13 Aralık 2014 Cumartesi
H İ Ç D Ü Ş Ü N D Ü K M Ü ?
Ehli Sünnet Vel CemaatAYETLER
- 11:02
Ehli Sünnet Vel Cemaat originally shared:
H İ Ç D Ü Ş Ü N D Ü K M Ü ?
Dünya Hayatinin Gerçeği(değersizliği) Üzerinde Düşünmeye Davet
~ Şu an kaç yaşındasınız?
● Peki sizden bugüne kadar yaşadığınız hayatıanlatmanız istense bunu ne kadarlık bir zamandayapabilirsiniz?
~ Eminiz "yaşınız kadar" bir sürede değil.
~ Hatta belki bir saatte bile değil, yarım saatte özetleyiverirsiniz koca hayatınızı.
Bu yadırganacak bir durumda değil zira;
Nuh Aleyhisselam Bin senenin üzerinde yaşamış bir Rasuldür..
Kendisine:
''Dünyayı nasıl buldun'' diye sual edilince;
''Bir kapıdan girdim ötekinden çıktım'' buyurmuştur.
● İşte bizimde sizinde upuzun yıllarımız göz açıp kapayıncaya kadar geçip gitmiştir.
Ve hayatımızla ilgili anılar yarım saate sığacak hale gelmişlerdir.
Bu süre zarfında son derece hassas dengeler üzerine kurulu Dünya Hayatı'nın birçok eksik yönünü de görmüşsünüzdür:
~ Vücudunuz zaman zaman küçük bir mikroba yenilmiş ve hastalanmışsınızdır,
~ Yaşınız ilerledikçe deriniz buruşmaya başlamıştır,
~ Vazonuzdaki çiçek kısa sürede soluvermiştir ya da buzdolabınızdaki meyveler bir süre sonra çürümüşlerdir...
● Zamanla her şeyin bozuluşuna, ilk güzelliğini yitirişine tanık olmuşsunuzdur. Peki dünya üzerinde sürdürdüğümüz hayatın neden eksiksiz, mükemmel ve sorunsuz olamadığını hiç düşündük mü?
~ Bu sorunun cevabı çok açıktır: Çünkü, dünya hayatıözellikle böyle olamayacak şekilde tasarlanmıştır.
NOT: ZATEN DÜNYANIN MANASI ELDE EDİLEMEYECEK ÜZÜMLERE UZANMAK DEMEKTİR.
Mal hırsı gözünü bürümüş en büyük zenginlerebakalım.Sanki en fakir haldeymişcesine Dünya'ya çalışmaktalar.
● Allah Teala bir Hadisi Kutside: ''Ey Dünya bana(ibadet edip dinime) hizmet edene sen hizmet et.Sana çalışanı kölen edin. Buyurmuştur.
Anlıyalım ki Dünya'nın yaldızlı vaadleri bitmeyecektir.
● Bunlar yüzünden yaşamayı ertelediğimiz taviz verdiğimiz dinimiz bize büyük pişmanlık olacaktır.
Efendimiz Aleyhisselam bir Hadisi Şeriflerinde''Erteleyen helak oldu'' buyurmuşlardır.
Dünya hayatı tüm çekici süsleriyle birlikte, bir imtihan yeridir. Allah-u Te'âlâ Kuran-ı Hakîmde asıl hayatın Kendi Katındaki sonsuz *Âhiret Hayatı olduğunu Ayetinde;
"Kadınlara, oğullara, kantar kantar yığılmış altın ve gümüşe, salma güzel atlara, hayvanlara ve ekinlere duyulan tutkulu şehvet insanlara 'süslü ve çekici' kılındı. Bunlar, dünya hayatının metaıdır. Asıl varılacak güzel yer Allah Katında olandır." (Ali-İmran Suresi,14) bildirmiştir.
Bu açıklamalardan sonra tekrar,
H İ Ç D Ü Ş Ü N D Ü K M Ü!
~ÖLÜMÜ,
~ÖLECEĞİMİZİ,
~ VE ŞUAN ÖLDÜĞÜMÜZÜ.
Evet şuan bir saniye sonrasına çıkacağımızın teminatı(garantisi) yok.
Öyleyse şimdi ölsek diye düşünelim vereceğimiz Hayatın hesabına hazır mıyız?
● Kulun ilk hesaba çekileceği amel Farz Namazdırbuyurdu Efendimiz Aleyhisselam
Ancak çoğumuzun Dünya meşgalesinden ÖLÜMÜdüşünecek fırsatımız olmuyor.Çünkü Her şeyin daha fazlasını istiyoruz
Var olanla yetinmeyi bilmiyoruz.
Dünya meşgalesi (uğraşı) diye kendimiz aldatıyoruz.
Allahu Te'âlâyı ansak ölümüde çok hatırlasak sanki aç kalacağız. Bilelim ki bunlar şeytandan birer vesevese ve vehim.
● Sonra Hayat bu hayattan ibaretmiş gibi AHİRETİ hiç düşünmüyoruz,
~ Oysa Allâh-u Te'âlâ ''Dünya hayatı Ahirete nazaran çok az bir şeydir.'' buyurmuştur.
~ Sanki Cenneti garantilemiş gibi dünya hayatınaaldanmış gidiyoruz.
