27 Kasım 2011 Pazar

Hz. Ebû Bekir (R.a.)'ın Ailesi

Hz. Ebû Bekir (R.a.)'ın Ailesi


Hz. Ebû Bekir (R.a.) cahiliyye devrinde Abduluzza b. Âmir b. Lüey'in  Kuteyle ile evlenmiş ve ondan Abdullah ile Esma adındaki çocukları olmuştur. Yine cahiliyye döneminde Um Rûman ile evlenmiştir. Onun asıl adı; Âmir b. Amîre kızı Da'd olup Kinânehdir. Hz. Ebû Bekir'in ondan Abdurrahman ve Aişe adında iki çocuğu olmuştur. İslâm geldikten sonra meys kızı Esma ile evlenmiştir. Esma, daha önce Talib'in oğlu Cafer'in hanımı idi. Muhammed adındaki oğlu ondandır. Yine İslâm döneminde Ensar'dan Harice b. Zeyd'in kızı Habibe ile evlenmiş ve vefatından sonra ondan Um Gülsüm adında, bir kızı olmuştur.[209] Hutbe ve öğütlerinden bazıları şöyledir:
“Rasûlüllah vahy ile korunuyordu. Benim ise beni yalnız bırakayan bir şeytanım vardır.”
“Hayır işlerinde acele edin, çünkü arkanızdan acele gelen ecelinizdir.”
“Cihadı terkeden, zillete düşer. Amelin sırrı sabırdır.”
“Şikâyetçi olup ağladığım nice günler oldu. Zaman geldi ki, adığım günlere ağladım.”
“Nefesi aldığım zaman veremeyecekmiş, verdiğim zaman alama çakmış kadar kendime yakın bilirim ölümü"
“Hiç kimseye imandan sonra sağlıktan daha üstün bir nimet veril­miştir.”
“Kendinize kabir hazırlamayın. Kendinizi kabre hazırlayın."
"Kabre hazırlıksız giden, denize kayıksız açılmış gibidir"
“Allah için söylenmeyen bir sözde hayır yoktur..."
“Herhangi bir yericinin yermesinden korktuğu için hakkı söylemekten çekinen kimsede hayır yoktur..."
“Allah için infak edilmeyen malda hayr yoktur."
“Cehli hilmini aşan kimsede de hayr yoktur.” [210]
“Bu ümmetin evveli ne ile ıslah olmuşsa, sonunun işleri de ancak onunla ıslah olunur.” [211]
“Hayatta olanlar yeni elbiseye ölüden daha çok muhtaçtır. Çünkü" ölünün kefeni irin ve pis akıntılar içindir.”[212]
Hz. Ebû Bekir (R.a.) vefat edeceği zaman, kızı Hz. Aişe (R.anha)'ya şunu söyledi: "Müslümanların işlerini idare etmek görevi bize veril­diğinden bu yana onların ne bir dinarlarını, ne de bir dirhemlerini yemedik, fakat yemeklerinin artıklarından ve elbiselerinin en kaba olanlarından giyindik. Yanımızda müslümanlara ganimet olarak düşen mallardan yalnızca şu köle, şu deve ve şu kumaş parçası vardır. Ben öldükten sonra bunların hepsini Ömer'e gönderiver.” [213]
Hz. Ebû Bekir (R.a.) helalinden yemeye dikkat ederdi. Bir gün Hz. Ebû Bekir (R.a.) kölesinin getirdiği bir sütten içti ve hemen kölesine dönerek:
"Bunu nereden aldın?" diye sordu. Köle:
"Kehanette bulundum, yani gaybden bazı haberler verdim de ücret olarak bu sütü aldım." dedi. Bunun üzerine Hz. Ebû Bekir (R.a.), içtiği sütü midesinden çıkarmak için boğazına parmak saldı ve boğulacak şekilde istifra ederek, çıkarmağa çalıştı, sonra da:
"Allah'ım, midemde kalp damarlarıma karışan kıs­mından sana sığınırım" dedi. [214]
Dikkat edilirse, Hz. Ebû Bekir (R.a.)'in hassasiyetlerinden birisi de helal lokma hassasiyetidir. Sahabenin kavgası helal lokma kavgası idi. Helal lokma hususunda hassasiyet sahibi olmayanlar, Ashâb-i Kirâm'ın yolunda sayılmazlar.
Hz. Ebû Bekir (R.a.) hastalandığında çevresindekiler, ona:
"Tabip Fıkhu's Sahabe çağırmayalım mı?" diye sorunca, o şu cevabı verdi:
"Tabip yanıma geldi, bana: "Ben istediğimi yapacağım" dedi." Çevresindekiler onun mak­sadını anladılar ve seslerini çıkarmadılar. Daha sonra da Hz. Ebû Bekir (R.a.) son söz olarak
"Allah'ım! Müslüman olarak canımı al ve beni salihler arasına kat" deyip vefat etti. Ebû Bekir (R.a.) cenazesi gece­leyin defnedildi. Rasûlüllah (sav)'in mescidinde Ömer b. Hattab (R.a.) onun cenaze namazını kıldırdı ve dört defa tekbir aldı. Rasûlüllah (sav)'in üzerinde taşındığı tahta konuldu. Kabrine oğlu Abdurrahman, Ömer, Osman ve Talha Hazretleri indiler. Başı Peygamber (sav)'in omuzları hizasına kondu. Kabrini Rasûlüllah (sav) kabri gibi düzgün yaptılar. [215] Dünyada en büyük mutluluk; müslümanca yaşayıp ve müslümanca ölmektir. Hz. Ebû Bekir (R.a.)'ın sık sık tekrarladığı dualarından birsi de şu idi:
"Allah'ım! Benim en hayırlı günüm, sana kavuştuğum gün olsun!”

[209] El-Kâmil Fi't Tarih Tercümesi/İbnü'l Esir, C:2, Sh:385, İst/1991
[210] Hîlyetü'l Evliya ve Tabakatü'l Asfiya/Ebu Nuaym El-Isfehani:l/37, Kahire/1375
[211] Kavlî Fi'l Mer'eti/Şeyhulislam Mustafa Sabri, Sh:79, Beyrut/1993
[212] El-Kâmil Fi't Tarih Tercümesi/İbnü'l Esir, C:2, Sh:384, İst/1991
[213] El-Kâmil Fi't Tarih Tercümesi/İbnü'l Esir, C:2, Sh:384-387, İst/1991
[214] İhyau Ulûmi'd Din/İmam Gazali/TenAhmed Serdaroglu, C:2, Sh:238-239, İst/1973.
[215] El-Kâmil Fi't Tarih Tercümesi/İbnü'l Esir, C:2, Sh:384-387, İst/1991.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder


Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı