NÂS SURESİ
Nâs suresi altı âyettir ve Medine'de nazil olmuştur.[1]
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla.
1-6- Ey Muhammed de ki: "Cin ve insanlardan olan ve insanların kalplerine vesvese veren o sinsi vesvesecinin şerrinden, insanların Rabbi, insanların maliki ve insanların mabudu olan Allaha sığınırım."
*Ayet-i kerimede, Allah tealinin sıfatlarından "İnsanların maliki olma" sıfatı zikredilmiştir. Ta ki müminlerin, Rablerine ta'zim ettikleri gibi bazı insanların ileri gelen diğer insanlara ta'zim etmelerinden vazgeçsinler, bütün insanların malikinin Allah Teâlâ olduğunu bilsinler ve O'na ta'zim edip kulluk etsinler.
Âyette geçen "Vesvas"dan maksat, "Şeytan'dır. "Sinsiliğinden" maksat ise iki şekilde izah edilmiştir.
Bir izah şekli şöyledir: İnsan, Allah'ı zikrettiğinde şeytan siner. Allahtan gafil, olduğunda ise ona vesvese verir. Bu bakımdan şeytana "Sinsi ve gizlenen" manasına gelen "Hannas" denilmiştir. Abdullah b. Abbas diyor ki:
"Doğan hiçbir çocuk yoktur ki onun kalbinin üzerinde vesveseci şeytan bulunmuş olmasın. Çocuk akıl baliğ olup Allah'ı zikredince şeytan siner. Gafil olduğunda ise vesvese verir. İşte "Vesvasil Hannas" bu demektir.
Mücahid, Katade ve İbn-i Zeyd de bu âyeti bu şekilde izah etmişlerdir.
Diğer bir izah şekli de şöyledir: Şeytan, insanı Allaha isyan etmeye davet eder. Kendisine itaat edildiğinde siner. Yani şeytana ibadet eden kul, hesaba çekildiğinde şeytan ona sahip çıkmaz. Bilakis ondan kaçıp uzaklaşır." Bu izah tarzı da Abdullah b. Abbas'tan rivayet edilmiştir.
Taberi, âyet-i kerimeyi şeytanın vesveselerinden herhangi bir türüne tahsis etmenin doğru olmayacağını, onun her türlü vesvesesinden Allah'a sığınmayı emrettiğini söylemenin daha doğru olacağını söylemiştir.
Allah Teâlâ bu surede, Rabb'lık, Maliklik ve İlahlık sıfatların zikretmiş ve insanın, kendisine musallat olan şeytanın şerrinden, bu sıfatların sahibi olan Rabb'ine sığınmasını emretmiştir. Böylece insan, kendisini yoldan çıkarmak için her-şeyi yapan şeytanın şerrinden kurtulmuş olur.[2]
KAYNAKLAR
[1] Ebu Cafer Muhammed b. Cerir et-Taberi, Taberi Tefsiri, Hisar Yayınevi: 9/285. [2] Ebu Cafer Muhammed b. Cerir et-Taberi, Taberi Tefsiri, Hisar Yayınevi: 9/286.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder