Hadis-i Şerifte Buyuruldu ki:
Ebu Cehil mel'un, Hazreti Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e:
"Biz seni yalanlamıyoruz, biz senin getirdiğin şeriatı tekzib ediyoruz" dedi. Bunun üzerine Cenab-ı Hakk şu ayeti inzal buyurdu:
"(Ey Muhammed!) Onların söylediklerinin seni üzeceğini elbette biliyoruz, doğrusu onlar, seni yalancı saymıyorlar, fakaz zalimler Allah'ın ayetlerini bile bile inkar ediyorlar. Senden önce nice peygamberler yalanlandı ve kendilerine yardımcımız gelene kadar yalanlamalarına ve sıkıştırılmalarına katlandılar..." (En'am 32-34).
Kaynak : Tirmizi, Tefsir, En'am (3066)
Açıklama :
Bu rivayet, Resûlullah (Aleyhissalâtu Vesselâm)'ın ahlâken üstünlüğünü te'yid eden rivayetlerdendir. Çocukluğundan itibaren muhitinde öylesine bir yüce ahlâk örneği vermiştir ki, herkes onu "Muhammedü'l-Emin" diye bilmiştir. Resûlullah (Aleyhissalâtu Vesselâm) kâmil seviyedeki üstün ahlâkında o kadar sâbit kadem olmuş, öylesine tavizsiz, inhirafsız devam etmiş ki, İslâm davasına girmezden önce zihinlerde hâsıl olan kanaat bilâhare hiç sarsılmamıştır. Yukarıda Ebu Cehil'den kaydedilen söz bunun en güzel, en mukni vesikasıdır. Çünkü Resûlullah (Aleyhissalâtu Vesselâm)'ın bilinen en azılı düşmanı Ebu Cehil olmuştur.
Bir Arap atasözü "Gerçek fazilet düşmanın da itiraf ettiği fazilettir" der.
Resûlullah (Aleyhissalâtu Vesselâm)'ın risâlet hayatında, en ziyade müessir olan âmillerden birinin bu beşerî ve ahlâkî kemâli olduğunu belirtmek isteriz.
Getirdiği risalet ve vahdaniyet davasının ilk mukni delili de bu olmuştur. Rivayetlerin te'yid ettiği üzere, ilk vahye mazhar olduğu gün büyük bir heyecan ve hatta "kâhin mi oluyorum, şair mi oluyorum?" diye korkuya düşen Resûlullah (Aleyhissalâtu Vesselâm)'ı Hazreti Hatice (radıyallahu anhâ) teskin ve teselli ederken ahlâkî vasıflarını hatırlatmıştır.
"Korkma, Allah'a kasem olsun, Allah seni asla rüsvay etmez, çünkü sen sıla-ı rahmi ihmâl etmezsin, acizin işini görür, fakirin yerine kazanıverir, misafire ikram eder, hak yolunda musibete uğrayanlara yardım edersin" der. Böylece anlıyoruz ki, Risâlet-i Muhammediye'nin hakkaniyeti hususunda ilk ikna olan Hazreti Hatice'nin yegâne delili, Resûlullah (Aleyhissalâtu Vesselâm)'ın kemal mertebesindeki ahlâkıdır, beşeriyetidir. Hazreti Hatice (radıyallahu anhâ) Resûlullah (Aleyhissalâtu Vesselâm)'ı teskin ve iknada aynı delilleri kullanmıştır.
Risaleti alenî olarak tebliğ emrini aldığı zaman (Şuara: 26/214) Safa tepesine topladığı yakınlarına hitab ederken söze:
- "Size düşmandan haber versem bana inanır mısın?" diye başlamış, cemaatten:
- "Evet inanırız, çünkü sen Muhammedü'l-Emin'sin, yalan söylemezsin.." meâlinde te'yid aldıktan sonra risaletiyle ilgili beyanatta bulunmuştur.
Resûlulah (Aleyhissalâtu Vesselâm)'ın Kur'an tarafından te'yid edilecek olan (Kalem: 68/4) Kemal derecesindeki beşerî ahlâkı, davasında hak ve sâdık olduğu hususunda ilk yıllara ait bir delil olmayıp, günümüze kadar müessiriyetini muhafaza eden mühim delillerden biridir
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder