1 Haziran 2013 Cumartesi

"Selam hidayete tabi olanlara" (Taha 47) Şeklinde selam veremeyiz..





"Selam hidayete tabi olanlara" (Taha 47)

Bir müslümana "Selam hidayete tabi olanlara" diyerek selam vermek, sünnete uygun bir selam değildir. Anlam bakımından (şayet selam verenin niyeti halis ise, yani selam verdiği kimseyi hidayet grubu içinde olduğunu düşünerek selam verirse) bir sakıncası olmasa dahi, Hz. Peygamberin (asm) bize öğrettiği selam şekline aykırıdır.

Hz. Peygamberin, gayri müslimlere "Selam hidayete tabi olanlara olsun" şeklinde selam verdiği bilinmektedir. Örneğin, Hz. Peygamber (asm), Müseyleme-i kezzab’a gönderdiği cevabi mektubunun başında şunları söylemiştir: “Bu mektup Allah’ın resulü Muhammed’den Müseyleme-i kezzab’a.. Selam hidayete tabi olanlara..” (bk. İbn Hişam, es-Sîre, 2/601)

Keza, Necaşi’ye gönderdiği mektupta da "Selam hidayete tabi olanlara" ifadesine yer vermiştir. (bk. İbn Kesir, es-Sîretu’n-Nebeviye, 2/41)

Selamlaşmak, müminlerin kendi aralarında sevgiyi, dayanışmayı pekiştirmek içindir. "Selam hidayete tabi olanlara" tarzındaki selam şekli ise, selam verilen kimsenin mümin olmadığı imasını içermektedir. Bu sebeple bunun caiz olmadığını söyleyebiliriz.

Nitekim İslam fetva heyeti bu selam şeklinin caiz olmadığına karar vermişler. (bk. el-Lecnetüd-Daimetü li’l-Buhusi’l-İlmiyeti ve’l-İftâ, rakam: 699)
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder


Boşanma Hakkında Detaylı Bilgiler