~ Bir kısmımızda Cübbeli Hocamızın deyişiyle Cennet olmasada parkta yatarım gibi bir mantıkta :-( Ancak Cennet yoksa böyle bir seçenekte yok varılacak yer Cehennem olur mazallah hepimizin malumu.
~ Burada yanlış anlaşılmasın dünyalık içinde çalışılır rızık temini için ama itidalli (ölçülü) olmak lazımİbadet ve İş hayatını dengelemek lazım ama maalesef daha fazla para kazanmak için hırs üstüne hırs yapıyoruz.
~ Oysa rızıklar yazılmıştır oynaması yoktur.Ancak bu da İman nuru ile Tevekkülün nakıslığından.(eksikliğinden) kaynaklı.
B U N A B İ R M İ S A L !
● Mesela ilkokula giden bir çocuğu, annesi sabahın okula gitmesi için uyandırır,
~ Ama aynı hassasiyeti Sabah Namazı'na kaldırmak için göstermez daha çocuk der uyusun maalesef bu haldeyiz toplum olarak burada okula giden örneğim yanlış anlaşılmasın tabi okulunu okuyacak zatendinimizin ilk emri oku
~ Hem dini ilimler hem fenni ilimler öğrenmesi lazım(tabi felsefe okutan ya da kız erkek karışık okullarda değil İslâm'ın Medresesinde) ,Namaz şuuru çocuk yaşta aşılanmalı ama bunları düşünmüyoruz çocuğumuz büyüsün iyi üniversite okusun iyi yere gelsin amacımız bu olmuş. Herkes işi gücü bırakıp camilere dergahlara kapansın demiyoruz.
Bir Müslüman'ın kendine lazım olan dini bilgileri öğrenmesi farzı ayındır.
Namazlarını eda edecek şekilde sûreleri hatasız okuyacak kadar sureleri bilmeside ha keza Farzdır.
~ Ama maalesef toplum olarak kulaktan dolma bilgilerle doluyoruz hiç düşünmüyoruz, araştırmayı sevmiyoruz.Herşeyde itidalli olmalıyız, aşağıdaki hadiste de iki cihan serveri öyle buyurmuş:
Enes ibni Mâlik (Radıyallahu Te'âlâ Anh) hazretleri şöyle buyurdu:
● Peygamber Efendimizin nâfile ibadetlerini öğrenmek üzere, sahâbeden üç kişilik bir grup, Peygamber hanımlarının evlerine geldiler. Kendilerine Efendimiz’in ibadetleri bildirilince, onlar bunu azımsadılar ve
– Allah’ın Resûlü nerede biz neredeyiz? Onun geçmişteki ve gelecekteki günahları bağışlanmıştır,dediler. İçlerinden biri:
– Ben ömrümün sonuna kadar, bütün gece uyumaksızın namaz kılacağım, dedi.
Bir diğeri:
– Ben de hayatım boyunca gündüzleri oruç tutacağım ve oruçsuz gün geçirmeyeceğim, dedi. Üçüncü sahâbî de:
– Ben de sağ olduğum sürece kadınlardan uzak kalacak, asla evlenmeyeceğim, diye söz verdi. Bir müddet sonra Peygamberimiz onların yanına geldi ve kendilerine şunları söyledi:
– “Şöyle şöyle diyen sizler misiniz? Sizi uyarıyorum! Allah’a yemin ederim ki, ben sizin Allah’tan en çok korkanınız ve O’na en saygılı *olanınızım. *
~ Fakat ben bazen oruç tutuyor, bazen tutmuyorum. Gece hem Namaz kılıyor, hem de uyuyorum. Kadınlarla da evleniyorum. Benim sünnetimden yüz çeviren kimse benden değildir.
● De ki: "Size Allah'ın hazineleri yanımdadır demiyorum, gaybı da bilmiyorum ve ben size bir Meleğim de demiyorum. Ben, bana vahyedilenden başkasına uymam."
● De ki: "Kör olanla, gören bir olur mu? Yine de düşünmeyecek misiniz?" (En'am Suresi, 50)
Şüphesiz sizin Rabbiniz, altı günde gökleri ve yeri yaratan, sonra arşa istiva eden, işleri evirip-çeviren Allah'tır. O’nun izni olmadıktan sonra, hiç kimse şefaatçi olamaz. İşte Rabbiniz olan Allah budur, öyleyse O'na kulluk edin. Yine de öğüt alıp düşünmeyecek misiniz? (Yunus Suresi, 3)
Andolsun biz, Kur'anı düşünüp öğüt almak için kolaylaştırdık. Var mı düşünüp öğüt alan? ﴾17
Yukarıdaki ayeti kerimelerde ne güzeldeDÜŞÜNMEKTEN bahsetmiş.
Yazıma son verirken ;
Rabbim bizlere düşünmeyi nasip etsin. İyi ile kötünün farkını ,cennet ile cehennemin farkını ,şükür ile şükürsüzlüğün farkını idrak etmeyi nasip etsin. Geçici dünya hayatı için ebedi ahiret hayatımız heba olmasın.
Selam ve dua ile
Her şeyi gören ve bilen Allah’a emanetsiniz.
MUHTEREM BİR İMÂM AĞABEYİMİZ
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder