Kerbela'yı anlamak

Kerbela'da kan ağlayan ağaç

Muharrem ayının en kıymetli günlerindeyiz. Her zaman kendimizi hesaba çekmemiz gerekir tarihimize baktığımızda büyük imtihanlara gebe bu ay.

Herşey, tüm varlık bu aydan nasibini almış ilk yaratılma olaylarından tutunda, ilk Ademin cennetten yeryüzüne atılmasından, iblisin de huzurdan lanetlenip kovulması,  peygamberlerin hatalarına binaen istiğfar edip bağışlanmaları bile bu ay da olmuştur. 
Bize de aman imtihan hangi cepheden gelir bilinmez dikkat edin diyor gibi...

Beni de, islam alemini çok etkileyen Kerbela olayı çok üzer. Onlar peygamber nesliyken kanlarıyla canlarıyla bu ümmete örnek ibret olmuşlar ve bir bedel ödemişler.
Hz.Hüseyin'i (ra) Allah'ın iradesini kendi iradesine tercih etmiş ve bedeli ne olursa olsun asla hakdan ayrılmayın sünnete sıkı sıkı bağlı kalın der gibi..Peygamber efendimizin sünnetlerinden biri de neydi  hatırlayalım

Mahşer günü Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.v) Hz. Fatıma'ya (r.a) hitaben buyuracak ki:

-Ey ciğerparem..intikamı bırak. Biz mürivet madeniyiz. Bu gün bizler için intikam günü değil, şefaat günüdür. Bilirisin ki bizim üç adetimiz vardır.

Bizi terkedeni, biz terketmeyiz.

Bizi mahrum edeni, biz mahrum etmeyiz.

Bize zulmedeni biz Affederiz.

Ya Fatıma.. Ey vücudumun parçası.. intikamı bırak şefaat günüdür bu gün buyuracaklar ve kendilerine hıyanetlik yapan zalim kelimesinin bile onlar için yetersiz kaldığı o hain ellerin sahiplerine şefaat edeceklerdir.

- Onlar gerçekten bizim evlatlarımıza dünyada su vermediler ve bir yudum sudan mahrum ettiler. Fakat görüyorsun ki, bu gün kendileri bizden su istiyorlar. Böyle bir günde biz de onlara su vermezsek ve onları sudan mahrum edersek, onlardan ne farkımız kalır? Evet onlar bizim evlatlarımızı mahrum ettiler. Bize layık olan onları mahrum etmemektir.

Buyuracaklar ve o zalimleri dahi sulayacaklar.

Şehidi mazlum İmam-ı Hüseyin  (r.a) mübarek göğsüne oturarak onu şehid etmek isteyen Şimr hainine, Hz. İmam şöyle dedi:

- Beni ve çocuklarımı, bu kızgın çöllerde susuz bırakarak perişan ettiniz. Bana su vermediniz ve vermeyeceksiniz, biliyorum. Fakat hiç olmazsa yavrularıma bir yudum su veriniz ki, bize yaptığınız bunca zulmü bağışlayalım.

Haydutların cevabı ne oldu bilir misiniz?

- Yer ve gök su ile dolsa sana ve evlatlarına bir yudum su vermeyeceğiz. Hz. İmam Hüseyin (r.a) Şimr melununa şöyle buyurdu.

- Siz bize su vermediniz ve evlatlarımı bir yudum sudan mahrum ettiniz. Fakat, yarın mahşerde biz sizleri susuz bırakarak, sizin seviyenize düşmeyeceğiz. Zira kevserin sahibi dedem ve sakisi de babamdır.

Ve mübarek ayağını hızla yere vurdu, yerden billur gibi bir su fışkırdı. Hayretle gözleri açılan Şimr lainine bu suyu göstererek şöyle buyurdular:

- Görüyorsunya bizim sabır sıfatımızı.. biz ancak icap ettiğinde zalim ve fasıklara karşı girişilecek mücadelede, herşeylerini fedaya hazır olmalarını ümmete talim ve tefhim(anlatmak, bildirmek) için buna katlandık. Yoksa su elimizin altında idi. Dilesek daha evvel de çıkarır ve içerdik. Ümmet-i Muhammed'e fedakarlık örneği verebilmek için buna teşebbüs etmedik. Böyle buyurdular ve susuzluklarını şehadet şerbetiyle giderdiler...

İrşad (Muzafer Ozak) Hz.'lerinin kitabında bu konu detayıyla devam ediyor ben sadece az bir kısmını aldım..

Bilmem onların ve bizim imtihanlarımızı anlamak adına bu örnek yeterli oldu mu?

Bu ayın imtihanları tabii bize de vuracak ama Allah yolunda güller olduğu gibi dikenler de var. Ehl-i beyti örnek alarak, Allah'ın iradesine teslim ve yalvararak bunları aşabilir imtihanları kazanabiliriz.

Kerbela'yı anlama ve anlatma adına sayısız kitaplar yazılmış, yüreğimizde de hissetmek nasib olur inşaallah...

Aşura orucunu tutmaya gayret edelim çünki ramazandan yani farz oruçtan sonra en kıymetlisidir. Muharrem ayının 8-9-10 veya 9-10-11 veya 10-11-12 de olabilir.
Bu mübarek günleri oruç tutarak onların susuzluk ve açlıklarını da hissederek geçirmeyi Rabbim cümlemize nasib eylesin..

 

Bu güzel günlerde Allah'ım Razılığını almayı nasib et.

Allah Yar ve Yardımcımız olsun..