12 Şubat 2012 Pazar

Fatiha Suresi Taberi Tefsiri,Fatiha Suresinin İsimleri

FATİHA SURESİ

Mekke'de nazil olmuştur, yedi âyettir.

1- Rahman ve rahim olan Allah'ın adıyla.

2-4- Hamd, âlemlerin râbbi, merhamet eden, bağışlayan ve ceza gü­nünün sahibi olan Allah'a mahsustur.

5- Ancak sana ibadet eder ve ancak senden yardım dileriz.

6-7- Sen, bizi doğru yola ilet. Kendilerine nimet verdiğin kimselerin yoluna. Gazaba uğrayanların ve sapanlarınkinc değil;[1]

GİRİŞ

Fatiha suresi yedi âyettir ve Mekke'de nazil olmuştur. Kur'ân-ı kerimin âyetleri, nazil oldukları yer ve zamana göre "Mekkî" ve "Medenî" diye ikiye ay­rılırlar. Bu konuda çeşitli görüşler bulunmakla beraber, çoğunluğun görüşüne göre, yer ve zaman itibariyle nerede ve ne zaman nazil olurlarsa oisunlar, Hic­retten önce nazil olanlara "Mekkî" yani, "Mekke'de nazil olmuştur." Hicretten sonra nazil olanlara da "Medenî" yani "Medine'de nazil olmuştur." denir. Görül- . düğü gibi biı ayırımda hicret olayı esas alınmıştır.

Mekki ve Medeni âyetler, gerek muhteva gerekse diğer hususlarda bir kı­sım ayn özellikler taşırlar. Bu özellikleri bilenler, âyetin Mekki veya Medeni ol­duğunu anlarlar.

Mekkî âyetler, Allah'a eş koşmaya ve putperestliğe karşı yoğun bir hü­cum ifadesi taşırlar. İnsanları, Allah tarafından gönderilen vahye, Peygamberin davetine ve Allah'ın hidayetine çağırırlar. İnsanları kötülüklerden sakındırıp hayra yöneltirler. İnkârı, fâsikhğı, isyanı, cehaleti, huy kabalığını, kalb çirkinli­ğini, katı sözlülüğü ve benzeri menfî davranışları çirkin gösterirken, insanlara imanı, itaati, nizamı, ilmi, sevgiyi ve acımayı telkin ederler. Kalb ve dil temizli­ğini sevdirirler.

Mekkî âyetler şekil bakımından kısa fakat mânâ bakımından çok veciz­dirler. Kur'ân-ı kerim, edebiyatın ve her çeşit söz sanatının ileri olduğu o dö­nemde bütün şair ve edipleri âciz bırakmıştır. Kur"an âyetlerinin bir benzerini kimse yapamamış ve onların anlamına yakın bir mânâyı da kimse bulup ifade edememiştir. Bunu şu ana kadar kimse yapamadığı gibi bundan sonra da yapa­mayacaktır.

Medenî âyetlere gelince: Bu âyetler, teşrii inceliklerden, hükümlerin taf­silatından, Medeni, cezai, iktisadi, siyasi hükümlerden bahsederler.

Devletler hukukundan, şahsi haklardan, ibadet ve muamelattan bahisle bu hususların nasıl yerine getirileceğini beyan ederler.

Medenî âyetler, ehl-i kitap olan Yahudi ve Hıristiyanlar!, İslama davet eder, onların batıl inançlarını reddederler. Onların, daha önce gönderilmiş olan ilahi kitaplarda yapmış oldukları tahrifatı haber verirler.

Medenî âyetlerde muamelatla ilgili meseleler detaylı olarak anlatılır. Ta­rihte yaşamış ümmetlerin durumları beyan edilir. Bunların, Allah tarafından gönderilen Peygamberleri inkâr etmeleri sebebiyle başlarına gelen ilahi azaplar açıklanır. Onların başlarına gelen felaketleri ibret olarak ortaya koyar ve bu âyetler, aynı hataya düşerek aynı korkunç akıbetle karşılaşmamız için bizi uya­rırlar... [2]

Fatiha Suresinin İsimleri

Fatiha suresinin bir'den çok ismi vardır. Bunları kısa olarak şöylece Özet­lemek mümkündür:

a- Fatiha veya cl-Fatiha: "Açılacak bir şeyin veya yerin ilk açılan yeri veya okunup yazılacak bir şeyin evveli" demektir. Kur'an-ı kerimin tertibinde ilk sure Fatiha olduğu ve Kur'ana bu sure ile başlandığı için bu sureye bu isim verilmiştir.

b- Eihamd ve Elhamdülillah: .Surenin birinci kelimesi "Elhamd" olduğu için veya sure, Allah'a Hamd etmeyi ihtiva ettiği için ona bu isim veril­miştir.

c- Ümmül Kitap: "Kitabın anası" demektir, fatiha suresine bu ismin ve­rilmesi, bu surenin, Kur'anın temel prensiplerini kapsamasmdandır. Şöyle ki, surede Allah teala, layık olduğu sıfatlarla anılmakta, kulların, yalnız ona kulluk etmeleri ve sadece ondan yardım dilemelerinin gerektiği bildirilmekte ve geç­mişteki sapık ümmetlerin durumuna düşülmemesi öğüilenmektedir. Böylece bu surede genel prensipler zikredilmektedir. İşte bunun için bu sureye "Ümmül Ki­tap" ismi verilmiştir.

d- Ümmül Kur'an: "Kur'anın anası" demektir. Peygamber efendimiz bir Hadis-i Şerifinde şöyle buyurmuştur:

"Elhamdülillah, Ümmül Kur'andır. Ümmül kitaptır ve Seb'ul Mesanidir.[3]

e- El-Esas: Fatiha suresi Kur'anın temel prensiplerini kapsadığı için ona

"Ümmül Kitap" dendiği gibi aynı sebepten dolayı "El Esas" da denilmiştir, f- Elvafiyc: "Mükemmel" demektir, g- El Kâfiye: "Yeterli" demektir, h- Elkcnz: "Hazine" demektir.

ı- Seb'ul Mcsani: "Yedi âyet" veya "Devamlı tekrar edilen yedi âyet." demektir. Bu konuda Hicr suresinin seksen yedinci âyetinde: "Şüphesiz biz sa­na, yedi âyet olan, namazlarda tekrar edilen Fatihayı ve yüce Kur'ânı verdik." bu vurulmaktadır.

i- Essalah: "Namaz suresi" demektir. Fatiha suresine bu isim de veril­miştir. Çünkü Fatihasız namaz yoktur. Resulullah (s.a.v;) bir Hadis-i şerifinde:

"Fatiha'yi okumayan kişinin namazı olmaz. [4] buyurmuştur.

Her farz namazda Fatihanın en az iki rekatta birer kere okunması vaciptir. Ancak Hanefi mezhebine göre cenaze namazında Fatiha okunmaz. Çünkü bu namaz, tam anlamıyla bir namaz değil, ölen için dua mahiyetindedir.

j- Şükür: "Verilen nimetler karşısında o nimetleri vereni övmektir."

k- Dua "Kulun rabbinden istekte bulunmasıdır."

1- Şifa: Fatiha suresi manevi hastalıklara şifa mahiyetinde olduğu için ona bu isim de verilmiştir.

m-Ta'lim-i Mes'clc: "Dilek ve duada bulunmayı öğreten." elemektir. Çünkü onda, dilek ve temennilerin en büyüğü olan "Sen bizi doğru yola ilet. Kendilerine nimet verdiğin kimselerin yoluna. Gazaba uğrayanların ve sapanla-nnkine değil." temennisi bulunmaktadır.

Taberi, Ebu Hureyre'nin, Resulullah'tan, Fatiha suresi hakkında şöyle bu­yurduğunu rivayet etmiştir: "Fatiha, Ümmül Kur'an (Kur'anın anası) Dua, Fati-hatül kitap (Kitabın başlangıcı) Seb'ul Mesani (Tekrar edilen yedi)uir. "Taberi. fatiha suresine "Fadihatül kitap" denilmesinin sebebinin, Kur'an-ı kerimin ba­şında yazılması ve namazlarda ilk okunan âyet olması olduğunu söylemiştir.

Taberi, fatihaya "Ümmül Kur'an" denmesinin sebebinin de, önün, diğer sureler­den önce zikredilmesi, yazılış ve okunuşta başta bulunması olduğunu söylemiş­tir. Zira Araplar, bir kısım şeyleri altında toplayana veya bir kısım şeylerin önünde gelene, o şeylerin "Anası" derler. Mesela: Beyni altında toplayan kafa derisine "Ümmü Re's" yani (Başın anası) demişler ve insanların, altında toplan­dıkları ordunun sancağına da "Ümm" yani (Ana) adını vermişlerdir. Taberi, Fa­tihaya "Yedi" denilmesinin sebebinin, onun, yedi âyetten meydana gelmiş oldu­ğu meselesi olduğunu söylemişir. Fatiha bazı sahabi ve tabiin ve Küfe halkının çoğunluğuna göre âyetiyle birlikte yedi âyettir. Medine halkının çoğunluğu ve diğer âlimler ise fatihanın, besmelenin dışında yedi âyet olduğunu ve "En'amte aleyhim"den sonrasının, yedinci âyet olduğunu söylemişlerdir.

Taberi, fatihaya "Mesani" yani (ikilenen, tekrarlanan) denilmesinin sebe­binin, onun, her nafile ve farz namazlarda tekrarlanması olduğunu, Hasan-i Basri'nin de bu görüşte olduğunu zikretmiş ve fatihaya "Mesani" denilmesinin, Kur'an'ın tümüne ve diğer bazı surelerine "Mesani" denilmesine ters düşmeye­ceğini söylemiştir. Zira, Kur'anın diğer surelerine veya tümüne "Mesani" denil­mesinin, başkaca izahlarının da olduğunu söylemiştir. [5]

kaynaklar

[1] Ebu Cafer Muhammed b. Cerir et-Taberi, Taberi Tefsiri, Hisar Yayınevi: 1/63.

[2] Ebu Cafer Muhammed b. Cerir et-Taberi, Taberi Tefsiri, Hisar Yayınevi: 1/65-66.

[3] Timizi, K. Tefsir el-Kur'Sn, sure 15, hah: 3, Hadis No: 3124

[4] Tirmizi, K. es-Salah, bab: 69, Hadis No: 247, bab: 116. Hadis No: 311

[5] Ebu Cafer Muhammed b. Cerir et-Taberi, Taberi Tefsiri, Hisar Yayınevi: 1/66-68.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder


Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı