İnançoğulları (Lâdik Beyliği)
---------------------------------------------------------------------------
On üçüncü ve on dördüncü asırlarda, Lâdik’te (Denizli) hüküm süren bir Türk beyliği Moğol istilâsı önünden kaçarak Denizli ve Honaz bölgesine gelen Türkmenler tarafından kurulmuş olan bu beyliğe Lâdik Beyliği de denilmektedir
Denizli yöresi, 1071 Malazgirt Muharebesi'ni takip eden senelerde, Anadolu’nun büyük bir kısmı ile beraber, Kutalmışoğlu Süleyman Bey tarafından fethedildi Bir süre Türklerin elinde kaldıktan sonra, 1097 senesinde tekrar Bizanslıların eline geçti Zaman zaman, Bizanslılarla Türkler arasında el değiştiren Denizli, 1206 senesinde tekrar fethedildi Lâdik (Denizli), 13 asrın son yarısında, Honaz ve Afyonkarahisar ile birlikte, Anadolu Selçukluları'nın meşhur veziri Sâhib Ata Fahreddin Ali’nin oğullarına ıktâ olarak verildi Ancak, 1276 senesinde bölge, Germiyan hâkimiyeti altına girdi 1277 senesinde meydana gelen Cimri olayı sırasında, Karamanoğulları ve müttefikleri Konya’yı zaptedip, Cimri’yi, Selçuklu tahtına oturttular Cimri olayını bastırıp, Konya’ya yeniden hâkim olan Selçuklu sultanı Üçüncü Gıyaseddin Keyhüsrev, daha sonra ordusuyla Denizli’ye girdi Germiyanlı Ali Bey tevkif edilerek, Afyonkarahisar’a hapsedildi Lâdik, tekrar Sâhib Ata ailesine verildi Ancak, 1277 senelerinde Germiyanlılar burayı yeniden ele geçirdiler ve beyliğin başına da Germiyan beyinin yeğeni Bedreddin Murad’ı getirdiler
1287 senesinde, Denizli yöresinde topladığı kuvvetlerle Germiyanlılar üzerine yürüyen Sâhib Ata’nın torunu, savaşta öldürüldü ve ordusu dağıtıldı Ertesi sene Germiyan Beyi ile Denizli Beyi Bedreddin Murad, Selçuklularla sulh yapmak için Konya’ya gittiler Sultanın emirlerinden olan Has Balaban, bunları karşıla***** görüştü ve Bedreddin Murad’ın beyliğini kabul ettiklerini bildirdi Kısa bir sükûnet devresinden sonra, 1289 senesinde, Germiyanlılar ve Selçuklular arasında tekrar mücadele başladı Selçuklu Sultanının emîrlerinden İzzeddin Bey, Lâdik Beyi Bedreddin Murad’ın üzerine yürüyünce, Germiyan ordusu yardıma geldi Günler mevkiinde yapılan savaşta, Germiyan ordusu bozguna uğradı Bedreddin Murad, bu savaşta öldürüldü Ordusunun bir kısmı da kılıçtan geçirildi Böylece Lâdik, tekrar Sâhib Ataoğulları’nın eline geçti Sâhib Ataoğulları Beyi, kuvvetleriyle Karamanoğlu Güneri Bey üzerine gidince, bu bölgedeki Türkmenler, bağımsızlık yolunda daha rahat hareket etme imkânı buldular Aynı senelerde, İlhanlı valisi Geyhatu, İlhanlı tahtına çıkmak için Anadolu’dan ayrılınca, Denizli bölgesindeki Türkmenler, harekete geçti Bunun üzerine Geyhatu, hemen geri dönerek 1291 senesinde Türkmenlerin üzerine yürüdü Geyhatu, Menteşe ve diğer Türkmenleri de büyük bir mağlûbiyete uğratarak geri döndü Bu bölge karışıklık içinde kaldı
On dördüncü asrın başlarında Germiyanoğulları hâkimiyetinde bulunan Lâdik Beyliğinin başına Ali Beyin oğlu İnanç Bey getirilmişti İlhanlıların Anadolu valisi Emîr Çoban, 1314 senesinde Anadolu’ya geldiği zaman, ona itaatini bildiren beyler arasında İnanç Bey de bulunuyordu
İnanç Beyden sonra Murad Arslan, Denizli Beyi oldu Murad Arslan Bey nâmına kesilmiş bir sikke ile Türkçe Fâtiha ve İhlâs Tefsîrleri vardır Murad Arslan’ın vefat târihi belli değildir Ancak, yerine geçen oğlunun 1360 tarihli bir sikkesi mevcuttur Murad Arslan’dan sonra Hüdâvendigâr-ı Muazzam, Sâhib-üs-Seyf vel-Kalem, Celâlüddevle ved-Dîn unvanlarıyla anılan oğlu İshak Bey bin Murad Arslan, Denizli beyi oldu Denizli’nin 1366’da meydana gelen bir zelzele ile harap olmasından iki sene sonra, 1368 yılında, Germiyanlılar tarafından alınması ile, Lâdik Beyliği son buldu Germiyanoğlu Süleyman Şah, Denizli’de sikke kestirmiş ve zelzeleden yıkılan Ulu Camiyi yeniden yaptırmıştır Yıldırım Bayezid, 1390’da Batı Anadolu Beyliklerini ortadan kaldırınca, Denizli de Osmanlı hâkimiyetine girmiştir
---------------------------------------------------------------------------
On üçüncü ve on dördüncü asırlarda, Lâdik’te (Denizli) hüküm süren bir Türk beyliği Moğol istilâsı önünden kaçarak Denizli ve Honaz bölgesine gelen Türkmenler tarafından kurulmuş olan bu beyliğe Lâdik Beyliği de denilmektedir
Denizli yöresi, 1071 Malazgirt Muharebesi'ni takip eden senelerde, Anadolu’nun büyük bir kısmı ile beraber, Kutalmışoğlu Süleyman Bey tarafından fethedildi Bir süre Türklerin elinde kaldıktan sonra, 1097 senesinde tekrar Bizanslıların eline geçti Zaman zaman, Bizanslılarla Türkler arasında el değiştiren Denizli, 1206 senesinde tekrar fethedildi Lâdik (Denizli), 13 asrın son yarısında, Honaz ve Afyonkarahisar ile birlikte, Anadolu Selçukluları'nın meşhur veziri Sâhib Ata Fahreddin Ali’nin oğullarına ıktâ olarak verildi Ancak, 1276 senesinde bölge, Germiyan hâkimiyeti altına girdi 1277 senesinde meydana gelen Cimri olayı sırasında, Karamanoğulları ve müttefikleri Konya’yı zaptedip, Cimri’yi, Selçuklu tahtına oturttular Cimri olayını bastırıp, Konya’ya yeniden hâkim olan Selçuklu sultanı Üçüncü Gıyaseddin Keyhüsrev, daha sonra ordusuyla Denizli’ye girdi Germiyanlı Ali Bey tevkif edilerek, Afyonkarahisar’a hapsedildi Lâdik, tekrar Sâhib Ata ailesine verildi Ancak, 1277 senelerinde Germiyanlılar burayı yeniden ele geçirdiler ve beyliğin başına da Germiyan beyinin yeğeni Bedreddin Murad’ı getirdiler
1287 senesinde, Denizli yöresinde topladığı kuvvetlerle Germiyanlılar üzerine yürüyen Sâhib Ata’nın torunu, savaşta öldürüldü ve ordusu dağıtıldı Ertesi sene Germiyan Beyi ile Denizli Beyi Bedreddin Murad, Selçuklularla sulh yapmak için Konya’ya gittiler Sultanın emirlerinden olan Has Balaban, bunları karşıla***** görüştü ve Bedreddin Murad’ın beyliğini kabul ettiklerini bildirdi Kısa bir sükûnet devresinden sonra, 1289 senesinde, Germiyanlılar ve Selçuklular arasında tekrar mücadele başladı Selçuklu Sultanının emîrlerinden İzzeddin Bey, Lâdik Beyi Bedreddin Murad’ın üzerine yürüyünce, Germiyan ordusu yardıma geldi Günler mevkiinde yapılan savaşta, Germiyan ordusu bozguna uğradı Bedreddin Murad, bu savaşta öldürüldü Ordusunun bir kısmı da kılıçtan geçirildi Böylece Lâdik, tekrar Sâhib Ataoğulları’nın eline geçti Sâhib Ataoğulları Beyi, kuvvetleriyle Karamanoğlu Güneri Bey üzerine gidince, bu bölgedeki Türkmenler, bağımsızlık yolunda daha rahat hareket etme imkânı buldular Aynı senelerde, İlhanlı valisi Geyhatu, İlhanlı tahtına çıkmak için Anadolu’dan ayrılınca, Denizli bölgesindeki Türkmenler, harekete geçti Bunun üzerine Geyhatu, hemen geri dönerek 1291 senesinde Türkmenlerin üzerine yürüdü Geyhatu, Menteşe ve diğer Türkmenleri de büyük bir mağlûbiyete uğratarak geri döndü Bu bölge karışıklık içinde kaldı
On dördüncü asrın başlarında Germiyanoğulları hâkimiyetinde bulunan Lâdik Beyliğinin başına Ali Beyin oğlu İnanç Bey getirilmişti İlhanlıların Anadolu valisi Emîr Çoban, 1314 senesinde Anadolu’ya geldiği zaman, ona itaatini bildiren beyler arasında İnanç Bey de bulunuyordu
İnanç Beyden sonra Murad Arslan, Denizli Beyi oldu Murad Arslan Bey nâmına kesilmiş bir sikke ile Türkçe Fâtiha ve İhlâs Tefsîrleri vardır Murad Arslan’ın vefat târihi belli değildir Ancak, yerine geçen oğlunun 1360 tarihli bir sikkesi mevcuttur Murad Arslan’dan sonra Hüdâvendigâr-ı Muazzam, Sâhib-üs-Seyf vel-Kalem, Celâlüddevle ved-Dîn unvanlarıyla anılan oğlu İshak Bey bin Murad Arslan, Denizli beyi oldu Denizli’nin 1366’da meydana gelen bir zelzele ile harap olmasından iki sene sonra, 1368 yılında, Germiyanlılar tarafından alınması ile, Lâdik Beyliği son buldu Germiyanoğlu Süleyman Şah, Denizli’de sikke kestirmiş ve zelzeleden yıkılan Ulu Camiyi yeniden yaptırmıştır Yıldırım Bayezid, 1390’da Batı Anadolu Beyliklerini ortadan kaldırınca, Denizli de Osmanlı hâkimiyetine girmiştir
İnançoğulları Beyliği
İnançoğulları, Germiyanoğulları hânedânındandır. Fakat İnanç Bey'le babasının hangi Germiyan beyinin oğlu veya kardeşi olduğunu şimdilik bilmiyoruz. Bunlar o zaman "Lâdik" denen Denizli başkent olmak üzere Denizli bölgesinde hüküm sürmüşlerdir. Topraklan 8.000 km2'yi geçmemiştir. 1276'dan 1368'e kadar 92 yıl devam etmişlerdir.
Önce Selçuklu valisi, sonra 1335'e kadar İlhanlılar'a tabî olan Germiyanoğulları'na tabî olmuşlardır. "Denizli Beyleri" de denen İnançoğulları'nın ilki Ali Bey, Türkiye Hâkanlığı'nın Denizli valisi idi. Oğlu İnanç Bey ve diğer oğlu Toğan Paşa, onu makamında istihlâf etmişlerdir. Toğan Paşa'dan sonra oğlu Arslan Bey ve bunun oğlu İshak Bey, tahta çıkmışlardır.
