4 Aralık 2018 Salı

İslam dinine girmek isteyenin yapması gereken işler, GUNYET'ÜT TALİBİN'den


1.BÖLÜM


KONUSU: İslam dinine girmek isteyenin yapması gereken işler..


Esere, böyle başlıyoruz. Yani: İslam dinine girmek isteyenin yapması gerekli işleri anlatmakla.
Dinimiz İslama yeni girmek isteyene, öncelikle şehadet cümlesini söylemek gerektir. Şehadet cümlesi şudur:

أشهد أن لا إله إلاَّ الله و أشهد أن محمد رسول الله


-Eşhedü ella ilahe illallah ve eşhedü enne MuhammedürRasulullah


Bu cümleyi, açık birdille söylemeli ve İslam dininden başka tüm dinlerden ayrılıp uzak
durduğunu anlatmalıdır.

Kalben dahi, Yüce Allah'ın varlığına ve birliğine inanmalıdır. Bunun ayrıntılarını ileride anlatacağız inşaallah...

Allah katında makbul sayılan İslam dinidir. Bunun için, Allah-ü Teala şöyle buyurdu:

إِنَّ الدِّينَ عِنْدَ اللَّهِ الْإِسْلَامُ

-"Gerçek din, Allah katında İslamdır." (3/19)

Diğer Ayet-i kerimede ise, Allah-ü Teala şöyle buyurdu:

وَمَنْ يَبْتَغِ غَيْرَ الْإِسْلَامِ دِينًا فَلَنْ يُقْبَلَ مِنْهُ


-"İslamdan başka bir din isteyen kimseden amel ve ibadet olarak hiç bir şey kabul edilmez." (3/85)
Bir kimse, üstte anlatıldığı gibi, şehadet cümlesini söyledikten sonra, İslam dinine girmiş olur.

İslam dinine giren kimsenin öldürülmesi

Çocuklarının esir edilmesi, malını yağma etmek haramdır.
Ve onun Aziz Celil Allah'a karşı geçmişte yaptığı taşkın hareketleri bağışlanır. Bu manada gelen Ayet-i Kerime şöyledir:

قُلْ لِلَّذِينَ كَفَرُوا إِنْ يَنْتَهُوا يُغْفَرْ لَهُمْ مَا قَدْ سَلَفَ

-"Kafirlere şunu anlat: Yaptıkları yaramaz işleri bırakırlarsa, geçmişte işlemiş oldukları günahları bağışlanır."(8/38)
Resulullah S.A. Efendimiz şöyle buyurdu:
-"İnsanlarla çarpışma emri aldım. Taa, tevhid cümlesi: LA İLAHE İLLALLAH, diyecekleri zamana kadar. Onu dedikleri zaman kanlarını ve mallarını benden korumuş olurlar. Ancak alınması hak olan (zekat)hariç hesabını da Allah'a verirler."

Resulullah S.A. Efendimizin, bir başka hadisi şerifinde ise şöyle buyurdu:
-"İslam kendisinden önceki işleri siler atar."

İslam dinine yeni giren kimse, daha sonra gusül edip boy abdesti alır. Bunu yapmak ona vacip olur.
Resulüllah S.A efendimizden gelen bir rivayete göre: Semame b.Esal, Kays b.Asım İslam dinine girdikleri zaman, her ikisine de boy abdesti almaları için emir vermiştir.
Bir başka rivayette ise, Resulullah S.A. Efendimiz şöyle buyurmuştur:
-"Küfür kıllarını alıp kendini temizle; sonra boy abdesti al."
Burada anlatılan kıllardan murat: Saç tıraşı olmak, koltuk altı kıllarını almak ve etek tıraşı olmaktır.
İslam dinine giren kimseye, bundan sonra namaz kılmak gerekli olur. Zira
iman söz ve amelden ibarettir. Söz bir davadır; amel ise onun şahididir. Söz surettir; amel ise onun ruhudur.
Namaz kılmanın, namaza başlamadan evvel, yapılması gereken bazı şartları vardır; bunları sırasıyla anlatacağız. Şöyle ki:

1-Temiz su ile temizlenip abdest almak, su bulunmaz ise, teyemmüm etmek.

2-Temiz bir elbise ile örtünmek.

3-Temiz bir yerde durmak.

4-Kıbleye yönelmek.

5-Niyet etmek.

6-Vaktin girmesi.

Şimdi bu altı şartı ayrıntıları ile anlatacağız:

1-Temizlik (Abdest almak, yıkanmak): Bu temizlik işinin hem farzları hem sünnetleri vardır.
Mezhebin Zahiri emrine göre temizliğin farzları on tane olup sırası ile şunlardır:

a) Niyet
Abdest almak veya gusul etmek suretiyle temizlenmek isteyen kimse, bu işi yaparken üzerinden daha ziyade manevi kirin gitmesini niyete alacaktır.
Şayet suyu bulamaz da teyemmüm edecek olursa o zaman, namazın mubah olmasını niyete alacaktır. Zira teyemmüm abdestsizliği ve gusulsüzlüğü tamamen gidermez.
Niyetin yeri kalptir. Şayet yapacağı işin niyetini kalpten yaptıktan sonra, dille de söyler ise, daha faziletlisini yapmış olur. Yalnız kalben itikat ederse de, dille bir şey demez ise bu da yeterlidir.

b) Besmele..
Sonra Allah'ın adını anar.Yani:

-Bismillahirrahmanirrahim 
(Rahman ve Rahim olan Allah'ın adı ile)

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ

der. Bu besmeleyi, temizlik için suyu almak istediği zaman okur.

c) Mazmaza..
Mazmazanın manası şudur: Ağıza su alıp çalkaladıktan sonra çıkarmak.

d) İstinşak..
Bunun manası da şudur: Burun deliklerine su çektikten sonra, hafif nefes vermek suretiyle o suyu oradan çıkarmak.
(Buruna su alırken, oruçlu olan boğazına su kaçırmamaya dikkat etmelidir.)

e)Yüzü yıkamak..
Yüzün yıkanacak yerleri şunlardır: Başın kıl biten yerlerinden başlar; varsa sakal yoksa ensede biter. Yukarıdan aşağı hepsi yıkanır. Yüzün uzunluğu, çenede biter. Eni ise kulak dipleridir.
Yani: Bir kulak memesinden diğer kulak memesine kadardır.

f) Elleri dirseklere kadar yıkamak.

g) Başı meshetmek..
Başın meshedilme şekli şöyledir. Eller sulanır; sonra sudan alınıp kaldırılır. Akar suda abdest alıyorsa suya elini sokar çıkarır. Baş parmak hariç; iki elin parmak uçlarını birbirine değdirmek suretiyle çatı yapar. Bundan sonra, ellerini ayırmadan başının ön tarafına koyar; başı avucunun içine gelmiş olur. Bu şekilde ellerini ense köküne kadar götürür; sonra başladığı yere getirir. Kalan baş parmakları ile de kulaklarını mesh eder.

h) Ayakları yıkamak..
Ayaklar, ayak mafsallarında, içten ve dıştan çıkan iki topuk kemiğine kadar yıkanır. Bütün bu yıkanacak yerler, birer kere yıkanır ki, farz olan budur. Bundan sonra iki tanesi sünnettir.

ı)Tertip..
Bu, abdestte yıkanması gereken yerlerin ayeti kerimede belirtilen sıraya göre yıkanmasıdır.
Allah-ü Teala şöyle buyurdu:

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِذَا قُمْتُمْ إِلَى الصَّلَاةِ فَاغْسِلُوا وُجُوهَكُمْ وَأَيْدِيَكُمْ إِلَى الْمَرَافِقِ وَامْسَحُوا بِرُءُوسِكُمْ وَأَرْجُلَكُمْ إِلَى الْكَعْبَيْنِ

-"Ey iman edenler ,namaz kılacağınız zaman:

1-Yüzlerinizi yıkayınız.
2-Dirseklere kadar ellerinizi yıkayınız.
3-Başınızı mesh ediniz.
4-Ayak mafsalındaki içten ve dıştan çıkan iki topuk kemiğine kadar ayaklarınızı yıkayınız."(5/6)


i)Muvalat..
Bunun manası şudur: Abdestte yıkanan yerleri peşpeşe yıkamak. İlk yıkanan yerin suyu kurumadan diğerlerine geçmek.
Gelelim temizliğin (abdest almanın, yıkanmanın) sünnetlerine. Bunlarda on tane olup sırasıyla aşağıda anlatılacaktır:

a)Avuç içlerini yıkamak..
Abdest alınacak su kabına elleri sokmadan evvel. Bu cümle, daha açık manası ile şu demeğe gelir: Abdestte yıkanması farz olan yerleri yıkamaya başlamadan evvel, elleri yıkamak. El temiz olmalı ki, onun yıkayacağı yerler de temiz olsun. 

b)Misvak kullanmak..
Tıbbı kontrolden geçen diş fırçası ile dişleri fırçalamakta onun yerine geçer.

c)Ağıza su alırken, iyice her yanını yıkamak. Yani içini.

d)Buruna su alırken, burun içine de suyu iyice çekmek. Oruçlu bulunan kimse, burnuna su çekerken, boğazına su kaçırmamaya dikkat etmelidir.

e)Abdestte sakalı su ile ovuşturmak. Bazı rivayetlerde sakalın dış kısmının yıkanması yeterlidir.

f)Gözlerin içine de girmesi; yıkanması.

g)Abdestte yıkanması gereken yerleri yıkamaya sağdan başlamak.

h)Kulakları mesh etmek için yeniden su almak.

ı)Enseyi mesh etmek.

i)Parmak aralarını ovmak.

Abdestte, birinci yıkamadan sonra, ikinci ve üçüncü yıkamalarda sünnettir.

TEYEMMÜM

Teyemmümü de anlatalım.
Teyemmüme, namazın mübah olması niyeti ile başlanır.
Besmele çekildikten sonra; eller, üzerinde toz bulunan temiz toprak cinsi bir şey üzerine bir kere vurulur. Bu vuruşta, parmaklar açık bulundurulur. Bundan sonra eller kaldırılır; el parmaklarının içi yüze sürülür. Avuç içleri de, elin dışına sürülür.
(Teyemmüm işinde şu rivayetlerde vardır. 
Sağlamdır:
Teyemmüm, ateşte yanmayan, suda erimeyen bir şey üzerine yapılır. O şey üzerine el vurulur; görünen veya görünmeyen ele bulaşmış tozu, iki elle yüze sürülür.
İkinci kere yine el, teyemmüm edilen şey üzerine vurulur. Bu vuruşta da eller, dirsekten itibaren kollar üzerinde tamamen gezdirilir. Bu işi bir vuruşla yapmak mümkün değil ise iki veya üç vuruşla yapabilir. İki vuruşla bitirmek normaldir.)

BOY ABDESTİ
Boy abdestini, TUVALETE GİRMENİN EDEPLERİ bölümünde inşaallah anlatacağız.

2-Örtünmek: Örtünecek şey, temiz bir giyim eşyasından olmalıdır. Namaz kılacak kimse bununla edep yerlerini ve omuzlarını örter.
İpekli hariç; bütün giyim eşyalarından olur. Zira, temiz olsa dahi, ipekli giyip namaz kılmak haramdır. Keza, çalınmış, bir başkasının zorla alınmış elbisesi ile de namaz kılınmaz.

3-Temiz yer: Namaz kılınacak yerin tüm pisliklerden arınmış olması gerekir. Namaz kılınacak yer, üzerinde bulunan pisliği rüzgar esip veya güneş gelip kurutmuş ise, oraya bir yaygı (seccade) serip namaz kılmakta bir sakınca yoktur. Orada kılınan namaz sağlam olur. Ancak sahih olmayacağına da dair rivayet de vardır.
Zayıf bir rivayete göre: Zorla başkasından alınan yerde de namaz kılınır.

4-Kıbleye dönmek: Bir kimse Mekke-i Mükerreme'de bulunuyorsa veya ona yakın yerlerde ise, doğrudan doğruya, namaz kılacağı zaman Kabe-i Muazzama'ya dönmesi gerekir. Mekke-i Mükerreme'den uzak bir yerde ise, çalışıp gayret sarf ederek, kâbe yönünü tayin edip o yana dönmelidir. Delillerle, şahitlerle bunun yolunu bulmalıdır. Bu işin tayinini; yıldızlarla, rüzgarla ve daha başka yollardan yapabiliriz.

5-Niyet: Niyetin yeri kalptir. Namaz kılan kalben bilecek ki: Allah-ü teala aynen bu namazı kılmayı kendisine farz kılmıştır. Bir gösterişe, desinlere kapılmadan Allah'ın bu emrini yerine getirmek kendisi için gereklidir.
Namaz kılan, üstte anlatıldığı gibi bir niyet ettikten sonra; taa namaz bitinceye kadar, kalbini huzurlu tutmalı, kalbine başka şeyler getirmekten sakınmalıdır.
Resulullah S.A.Efendimizin, Hazret-i Aişe'ye r.a. hitaben buyurduğu şu hadis-i şerif bu manayadır:

-"Kıldığın namazda senin için olan, kalben hazır olduğun kadardır."

6-Vakit:Namaz kılacak kimse, namaz vaktinin geldiğini yakinen bilecektir. Yahut, ağır basan tahmini ile ki bu tahmin, bulutlu günde olacaktır. Rüzgarın ters esişi gibi başka engeller de olabilir. Bu durumlar, ağır basan zannına göre namaz vaktini tayin eder.
GUNYET'ÜT TALİBİN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder


Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı