29 Nisan 2019 Pazartesi

Günah işledikten sonra ısrar etmeksizin derhal tövbe etmek vaciptir. Bunun için namaz kılması ise sünnettir,tevbe namazı


467- Günah işledikten sonra ısrar etmeksizin derhal tövbe etmek vaciptir. Bunun için namaz kılması ise sünnettir. (tevbe namazı)

"Ebubekir'den (ra) rivayete göre kendisi şöyle buyurdu:
Peygamber Efendimiz (sav)i şöyle derken işittim: Bir kul günah işlerde sonra kalkıp temizlenir, namaz kılarak Allah Teâlâ Hazretlerinden bağışlanmak isterse, Allah Teâlâ Hazretleri o kulu mutlaka af eder. Peygamber Efendimiz (sav) bu ifadesinden sonra şu ayet-i kerimeyi okudu: Yine onlar çirkin bir iş yaptıkları yahut nefislerine zulmettikleri zaman Allah'ı hatırlayıp hemen günahlarının bağışlanmasını isteyenler -ki Allah'tan başka günahları kim bağışlar?- ve bile bile işledikleri (günah) üzerinde ısrar etmeyenlerdir. (Et-Tirmîzî, Ebvabu's-salat, bab:essalatu inde 't-tevbe, 298, no:406)

Kaynak:4000 Maddede Cem Edilen SÜNNET MÜSTEHAB VE EDEPLER (1.CİLT), NAFİLE NAMAZLAR ve SÜNNETLERİ sa:133

Bayram Günlerinde Meşru ölçülerde Eğlenmek Sünnettir.


551- Bayram Günlerinde Meşru ölçülerde Eğlenmek Sünnettir.

Hazreti Aişe (ra) anlatıyor:
"Bir defasında Rasûlüllâh yanıma girdi. Yanımda "Buâs" ezgilerini (def çalarak) okuyan iki kız vardı. Yatağına uzanıp yüzünü çevirdi. O esnada babam Ebubekir (ra) içeri girdi ve "Bu ne! Rasûlüllâh'ın (sav)  yanında şeytan çalgıları mı?" diyerek beni azarladı. Bunun üzerine Rasûlüllâh (sav) ona dönerek "Onlara dokunma" buyurdu. Ben de babam bir şeyle meşgul olunca kızlara işaret ettim, onlarda çıktılar. 

Yine bir bayram günü Habeşîler kalkan ve mızrak oyunu oynuyorlardı. Bunlara bakmak için ya ben Hazreti Rasûlüllâh'dan izin istedim veya O "Bakmak istiyor musun?" diye bana sordu (İyice hatırlamıyorum). Ben "Evet" dedim. Bunun üzerine beni arkasında yanağım yanağına değecek şekilde ayak üstü durdurup, oyun oynayanlara "Haydi devam edin Erfide oğulları!" buyurdu. Nihayet ben usanınca "Artık yeter mi?" diye sordu. "Evet" dedim. "Öyleyse git!" buyurdular. 
(el-Buhârî, Kitabu 'l-îdeyni:2 no:907) 
Kaynak:4000 Maddede Cem Edilen SÜNNET MÜSTEHAB VE EDEPLER (1.CİLT), BAYRAM GÜNLERİNİN FAZİLETİ VE BAYRAM NAMAZLARI sa:165

9- Mazmazayı farklı sularla yapmak sünnettir, İstinşakı farklı sularla yapmak sünnettir.


9- Mazmazayı farklı sularla yapmak sünnettir.

10- İstinşakı farklı sularla yapmak sünnettir.

Talha babasından o da dedesinden şöyle dediğini rivayet etmiştir: Peygamber Efendimiz (sav) abdest almaktayken yanına girdim. Yüzünden ve sakalından göğsüne doğru su akıyordu. Onu gördüm mazmaza ile istinşakın arasını ayırıyordu. (Her birini ayrı su ile yapıyordu.)
(Sünenü Ebi Dâvud, Babun fi'l-farkı beyne'l-mazmazati ve'l-istinşak:54, no139)  

Kaynak:4000 Maddede Cem Edilen SÜNNET MÜSTEHAB VE EDEPLER (1.CİLT), ABDESTİN SÜNNETLERİ sa:9

Bayram namazını kaçıranın veya kendine bayram namazı vacip olmayanların onun yerine iki rekât namaz kılmaları sünnettir.


562- Bayram namazını kaçıranın veya kendine bayram namazı vacip olmayanların onun yerine iki rekât namaz kılmaları sünnettir.

"Enes b. Malik azatlıları olan İbni Ebu Utbe'ye Zaviyede toplanmalarını emretti. Ailesini ve çocuklarını da toplayıp şehirde kılındığı gibi tekbir alarak onlara bayram namazı gibi namaz kıldırdı. İkrime (ra) der ki: Bayram namazı kılınmayan köydeki insanlar bayramda toplanıp bayram namazı imamın yaptığı gibi iki rekât namaz kılarlar. Ata(ra) der ki: Kişi, bayram namazını kaçıracak olursa iki rekât namaz kılar.
Kaynak:(el-Buhârî, Kitabu'l-î deyni, no:25)

4000 Maddede Cem Edilen SÜNNET MÜSTEHAB VE EDEPLER (1.CİLT),BAYRAM GÜNLERİNİN FAZİLETİ VE BAYRAM NAMAZLARI sa:168

Bayram günlerinde ve topluluk içine çıkacağı zaman güzel elbise giymek sünnettir.


550- Bayram günlerinde ve topluluk içine çıkacağı zaman güzel elbise giymek sünnettir. 

Abdullah bin Ömer (ra) anlatıyor: 
Ömer İbnu'l Hattâb çarşıda satılmakta olan kalın ipekten bir kaftan aldı. Müteakiben o kaftanı alıp Râsûlüllâh (sav)e getirdi ve:

"Ey Allah'ın Râsûlü! Bu kaftanı satın al da bayramda ve elçiler geldiği vakitler giyinip onunla süslen" dedi. 

Râsûlüllâh (sav) ona: "Bu ancak (ahiretten) nasibi olmayan kimsenin giyeceği elbisedir." buyurdu. 

Bundan sonra Ömer Allah'ın dilediği kadar yani bir müddet bekledi. Sonra Râsûlüllâh (sav) ona ipekten dokunmuş bir kaftan yolladı. Ömer kaftanı alıp  Râsûlüllâh (sav)e getirdi ve: 

"Ey Allah'ın  Râsûlü! (sav) Sen, ipekli cübbe için "Ahiretten nasibi olmayan kimsenin giyeceği elbisedir." buyurmuştun, şimdi bana bu ipekli cübbeyi gönderdin" dedi. 

Râsûlüllâh (sav), ona cevaben:
"Onu satarsın ve karşılığında bir ihtiyacını giderirsin" buyurdu.
(el-Buhârî, Kitabu 'l-î'deyni: 1, no:906 )

Burada bayramda güzel giyinmeye delalet eden, Hazreti Ömer'in "Ey Allah'ın Râsûlü! Bu kaftanı satın al da bayramda ve elçiler geldiği vakitler giyinip onunla süslen"  demesidir. Özellikle bayramda ve elçiler geldiğinde güzel giyinmesini istemesi ve Peygamber Efendimiz(sav)'in bunu inkâr etmemesi, bu günlerde güzel giyinmenin sünnet olduğunu ifade eder. Peygamber Efendimiz (sav) in, Hazreti Ömer'in isteğine karşı olan inkârı, bayram için elbise tavsiye etmesine değil, tavsiye olunan elbisenin ipek olmasınadır. 

Bir de hadisi şerifte mutlak anlaşılsa da diğer hadisi şeriflerin delaletiyle, ipek kumaşın yalnız erkeklere haram olup, kadınlara mubah olduğu anlaşılır.    

Kaynak : 4000 Maddede Cem Edilen SÜNNET MÜSTEHAB VE EDEPLER (1.CİLT), BAYRAM GÜNLERİNİN FAZİLETİ VE BAYRAM NAMAZLARI sayfa 164-165

28 Nisan 2019 Pazar

Oruçlu olmadığında istinşakı mübalağalı yapmak sünnettir


6- Oruçlu olmadığında istinşakı mübalağalı yapmak sünnettir.
7- Oruçlu olduğunda mideye su kaçırmayacak şekilde istinşakı mübalağalı yapmak sünnettir.
8- Parmakları hilallemek sünnettir.
İsmail b. Kesir'den şöyle dediği rivayet edilmiştir. Asım b. Lakit b. Sabira'nın şöyle dediğini işittim: "Ben "Ey Allah'ın Peygamberi! Bana abdesti anlat" deyince Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyurdu: "Abdestini tam yap parmak aralarını hilalle, oruçlu olmadıkça istinşakta mübalağa yap" (Sünenu't-Tırmızî, Babu Ma Cae fi Kerahiyyeti Mübalağati'l-İstinşak:69, no:788

Kaynak:4000 Maddede Cem Edilen SÜNNET MÜSTEHAB VE EDEPLER (1.CİLT), ABDESTİN SÜNNETLERİ, sa:9

Abdest aldıktan sonra iki rekat abdest şükür namazı kılmak da sünnettir


5- Abdest aldıktan sonra iki rekat abdest şükür namazı kılmak da sünnettir.
Hz. Osman'ın azatlısı Humran b.Eban'dan şöyle rivayet edilmiştir.: Osman'ı (ra) abdest almak için su isterken görmüş ve su kabı gelince ondan dökerek ellerini üçer kere yıkamış, daha sonra sağ elini suya daldırıp üç kere ağzına, burnuna su verip sümkürmüş ve yüzünü yıkamıştır. Ellerini de dirseklere kadar üç kere yıkamıştır.  Sonra başını mesh etmiş daha sonra da her bir ayağını üçer kere yıkamış ve şöyle demiştir: Peygamber Efendimiz (sav)i benim şimdi aldığım bu abdest gibi abdest aldığını gördüm. Kim benim bu aldığım abdest gibi abdest alır ve konuşmadan kalkıp iki rekat namaz kılarsa geçmiş günahları bağışlanır. (el-Buhari, el-Mazmazatu fi'l-vuzu:27, no:162
 
 Kaynak: 4000 Maddede Cem Edilen SÜNNET MÜSTEHAB VE EDEPLER (1.CİLT), ABDEST SÜNNETLERİ sa:8-9

Abdestte yıkanılması farz olan yerlerin iki ve üçüncü defa yıkanması,


3- Abdestte yıkanılması farz olan yerlerin iki ve üçüncü defa yıkanmasının sünnet olduğunda ittifak edilmiştir.
4- Ayrıca ağıza ve buruna üçer defa su verip daha sonra sümkürmenin sünnet olduğunda da ittifak edilmiştir.

kaynak: 4000 Maddede Cem Edilen SÜNNET MÜSTEHAB VE EDEPLER (1.CİLT) ABDESTİN SÜNNETLERİ,sa:8 

Abdesti olmayanın namazı yoktur, Allah'ın adını zikretmeyenin de abdesti yoktur


2- Abdeste besmele ile başlamak sünnettir.
Ebu Hüreyre'den (ra) Peygamber Efendimiz (sav)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:

"Abdesti olmayanın namazı yoktur, Allah'ın adını zikretmeyenin de abdesti yoktur."
(Müsnedu Ahmed b.Hambel, Müsnedu Ebî Hüreyre, no:9418)

Besmelenin yanı sıra "bismillahi'i-azîm","Elhamdu lillâh alâ dîni'l-İslam" denilmesi de sünnet için yeterlidir. (Dureru'l-Hukkam) Bu zikredilen hadisten de anlaşılmaktadır.
(Müsnedu Ahmed b. Hanbel, Müsnedu Ebî Hüreyre, no:9418) 

KAYNAK: 4000 Maddede Cem Edilen SÜNNET MÜSTEHAB VE EDEPLER (1.CİLT), ABDESTİN SÜNNETLERİ, sa:8

Abdest almaya niyet ederek başlamak abdestin sünnetlerindendir


1-Hanifi fıkıh kitaplarında geçtiği üzere abdest almaya niyet ederek başlamak abdestin sünnetlerindendir. Zira amel ile âdet arasını ayıran ve sevap almayı sağlayan en önemli husus niyettir.

Niyet diğer üç mezhebe göre vaciptir. Tüm mezhepler Hazret-i Ömer'den (ra) nakledilen şu hadis-i şerifi delil getirmişlerdir.

"Ameller niyete göredir. Kimin hicreti Allah'a ve Rasulû'ne ise, işte onun hicreti gerçekten Allah'a ve Rasûlü'nedir. Kiminde hicreti kendisinden nasipleneceği dünya (nimeti) ya da evleneceği bir kadına ise, o kişinin hicreti de hicret ettiği şeyedir."
 (el-Buhârî, en-Niyetü fi'l-îman,22, no:6311)


Kaynak: 4000 Maddede Cem Edilen SÜNNET MÜSTEHAB VE EDEPLER (1.CİLT sa:8)

Eyvallah, Hikmet Anıl Öztekin



Çok beğendim ve sizler için seçtiğim cümleler..

Nerede ne yazmam, Ne kadar daha yalnız kalmam gerekiyor, Dünyayı, dünyayı sevenlere bıraktım, Yerin dibindeyim, Hangi halimi bekliyorsun? ..

Sevdiğim, hangi kapının ardındasın da kapıyı açamıyorum ..

Dünyayı da ele geçirsen bile, kendinle baş başa kaldığında cehennem azabı çekersin. Bu sürede ömrünü verdiğin şeye erişince kaybettiğin duyguları ve ruhunu geri kazanamazsın. Kazandığını sandığın dünya felaketin olur.

Çünkü şiir yazmak, sevdiğini yaşatıp kendinden vazgeçmek anlamına gelir. Düşünsenize giden sevdiğiniz binlerce kitapçının raflarında. Artık unutmak mümkün değildir. Ne kadar zor ve korkutucu, değil mi? ..

Şairler korkmaz, şairler sadece sever ...

Sen sanki dün gittin, ben binlerce yıldır özlüyor gibiyim.

Ellerimde dua ilk günkü gibi. Aynı ses tonu, aynı inanç. Aynı duaları ediyorum hala. Hiç gitmemişsin gibi her şey. Sadece yağmur biraz farklı. Yazın ortasındayız, yaramaz bir çocuk gibi çıkıp duruyor bir yerlerden.
--
Sen gidince dertleşebileceğim bir yağmur kaldı. Beni dinleye dinleye o da kaldıramıyor sanırım, döküp duruyor derdini.
….

Hatıraların hepsi bana emanet. İyi bakıyorum onlara. Dert nasıl sahiplenilir yazıyorum kağıtlara. Seviyorum diyorum, sırtımda dünya kadar hatırayla.

Duamı not düşüyorum geceye, yüreğini bulsun sevdiğim...


Tertemiz seviyorum seni, bembeyaz kağıtlara yazıyorum sevdiğimi.
Duamı üfledim, şehrine vursun sevdiğim,
Gamzelerinden kelebeklerin su içtiği kadın,
Gecelerin tefekküre dönsün,
Melekler kalbinden öpsün..
..

Aşk yoluna talipsen,
açacaksın gönül pencerelerini,
estireceksin içeride rüzgarları,
essin rüzgarlar esebildiği kadar ...
Gönül rüzgarlarının en senine talibiz,
biz bir güzele değil,
en güzele,
en sevgiliye talibiz …
..

'Bir Adım
Gelsen;
Bayram edecek bir çocuk var içimde ...
Baksan;
geçecek bir halsizlik var gözlerimde ...
Ses etsen;
dinecek bir uğulru var kulaklarımda ...
Sarılsan ;
geçecek bir ağrı var ruhumda .. .
Bir adım gel ki koşayım sana .. .
Ah, bir adım,
Uçurumla yar arasında ...


Bazen bir adım kadar yakınsındır harama ...
Bazen de bir adım kadar yakınsındır Hakk'a,
Ah, bir adım,
Uçurumla yar arasında ...
Bir adım solunda,
Eyvallah deyip
gelişini,
bakışını,
sesini,
sarılışını,
dualarına saklamış bir adam var buralarda ..



Sevdanın ayrılık kısmı mı düştü nasibimize?
Bir kavuşma sızmayacak mı bu yollara?
Kaç kez olursa olsun, ömrümün yettiğince dualarım devam edecek.
Biliyorum ki sana yakışabilecek tek şey, Aşktır gidişine de verilebilecek tek cevap, Eyvallah'tır …
..

Kokun daha ömrümden kaç ramazan götürür...
Kaç kez niyet edip açtığım oruç gibi,
sana niyetli olan kabim,
iftarını yapar mı kokunla bir gün? ..
..

Cümlelerinden kelime kelime vurulan bir garibim.
Sevda halimi anlatıyorum.
Kalem yürekten süzülüp yazıyor kelimeleri,
her kelime ismini yazmaya meylediyor.



Sevmek bir çocuk gibi,
kımıl kımıl,
süs yok, gösteriş yok ...
Her yer sevgili,
her yer onun kokusu,
her yer samimiyet, doğallık ve çocuksu.


