Tekâmül,İstihale

 

Tekâmül


Tekâmül kelimesi, evrimin manasını karşılamamaktadır. Çünkü tekâmül bir canlının kendi iç bünyesindeki değişiklikler­le belirli bir seviyeye ulaşması, kemâle ermesidir. Meselâ elma çekirdeği tekâmül eder, elma ağacı haline gelir. Tek hücreden ibaret olan zigot tekâmül ederek Allah'ın izniyle yetişkin bir in­san olur.
Biyolojide bir canlının embriyodan itibaren olgun hale ge­linceye kadar geçirdiği safhalara "ontogeny" denir. Tekâmül bunun yerine kullanılmalıdır. Bir canlının ilk yaratılışından iti­baren günümüze kadar geçirdiği farzedilen ve ilmî tahkikle açıklanmaya çalışılan ve henüz nazariye olmaktan ileriye gide­meyen safhalara da filojeni denir. Evrim de bunun karşılığı ola­rak alınmalıdır.
Bu manada kâinattaki bütün varlıklar tekâmül kanununa tâbidir.[56]

İstihale


Evrim meselesinin münakaşa sahasına geçmesinden sonra bu polemiğe temas eden İslâm âlimleri, istihale kelimesini kul­lanmayı tercih etmişlerdir. Daha önceki âlimler de bu kelimeyi kullarımışlarsa da, onların bu kelimeye yükledikleri mefhum ile evrim kelimesinin ifade ettiği mana arasında hiç bir irtibat yok­tur. Esasen evrim yeni bir mefhum olduğu için Arapçada tam oturmuş bir karşılığı yoktur. Bu sahadaki bazı otoriteler, evrimin tam karşılığı olarak tatavvur kelimesinin kullanılabileceğini ileri sürerler. Nitekim Arapça lügat "el-Müncid"in Darwin mad­desinde bu teori, "Tatavvur teorisi" olarak adlandırılmıştır.
Netice olarak şu kesinlikle söylenebilir ki, tekâmül ve istihale kelimeleri, evrim mefhumunu karşılamaktan çok
uzaktırlar. Bu ıstılahların tam oturmamış olmasını, evrim teorisinin yeniliğinden başka, teoriye yapılan talî ilâvelerle kazandığı farklı manada aramak gerekir.[57]

[56] Prof. Dr. Âdem Tatlı, Merak Ettiklerimiz, Cihan Yayınları, İstanbul 1998: 66.
[57] Prof. Dr. Âdem Tatlı, Merak Ettiklerimiz, Cihan Yayınları, İstanbul 1998: 66-67.

Yorum Gönder

0 Yorumlar