Hz. Âdem'in Hz. Musa'ya hüccet getirmesi, İşte Âdem Musa'ya böyle delil getirdi, işte böyle mağlûp etti hadisi


 Ebû Hüreyre'den (Radıyaliahü anh):[1]

Rasulullah (Sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle dedi:

"Âdem ve Mûsâ (Aleyhimesseiâm) tartıştılar. Mûsâ dedi ki:

'Ey Âdem, sen bizi hayal kırıklığına uğratan ve cennetten çıkmamıza sebep olan atamızsın,'(Bir başka rivayette: 'Sen, işlediği hata ile cennetten çıkmasına sebep olan Âdem'sin' dedi.) Âdem de:

'Ey Mûsâ, sen de Allah'ın kendi sözü/vahyi için seçtiği (görevlendirdiği) kişisin. (Allah sana vahyi ile hitâb etti ve) eliyle bunu yazdı. Sen beni, yaratılışımdan kırk yıl önce Allah'ın takdir ettiği bir şeyle mi kınıyor/suçluyorsun?' diye karşılık verdi.

(Bunları anlattıktan sonra) Peygamberimiz:

"İşte Âdem Musa'ya böyle delil getirdi, işte böyle mağlûp etti" buyurdu.[2]

 Açıklama
 Bu rivayetle ilgili âlimlerin farklı yorumları olmuştur:

Hz.  Âdem'in  Hz.  Musa'ya hüccet getirmesi  konusundaki  bu  rivayette:

ayıplama ya da günaha özür beyanı söz konusu değildir. Bilâkis Hz. Mûsâ, bu zellenin sebebi neydi ki cennetten çıkmaya sebep oldu şeklindeki sorusuna, Hz. Âdem de kendisinin zelle sebebiyle değil, Allah'ın onu yeryüzüne halife tayin etmesi sebebiyle çıkartıldığını belirtir.

Ayrıca bu rivayetle ilgili olarak üç ihtimal üzerinde durulur:

a- Râvi naklederken hata yaptı ya da unuttuğu bir şey var,

b- Peygamberimiz İsrail  oğulları  arasında böyle bir haberin  olduğundan

bahsetmiş ve râvi de konuşmanın sonuna yetiştiği için İsrâi! oğulları kısmını duymamıştır, tıpkı Hz.Âişe validemizin Ebû Hüreyre'nin bazı rivayetlerini böyle düzeltmesi gibi,

c- Ya da bilmediğimiz bir gerçek vardır, zira bu hadîsi Hz.Ömer de rivayet ediyor, biz de tevekkuf ederiz.[3]

İmam Eş'arî bu hadisi Kaderiyenin, 'Allah geleceği biimez' sözlerine karşı hüccet olarak zikreder.[4]

Yukarıdaki rivayette Hz. Mûsâ ile ilgili vahyin verilmesi Kur'ân'da şöyle geçmektedir:

Allah Teâlâ buyurdu:

"Nasihat ve her şeyin açıklamasına dair ne varsa hepsini Mûsâ için levhalarda yazdık. (Ve dedik ki): Bunları kuvvetle tut, kavmine de onun en güzelini almalarını emret. Yakında size, yoldan çıkmışların yurdunu göstereceğim." (Ârâf 7/145).[5]

Kaynaklar
 [1] sened:

Sahih: Müsned, 11/248, H.no': 7381; Benzer rivayet için bk. 11/264, H.no: 7578-7579; Abdullah b. Ahmed b. Hanbel, es-Sünne., 1/287, H.no:549; 11/506, H.no:1177; Mâlik, Kader, I; Ma'mer b. Râsid, XI/112-113, H.no:20067-20069; Buharı, Enbiyâ, 31; Tefsir, 20/1; Tevhîd, 37; Kader, 11; Müslim, Kader, 13-15; Ebû Dâvûd, Sünnet, 16. H.no: 4701, Tirmizî, Kader, 2, H.no: 2134 (hasen-sahih); Nesâî, es-Sünenül-kübrâ, VJ/284, H.no:10985; VI/308, H.no:ll060; İbn Mâce, Mukaddime, 10, H.no:80: Humeydî, 11/475, H.no:1115; Beyhakî, Şuabü'l-tmân, 1/204, H.no: 184; İ'tikâd, s. 138; Lâilkâİ, III/4I3, H.no:693; Hercvî, Erbaûn, s-73, H.no:24. Bu olayın başlangıcı, Ebû Davud'un rivayetinde şöyle nakledilir: Ömer b. Hattab (Radıyallahü anh) Allah Rasûlü'nün (Sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurduğunu nakleder:

Hz. Musa dedi ki:

" Ya Rabb, hem bizim, hem de kendisinin cennetten çıkarılmasına sebep olan (atamız) Adem 'i bana gösterir misin" Allah ona Adem'i (Aleyhisselâm) gösterince şöyle dedi:

'Sen atamız Adem misin"

'Evet'

'Sen, Allah 'in rûh verdiği, isimlen öğrettiği ve melekleri secde ettirdiği kişi değil misin?"
'Evet'

""Peki, bizi ve kendini cennetten çıkartmaya sebep olan şey neydi?'

'Sen kimsin?'

'Ben Musa'yım.''

'Sen   Allah'ın   vahy   için   görevlendirdiği   kişi  değil   misin?...'   şeklinde  rivayet  devanı etmektedir. Bk.Ebû Dâvûd, Sünnet, 16, H.no: 4702.

[2] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 1/201-202.

[3] Fahreddin Râzi, Mefâtihul-gayb 1/270.

[4] Eşarî, el-lbâne 202-203.

[5] İmam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayıncılık: 1/202-203.


Yorum Gönder

0 Yorumlar