BEYLER BAHSİ
(23 Hadis)
321/1 Şabî'nin şöyle dediği rivayet edildi:
En-Numân'ı minberde şöyle konuşurken duydum:
«Resululiah sallallahü aleyhi ve sellemden duydum şöyle diyordu.»
« Helâl olunan nesneler açıktır; haram olanlar da açıktır. Ancak bu ikisi arasında bulunup da; çokların helâl mı haram mı diye bilmedik!eri (üçüncü bir) kısım vardır.
İşte kendini bu şüpheli nesnelerden koruyan kimse, dinini ve ırzım temiz tutmuş olur.»
322/2 İbn Ömer'in şöyle dediği rivayet edildj:
«Şarapla beraber, onu sıkan, içene veren, içen, satan ve alan lanetlenmiştir.»
323/3 Muhammed bin- Kays'ın şöyle dediği rivayet edildi:
İçyağının satışı konusunda İbn Ömer'den yahut İbn Kesîr'den bilgi istedim, cevap verdi:
«— Allah, şu yahudilerin kökünü geçirsin! Kendilerine iç yağlan haram kılındı. [1] Tutup yenmesini haram, satışını ise helâl saydılar. Ve parasını yediler.
«Halbuki, şarabı haranı kılan, onun satışını da haram kıldı.»
324/4 Hz. Ali'nin şöyle dediği rivayet edildi:
«Riba (faiz) yiyene ve yedirene Resulullah sallallahü aleyhi ve sellem lanet etti.»
325/5 Üsâme bin Zeyd'in şöyie dediği rivayet edildi:
Ribâ (faiz) ancak veresiye yapılan alım satımda olur. (Veresiye olmayıp) peşin alım Satımda bir sakınca yoktur.»
326/6 Ebû Saîd El-Hudrî'nin şöyle dediği rivayet edildi:
Nebî Sallallahü aleyhi ve sellem buyurdu ki:
«Altını ayn-i miktar altına satmak caiz fazlasına satmak faiz sayılır.» Gümüşü ayni ağırlıktaki gümüşe satmak caiz fazlasına satmak faiz sayılır .
Hurmayı aynı miktar hurmaya satmak caiz, fazlasına satmak faiz sayılır.
Arpayı ayni mi'ktar arpaya satmak caiz fazlasına satmak faizdir. Tuzu ayni miktar tuza satmak caiz fazlasına satmak faizdir.» [2]. Diğer bir rivayette şöyle buyurdu:
«Altını aynı tartıda altın ile peşin alarak değiştirmek (satmak) caiz, fazlası ile değiştirmek faiz sayılır.
Buğdayı aynı ölçüde buğday ile peşin olarak değiştirmek (satmak)- caiz, fazlasına satmak faizdir.
Hurmayı ayni ölçüde peşin hurma ile, tuzu ayni ölçüde peşin- tuz ile değiştirmek (satmak) caiz, fazlası ile değiştirmek faiz sayılır.»
327/7 Cabir'in şöyle dediği rivayet edildi:
«Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem, bir köle ile iki köle satın aldı.»
328/8 İbn Abbas'ın şöyle dediği rivayet edildi:
Nebî Sallallahü aleyhi ve sellem buyurdu ki:
«— Bir kimse, satın aldığı bir yiyecek maddesini tesl'im almadan bir başkasına satmasın!»
329/9 ibn Ömer'in şöyle dediği rivayet edildi:
«Hz. Peygamber dış görünüşü ile malı beğendirmek suretiyle aldatıcı satışı nehyetti.» / , ;
330/10 Cabir'in şöyle dediği- rivayet edildi:
«Henüz ağaçta bulunan hurmayı, tahmin ile o mi'ktar toplanmış hurmaya satmayı (müzabene), ve buğdayı başaktayken kaç kile olduğu tahmin edilip dışardan o kadar buğdaya satmayı, Hz. Peygamber nehyetti.»
331/11 Câbir'in şöyle dediği rivayet edildi:
«Nebi Sallallahü aleyhi ve sellem, henüz belirmemiş olan bir meyveyi ağacı üzerindeyken satın almayı nehyetti.»
332/12 İbn Ömer'in şöyle dediği rivayet edildi:
«Sağlam olup olmayacağı henüz belirmemiş hurmayı, o ağacı üzerindeyken (satmayı) Hz. Peygamber nehyetti.»
333/13 Ebû Hüreyre'nin şöyle dediği rivayet edildi: Nebî saliallahü aleyhi ve sellem buyurdu ki:
«(Ülker) yıldızı doğarsa hububat ve 'meyve afattan kurtulmuş sayılır.» (Yani ağacında satabilirsiniz.)
334/14 Cabir bin Abdullah el-Ensârî'nin şöyle dediği rivayet edildi: Nebi Sallallahü aleyhi ve sellem buyurdu ki:
«Bir kimse, 'meyvesini yetiştirip 'henüz üzerinde iken bir hurma ağacını yahut mal sahibi olan bir köleyi satarsa, ağacın meyvesi ve kölenin malı, alıcı şart koşmamış ise, satıcınındır.!'
Diğer 'bir rivayette şöyle buyurdu:
»Bir kimse mal sahibi bulunan-bir köle satarsa, müşteri şart koşmamış ise, 'kölenin malı satıcınındır.» Ve yine bir kimse aşısı vurulmuş bir hurma ağacını satarsa, müşteri şart koşmamış ise, meyve satıcınındır.»
335/15 Ebû Saîd el Hudrî ile Ebü 'Hureyre'nin şöyle dedikleri rivayet edildi:
Nebî Sallallahü'aleyhi ve sellem buyurdu ki:
«Bir kimse, satıcı ile (din) kardeşi arasında anlaşma olmamış'ken dışarıdan gelip, almak için, üzerinde kararlaştırılmış fiattan. fazla değer ileri sürmez.
Bir kimse, (din) kardeşimin evleneceği kıza talip olup onunla evlenmez.
Kadın ne teyzesi ve ne de halası üzerine gelin gitmez.
Kadın, ('kuması olan din) kardeşinin payı da kendisine kalsın diye, onun boşanmasını arzu etmez; zira onun rızkını veren Allahtır.
Bir şey satın alırken malın üzerine bir taş koyarak aldığınızı göstermeyin.
Ücretle çalıştıracağın ırgata, vereceğin-
ücreti önceden bildir.»
ücreti önceden bildir.»
336/16 ibn Mesûd'ün şöyle dediği rivayet edildi: Nebî sallallahü aleyhi ve sellem:
«— Allah'a dayanarak (veresiye) satın alınız!» buyurdu. Yanında bulunanlar:
«—• Ona dayanmadan yapılan ne şekilde olur, ey Allah'ın Resulü!?» diye sordular. Cevap verdi-:
«— Borcumuzu, rızkımızın dağılacağı şu yer ve zamanda ödemek üzere satın aldık» demeniz suretiyle olur.»
337/17 İbn Abbas'ın şöyle dediği rivayet edildi-
Av köpeğini satarak alınan paranın yenmesine Hz peygamber izin verdi
338/18 Abdullah bin Ömer'in (R.A.) Hz. Peygamberden naklen şöyle dediği rivayet edildi:
Hz. Peygamber, Attâb bin Esîd'i, Mekkelilere idareci olarak gönderdiği zaman ona şu emri verdi:
«— Onları, bir satış içersinde iki satış yapmaktan' [3], müşteriden borç para almak şartiyle ona mal satmaktan [4] aldığı malın parasını ödeyip, teslim almadan satarak kâr etmekten, ve teslim almadığı malı satmaktan nehy et.»
339/19 Said el-Hudri'nin şöyle dediği rivayet edildi: Nebî sallallahü aleyhi ve sellem buyurdu ki:
«Şartlı olarak satılan bir köleyi ve cariyeyi satın almayın. Zira bu.şart satılan köleye hak tanımaktadır.»
340/20 Huzeyfe'nin şöyle dediği rivayet ediidi: Bir kul kıyamet günü Allah tealâya getirilir. Ve kul şöyle der:
«— Rabbim! yalnız sana kavuşmak gayesiyle, iyi güzel işlerden başka bir şey yapmadım. Varlıklı kimseye cömertçe davranıyor, borçluyu da borcundan kurtarıyodum.»
«— Rabbim! yalnız sana kavuşmak gayesiyle, iyi güzel işlerden başka bir şey yapmadım. Varlıklı kimseye cömertçe davranıyor, borçluyu da borcundan kurtarıyodum.»
Allah tealâ o zaman:
«— Yaptığın bu işler senden çok bana yaraşır» der ve meleklerine:
«Bu kulumun günahlarını cezasız bırakın» emrini verir.
Ebû Mesûd el-Ensârî dedi ki:
«Bu kulumun günahlarını cezasız bırakın» emrini verir.
Ebû Mesûd el-Ensârî dedi ki:
«Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellemin adına şahadet ederim ki, Huzeyfe bu sözleri O'ndan duymuştur.»
341/21 Ümmü Hâni'in şöyle dediği rivayet edildi:
Resûlullah sallaİlahü aleyhi- ve sellem buyurdu ki:
«Kim ki, ümmetimden olan. bir borçlusunu borcunu ödemek için sıkıştırsa ve ödemeye de gücü yetmiyorsa, Allah tealâ da onu kabrinde sıkıştırır."
342/22 İbn Ömer'in şöyle dediği rivayet edildî: Nebî sallaİlahü aleyhi ve sellem buyurdu ki:
«Satış ve alışında hile yapan bizden değildir.»
«Satış ve alışında hile yapan bizden değildir.»
343/23 Ebû Süleyman şöyle dediği rivayet edildi: «Altın parayı çıkartanların ilki «Tübbe» (3), gümüş parayı çıkartanların iliki ise «Küçük Tübbe»dir.
Bakır parayı çıkartıp halkın elinde tedavül ettirenlerin ilki de Kenân'ın oğlu Nemrûd'dur.»
Himyer ve Hadramut eyaletlerine sahip olan yemen krallarının taşıdığı unvandır. Burada Ebû Kerib Esad el-Hîmyeri kasdedilmiş olduğu söylenir.
[1] Kur'an-ı Kerim'de. onlara Allah Tealânın. bunu ceza olarak vermiş olduğu ge-Ç'yor. (Bk. Enam Sûresi, âyet 1461
[2] Bu maddelerde, -fazlasına satmak faizdir- deniyor. Bundan sonraki rivayette görüleceği üzere, fazlasına satışın- ancak veresiye olduğu zaman faiz olacağı anlaşılmalıdır.
[3] Misâl: Bir kimse, «Bisikletini peşin para ile sana beş yüz liraya, veresiye bin iiraya sattım- deyip müşterinin de kabul etmesidir.
[4] Misâl: -Bisikletimi sana şu fiatta satıyorum, ancak bana .şu kadar borç para vereceksin» şeklindeki satıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder