Bildiğiniz gibi Miraç
mucizesinin ruh ile mi yoksa beden ile mi gerçekleştiği hep tartışma
konusu olmuştur. Ehli sünnet dışı akımlar miracın rüyada ve ruh ile
olduğunu iddia ederlerken Ehli Sünnete göre miraç, uyanıkken hem ruh ve
hem beden ile olmuştur.
1- KUR’AN RÜYADA VAHYOLMAZ
Birinci ve en önemli delilimiz hiçbir zaman Kur’an ayetlerinin rüyada vahyedilmemiş olmasıdır.
Peygamberlerin rüyası da vahiydir ancak bunlar Kuran ayeti olamazlar. Bütün İslam âleminin ve alimlerinin bildiği gibi Kur’an ayetleri rüyada indirilmemiştir ve böyle bir şey mümkün değildir.
“Amenerrasulü” olarak bildiğimiz Bakara suresinin son ayetleri de Miraç’da gelmiştir. Dolayısıyla miracın rüyada olduğunu iddia etmek çok büyük ve vahim bir hata olur ki, bu ayetlerin de rüyada gelmiş olduğunu iddia etmiş olur.
2- KULLUK RUH İLE OLMAZ
Allahu Teala’nın İsra hakkında indirdiği ayete bir bakalım:
“Kendisine âyetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu bir gece Mescid-i Haram’dan çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa’ya götüren Allah’ın şanı yücedir. Hiç şüphesiz o, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.” (İsra 1)
Ayeti kerimede özellikle “kul” (abd) kelimesinin seçilmesi boşuna değildir. Kulluk, ruhun canlı tuttuğu beden ile yapılır. Yani ruh tek başına kul sayılmadığı gibi ruhun alınmasıyla kulluk vazifesi de bitmiş olur. Dolayısıyla Allahu Teala’nın “kul” kelimesini özellikle kullanması bu mucizenin ruh ve beden ile beraber olduğuna ayeti kerimenin işaret ettiği bir delildir.
3- RÜYA OLSAYDI KÂFİRLER ENDİŞELENMEZDİ
Bütün İslam tarihi kitaplarında bu konu yer almış, Peygamber Efendimizin İsra ve miraç mucizesinden sonra kafirlerin itiraz ettikleri sahih senetlerle ortaya konulmuştur. Peygamberimizin bir gecede Mescid-i Aksa’ya gidip geldiğini duyan kafirler şiddetle karşı çıkmış ve bunun ispatı için delil bile istemişlerdir.
Eğer Peygamber Efendimiz bu mucizenin rüyada olmuş olduğunu söyleseydi (ki böyle bir kayıt yok) kafirler hiçbir şekilde itiraz etmezlerdi. Çünkü rüyada her şey mümkün olabilmektedir. “bir rüya” deyip gülüp geçerlerdi. Ama öyle olmadı. Peygamber Efendimizden o zamanki Mescid-i Aksa’nın tarifini bile istemişlerdir.
Hatta bu olay, Peygamberimizi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) tasdikinden dolayı hazreti Ebubekir (Radıyallahu anh)a sıddık lakabını kazandırmıştır.
Bu gün İsra ve Miraç mucizesini inkar edenlerin o günkü kafirlerin inkarından bir farkı yoktur. Onlar Peygamberimizi yalanlamak için bunu yaparken, bu gün Peygamberimizin mucizelerini ve faziletlerini inkar etmek için yapıyorlar…
SONUÇ
Bütün bunların yanında Peygamber Efendimizin İsra ve miracı anlatan sahih hadisleri de mevcuttur. Ehli sünnetin bu konuda yukarıda sıralanmış olan delilleri olmasına karşın, sapık fırkaların kendi yorumlarından ve kendi gibi düşünen birkaç kişinin görüşlerinden başka delilleri yoktur.
www.ihvanlar.net
1- KUR’AN RÜYADA VAHYOLMAZ
Birinci ve en önemli delilimiz hiçbir zaman Kur’an ayetlerinin rüyada vahyedilmemiş olmasıdır.
Peygamberlerin rüyası da vahiydir ancak bunlar Kuran ayeti olamazlar. Bütün İslam âleminin ve alimlerinin bildiği gibi Kur’an ayetleri rüyada indirilmemiştir ve böyle bir şey mümkün değildir.
“Amenerrasulü” olarak bildiğimiz Bakara suresinin son ayetleri de Miraç’da gelmiştir. Dolayısıyla miracın rüyada olduğunu iddia etmek çok büyük ve vahim bir hata olur ki, bu ayetlerin de rüyada gelmiş olduğunu iddia etmiş olur.
2- KULLUK RUH İLE OLMAZ
Allahu Teala’nın İsra hakkında indirdiği ayete bir bakalım:
“Kendisine âyetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu bir gece Mescid-i Haram’dan çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa’ya götüren Allah’ın şanı yücedir. Hiç şüphesiz o, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.” (İsra 1)
Ayeti kerimede özellikle “kul” (abd) kelimesinin seçilmesi boşuna değildir. Kulluk, ruhun canlı tuttuğu beden ile yapılır. Yani ruh tek başına kul sayılmadığı gibi ruhun alınmasıyla kulluk vazifesi de bitmiş olur. Dolayısıyla Allahu Teala’nın “kul” kelimesini özellikle kullanması bu mucizenin ruh ve beden ile beraber olduğuna ayeti kerimenin işaret ettiği bir delildir.
3- RÜYA OLSAYDI KÂFİRLER ENDİŞELENMEZDİ
Bütün İslam tarihi kitaplarında bu konu yer almış, Peygamber Efendimizin İsra ve miraç mucizesinden sonra kafirlerin itiraz ettikleri sahih senetlerle ortaya konulmuştur. Peygamberimizin bir gecede Mescid-i Aksa’ya gidip geldiğini duyan kafirler şiddetle karşı çıkmış ve bunun ispatı için delil bile istemişlerdir.
Eğer Peygamber Efendimiz bu mucizenin rüyada olmuş olduğunu söyleseydi (ki böyle bir kayıt yok) kafirler hiçbir şekilde itiraz etmezlerdi. Çünkü rüyada her şey mümkün olabilmektedir. “bir rüya” deyip gülüp geçerlerdi. Ama öyle olmadı. Peygamber Efendimizden o zamanki Mescid-i Aksa’nın tarifini bile istemişlerdir.
Hatta bu olay, Peygamberimizi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) tasdikinden dolayı hazreti Ebubekir (Radıyallahu anh)a sıddık lakabını kazandırmıştır.
Bu gün İsra ve Miraç mucizesini inkar edenlerin o günkü kafirlerin inkarından bir farkı yoktur. Onlar Peygamberimizi yalanlamak için bunu yaparken, bu gün Peygamberimizin mucizelerini ve faziletlerini inkar etmek için yapıyorlar…
SONUÇ
Bütün bunların yanında Peygamber Efendimizin İsra ve miracı anlatan sahih hadisleri de mevcuttur. Ehli sünnetin bu konuda yukarıda sıralanmış olan delilleri olmasına karşın, sapık fırkaların kendi yorumlarından ve kendi gibi düşünen birkaç kişinin görüşlerinden başka delilleri yoktur.
www.ihvanlar.net
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder