SELİMEYE CAMİİ'SİNE DOĞRU...

Muhteşem bir mimari renklerden desenlere kadar her şey...
Cuma günü rahmetli kayınvalidemin kabrini ziyarete niyetlendik..Tekirdağ Hayrabolu Susuzmüsellim köyüne gitmemiz gerekirken yolu şaşırdık doğru Selimiye...
O kadar güzel bir tevafuk ki günlerden cuma ve cuma namazında kalabalık bir cemaatin içinde bulduk kendimizi...
Oranın maneviyatı çok farklı ve çok seviyorum...

Dayezade Mustafa Efendinin Risale-i Selimiye adlı eserinde, Sultan Selim,
Hicri 976 senesinin Sefer ayının 27. Günü (21 Ağustos 1568) caminin yapımını Mimar Sinan’a havale ettiği ve yerinin seçilmesini emrettiği kaydedilmiştir.

Mimar Sinan’a 12 Ağustos 1572 tarihinde gönderilen bir emir ile II. Selim taleplerini şöyle sıralamaktadır.

Mimar Başına emir. Gönderdiğin mektupta binanın inşaat durumunu anlatarak ana kemerlerin dördünün kilitlenip dördünün de kilitlenmek üzere olduğunu bildirmişsin. Ayrıca şahnişin kubbesinin ve duvarının süslümü yoksa sade mi olması hakkında arzumu öğrenmek istemişsin. Ben pencerelerin hizasına kadar çini ile kaplanmasını ve pencere üstlerine yine çini ile Fatiha suresinin yazılmasını istiyorum. Bu dediklerimi uygun gördüğün şekilde yaptır.

Bu emir, Sinan’ın camiinin yapımı esnasında padişahında isteklerini yerine getirirken, kendi özgür iradesinde serbest olduğunu anlatması bakımından önemlidir.

Evliya Çelebi Selimiye Camii için 27760 kese akçe, bazı kaynaklarda 550.000.000 akçe harcandığından bahsetmektedir. 120 akçenin 1 altın para olduğu düşünülürse, camii 4.580.000 altın paraya mâl olduğu söylenebilir.

Kibris seferi sirasinda II. Selim bir gece Peygamberimiz (s.a.v.)'i rüyasinda görür. Peygamberimiz:
- " Selim eger Kibris'i fethedersen Edirne'de su bizim isaret ettigimiz yerde görkemli bir camii yaptiracaksin " der.
II. Selim Kibris seferinin mesgalesiyle bu rüyayi unutur. Daha sonra Lâlâ Mustafa Pasa komutasindaki bir donanma Kibris'i fetheder. II. Selim Kibris'in fethinden cok memnun olur. Fakat bir gece tekrar Peygamberimiz :
- " Selim bize verdigin sözü tutmadin. Sen Kibris'i fethedersen Edirne'de cami yaptiracagina söz vermedin mi ? " diye ikazda bulunur. Selim o günden sonra Mimar Sinan'a bu camiyi yapma görevini tevdi eder.
Namaz kıldığım yerden görünüş

Şu an dünyada bir eşi yoktur..Zaten Mimar Sinan'ın eserleri eşsizdir..
Neyse namazımızı kıldık ve geri döndük kabir ziyaretimizi yaptık tabii Tekirdağ'a gidipte meşur köftelerini yemeden gelmek olmaz..
Gerçekten çok lezzetli yapan ustanın ellerine sağlık...
Güzel bir cuma geçirdik ailemle beraber...
Arada bir böyle güzellikler ilaç gibi geliyor..
Aileyi birleştiren bu güzellikleri Allah arttırsın...Çocuklarımız ailelerinde de mutlu olabileceklerini keşfetsinler...
Hem onlar hem biz...


Yorum Gönder

0 Yorumlar