun.
🌙🌙
Allahım Şeytanın Vazifesini yerine getirenlerin sadece bir ipi gevseterek koskoca bir Milleti topluluğu bu girdabın icine almaya çalışanlara müsade etme Allahım
🌙🌙
Manevi büyüklerimizin yüzü suyu hürmetine
Abidlerin Zahidlerin
Muctehidlerin
Sevgililerin hürmetine
Habibi edibin
Hürmetine "sen olmasaydın ,sen olmasaydın bu alemi yaratmazdım "buyurduğun Peygamber efendimiz hürmetine
"Bizi affet Allahım
Bizi affet Allahım
Bizi affet Allahım "
Biliriz şehitlik mertebesi peygamberlik mertebesine en yakın olandır
şehitlerimize rahmetinle muamele eyle
Yarab......
🌙🌙🌙🌙🌙
Topragin üzerinde
Toprağın altında
Denizin ortasında "Yarab yardım nerededir kurtuluş nerededir "diyen butun Ummeti Muhammede sen yardım eyle yarab Yardım eyle Yarab
Allahım ......Aminn. 
Filistinde namaz kılan kardeşlerimiz ve
İsrail köp....leri

12 Ekim 2015 Pazartesi

Öfkelendiğimiz insan yanı başımızdayken neden bağırırız?


Bir bilgin öğrencileri ile gezinirken nehrin kenarında birbirlerine öfke içinde bağıran bir aile görmüş.
Öğrencilerine dönüp
-“insanlar neden birbirlerine öfke ile bağırırlar?” diye sormuş.
Öğrencilerden biri
-“çünkü sükûnetimizi
kaybederiz” deyince bilgin
-“ama öfkelendiğimiz insan yanı başımızdayken neden bağırırız? O kişiye söylemek istediklerimizi daha alçak bir ses tonu ile de aktarabilecekken niye bağırırız? ” diye tekrar sormuş.
Öğrencilerden ses çıkmayınca anlatmaya başlamış:
-“İki insan birbirine öfkelendiği zaman, kalpleri birbirinden uzaklaşır. Bu uzak mesafeden birbirlerinin kalplerine seslerini duyurabilmek için bağırmak zorunda kalırlar. Ne kadar çok öfkelenirlerse, arada açılan mesafeyi kapatabilmek için o kadar çok bağırmaları gerekir.”
-“Peki, iki insan birbirini sevdiğinde ne olur?
-Birbirlerine bağırmak yerine sakince konuşurlar, çünkü kalpleri birbirine yakındır, arada mesafe ya yoktur ya da çok azdır.
Peki, iki insan birbirini daha da fazla severse ne olur?
-Artık konuşmazlar, sadece fısıldaşırlar. Çünkü kalpleri birbirlerine daha da yakınlaşmıştır. Artık bir süre sonra konuşmalarına bile gerek kalmaz, sadece birbirlerine bakmaları yeterli olur. İşte birbirini gerçek anlamda seven iki insanın yakınlığı böyle bir şeydir.”
Daha sonra ermiş öğrencilerine bakarak şöyle devam etmiş:
-“ Bu nedenle tartıştığınız zaman kalplerinizin arasına mesafe girmesine izin vermeyin. Aranıza mesafe koyacak sözcüklerden uzak durun. Aksi takdirde mesafenin arttığı öyle bir gün gelir ki, geriye dönüp birbirinize yakınlaşacak yolu bulamayabilirsiniz…”
(alıntı)

6 Ekim 2015 Salı

Hafızlık Töreni Ne kadar güzel :)




لا لا مش فرح .. ولا خطوبة لا .. و برضه مش عيد ميلاد .....دة أب و أم عملوا احتفال كبير لبنتهم " مريم " و لبسوها تاج بعد حفظها للقرآن الكريم و حصولها على درجة " حافظة "
Posted by Egyptian Dubsmash on 9 Temmuz 2015 Perşembe

DELÂİLİ’N-NUR




Hüseyin Ünal
MODERATÖRSALAVATLAR
- 15:24

Allah’ım! Sen; rahmetinin en efdalini ve bereketlerinin en büyüğünü, devamlı olarak, fazilet ve sayı bakımından selâmlarının en pâkini; İnsanî yaratılışların en şereflisi, imanî hakikatların toplanma mahalli, iyilik ve ihsan tecellilerinin Tur’u (tur dağı), Rahmanî sırların indiği yer, ilâhi memleketin civanı (güzeli), peygamberler zincirinin bağı, cevheri, resuller ordusunun başı, kereme mazhar enbiyalar kervanının kumandanı, bütün yaratılanların en efdali, yüce izzet sancağının hamili, en parlak şan ve şeref dizginlerinin maliki, ezele ait asırların şahidi, ilk geçmişlerin nurlarını gören, kıdem lisânının tercümanı, ilim, hilm (yumuşaklık, olgunluk) ve hikmetin kaynağı, cüz’i-külli cömertlik denilen cûd sırrının mazharı, ulvî-süflî bütün varlığın gözde insanı, iki âlemin cesedinin ruhu, dünya ve ahiret hayatının gözü ve özü, en yüce ubudiyet ve kulluk mertebelerine eriştiği ittifakla muhakkak olan, en seçkin makamların gerektirdiği ahlâkları taşıyan, halil-i âzam (en büyük dost) ve habib-i ekrem (en sevgili kerim) efendimiz, Abdulmuttalib oğlu Abdullah oğlu Muhammed’e ve cümle diğer enbiya ve resullere ve Onun Âline ve bütün Ashabına ve mukarreb meleklere, yer ve göklerin sakinlerinden Senin salih kullarına, indir (Allah bizden ve onlardan cümlemizden razı olsun) Zakirler zikrettikçe, gafiller gaflette kaldığı müddetçe, her göz açıp kapamada binler, binler selâmlar eyle. Her salavât hakkı için, bizlere mağfiret ve rahmet eyle, lütufta bulun.

Allah’ım! Efendimiz Muhammed’e ve Onun Âline, gece-gündüz döndükçe ve değiştikçe, çağlar, asırlar, sabah-akşam peş peşe birbirini takip ettikçe, gece-gündüz tekrarlandıkça, yıldızlar (kutup yıldızı ve arkadaşı) karşı karşıya gelip doğdukça, Efendimiz Muhammed’e ve Âline salat (rahmet) indir. Bizden Onun ve ehl-i beytinin ruhlarına selam ve tebrikler ulaştır. Ona ve onlara haşir ve karar gününe kadar rahmet et, bereketler indir. Bu salavatların her birinin hürmetine, günahlarımızı bağışla, bize merhamet et, lütfunla muamele eyle.

DELÂİLİ’N-NUR

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı