ANADOLUDAN BİR GÜNEŞ DOĞACAK


,ANADOLUDAN BİR GÜNEŞ DOĞACAK
 Ehli sünnet îtikadı sana önce lazım olan
 Yetmişüç fırka var amma cehennemlik geri kalan
 Müslümanlar hep Sûnnî’dir cümlenin reisi Nûman
 Cennetle müjdelendiler dünyada bunlara uyan
 Îtikadı sağlam edip sonra Şerîata bağlan
İslâm’ın beş şartını yap haramlardan sakın heman
 Bir günah işler isen tövbe et kaçırma zaman
 Kim ki uymaz Şerîata bir gün olur elbet pişman
 Dinsize sakın aldanma mahvolursun sen de aman
 Tatlı söze inanırsan olur hâlin sonra yaman
İki yüzlüler çoğaldı dışı melek içi yılan
 Tuzağa düşürmek için dost görünür hem de candan
 Herkes kendin haklı sanır kötüdür bana uymayan
İslâmiyet terazidir odur haklıyı ayıran
İslâma uymayan bil ki doğru yoldan sapık insan
 Bu söze inanır elbet tarihi iyi anlayan
 Neden doktora koşuyor herhangi bir yeri ağrıyan
 Çünkü ölmek sevmez kimse her şeyden daha tatlı can
 Sonsuz yaşamak arzusunu bende yoktur var mı diyen
 Ölmek yok ölmek değildir kabir hayatına inan
 Cennet sonsuz cehennem de, haber verdi bunu Kur’an
 Sonsuz dertten sakınmalı hattâ olsa da bigûmân
 Buna inanmayan da var yarasa kaçar ziyâdan
 Karga çöplükten tat alır bülbüldür gülü arayan
İslâmı elbet sevmez keyfe nefse düşkün olan
 Bu ikisi bir olur mu, iyi ayrıdır fenadan
 Müslümanlar Hakk’ı tanır ve her mahluka eyler ihsan
 Îmânsızlar yılan gibi zevk alır can yakmaktan
 Aman yâ Rab el aman ne müşkül imiş ahir zaman
 Din bilgisi unutuldu pek azaldı namaz kılan
 Mason olanlar sinsice dîni yıkmakta her yandan
 Koministlerde işkence eder Müslüman’a ölüm, zindan
 Bugünkü şaşkın halleri eylemişti Rasûl beyan
 Demişti; Bir gün gelecek garip olur bana uyan
 Her evde çalgı çalınır işitilmez oldu Ezan
 Âlim bulunmaz bir yerde cahillere kalır meydan
 Mü’minler olur zavallı kâfirler sanki Süleyman
 Kadına uyar erkek, evde olur hakim zinan
 Yüksek binalar yapılır kelp dişi gibi apartuman
 Yolculuk süratli olur uzaklık kalkar aradan
 Zekâ çok şey bulursa da gaflet gitmez insanlardan
 Erkekler dînini bilmez taşkınlık eder çok nisyân
 Emri mağruf unutulur fısk emir eder şaklaban
İslâmiyet kötülenir haram işlenir her yandan
 Müslümanlık lafta kalır sesi için dinlenir Kur’an
 Mü’mine gerici denir kaydırılır murtat olan
 Bunlar muhakkak olur kıyamet kopmadan
 Büyük alâmet Deccal’dir çıkacak yeri Horasan
 Sonra Şam’daki camiye Îsa inecek semadan
 Bir Hadiste buyruldu; Kızım Fatıma evlâdından
 Babası Abdullah olan Mehdi adında bir civan
 Çıkıp dine kuvvet verir cihana yayılır îman
 Îsa Aleyhisselam ile birleşerek ol pehlivan
 Deccalı da öldürürler dünya dolar adl’ü eman
 Ye’cüc mec’üc adındaki kavim çıkar set ardından
 Sayısı milyonlarcadır her taraftan dökerler kan
 Dâbbetül arz çıkar sonra Mekke’de Safâ altından
 Dağ kadar hayvandır ayırır iyiyi fenadan
 Daha sonraki alâmet güneş doğacaktır garp’tan
 Kâfirler bunu görünce îman’a gelecek cem’an
 Fakat kabul olmaz artık doğru yola gelen mihman
 Alâmetlerin biri de âdin’den çıkan bir duman
 Kâbeyi yıkacak hem de Habeşî renkli birkaç yayan
 Yeryüzünde kalmayacak büyük nîmet olan Kur’an
 Müslümanlar hep ölecek yaşayacak ehli tuğyan
 Her kötülüğü yapacak insan adlı canavarân
 Lâkin Hicâz’dan bir ateş vurup herkes heyecan
Şaşkın azgın dolaşırken kıyâmet kopar nâgehan
 Daha neler olur amma söyleyemez onu lisân
 Ne hazindir ne yazıktır mağbud oldu felân felân
İlâhî Sen korumazsan olur sonumuz hep giryan
 Bu irtidat sedasında işimiz suç hata isyan
İnsanlar yolu şaşırdı gemisini kurtaran kaptan
 Ömür geçti bin sür’âtle uyan gönül artık uyan
 Hep bu dünyaya çalıştın ahiretin oldu ziyan
 Düştün bedenin peşine kalbini eyledin viran
 Akla ilme hiç uymadın nefis oldu sana kumandan
 Geçti gençlik hep gaflette dünya hırsından el aman
 Nasihat hiç dinlemedin yoldan çıktın sanki şükran
 Dünya zevklerine daldın şimdi halin âhu fiğan
 Etrafın aldattı seni sandın bitmez bu devran
 Didinmeler boşa gitti yâr olmadı servet sâman
Şerîat’a uyan kimse anladım olur şâduman
 Ne yazık ömrü uçurdum yeis çöktü her taraftan
 Keşke Kur’ana iyi sarılaydım ebedî olurdum sultan
 Dünyaya malik olsan da kalmıyor insan bî pâyan
 Hani Dârâ ve İskender, hani Roma, hani Yunan
 Hani Nemrud, hani Firavun, hani Kârun, hani Hâman
 Hani Cengiz, hani Hitler nesi kaldı zikre şayan
 Edison, Markoni, Pastör ahirette bulmaz ihsan
 Dünyaya fâide verenler sanma olur kâmil insan
 Yılandan tiryak yapılır zehir olur bazen derman
 Sakın bakma görünüşe insanın kemâli Îmân
 Îmân eden tenbel olmaz çalışınız diyor Sübhân
 Tenbel ve yalancıyı zem etti Nebi’yi Zişân
 Rûhu da düşünmek lazım hep bedeni besler hayvan
 Bu bedenin sağlamlığı geçer sanki âbı revân
 Evet beden lazım çünkü odur ruhumuzu taşıyan
 Her birini korumak gerek böyle olmalı Müslüman
 Nebiyyallah boş durdu mu iyi düşün eyle iz’an
 Ashabın hepsi olmuştu sulhta üstâd harpte aslan
 Bunları bildiğim halde nefse uydum halim lerzan
 Günahlardan sakınmadım böyle mi olurdu şükran
 Kese ümîdini Hakk’tan, Rabbin ismidir Rahman
İlâhî imdâd et bize etrafımızı sarmış düşman
 Kitap gazete radyo olmuş hepsi birer şeytan
 Bunlar doğru yolu gösterse idi olur idi hepsi burhan
 Bilgi, fen kaynakları da yine acep böyle hüsran
 Yeni fizik modern kimya seni götürüyor her an
 Her zerre diyor Allah var adumlan tâba asuman
 Fakat bunları gören yok kalblerden silinmiş irfan
 Hakk’a inad edenlere olur dünya elbet zindan
 Avrupa, Amerika hem Asya’da niçin bu bu hüsran
 Çünkü Hakk’ı görmüyorlar kafalarını sarmış duman
 Madde’de yükselmiş amma haberi yok insanlıktan
 Rahat huzur beklenir mi Komunizm ve Masonluktan
 Saâdete kavuşamaz İslâmlıktan uzaklaşan
 Moskof radyosu her gün dîne çattı bu Ramazan
 Çok alçakça dinsiz İslâm’a eyledi bühtân
 Küfre devam ederse de zalimler kalkar aradan
 Müslümanları Kur’ânı hıfz eder Yezdân
 Tarihte hep böyle oldu küfür zamanı geldi Peygamberân
 Dünyayı zulmet basınca doğacaktır Şems’i Tâban…!
Şimdi de hidâyet Şemsi doğacak Anadoludan…!
Hidâyete ermek için Habîbullah’a verdi imkân…!
Yâ Rabbi büyük Nebîdir o köleler olur sultan
 Bir kalbe sevgisi dolsa alır ondan feyzân
 Niye göremiyor o Şemsi, âmâ olmuş bütün insan
 Sonsuz nîmet büyük şeref onu sevmekte bîgümân
 Onun sevgisine Vallahi malım canım olsun kurban…!
Şekerin tadını bilmez tadmayan bir an
 Günahkârım yüzüm kara fakat kalbim aşkınla dolu
 Çok yaş döktü gözler şahidimdir ulu Rahmân
 Bu sevgi cürme son verdi halim oldu nâle fiğan
 Bilinmez son nefes amma saâdete budur derman
 Nîmet onu sevmek imiş oldu bana şimdi âyân
 Sevgili Peygamberim devrân’ı aşkı bize sunan
 Hidâyet yolunu gösteriyor mücizât’dır bize Kur’ân
 Yatma seherde gardaş devran ediyor cihan
 Hakikat yolları açık Rahman ediyor beyan
 Yüklendi göçümüz yolda yürümekte kervân
 Gel hakîkatı gör de sen de gafletten uyan
 Sorgu hesap çok müthiş kurulur yarın mîzân
 Uyan artık gel uyan Peygamberinden al feyzân
 Basîretle bak kabire çağırıyor ehli îmân
 Fitne ile doldu cihan yaklaştı ahir zaman
 Hakîkatı görmüyorlar kalplerimiz fesad isyan
 Sen yarlığa bizleri ey yaradan ulu Sübhan
 Allâh’u âlem yaklaşmıştır ahir zaman
 Oku Kur’anı seherde gafletten uyan
 Açılır sana yarın bir vâdi’i umman
 Eline verirler senin nurdan bir armağan
 Memnun olur bizlerden ol şefâatı Peygamberân
 (Ladikli Hacı Ahmed Ağa Rahm aleyh, Külliyatından alintidir)

Yorum Gönder

0 Yorumlar