Salât
ve selâm o nurânî zâta olsun ki, o zât, Rahmân ve Rahîm’den ve Arş-ı
Âzamdan gelen Furkân-ı Hakîmin kendisine indiği Efendimiz Muhammed’dir.
Ümmetinin iyilikleri sayısınca milyonlar salât ve milyonlar selâm
üzerine olsun. Risaleti Tevrat, İncil ve Zebur’da müjdelenen; nübüvveti
irhâsatla, cinlerin hâtifleriyle, insanlık âleminin evliyalarıyla, beşer
kâhinleriyle müjdelenen; bir işaretiyle ay’ı parçalayan Efendimiz
Muhammed’e, ümmetinin nefesleri sayısınca milyonlar salât ve selâm
olsun. Davetine ağaçların koşup geldiği, duâsıyla yağmurun hemen
iniverdiği, sıcaktan korumak için bulutların ona gölge yaptığı, bir
ölçek yemeğiyle yüzlerce insanın doyduğu, parmaklarının arasından üç
defa kevser gibi suların çağladığı, onun hürmetine Allah’ın,
kertenkeleyi, ceylânı, ağaç kütüğünü, zehirli keçinin kolunu, deveyi,
dağı, taşı ve toprağı konuşturduğu, Miracın sahibi olan ve gözü asla
şaşmayan o büyük miraç mu’cizesinde rüyetullaha mazhar olan Efendimiz ve
Şefaatçimiz Muhammed’e, Kur’ân’ın ilk inmeye başladığı andan zamanın
sonuna kadar onu okuyan her bir okuyucunun okuduğu her bir kelimenin
hava dalgalarının âyinelerinde Rahmân’ın izniyle yansıyan bütün
kelimelerinin bütün harfleri sayısınca, milyonlar salât ve selâm olsun.
Bütün bu salâvatlardan her biri hürmetine bizi bağışla, ey İlâhımız,
bize merhamet et. Âmin.
Mesnevi-i Nuriye
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder