NÂFİLE




D. karasuGÜZEL SÖZLER
- 12:28
#Namaz



NÂFİLE

Bağış, hibe, ganimet malı, zorunlu olmaksızın yapılan iş. Farz veya vacib namazlar dışında kalan ve Resûlullah (s.a.s)`ın kıldığına dair rivayet bulunan namazlar demektir. Bunlar da sünnet olan nâfileler ve mendup olan nafileler olmak üzere ikiye ayrılır. Sünnet olan nâfile, Allah elçisinin yapmağa devam ettiği ve ancak nâdir olarak yapmadığı kuvvetli işlerdir. Kimi zaman bu işleri yapmamasının sebebi insanlara farz olmadığını göstermektir. Mendup olan nâfile ise, Hz. Peygamber`in bazan yapıp, bazan yapmadığı, kuvvetli olmayan sünnetlerdir. Menduba müstehap da denir.

Fıkıh usûlünde nâfile, sünnet, tatavvu, müstehap ve ihsan terimleri "mendup"la eş anlamda kullanılır. Nâfile ibadetleri aşağıdaki şekilde tasnif etmek mümkündür:

A. Müekked olan sünnetler: Beş vakit namaza ve cuma namazına bağlı olarak kılınan namazların bir bölümü müekked sünnettir. Bir hadiste bu nitelikteki sünnetler şöyle belirlenmiştir: "Her kim bir gün ve gecede, farz namazlar dışında on iki rekat namaz kılarsa, Allah Teâlâ ona cennette bir ev bina edecektir. Bunlar şu namazlardır: Sabah namazından önce iki rekat, öğleden önce dört rekat, öğleden sonra iki rekat, akşamdan sonra iki rekat ve yatsıdan sonra iki rekat" (Tirmizi; Salât, 189; Nesâî, Kıyâmül-Leyl, 66; İbn Mâce, İkâme, 100).

Namazlara bağlı olan müekked sünnetleri şu şekilde sıralayabiliriz:

1. Sabah namazının farzından önce kılınan iki rekatlık sünnet: Bu namaz en kuvvetli bir sünnettir. Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: "Sizi atlar kovalasa da sabah namazının iki rekat sünnetini terketmeyin" (Ahmed b. Hanbel, II, 405). "Sabah namazının iki rekatı sünneti dünyadan ve dünyada bulunan herşeyden daha hayırlıdır" (Müslim, Misâfirîn, 96, 97; Tirmizî, Salât, 190). Hz. Âişe şöyle demiştir: "Hz. Peygamber, sabah namazının iki rekatı gibi başka hiç bir nâfile namaza devam etmemiştir" (Buhâri, Teheccüd, 27; Müslim, Misâfirîn, 94; Ebû Dâvûd, Tatavvu`, 2; Ahmed b. Hanbel, VI, 43, 54, 170).

Başka bir sünnet kaza edilmezken, yukarıdaki hadisler sebebiyle, sabah namazını kılamayan kişi aynı gün zevalden önce onu kaza ederken sünnetini de birlikte kılar. Diğer yandan ikinci rekatta bile imama yetişebileceğini anlayan kimse önce sünneti kılar, daha sonra imama uyar.

2. Öğle veya cuma namazından önce kılınan dört rekat namaz. Hz. Âişe şöyle demiştir: "Resûlullah (s.a.s) öğleden önce dört, sabah namazından önce de iki rekat namaz kılmayı terketmezdi" (Nesâî, Kıyâmü`l-Leyl, 56).

3. Öğle namazından sonraki iki rekât namaz. Bu iki rekat, müekked sünnet olup, bunun dörde tamamlanması ise menduptur. Cuma namazından sonra tek selâmla kılınan dört rekat nâfile namaz da müekked sünnetlerdendir. Hadiste şöyle buyurulur:

"Hz. Peygamber cuma namazından önce dört, cuma namazından sonra dört rekat namaz kılar, rekatlar arasını selâm ile ayırmazdı" (Zeylaî, Nasbur-Râve, II, 206).

4. Akşam namazından sonra iki rekât. Bu da Allah elçisinin devam ettiği sünnetlerdendir.

5. Yatsı namazından sonra iki rekat. Bunun delili; Gün ve gecede on iki rekat nâfile namaza devam eden için Allah Teâlâ`nın cennette bir köşk bina edeceğini bildiren hadistir (Tirmizî, Salât, 189; Nesâî, Kıyâmül-Leyl, 66; İbn Mâce, İkâme, 100).

6. Terâvih namazı: Bu namaz erkek ve kadın için müekked sünnettir. Çünkü terâvih namazına hem Hz. Peygamber, hem de ondan sonra raşid halîfeler ve ashab-ı kirâm devam etmişlerdir. Terâvih namazını cemaatle kılmak sünnettir. Çünkü Resûlullah (s.a.s), Ramazanın üçüncü, beşinci, yedinci ve yirminci gecelerinde bu namazı mescitte cemaatle kılmıştır. Sonra müminlere farz olur endişesiyle mescide çıkıp kıldırmamıştır (Zeylaî, a.g.e., II, 152; eş-Şevkânî, Neylül-Evtâr, III, 50 vd.; ez-Zühayli, el-Fıkhul-İslâmî ve Edilletüh, Dimaşk 1405/1985, II, 43).

Terâvih namazı Ramazan ayına mahsus olup, yatsı namazından sonra ve vitirden önce kılınır. Bu namazın gece yarısından veya gecenin üçte birinden sonraya bırakılması müstehaptır. Terâvih namazı tek başına kılınabilir, fakat cemaatle kılınması daha faziletlidir.

Hanefilere göre, terâvih namazının rekat sayısı yirmi olup bu sayı Hz. Ömer`in uygulamasına dayanır. Çünkü Hz. Ömer halîfeliğinin sonuna doğru bu namazı Mescid-i Nebevî`de Devlet başkanı olarak yirmi rekat kıldırmıştır. Bu miktara sahabeden karşı çıkan olmamıştır. Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: "Benden sonra, benim sünnetimden ve raşid halîfelerimin yolundan ayrılmayın" (Ebû Dâvûd, Sünnet, 5; Tirmizî, İlim, 16; İbn Mâce, Mukaddime, 6; Dârimî, Mukaddime, 16). Ebû Hanîfe`ye, Hz. Ömer`in yaptığı uygulama sorulunca şöyle demiştir:

"Teravih kuvvetli bir sünnettir. Hz. Ömer onu kendiliğinden çıkarmış değildir. O, bu konuda yeni bir şey de icad etmedi. O, bunu ancak kendi bildiği bir delile dayanarak yapmıştır. Resulullah (s.a.s)`den bir ahid olarak yapmıştır" (ez-Zühaylî, a.g.e., II, 44).

Bazı hadis bilginleri ise Allah el-çisinin Ramazanda terâvihi sekiz rekat olarak kıldığını tesbit etmişlerdir. Bunun delili, Buhârî`nin ve başkalarının Hz. Âişe`den naklettikleri şu hadistir:

"Hz. Peygamber ne Ramazanda ve ne de Ramazan dışında on bir rekattan fazla nâfile namaz kılmamıştır" (Buhârî, Teheccüd, 16; Terâvih, 1; Müslim, Misâfirîn, 125; Tirmizî, Mevâkît, 208). Yine İbn Hibbân, Sahîh`inde Câbir (r.a)`den şu hadisi rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber kendilerine sekiz rekat namaz kıldırdıktan sonra vitir namazını kıldırmıştır" (eş-Şevkânî, a.g.e., III, 53). Bu duruma göre, terâvih namazının sekiz rekatının müekked sünnet olduğunda şüphe yoktur. İbnül-Hümâm gibi bazı bilginler ise sekiz rekattan fazlasının müstehap olduğunu söylemişlerdir. Bu durum yatsı namazının farzından sonra dört rekat nâfile namaz kılmaya benzer ki, bunun da ilk rekatı müekked sünnet, iki rekatı da müstehap olur (İbnül-Hümâm, Fethul-Kadîr, Mısır 1316/1898, I, 333, 334).

B. Gayri Müekked Sünnetler: Hz. Peygamber`in kesintisiz devam etmediği ve bazan terkettiği sünnetler olup bunlara mendup da denir. Bu namazlar şunlardır:

1. İkindi namazından önce tek selamla kılınan dört rekat namaz. Resulullah (s.a.s) bu namaz hakkında şöyle buyurmuştur: "İkindi namazından önce dört rekat namaz kılan kimseye Allah rahmet etsin" (Tirmizî, Salât, 301).

2. Yatsı: namazından önce kılınan dört rekat namaz. Hz. Âişe (r.anha)`den şöyle dediği nakledilmiştir:

"Hz. Peygamber, yatsıdan önce dört rekat namaz kılardı" (Zeylaî, a.g.e., II, 145 vd.; eş-Şevkânî, a.g.e., III, 18).

3. Evvâbîn namazı: Evvâbîn, evvâb kelimesinin çoğulu olup, Allah Teâlâ`ya çokça yönelen kişi anlamına gelir. İki ilâ altı rekata kadar kılınabilir. Bir, iki veya üç selâmla kılmak mümkündür. Hz. Peygamber, akşam namazından sonra altı rekat namaz kılınan evvâbînden sayılacağını bildirmiş ve arkasından şu ayeti okumuştur: "Eğer siz iyi olursanız, şunu iyi bilin ki Allah kötülükten yüz çevirerek tevbeye yönelenleri (evvâbîn) son derece bağışlayıcıdır" (el-İsrâ,17/25; İbn Kesîr, Tefsîr; İstanbul 1985, V, 64, 65; eş-Şürünbülâlî, Merâkıl-Felâh, İstanbul 1984, s. 74).

Bunlar farz namazlara tabi olan nafile namazlardır.

C. Bağımsız Nâfile (Mendup) Namazlar:

Beş vakitteki farz namazların sünnetlerinden başka bir takım nâfile namazlar daha vardır ki bunlar, müstehap, mendup veya tatavvu` adı verilen nâfilelerdir:

1. Kuşluk namazı

En az iki rekat olup, sağlam görüşe göre, dört veya sekize kadar kılınabilir. Mendup bir namazdır. Vakti, güneşin bir mızrak boyu yükselmesi ile başlayıp, zeval vaktine yirmi dakika veya yarım saat kalıncaya kadar devam eder. Hz. Âişe`den şöyle dediği nakledilmiştir: "Resulullah (s.a.s) kuşluk namazını ikişer ikişer, dört rekat olarak kılar, birinci selâmdan sonra dünya sözleri konuşmazdı" (es-San`ânî, Sübülü`s-Selâm, Kahire 1950, II, 16). Müslim`in rivayeti ise şöyledir: "Hz. Peygamber kuşluk namazını dört rekat olarak ve Allah`ın dilediği kadar ilâvede bulunarak kılardı".

Yorum Gönder

0 Yorumlar