Çay ve yağmur... İki sevgili. Biri muhabbetleri demliyor, biri
sokakları...


Herkes tohum ekerken ağacı göremez. Görmesen de bekle, sabret. Bir dert mi geldi başına, belki koca bir çınarın tohumudur o. Tohum çatlıyor ve filizlenecektir, onun çatırtısıdır etrafındaki acılar.


Avuçlarımıza dua yağar, gözlerimiz ıslak olurdu yarin yokluğunda.
İşte öyle sevgili, sana kelimelerim, seni başka severdi.
Kelimelerim diyorum, memleketimizdeki o toprak yollar gibiydi.


Aşk ...
Tüm tanımlamaların ötesine uzanıp, sadece yaşamaya çalışmak,
Ruhunu bir yola sokup eksik etmeden imanını sarılmak, sarmalanmaktır.
Kendini adayıştır...
Kendini bırakıştır...
Hiç oluştur.
Hiç!
Ne güzel söyler Hz.Mevlana;
'Aşkı anlatmak için ne söylersem söyleyeyim, asıl aşk belirdi mi, sözlerimden utanırım . . . "



Bütün evren insana gıpta ile bakar. Her muhabbet suyundan bir yudum içtikçe, alemler kendinden geçer. Muhabbet sevdi­ğin şeyleri sevdiğin için vermektir. Muhabbet gelse de, gitse de

Eyvallah demektir...


Bir kitap ki ... Satır satır yolculuğun! Hiç gitmediğin yerlere aklınla kalbinle ayak basabileceğin yolculuğun. Sadece bileti sana

ait bir yolculuk! İstediğini katarsın o yolculuğa. Sevdiğini, sevmediğini, sevemediğini, konuşamadığını, özlediğini, cayır cayır özlediğini...


Hak olan her şey de zaten aşka çıkar...

Harika bir kitap her cümlesine dikkatli ve sindirerek okumanızı şiddetle tavsiye ederim.. Tüm kitabı paylaşmama az kaldı =))

Kalplerin Keşfi




Bölümler halinde ders olarak okudum ezber verdim daha sonrada ders olarak okuttum.

Hocam bana;

"Maneviyat büyüklerinin kitaplarını okuduğunda onun talebesi oluyorsun.." demişti ve çok etkilenmiştim..

Herkese tavsiye ederim mutlaka okumalı.. Öğrenmesi kolay konular akıcı ve ezber yaparken sıkılmıyor severek isteyerek ezberliyorsunuz...

Gunyet'üt Talibin Hakkında Yorumum


İki kere baştan sona okuyup bitirdim neden iki kere okudun derseniz Abdulkadir Geylani'yi çok sevdiğim için ve Ahmed bin Hambelin isteği üzerine kaleme almış gözden geçirdiğinizde fıkıh kitabı gibiysede değil.. Takva cennet ve cehennemi okurken hissediyorsunuz çok feyzli bir kitap. Mutlaka okunması gereken kitaplar listesine alınmalı..

Resul'ün Evinde Bir Gün Abdul Malek Al-Qasem



Arkadaşım tam bir koli kitap hediye etti. İlk olarak isminden çok etkilendiğim ve aşkım muhabbetim artsın diye bu kitaptan başladım.
Ama ehli sünnet inancına ters olan cümleleri görünce bitiremedim.




Mevlid-i şerifin okunması ve mevlidi şerif için toplanmanın, okutmanın caiz olmadığını söylüyor. Kime ne zararı var anlamış değilim!


 Ümreye gittiğimde Cennetül Baki'den arap yetkililer kovalıyordu Türkleri,
"Yallah hacı mescid!"
Bize bir Yasin dahi okutmamışlardı.. Adamların itikatları bozuk.. Kitapta ehli sünnetim diyor ama böyle bir kaç hataya rastlayınca vakit kaybı olur diye devam edemedim.
ama şu açıklamayı yapmadan geçemiyorum.


İbni Hibbânın haber verdiği
(Vefâtımdan sonra kabrimi ziyâret eden, hayâtımda ziyâret etmiş gibidir)
hadîs-i şerîfini ve Taberânînin bildirdiği
(Kabrimi ziyâret edene şefâ’at edeceğim)
Peki bunun anlamı nedir?



Fırsat bulursam bu kitabı okuyup ve reddiye yazacağım inşallah! Allah'a emanet olun görüşmek üzere =)


Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı