"Kul Huve'llâhu Ahad" Sûresi'nin Fazileti , İhlas Suresi




"Kul Huve'llâhu Ahad" Sûresi'nin Fazileti
Bu konuda Amre, Âişe'den; o da Peygamber(S)'den senedi ile gelen hadîs de vardır [41].

34-.......Ebû Saîd Hudrî şöyle demiştir: Bir kişi, diğer bir kişi­nin bütün gece tekrar tekrar "Kul huveHlâhu ahad" Sûresi'ni oku­duğunu işitti. Sabah olunca Rasûlullah'a geldi ve o diğer kişinin sâdece bu sûreyi okumasını azımsayarak, bunu Rasûlullah'a zikretti. Rasû­lullah (S) da cevaben:

— "Hayâtım elinde olan Allah 'a yemîn ederim ki> bu sûreyi oku­mak, elbette bütün Kur'ân'ın üçte birine denk olur" buyurdu.

Ve râvî Ebû Ma'mer yine Ebî Saîd'e varan diğer bir rivayette şunu ziyâde etti [42]: Ebû Saîd şöyle dedi: Bana kardeşim Katâde-tu'bnu'n-Nu'mân haber verip şöyle dedi: Bir kimse Peygamber za­manında seher vaktinde kalkıp "Kul huve'llâhu ahad" Sûresi'ni okur, onun üzerine başkasını ziyâde etmezdi. Biz sabaha dâhil olduğumuz zaman bir kimse Peygamber'e geldi. Hadîsin bundan sonrası yukarı-ki hadîsin şevki gibidir [43].



35-.......Ebû Saîd Hudrî şöyle dedi: Peygamber (S) sahâbîlerine hitaben:

— "Sizden herhangi biriniz bir gecede Kur'ân 'in üçte birini oku­maktan âciz olur mu?" diye sordu.

Bu teklîf sahâbîlere güç geldi de:

— Yâ Rasûlallah! Bizim hangimiz buna takat yetirir? dediler. Bunun üzerine Rasûlullah (S):

— "Allâhu'I-vâhidu's-samedu sûresi, Kur'ân'ın üçte birisidir" buyurdu [44]..

Firabrî şöyle dedi: Ben, Ebû Abdillah el-Buhârî'nin varrâkı olan Ebû Ca'fer Muhammed ibn Ebî Hatim'den işittim, o şöyle diyordu: Ebû Abdillah el-Buhârî; Bu hadîs, İbrâhîm en-Nahaî'den; o da Ebû Saîd'den insadiyle mürsel'dir (yânî munkatı'dır); ed-Dahhâk el-Meşrıkî'den; o da İbn Saîd'den senediyle ise müsned'dir (yânî mut­tasıl'dır), dedi [45].




Kaynaklar

[41] Buhârî bu senedle olan hadîsin tamâmını Kitâbu't-Tevhîd'in başında getirmiştir.

[42] Bu ta'lîkı, en-Nesâî ile el-İsmâîlî, Ebû Ma'mer'den, o da İsmâîl ibn Ca'fer'-den... tarîkinden mevsûlen rivayet etmişlerdir

[43] Hadîste ne bütün gece Ihlâs okuyanın, ne de bunu işitip azimsayanın adlan bil­dirilmemiştir. Bunların adları sarihler tarafından bildiriliyor ki, dinleyen râvî Ebû Saîd'in kendisi, okuyanın da Katâde İbn Nu'mân imiş. Ihlâs Sûresi'nin kı­raatinin Kur'ân'ın üçte birini okumağa denk olması keyfiyetini bâzı âlimler, se-vâb yönünden bunun bu mikdâra denk bulunduğunu söylemişlerdir. Mâzerî de şöyle demiştir: Kur'ân'ın muhtevası kıssalar, hükümler, Allah'ın sıfatları olmak üzere üç kısma ayrılır. Bu sûre bunlardan sâdece ilâhî sıfatları ihtiva ettiği için, Peygamber tarafından sevâb ve faziletçe Kur'ân'ın üçte birisine denk olduğu bildirilmiştir... (Aynî).

[44] Başlığa uygunluğu "Allâhu'I-vâhidu's-samedu Kur'ân'ın üçte birisidir" sözün-dedir. Bu "Altâhu'l-vâhidu's-samed"sözü "Kulhuve'llâhu ahad"dan kinaye­dir, işte bu, Kur'ân'ın üçte birisidir. Bu hadîsle "Kul huve'llâhu ahadun"un fazîletini İsbât vardır. Âlimlerden bâzısı: Bu sûre, Tevhîd Kelimesi'ne benze­mektedir. Çünkü bu isbât edici ve nefyedici cümleleri şâmildir... demiştir (İbn Hacer).

[45] Bunun zahiri şudur: Müellif "Mürsel" lafzını "Munkatı" yerine, "Müsned" lafzını da "Muttasıl" yerine kullanmaktadır. Kullanmada meşhur olan ise, Mür­sel: Tâbi'î'nin Peygamber'e izafe etmekte olduğu hadîs; Müsned ise, kendisine kadar senedinde ittisal apaçık olmak şartıyle, sahâbînin Peygamber'e izafe et­mekte olduğu hadîstir... (Kastallânî).

Yorum Gönder

0 Yorumlar