Yüce Allah şöyle buyurmuştur: "Yanlarındaki Tevrat ve İncil'de yazılı buldukları o elçiye, o ümmi (okuma yazma bilmeyen) peygamber'e uyanlar (var ya)..." [11] Onlar onun sıfatını (tarifini) bulurlar manasına gelmektedir.
"İşte o peygamber onlara iyiliği emreder." [12]
Buradaki "iyilikten" maksat, güzel ahlak ve akrabayı gözetip onlardan ilgiyi kesmemektir.
"Onları kötülükten meneder." [13]
Bu ayetteki münkerden maksat da, şirktir. (Allah'a ortak koşmaktır.)
"Onlara temiz (ve güzel) şeyleri helal kılar." [14]
Bu ayetteki "temiz şeyler"den maksat Arapların temiz ve iyi buldukları şeylerdir. Şöyle denilmiştir: Bunlar israil oğullarına haram olan yağlar, bahira, şaibe, vasile ve hamdır. [15]
"Pis (ve zararlı) şeyleri haram kılar." [16]
Buradaki "pis şeyler", Arapların pis buldukları şeyler ve helal gördükleri leş, kan ve domuz etidir.
"Ve üzerlerindeki ağırlıkları atar." [17]
Buradaki "ağırlıklar"dan maksat, İsrail oğullarının cumartesi gününü haram kılmak, yağlar ve damar gibi ağırlıklardır. "Üzerlerindeki zincirleri atar." [18]
Ebu İshak ez-Zeccac bu konuda şöyle demiştir: Zincirlerin zikredilmesi temsildir (misal getirmedir). Onların katilde (öldürmede) diyet kabul etmemeleri, cumartesi günü çalışmamaları ve ellerine geçen parayı ödünç vermeleri gerekiyordu.
Kaynaklar
[11] A'raf Suresi, 157.
[12] A'raf Suresi, 157.
[13] A'raf Suresi, 157.
[14] A'raf Suresi, 157.
[15] islam öncesi arapların batıl inanç ve adetlerinden biri de bazı sebep ve bahanelerle birtakım hayvanları putlara kurban etmeleri, onları putlar adına serbest bırakmalarıydı. Bu cümleden olarak beş kere doğuran ve beşinci yavrusu dişi olan deveye "bahira" denir, kulağı çentilir, sağılmaz, sütü putlara bırakılırdı. Put namına serbest bırakılan ve sütünden yalnızca misafirlerin faydalandığı develere "şaibe" denirdi. Bîri erkek diğeri dişi olmak üzere ikiz doğuran koyun veya deveye "vasile" erkek yavruyu puta kurban ederlerdi. On nesli döl-leyen erkek deveye "ham" denir, o da serbest bırakılırdı. (Mütercimin notu).
[16] A'raf Suresi, 157.
[17] A'raf Suresi, 157.
[18] A'raf Suresi, 157.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder