Dua Bir Çalışmadır

Bu yazımı herşeyden önce kendim için yazıyorum bir muhasebe olarak düşünüyorum belkide hiç kimse okumayacak ama olsun önemli olan bu yazıdan ben haberdarım Rabb'im haberdar..

Rabb'im kaldırabileceğin yükün dışında bir yük yüklemiyor. Ama gönlünü açıyor bir şekilde sabır denen ilacı veriyor  yudum yudum..
Bu yudumdan içen Allah dostları "kahrında hoş lütfunda hoş" diyebiliyorlarsa düşünmemiz gereken  bir incelik var.

Mahşer gününde insanlar kavim kavim sevk edilecekler faiz yiyenler, zinakârlar, şirk koşanlar..vb ateşten kırbaçlar ile melekler onları sürecekler.. Miraçta Efendimiz (s.a.v) gördüklerini bizlere anlattı.
Ayetlerle Rabb'im uyardı..

Andolsun Rabbine, biz onları da, şeytanları da mutlaka haşredeceğiz, sonra onları cehennemin çevresinde diz üstü çökmüş olarak hazır bulunduracağız. Sonra, her bir gruptan Rahman (olan Allah)a karşı azgınlık göstermek bakımından en şiddetli olanını ayıracağız. Sonra biz ona (cehenneme) girmeye kimlerin en çok uygun olduğunu daha iyi biliriz. Sizden ona girmeyecek hiç kimse yoktur. Bu, Rabbinin kesin olarak üzerine aldığı bir karardır. Sonra, takva sahiplerini kurtarırız ve zulmedenleri diz üstü çökmüş olarak bırakıveririz. (Meryem Suresi 68-72) 

Bu dünya da nasıl yaşarsan öyle ölürsün nasıl ölürsen öyle dirilirsin netice olarak insanlar"sevdiği ile beraberdir" çok ince bir detay ama kalbimizi, nefsimizi, dünyamızı meşgul eden kişilerle aynı yolun yolcusu muyuz değilmiyiz? ömrünü kadir kıymet bilmeyenlere harcamak ne kadar doğru..İslâm büyüklerinden bir veli "Annene bile fazla kıymet verme son nefeste şeytan onun suretinde gelir ve imanını çalar" buyurmuş.(Yanlış anlaşılma olmasın tabi ki annelerimiz başlarımızın tacı sevgi ve hizmet noktasında öncelik annelerin sonra babaların hayatını düzene sokarken ölçü Allah'ın hoşnudluğu ve razılığı olmalı)
En çok kıymet vereceğimiz önce Allah (c.c) olmalı, sonra sevgili Peygamber efendimiz (s.a.v) olmalı,  onun tertemiz soyundan gelenler, Allah dostları olmalı ve ailemiz ...
Ölçü bu olunca kendini Allah'a itaat eden ve ibadet ehli bulusun.  Hayatını, bedeli ne olursa olsun Allah'a adarsan Allah hem bu dünyada hem de ahirette ikrâmların en güzeli ile ikrâm eder.    

İnsana bir zarar dokunduğunda, yan yatarken, otururken ya da ayaktayken Bize dua eder; zararını üstünden kaldırdığımız zaman ise, sanki kendisine dokunan zarara Bizi hiç çağırmamış gibi döner-gider. İşte, ölçüyü taşıranlara yapmakta oldukları böyle süslenmiştir. (Yunus Suresi, 12)

İnsanlara bir zarar dokunduğu zaman, 'gönülden katıksız bağlılar' olarak, Rablerine dua ederler; sonra kendinden onlara bir rahmet taddırınca hemencecik bir grup Rablerine şirk koşarlar. (Rum Suresi, 33)

Dua etmekten kasıt sadece elini açıp istemek değildir. Namaz bir duadır, kur'an okumak bir duadır, zikir bir duadır..ibadet bir duadır..Dua bir çalışmadır.
Bizler kötü işçi gibiyiz azar işitmeden çalışmıyoruz. Halbuki çalışan işçiyi her patron sever diğer hasedçiler çekemeyenler illa ki olur iblis gibi onlarda ayağımızı kaydırmaya çalışır. Aslında  bir işyerinde çalışıyor gibiyiz.
Çok çalışmalıyız Yüce ulu bir patronumuz var çok cömert, ikrâmı bol ama aynı işyerinde çalışan yaramaz işçilerde var bunlarda münafıklar ve kafirler..O işi iyi öğrenip ona göre çalışmalıyız yani dinimizi iyi öğrenmeliyiz ki patronumuzun bizden ne istediğini bilelim dünyamızı ona göre şekillendirelim..
Kardeşlerim bu benim kendime Rabbimin verdiği nimetleri bir hatırlatma nefsimi bir uyarmadır.
Ey nefsim sadece Allah için çalış ve O'na yönel..
Sadece O seni kapısından boş çevirmez..
Hatırla üzerinde ki nimetlerini ve unutma.
O Rahmet edendir..
Rahmetiyle biz çalışabiliyor  ve O'na yönelebiliyoruz. 
O SENİ SEVİYOR BUNU UNUTMA!