Buhari, Rikak 38, Onu bir sevdim mi artık ben onun işittiği kulağı, gördüğü gözü, tuttuğu eli, yürüdüğü ayağı (aklettiği kalbi, konuştuğu dili) olurum.

Kulumu bana yaklaştıran şeyler arasında en çok hoşuma gideni, ona farz kıldığım şeyleri eda etmesidir. (Buhari, Rikak 38)

Tesettür(Harama bakmayın), günde 5 vakit namaz, oruç.. eğer bunları farz diyorsam bunları yapman gerek.  Bunları yapmazsan seni cezalandıracağim. 

Allah (cc) der ki: Bunlar tüm kainatta en sevdiğim davranışlardır. Bunları sevdiğim için farz kıldım bunlarla bana yakın olabilirsiniz. 

Cezalandırıyorum çünkü benden uzaklaşmanızı reddediyorum. Sizi şeytana karşı kaybetmeyi reddediyorum bu yüzden zorunlu yaptım.

İkinici olarak Allah şöyle buyurdu:Kulum bana nafile ibadetlerle yaklaşmaya devam eder. Sonunda sevgime erer. (Buhari, Rikak 38) 

Şimdilerde yapılan ise nafile ibadet yapmamak için mezheplere göre fetvalar araştırmasına gidiliyor. Yeter ki bir açık bulsun da o nafileyi yapmasın! Hani Allah'a yaklaşacaktın!

Bunlar Allah'ın (cc) zorunlu yapmadı fakat bu sizin iyi niyetli yapmaya çalıştığınız ibadetler. Tabi tarikat ehli olanların bir avantajı var. Bu nafileleri zorunlu hale getirmesi.. Sünnet ibadetler, zikirler, Müslümanlara yardım, dua etmek, birine güzel söz söylemek, eşine gülümsemek, eşine yardım etmek, çocuklarınızı beslemek erkek olsanız bile erken kalkıp çocuklarınıza kahvaltı hazırlayıp ailenizi mutlu edebilirsiniz. Bu da bir ibadettir.

Kulum bana nafile ibadetlerle yaklaşmaya devam eder, sonunda sevgime erer. onu bir sevdim mi artık ben onun işittiği kulağı, gördüğü gözü, tuttuğu eli, yürüdüğü ayağı, (aklettiği kalbi, konuştuğu dili) olurum. Benden bir şey isteyince onu veririm, benden sığınma talep etti mi onu himayeme alır, korurum. (Buhari, Rikak 38)   

Sizin duymanız ve görmeniz ve desteğiniz olurum ne demek biliyor musunuz?

Birdenbire iyi şeyler duymak istediğinizi hissedersiniz. Müzik yani şehvet uyandıran müziği islam yasaklar nedenini de biliyoruz kulaklarınız kalbiniz bunu dinlemeyi seviyor. 

Bu ibadetleri yapmaya başlayınca ve iyi davranışlar sergilemeye başlarsın.. Yardımlaşmak gibi iyi şeyler.. Birdenbire kimse sana bir şeyler söylemediği halde Kalbin bu tarz şeyleri dinlemekten nefret etmeye başlar ve bunun sebebini bilmezsin. Kulağın bunu dinlemek istemez ve huzuru Kur'an'da bulursun. Huzuru Allah(cc) kelimelerinde bulursun. 

Bir gurubun içinde otururken biri, başka birinin dedikodusunu yaparken kendini rahatsız hissedersin, dinlemek istemezsin. Biri boş laf ettiğinde de aynı şekilde dinlemek istemezsin. Biri kötü konuşmaya başlar yine dinlemek istemezsin.

Biri "Rasülullah (sav) şöyle buyurdu" dediğinde hemen kulak kesilirsin. Gözlerin haram bir şey gördüğünde bakmak istemezsin rahatsız olursun. 

Fakat Allah'ı hatırlamayanlar onların gözleri zevk alır. Fakat bakışları, Allah'ın bakışları haline gelen kişilerin kalpleri imanla doludur. Elini haram olan hiçbir şeye dokunmak istemez vurmanın her çeşidi haram kabul eder.. Çalmak vb. yapmaz.. 

Sadece iyi olana yani helal şeylere dokunur. Ayakların Allah(cc) sevmediği yerlere gitmeyi reddeder. 

Onun görmesi, onun duyması, onun elleri ve bacakları olurum. 

Allah (cc) bizleri onlardan kılsın. 

Rikak 38 Arapça

عن أبي هريرة رضي اللَّه عنه. قال قال رسول اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم: «إِنَّ اللَّه تعالى قال: منْ عادى لي وليًّاً. فقدْ آذنتهُ بالْحرْب. وما تقرَّبَ إِلَيَ عبْدِي بِشْيءٍ أَحبَّ إِلَيَ مِمَّا افْتَرَضْت عليْهِ: وما يَزالُ عبدي يتقرَّبُ إِلى بالنَّوافِل حَتَّى أُحِبَّه، فَإِذا أَحبَبْتُه كُنْتُ سمعهُ الَّذي يسْمعُ به، وبَصره الذي يُبصِرُ بِهِ، ويدَهُ التي يَبْطِش بِهَا، ورِجلَهُ التي يمْشِي بها، وَإِنْ سأَلنِي أَعْطيْتَه، ولَئِنِ اسْتَعَاذَنِي لأُعِيذَّنه» رواه البخاري

"Allah Teâla Hazretleri şöyle ferman buyurdu:

"Kim benim veli kuluma düşmanlık ederse ben de ona harp ilan ederim. Kulumu bana yaklaştıran şeyler arasında en çok hoşuma gideni, ona farz kıldığım (aynî veya kifaye) şeyleri eda etmesidir. Kulum bana nafile ibadetlerle yaklaşmaya devam eder, sonunda sevgime erer. Onu bir sevdim mi artık ben onun işittiği kulağı, gördüğü gözü, tuttuğu eli, yürüdüğü ayağı (aklettiği kalbi, konuştuğu dili) olurum. Benden bir şey isteyince onu veririm, benden sığınma talep etti mi onu himayeme alır, korurum. Ben yapacağım bir şeyde, mü'min kulumun ruhunu kabzetmedeki tereddüdüm kadar hiç tereddüte düşmedim: O ölümü sevmez, ben de onun sevmediği şeyi sevmem."(Buhârî, Rikak 38.)

Emine Kaya