LÜTFEN...LÜTFEN...OKUYUN...
Yeni Proje: Laikliğin miadı doldu, Kur’an Müslümanlığı verelim...
Sünnet’in ve Hadislerin inkarı, ulusal boyutta kemalizmin, küresel boyutta ise siyonizmin bir projesidir. Kemalizm, güçlü iken Ehl-i Sünnet itikadına açıkça cephe alarak medreseleri, tekke ve zaviyeleri kapatmış, alimleri asıp kesmiştir.
Bugün kemalizm ideolojisinin Cumhuriyetin ilk yıllarında olduğu kadar gücü yok. Gücünü büyük ölçüde yitirmiş durumda. Bu nedenle açıkça Ehl-i Sünnet’e cephe alamıyor. Tıpkı Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellem döneminde güçsüz kalan müşriklerin Medine’ye gelerek “münafıklık” yaptıkları gibi, bugün de bazı kimseler Kur’an müslümanlığı adı altında Müslümanları Ehl-i Sünnet’ten yani Islam’ın ana yolundan ayırarak güçsüz bırakmanın gayreti içerisinde.
Islami bir hayat sürmek istemeyen ve fakat kendilerinin de Müslüman olmadığının bilinmesinden rahatsız olan entel kesim, bugüne kadar M. Kemal’in kendilerine sağladığı “laiklik” kalkanıyla arzu ettikleri biçimde hayatlarını idame ettirdiler. Ama artık laiklik miadını doldurmak üzere ve Müslümanlar aslına avdet ediyor. Dolayısıyla kimin Müslüman olup olmadığı hal ve hareketlerinden, kılık ve kıyafetlerinden anlaşılacak. Kimin yahudi dönmesi(daha doğrusu dönmediği), kimin bizans artığı olduğu ortaya çıkacak. Işte bütün korkuları bu.
Güçsüz kalan kemalistler, bunu önlemek için son şans olarak, metin itibariyle farklı yorumlara müsaid olan Kur’an ayetlerini kendi hayat tarzlarına uydurmakta görüyorlar. Bunu gerçekleştirebilmenin yolu da hiç kuşkusuz Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellem’in Sünneti’ni/Hadislerini devre dışı bırakmaktan geçiyor. Zira Sünnet, Kur’an’ın açıklaması ve pratiğe/hayata aktarılmasını sağlıyor. Zira Sünnet, Kur’an’ı nefsine uydurmak isteyenlerin önündeki adetaaşılmaz bir Çin seddidir.
Açık saçık gezmeyi, içki içmeyi, kısaca bütün ahlaksızlıkları Medeniyet sanan ve bunları şimdiye kadar “Atatürk ve Laiklik” zırhına sığınarak gerçekleştiren kemalist kesim, Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellem’in Sünnetini/Hadislerini devre dışı bırakmayı başardığında “Kur’an’dan bunu anlıyorum” diyerek Islam’a uygun olmayan hayat tarzlarını devam ettirebilecektir.
“Kur’an Müslümanlığı”nı savunanlardan bazılarının “Kur’an’a göre içki haram değil, Kur’an’da başörtüsü yok, Kur’an’da yatıp kalkmaktan ibaret olan emevi namazı yok” demeleri boşuna değildir.
*
Kadir Çandarlıoğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder