Hz.Zülkifl (a.s), Hz.Elyasa ve İlyas (as) Türbeleri

Dicle Barajı Acemi videosu bu kadar olur

Ziyaretimizde duyduklarımıza göre bu mübareklerden biri Hazreti zülkif (a.s) veya Elyasa Peygamber mi ? bilemiyorum kaymakamın rüyasına girer gel bizi suyun içinden çıkar suyun altında kaldık diye..

Kaymakamın emirleri ile naaşları buraya nakledilir ve inşaat halindeki mübarek mekanların resimleri de aşağıdadır, altta da bahsettiğim gibi bedenleri çürümemiş ve dipdiri olduklarından bahseden yazım var.

Allah razı olsun tarih mirasımıza sahip çıkanlardan

heryer inşaat halindeydi.

Objektifime takılanlar

DİYARBAKIR’ın Eğil İlçesi'nde 1997 yılında su tutulmaya başlanan Dicle Baraj göleti altında kalan Tekke Köyü'ndeki Hz. Elyasa Peygamber türbesi suda yüzmeye gelenler adeta tramplen oldu. Su altında kalmadan önce mezar ve türbenin içindeki naaşların yukarı kısma taşındığı belirtildi.

Bu resimi bir haber sitesinden aldım baraj sularının altında iken türbeyi göstermek istedim

Dicle Barajı'nda su tutulmaya başlanmasıyla Asur Hükümdarları'na ait bazı mezarlar, Hz. Elyasa ve Zülküf peygamberin türbeleri sular altında kaldı. Tekke Köyü'ndeki Hz. Elyasa ve Zülküf peygamberin türbelerindeki naaşları çıkartılarak yukarı kesimlere taşındı. Su altında kalan türbe ve mezarlarda baraj göletinde yüzmeye gelenler bunun üzerine çıkıp suya atlıyor.

Kaynaklarda Zülkifl (a.s.)’ın, Hz. Eyyûb (a.s.)’ın oğlu Bişr olduğu belirtilmektedir. Yüce Allah, Hz. Eyyûb (a.s.)’dan sonra O’nu peygamber olarak göndermiş ve halkı, “Tevhîd Akidesi’ne: Allah`ın birliğine inanmaya” davet etmesini emretmiştir.

Yüce Allah, Enbiya Sûresi’nde, Eyyûb (a.s)’ın kıssasından sonra Zülkifl (a.s.) hakkında “Ve İsmâil`i, İdris`i ve Zülkifl`i hatırla ki, onların hepsi sabredenlerdendi. Ve bu yüzden onların hepsini rahmetimizle kuşatmıştık;

onlar gerçekten dürüst, erdemli ve sâlih kimselerdi”. buyurmaktadır. Zülkifl (a.s.)’ın Kur’an-ı Kerim’de peygamberlerin isimleriyle birlikte zikredilmesi, sabredenlerden, seçilmişlerden ve Allah tarafından ödüllendirilenlerden olduğunun belirtilmesi, onun da peygamber olduğunu gösteren bir delildir. Hz. Zülkifl (a.s.)’ın mezarının Eğil İlçesi’nde, makamının ise Ergani’de olduğu kabul edilmektedir.

Hz. Zülkifl (a.s.)’ın makamı (bir süre kalığı yer), Ergani İlçesi’nin 6 km. kuzeyinde bulunan “Zülküfil” veya “Makam” ismi verilen dağın zirvesindedir.

Hz. Zülkifl (a.s.)’ın kabri, Eğil İlçesi’nde, Nebi Harun Tepesi’ndeki türbesinde bulunmaktadır.
Hz. Zülkifl (a.s.) kabri daha önce bulunduğu yerden Dicle Baraj Gölü havzasında kalacağı için Elyesa’ın kabri ile birlikte, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Vakıflar Genel Müdürlüğü arasında yapılan işbirliği ve dönemin Eğil Kaymakamı’nın başkanlığında oluşturulan komisyon marifetiyle 13–16 Eylül 1995 tarihleri arasında, Nebî Harun Tepesi’nde yaptırılan türbeye nakledilmiştir.

Hz. Zülkifl (a.s.)’ın naaşının nakli için çalışmalara Nebî Elyesa’ (a.s.)’ın naaşının naklinden sonra başlanmıştır.

Bu nakilde görev alan kişiler, Hz. Zülkifl (a.s.)’ın naaşının bulunduğu mezarın açılmasında, mezarın, dönemin çimentosu olarak bilinen Kels-i hacer adlı bir madde ile kaplı olduğu için çok zorlanıldığını ifade etmişlerdir.

Hz. Zülkifl (a.s.)’ın naaşı, 15–16 Eylül 1995 tarihleri arasında Kale Mahallesi’nde önceden hazırlanan türbeye nakledilmiştir. Heyette bulunanların Hz. Zülkifl (a.s.)’ın naaşının çürümediğini gördükleri hususundaki ifadeleri basında yer almıştır. Nebî Elyesa’ (a.s.) ve Nebî Zülkifl (a.s.)’ın naaşlarının çürümemiş olması, Hz. Peygamber’in (s.a.v.), “Cenabı-ı Hak, toprağa, peygamberlerin cesedini çürütmeyi haram kılmıştır” hadisi ile irtibatlandırılmıştır.

Şuranın güzelliğine bakın Rabbim memleketimizi düşman çizmesi altında çiğnetmesin inşaallah..