Moğol istilâsı önünden Anadolu'ya kaçan ve yerleşen Türkmenler arasında en kuvvetlilerini Denizli (Lâdik), Honas ve Dalaman bölgesinde bulunanlar teşkil etmekteydi. Başlarında uc gazisi sıfatlarını taşıyan Mehmed Bey, kardeşi İlyas, damadı Ali Bey gibi beyler vardı. Mehmed 1261'de Sultan II. İzzeddîn Keykâvus'a karşı ayaklanmış ve ertesi yıl İlhanlı Sultanı Hûlâgû'ya (1256-1265) bağlı olarak Denizli beyliğini kurmuşlardı (1262). Daha sonra Mehmed Bey İlhanlılar tarafından mağlûp edilerek yakalandı ve öldürüldü. Ona ihanet eden Ali Bey Türkmenlerin başına geçti ve bir süre Selçuklulara tâbi olarak kaldı. Daha sonra Selçuklu Devleti'ne sadakatsizlik gösterdi ve bu da beyliği kaybetmesine sebep oldu.
Bundan sonra, Denizli bölgesinin bir süre için Sahip-Ataoğullarının eline geçtiği anlaşılıyor. Bu bakımdan İnanç Bey'in hangi tarihte beyliğin başına geçtiği kesinlikle bilinemiyor. 1314 yılında İlhanlı Beylerbeyi Emîr Çoban Anadolu'ya geldiği zaman ona itaat edenler arasında İnanç Bey de bulunuyordu. Beyliğin sonuncu emîri İshak ise ilmi ve bilginleri koruyan bir şahıstı. Lâdik (Denizli) beyliği, Denizli şehrinin Germiyanoğullarının eline geçmesi ile son bulmuştur (1368).
__________________
Ladik Yahüd Denizli Beyliği İnançoğulları, Germiyanoğulları hânedânındandır. Fakat İnanç Bey'le babasının hangi Germiyan beyinin oğlu veya kardeşi olduğunu şimdilik bilmiyoruz. Bunlar o zaman "Lâdik" denen Denizli başkent olmak üzere Denizli bölgesinde hüküm sürmüşlerdir. Topraklan 8.000 km2'yi geçmemiştir. 1276'dan 1368'e kadar 92 yıl devam etmişlerdir.
Önce Selçuklu valisi, sonra 1335'e kadar İlhanlılar'a tabî olan Germiyanoğulları'na tabî olmuşlardır. "Denizli Beyleri" de denen İnançoğulları'nın ilki Ali Bey, Türkiye Hâkanlığı'nın Denizli valisi idi. Oğlu İnanç Bey ve diğer oğlu Toğan Paşa, onu makamında istihlâf etmişlerdir. Toğan Paşa'dan sonra oğlu Arslan Bey ve bunun oğlu İshak Bey, tahta çıkmışlardır.
Moğol istilâsı önünden Anadolu'ya kaçan ve yerleşen Türkmenler arasında en kuvvetlilerini Denizli (Lâdik), Honas ve Dalaman bölgesinde bulunanlar teşkil etmekteydi. Başlarında uc gazisi sıfatlarını taşıyan Mehmed Bey, kardeşi İlyas, damadı Ali Bey gibi beyler vardı. Mehmed 1261'de Sultan II. İzzeddîn Keykâvus'a karşı ayaklanmış ve ertesi yıl İlhanlı Sultanı Hûlâgû'ya (1256-1265) bağlı olarak Denizli beyliğini kurmuşlardı (1262). Daha sonra Mehmed Bey İlhanlılar tarafından mağlûp edilerek yakalandı ve öldürüldü. Ona ihanet eden Ali Bey Türkmenlerin başına geçti ve bir süre Selçuklulara tâbi olarak kaldı. Daha sonra Selçuklu Devleti'ne sadakatsizlik gösterdi ve bu da beyliği kaybetmesine sebep oldu.
Bundan sonra, Denizli bölgesinin bir süre için Sahip-Ataoğullarının eline geçtiği anlaşılıyor. Bu bakımdan İnanç Bey'in hangi tarihte beyliğin başına geçtiği kesinlikle bilinemiyor. 1314 yılında İlhanlı Beylerbeyi Emîr Çoban Anadolu'ya geldiği zaman ona itaat edenler arasında İnanç Bey de bulunuyordu. Beyliğin sonuncu emîri İshak ise ilmi ve bilginleri koruyan bir şahıstı. Lâdik (Denizli) beyliği, Denizli şehrinin Germiyanoğullarının eline geçmesi ile son bulmuştur (1368).
__________________
Bunlara; Ladik, Denizli'nin eski adı olduğundan Ladik Beyliğide denir. Târihde Laodisa denen Ladik, şimdiki Deniz*li'nin bir saat kuzeydoğusunda Koncalı ile Denizli istasyonları arasında olup halen harabeleri görülmektedir. Ladik; Selçu-kilerin uç bölgelerini teşkil etmiş bir zamanlar, Sâhib Âta-oğullannca yönetilmiştir. Daha sonra Germiyanlılar, 1288'de Denizli'yi almışlar ancak senesinde Selçukllere geçmiş 1300 başlarında Germiyanoğlu 1. Yakub Bey, Denizli ve havalisini tesiri altına almıştır.
Hz. Mevlâna ahfadı Ulu Arif Çelebi, meşhur gezisini buraya da yapmış, İnanç Bey ve kardeşi Doğan Paşayla 1319'da görüşmüştür İbni Batuta ise, 14 sene sonra meşhur seyaha*tinde burada görülmüştür. Bu zâtlardan İnanç Beyin, 735/1335'den sonra vefat ettiği görülmektedir. Denizli Bey'leri çizelgesinde adları görüleceği üzere, Murad Bey ile oğlu İshak Bey'in adına basılmış paralarına rastlanmıştır. Yi*ne Germiyanoğlu Süleyman Şah'ın 1368 tarihini taşıyan adı*na basılmış parası vardır. Murad Bey adına yazılmış, Fatiha ve Ihlas surelerinin Türkçe yazılmış tefsirleri vardır.
Denizli (Ladik)Beyleri Çizelgesi
Ali Bey - İnanç Bey - Doğan Paşa - Murad Arslan - İshak
Bey
İNANÇOĞULLARI
Yaklaşık 1261-1368 yılları arasında önce Isparta-Alâiye, Elmalı,daha sonra sadeceDenizli çevresinde hüküm sürenbir Türkmen beyliği.
Lâdik veya Denizli beyliği olarak da anılan İnançoğuflan Beyliği'nin bilinen ilk şahsiyeti, XII. yüzyıl sonları ile XIII. yüzyıl başlarında Güneybatı Anadolu ucu meliki I. Gıyâseddin Keyhusrev tarafından fethedilen ve Esedüddin Ayaz ve Mübârizüd-din Ertokuş adlı kumandanlar idaresinde bulunan Denizli-Antalya yöresindeki Türkmen gruplarının başı Mehmed Bey'-dir. İnançoğullan adıyla anılacak beyliğin temelleri 1261'e doğru onun tarafından atılmıştır. Mehmed Bey ile kardeşi İlyas, damadı Ali Bey, emîrleri Sevinç ve Salur, Selçuklu Sultanı IV. Kılıcarslan'ın İlhanlılar'a dayanan saltanatını tanımadılar. Ancak Selçuklu-İlhanlı askerlerinin hareketi üzerine Hülâgû'ya başvurarak bağlılık bildirdiler. Bu istekleri önce kabul edilmişse de 1262'de Anadolu Selçuklu ve İlhanlı ordusu Mehmed Bey'in üzerine yürümüş, damadı Ali Bey'in ihanetiyle Mehmed Bey yenilmiş ve Uluborlu'da öldürülmüş. onun yerine Türkmenler'in başına Ali Bey geçmiştir. Eflâkî bu meşhur Türkmen beyini gazi ve bahadır olarak tavsif eder ve ak börk giyilmesini onun âdet haline getirdiğini söyler.[506] Gerçekten Türkmenler o zamana kadar kızıl börk giymekteydi.[507] Ali Bey"in de kayınpederi gibi Avşar boyundan bir Türkmen olduğu tahmin edilebilir. 1262'den 1277'ye kadar Selçuklularda bağlı kalan Ali Bey, İlhanlı ve Selçuklu gücüne karşı dikkatli bir siyaset güttü. Fakat 1276'da Hatîroğ-lu, 1277'de Karamanlı isyanları ve Cimri olayından, ayrıca I. Baybars'ın Anadolu'ya gelişinden doğan iktidar boşluğundan istifadeyle bağımsızlık sevdasına kapıldı. Ancak 1277'de yakalanarak Karahisarı-sâhib"e (Afyonkarahisar) sürüldü ve orada üzüntüden öldü.
