15 Nisan 2020 Çarşamba

Kuranı Kerimin Şerefesi ? Kuran ayetlerinin şerefesi?



Hadis-i Şerifte Buyuruldu ki:

Hazreti Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdular: "Her şeyin bir şerefesi var. Kur'an-ı Kerim'in şerefesi de Bakara süresidir. Bu surede bir ayet vardır ki, Kur'an ayetlerinin efendisidir: Ayetü'l-Kürsi

Kaynak : Tirmizi, Sevabul-Kur'an 2, (2881)

Açıklama :
Şerefe diye tercüme ettiğimiz kelimenin aslı senâm'dır. en-Nihâye'de bu kelime ile herşeyin en yüksek noktasının zirvesinin ifade edildiği belirtilir.

 Bakara suresinin Kur'ân-ı Kerim'in şerefesi olarak tavsifi, uzunluğundan dolayıdır. 286 ayetle bu hususta başta gelir, dolayısıyla pekçok ahkâma şâmildir. Keza cihâd emri de bu surededir ve elbette bu sebeple de ayrı bir yücelik ve şerefe sahiptir.

 Bakara'da yer alan Ayetü'l-Kürsî de bu surenin şerefini artıran, diğerleri arasında mümtaz bir makama ulaşmasına sebep olan bir âmil olarak ifade edilmektedir.

 Ayetü'l-Kürsî'ye gelince, bu Bakara'nın 255'inci âyetidir. Cenâb-ı Hakk'ı mühim sıfatlarıyla tanıtır. Uzunca bir ayettir. Hazreti Peygamber (Aleyhissalâtu Vesselâm), bu âyeti başka hadisleriyle de övmüştür. Bir hadis şöyle: "Kim farz olan her namazın ardından Ayetü'l-Kürsî okursa ondan sonraki namaza kadar mahfuz kalır." Bu hadis sebebiyle her namazın arkasından tesbihattan önce okunan bu âyetin meâl-i âlisi şöyledir:

 "Allah (o Allah'tır ki) kendinden başka hiç bir ilah yoktur. (O, zâtî, ezelî ve ebedî hayat ile) diridir (bâkidir). Zâtiyle ve kemâliyle kaimdir. (Yarattıklarının her an tedbir ve hıfzında yegâne hâkimdir, herşey onunla kâimdir). Onu ne bir uyuklama tutabilir, ne de bir uyku. Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi O'nundur. O'nun izni olmadıkça nezdinde şefaat edecek kim imiş? O, (yarattıklarının) önlerindekini arkalarındakini, (yaptıklarını, yapacaklarını, bildiklerini, bilmediklerini, açıkladıklarını, gizlediklerini, dünyalarını, âhiretlerini, hülâsa herşeyini, her şe'nini) bilir. (Mahlukatı) O'nun ilminden yalnız kendisinin dilediğinden başka hiçbir şeyi (kabil değil) kavrayamazlar. O'nun kürsüsü gökleri ve yeri (kucaklamıştır, o kadar) geniştir. Bunların muhafazası O'na ağır da gelmez. O, çok yüce, çok büyüktür."

 Ayetü'l-Kürsî hakkında gelen birkaç hadis daha:

 "Kim sabaha çıkınca Âyetü'l-Kürsî ile Hâ-Mim tenzîlü'l-Kitab minallahi'l-Azîzi'l-Alîm suresinin evvelindeki iki âyeti okursa o gün akşama kadar (bela ve kazalardan) mahfuz kalır. Kim de akşama dâhil olunca onları okursa o gece sabahlayıncaya kadar mahfuz olur."

 "Allah'ın en büyük ismi (İsm-i âzamı) -ki Allah, onunla kendisine dua edilince isâbet buyurur, onunla bir şey istenince verir- şu üç suredir: el-Bakara, Âl-i İmrân ve Tâ-Hâ sureleri. Râvi Ebu Ümâme ilâve ediyor: "Ben o ism-i âzam'ı aradım, el-Bakara suresindeki Âyetü'l-Kürsî, Al-i İmrân suresindeki Elif-Lâm-Mim Allahu Lâ ilâhe illâ hüve'lhayyul'lkayyum ve Tâ-Hâ suresindeki: ve anati'lvücûhi li'lhayyi'lkayyûm âyetlerinde (Tâ-Hâ: 20/111) buldum (yâni ism-i âzam Hayy ve Kayyûm isimleridir.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder


Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı