Hz. Ömer'in Hikmetli Nasihatlarından Birkaçı


- Hz. Ömer bahsettikleri her biri bir hikmettir:
“*Bir kötülük yapmak suretiyle senin hakkında Allah’a isyan eden bir kişiyi, bir iyilik yapmak suretiyle kendisi hakkında Allah’a itaat etmekten daha büyük bir şekilde cezalandıramazsın.
* Kesin bir bilgiye sahip olmadığın sürece müslüman bir kardeşinin herhangi bir hareketini en güzeline hamlet. * Bir müslüman kardeşinden duyduğun bir sözü elinden geldiğinde hayra yor.
* Kendisini töhmet altında bırakacak işler yapan kimse, kendisi hakkında sûizanda bulunup kötü şeyler düşünenleri kınamasın.
* Sırrını sakladığı sürece kişinin iradesi kendi elindedir.
*Doğru sözlü ve yaşayışlı arkadaşlarından ayrılma ve her zaman için onların gölgesinde yaşa; çünkü onlar senin için bollukta süs, darlıkta ise azıktırlar.
* Sonunda ölüm olduğunu bilsen de doğruluktan ayrılma.
* Seni ilgilendirmeyen şeylere karışma.
* Olmayacak işler peşinde koşma, çünkü böyle birşey yararsız, boş bir uğraş olur.
* İhtiyacını yerine getirmek istemeyen kimseden hiç birşey isteme.
*Yalan yere yemin etmeyi küçümseme ki Allah Teâla seni bundan dolayı helak etmesin.
* Sakın fâcirlerle (kötülerle) arkadaşlık yapma ki sonra kötülüklerini öğrenirsin.
* Düşmanlarından uzak durduğun gibi Allah’tan korkmayan dostlarından da sakın; Çünkü O’ndan korkmayan kimse asla güvenilir birisi değildir.
* Kabirlerin yanından geçerken kork.
* Tâat gösterirken kendini hiç mesabesine indir.
* Günah işlerken âkıbetini düşün.
* Bir iş yaparken, içlerinden Allah’tan korkanlarla istişare et; çünkü Allah Teâlâ “Allah’tan, kulları içinde ancak alimler korkar” (Fâtır: 35/28 buyurmaktadır.”[1]

- Hz. Ömer bir keresinde birisine şu öğütte bulundu:
*“Seni ilgilendirmeyen şeylere karışma.
* Düşmanlarından uzak durduğun gibi emin olmayan dostlarından da kendini koru.
* Emin kişilerse ancak Allah Teâlâ’dan korkan kişilerdir.
* Kötülük ögrenmek istemiyorsan kötülerle konuşma ve böylelerinin arkadaşlığından sakın.
* Kötü kimselere sırrını asla söyleme.
* İşlerinde, Allah’tan korkanlarla istişare et!”[2]



--------------------------------------------------------------------------------

[1] Kenz VIII/235 (Hatib, İbn Asâkir ve İbnü’n-Neccâr, Said b. el-Müseyyeb’den).

[2] Ebu Nuaym, Hilye I/55 (Muhammed b. Şihab’dan).

Muhammed Yusuf Kandehlevi, Hayatu’s-Sahabe, Akçağ Yayınları: 3/257-258.

Yorum Gönder

0 Yorumlar