Ali Bey'in yerine tayin edilen Türkmen beyinin adı belli değildir. Fakat bu sırada Yukarı Menderes havzasında Germiyan-lılar'ın etkili olmaya başladığı, Menteşe Bey'in de bu yöreden batıya gittiği bilinmektedir. Bunun yanında yörede Tuğrul Bey adlı bir beyden de söz edilmektedir. Tuğrul Bey, 1290 yıllarında diğer Türkmenler'le birlikte İlhanlı idaresine karşı yeniden büyük bir harekete girişmişti.
Bu arada. Ali Bey'in oğlu olup hanedana adını veren Şücâüddin İnanç Mehmed Bey'in bu harekete karşı olduğu tahmin edilebilir. Nitekim isyanın Geyhatu Han tarafından bastırılmasından sonra isyana katılmayan İnanç Bey, İç Batı Anadolu'nun en önemli merkezi Denizli'ye tayin edildi (1292). İnanç Bey 1336'ya kadar İdarede kalarak İnançoğullan Beyliği'nin gerçek anlamda kurucusu oldu. Ancak busırada İnançoğulları'nın arazisi bir hayli küçülmüş bulunuyordu ve 1310'da Ger-miyanoğulları hâkimiyetlerini antik Lykus (Çürüksu) vadisine kadar yaymışlardı. İnanç Bey kuzeyindeki Germiyanoğulları dışında Hamîdoğulları, Menteşeoğulları ve Aydınoğulları ile de çok yakın ilişkiler kurdu.
XIV. yüzyıl başlarında İnançoğullan Beyliği, küçük arazisiyle Batı Anadolu Türkmen beylikleri arasında önemli bir yer tutmaktaydı. Hatta bir bakıma onların, özellikle de Menteşeoğulları ve Aydıno-ğullan'nın en önemli insan gücü ve malzeme üssü durumundaydı. Bundan dolayı zaman zaman Aydınoğulları ve Mente-şeoğullan'nın Denizli'ye de hâkim olduğu kaynaklarda belirtilmiştir. Ancak muhtemelen bu bir hâkimiyet meselesinden değil çok yakın iktisadî ve siyasî iş birliğinden kaynaklanmıştır. İnanç Bey siyasî varlığını İlhanlı idaresiyle yakın münasebete bağlamıştı. Bu sebeple Timurtaş'ın 1326'-daki hareketinde vergiyi kabul etmiş, İlhanlı Devleti'nin sona ermesine kadar "Toğuzlu" Tonuzlu Denizlil vergisi İlhanlı kayıtlarında yer almıştır. Timurtaş ve İlhanlı etkisinin kaybolmasından sonra beylik Germiyanlılar'm baskısına mâruz kaldı.
733 yılı Ramazanında (16 Mayıs - 14 Haziran 1333) Denizli'ye gelen ve İnanç Bey ile görüşerek ondan yakın ilgi gören İbn Battûta şehri ve İnançoğullan ailesini ayrıntılı biçimde anlatır.[508] Denizli'nin canlı ve etkili sosyal ve ekonomik hayatını aktaran İbn Battûta ahîler hakkında da bilgi vermektedir. 1336 yılında Mehmed Bey ölünce yerine oğlu Murad Arslan Bey geçti. Murad Arslan Bey ilmî çalışmaları teşvik ederek Türkçe kitap yazılmasını destekledi. 1362'den önce vefat eden Murad Arslan Bey'den sonra yerine geçen oğlu İshak Bey de ilmî çalışmalara önem verdi, bu arada bir medrese yaptırdı. Onun adını taşıyan medrese XVI. yüzyılda da varlığını sürdürüyordu. İnançoğullan muhtemelen 1368'de Germiyanoğulları'nın hâkimiyetini tanımıştır. Ancak İshak Bey, 1391'-de Yıldırım Bayezid Denizli'ye geldiği sırada sağ olup bazı emlâkini ona satmıştı. Yıldırım Bayezid daha sonra bu emlâki Germiyanoğullarfna verdi.
İnançoğullan Beyliği, Güneybatı Anadolu'nun XIII. yüzyıl ortalarındaki en önemli gücüydü. Fakat erken tarihlerde baş kaldırması ezilmesine yol açmıştır. Kayı boyunun hâkim unsur olduğu sanılan ve insan varlığı Menteşeoğulları ile Aydın Beyliği'nin esasını oluşturan bu beyliğin büyük Türkmen kitlesi üzerindeki hâkimiyeti tam olarak bilinemeyen bazı sebeplerle Hamîdoğullan'na geçmiş, Ali Bey'den itibaren nüfuzları daralarak yalnız Denizli çevresindeki nisbeten küçük bir sahada hâkim olmuştur. Ancak bu saha yine de önemli bir yerdir. Nitekim İnançoğullan Hamîd, Germiyan, Aydın ve Menteşe beylikleriyle ilişkilerini uzun süre başarı ile sürdürmüşlerdir. İnançoğullan zamanında Denizli şehri önemli bir iktisadî merkez olarak ortaya çıkmıştır. Lâdik şehrinin yerli Rumlar'ının kısmen tesirine rağmen burası tam bir Türk şehri olmuş, 20.000 kadar nüfusu ile yörenin en kalabalık merkezi haline gelmiştir.
Beyliğin dikkate değer bir faaliyeti de Türkçe'yi bir ilim dili yapmaktaki katkısıdır. Zira İnançoğullan beyleri Türkçe eser yazılmasını teşvik etmiştir. Adlarına yazılan Türkçe tefsirler dönemin en önemli örneklerini oluşturur. Bunun bir sonucu da eğitim hayatında görülür. Ancak Denizli'de oldukça sık olan zelzeleler onlardan kalan yapıları yok etmiştir. XIII. yüzyıl ortalarında bazı siyasî hadiselere karışan İnançoğulları'nın bu dönemde sessiz kalan kuzeybatı ucu, XIV. yüzyılın ikinci yarısında yöredeki Türkmenler'in liderliğini üstlenerek Osmanlı Devleti'nin teşkilinde rol oynamıştır.
Bibliyografya :
İbn Bîbî, et-Evâmirü 't-'Ala'iyye, s. 729; Aksa-râyî, Müsâmeretü'l-ahbâr, s. 71; Eflâkî, Menâ-kıbü'i-'ârifin, 1,485-486; İbn Battûta. Seyahatname, 1, 317-320; Düüel-i İslâmiyye, s. 295; İsmail Hakkı [Uzunçarşılı], Kitabeler II, İstanbul 1347/1929, tür.yer.; a.mlf., Anadolu Beylikleri, s. 38-39; a.mlf.. Osmanlı Tarihi, 1, 64-65; Tun-cer Baykara. Denizli Tarihi (İkinci Kısım: 1070-1429), İstanbul 1969; Osman Turan. Selçuklular Zamanında Türkiye Tarihi, İstanbul 1971, s. 514-518; Mustafa Çetin Varlık. Germiyanoğulları Tarihi (1300-1429), Ankara 1974, tür.yer.; Bosworth. İslâm Devletleri Tarihi, s. 311-312; Ahmed Tevhid. "Denizli (Lâdik) Emareti", TOEM, sy. 13(1328), s. 809-813; Ali, "İnançogullan", TTEM, sy. 10/87 (1341), s. 255-264; Köpriilüzâ-de M. Fuad, "Anadolu Beylikleri Tarihine Ait Notlar", TM, II (1926), s. 1-32; Faruk Sümer, "Anadolu'da Moğollar", Selçuklu Araştırmaları Dergisi, I, Ankara 1969, s. 48-49.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder