4 Aralık 2018 Salı

Besmelenin Önemi Ayet ve Hadislerde


Allah-ü Teala, Levh-ü Mahfuzu sonra da mele-i âlâyı  yarattı. Azametle baktığında Cenabı Mevla kalemin ucu çatladı. Mürekkep geldi (Bildiğimiz mürekkep değil) 
Kalem dedi ki "Ey Rabbim! Ne yazayım?"
Cenabı Mevla buyurdu ki: "Bismillahirrahmanirrahim yaz" Bir rivayete göre yedi yüz sene sürdü kalemin besmeleyi yazması. 
Cenabı Mevla buyurdu ki: "Ey kalem Âla! Her kim ismi celilimi bir kere okursa Bismillahirrahmanirrahim yedi yüz yıllık ibadet sevabı yazdırırım." 
Besmele-i şerifi avucuna üfle ve sonrada vücudunu mesh et. Besmelenin bereketi üzerimize olur.  
Bizim Peygamber Efendimize (sav) inzal oldu Bismilllahirrahmanirrahim.
Dua; "Ya Rabbi besmele-i şerife hürmetine, Habibi Ekreminin Şanı bereketi ile besmeleyi her işimizde söylemeyi nasip eyle! Amiiin."
Her musibet def olur her hayır feth olur."
  


Okunuşu: “Eûzu billahi mineş-şeytânirracîm.”

Anlamı: “Kovulmuş Şeytan’ın şerrinden Allah’a sığınırım.”



اَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ


Her işe besmele ile yani Allah Teâla’nın adı ile başlanmalıdır.

Besmele: Okunuşu: “Bismillahirrahmanirrahîm.” 
Anlamı: “Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adı ile..”
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ

Aklımıza bir vesvese geldiğinde on kere "Eûzü billâhimineş-şeytâni'r-racîm" dememiz gerekiyor ki şeyatanı kaçıralım.




Euzu billahis-semiil- alimi mineşşeytanirracim manasını düşünerek (kovulmuş şeytanın şerrinden Allah'a sığrınırım.) On kere söylersen şeytan kaçar gider. Manayı düşünmezsen şeytanı kaçıramazsın. Yüz kere okusan da günaha düşmekten şeytana uymaktan kurtulamayız. Allah'ın huzurunda olduğumuzu unutmamak lazım. 
    
“Bismillahirrahmanirrahîm.” ise her ibadete ya da hayırlı bir işe başlarken besmele çekilir. Namaz, gusül ve ibadetlerimizde çektiğimiz gibi..

Elimizde değil günahtan kaçamıyoruz. Öyle bir durum olduğu zamanda hemen Eûzu billahi mineş-şeytânirracîm ve estagfirullah demek lazım. 
Günaha düşmeden ilim ile amel etmek lazım ama günaha istemeden düştükse eğer tevbe etmemiz gerekir. 
Ne dememiz lazım; Estağfirullah la ilahe illallah Muhammedür rasulullah..

La ilahe illallah dediğinde günahın mizanda ne kadar ağırda olsa kelime-i tevhit daha ağır gelir. Melekler sol tarafına günah yazdığında hemen Estağfirullah la ilahe illallah Muhammedür rasulullah..diyerek sağ tarafımızdaki meleğe bu tevbe istifarla tevhidi yazdırarak durumu kurtarabiliriz.

"Sonra şüphe yok ki Rabbin, bir cahillikle günah işleyip ardından tevbe eden ve durumunu düzelten kimseleri bağışlar. Şüphesiz ki Rabbin, bu tevbeden sonra Gafurdur, Rahîmdir (çok bağışlayıcıdır, çok merhametlidir.)" (Nahl Suresi, 119)

"Bir günah işlediğin zaman hemen arkasından bir iyilik yap, bir sevab işle ki o günahı mahvetsin!" (Beyhaki; İhyâ, 4/65)


Hadisin tam tercümesi şöyledir:
“Peygamber efendimiz (sav), Muaz b. Cebel’i Yemen’e gönderirken ona şu tavsiyelerde bulunmuştur:

“Allah’a ibadet et ve ona şirk koşma. Allah’ı görür gibi ona kulluk et. Her taşın ve her ağacın yanında Allah’ı zikret. Eğer gizlice bir kötülük işlersen, ardından hemen gizlice bir iyilik yap. Eğer açıktan bir kötülük işlediysen ardından hemen açıktan bir iyilik yap. Allah’tan kork ve mazlumun bedduasından çekin!”

(Beyhakî, Şuabu’l-iman, 2/78)

Âişe radıyallahu anhâ Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğunu söyledi:
“Biriniz yemek yerken besmele çeksin. Şayet yemeğe başlarken besmele çekmeyi unutursa, hatırladığı anda ‘baştan sona bismillah’ desin.“
Ebû Dâvûd, Et`ime 15; Tirmizî, Et`ime 47

* Ömer İbni Ebû Seleme radıyallahu anhümâ şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bana şöyle buyurdu:

“Besmele çek! Sağ elinle ye! Hep önünden ye!”
Buhârî, Et`ime 2, 3; Müslim, Eşribe 108. Ayrıca bk. Tirmizî, Et`ime 47; İbni Mâce, Et`ime 8


* Huzeyfe radıyallahu anh şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ile birlikte yemek yiyeceğimiz zaman, o, yemeğe dokunmadan elimizi yemeğe sürmezdik. Yine bir gün onunla birlikte yemek yiyecektik. Derken küçük bir kız çocuğu geldi. Sanki biri onu arkasından itiyormuş gibiydi. Hemen elini yemeğe uzattı; fakat Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem elini tuttu. Daha sonra bir bedevî geldi; o da arkasından itiliyormuş gibiydi. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem onun da elini tuttu ve sonra şöyle buyurdu:
“Şeytan besmele çekilmeden başlanan bir yemeğe katılmayı pek arzu eder. O, şu yemeğe katılmak için bu câriyeyi getirdi. Fakat ben elini tuttum. Bu bedevî sayesinde yemeğe katılmak için onu alıp getirdi; onun da elini tuttum. Nefsimi kudretiyle elinde bulunduran Allah’a yemin ederim ki, şeytanın eli, onların eliyle birlikte avucumdaydı.”
Sonra Peygamber aleyhisselâm besmele çekip yemeğe başladı.
Müslim, Eşribe 102. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Et`ime 15

* Câbir radıyallahu anh, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken dinledim dedi:
“Kişi evine girerken ve yemek yerken besmele çekerse, şeytan adamlarına, “Burada ne geceleyebilir ne de yemek yiyebilirsiniz” der. Eğer o kimse eve girerken besmele çekmezse, şeytan adamlarına, “Geceyi geçirecek bir yer buldunuz” der. O şahıs yemek yerken besmele çekmezse, şeytan kendi adamlarına, “Hem barınacak yer hem de yiyecek yemek buldunuz” der.”

Müslim, Eşribe 103. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Et`ime 15; İbni Mâce, Duâ 19

* Sahâbî Ümeyye İbni Mahşî radıyallahu anh şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in yanında birisi yemek yiyordu. Adam son lokmaya kadar besmele çekmedi. Son lokmayı ağzına götürürken “bismillâhi evvelehû ve âhirehû” (baştan sona bismillâh) dedi. Bunun üzerine Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem güldü ve şöyle buyurdu:

“Şeytan onunla birlikte yemek yiyordu. Adam besmele çekince, şeytan yediklerini kustu.“

Ebû Dâvûd, Et`ime 15; Nesâî, es-Sünenü’l-kübrâ, Âdâbü’l-ekl, 15.


* Âişe radıyallahu anhâ şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ashâbından altı kişiyle birlikte yemek yiyordu. Bu sırada bir bedevî geldi ve yemeği iki lokmada bitiriverdi. Bunun üzerine Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Şayet o besmele çekseydi, yemek hepinize yeterdi. ”

Tirmizî, Et`ime 47. Ayrıca bk. İbni Mâce, Et`ime 7


* Ebû Ümâme radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Peygamber aleyhisselâm sofrasını kaldırdığı zaman şöyle derdi:“Ey Rabbimiz! Sana tertemiz duygularla, eksilmeyip artan, huzurundan geri çevrilmeyip kabul edilen sayısız hamd ile hamd ederiz.“
Buhârî, Et`ime 54. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Et`ime 52; Tirmizî, Daavât 55; İbni Mâce, Et`ime 16

*Muâz İbni Enes radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:“Bir kimse yemek yedikten sonra: Bana bu yemeği yediren, sonucu etkileyecek bir güç ve kudretim olmaksızın onu bana nasip eden Allah’a hamd olsun, derse, geçmiş günahları bağışlanır. “ Ebû Dâvûd, Libâs 1; Tirmizî, Daavât 56. Ayrıca bk. İbni Mâce, Et`ime 16

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder


Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı