10 Ağustos 2014 Pazar

Fetullah Gülen ile Recep Tayyip Erdoğan'ın ters düşmelerinin sebebi



DİKKAT

Türkiye üzerine oynanan oyunu ilk defa açıklıyoruz

Tüm Türkiye bu gerçekleri öğrenmek zorunda....

TIMETURK / HÜDAVERDİ ALLAHVERDİ

Fetullah Gülen ile Recep Tayyip Erdoğan'ın ters düşmelerinin sebebi, Kuzey Irak'taki petrolü İngiltere, ABD, İsrail ile Türkiye'nin ortaklaşa yönetme anlaşması karşılığında Türkiye'nin başkanlık sistemiyle Müslüman olan ülkeleri tek çatı altında toplamasıydı.

Bu politikanın Suriye ayağında Esedin İngiltere, Abd, İsrail desteği ile Türkiye'ye bir tehdit olarak bırakılması ile Türkiyenin petrol üzerinden talep ettiği hakkın verilmemesi ayrıca Türkiye'nin yapmış olduğu antlaşmanın sekteye uğraması sonucunda Türkiye ile Barzani'nin anlaşıp bu petrolü birlikte yönetme kararlılığını ortaya koydu.

Bu karar sonucunda patlak veren Başbakanı devirmek için tertiplenen gezi olayları senaryosunun başarısızlığı ve akabinde İngiltere, Abd, İsrail'in Fetullah Gülen'e Okullarını kapatmak hesaplarına el koymak ve sınır dışı etmek gibi tehtidlerle FBI tarafından okullarına baskın düzenlemeye başlaması sonucunda Fetullah Gülen Başbakana İngiltere, ABD, İsrail ile iş birliğine devam etmesi için baskı yapmaya başladı.

Gülen'in baskıları ve talepleri Başbakan tarafından kabul görmemiştir.Bundan dolayıdır ki Başbakan Fetullah Gülen'i ülkesine çağırmış ama Fetullah Gülen gelmemekle tarafını seçmiştir.Buna karşılık olarak Başbakan cemaatin okullarını kapatıp cemaatin hem insan kaynağını hemde para kaynağını kesme hamlesini hayata geçirmiştir.

Başbakanın bu hamlesi üzerine cemaat yuvalanmış olduğu devlet kadrolarını harekete geçirip Başbakanı devirmenin yollarını aramış ve İslam Ülkelerini bir çatı altında toplama projesi için kurulan yoksul Müslüman ülkelere yardımlar tertipleyen ve ülkemizdeki yoksullara,ihtiyaç sahiplerine yardım eden,bu amaçla iş adamlarından bağışlar almakla ilgili telefon görüşmelerini dinleyip, kaydedip basına sızdırmakla ilgili 17 Aralık operasyonu yapılmıştır.

Bu operasyonun ters tepmesi üzerine bunda da başarılı olamayanlar petrolü Ukrayna-Kırım üzerinden taşımak istemiş bu sebeple Ukraynayı apar topar Avrupa Birliğine almış ama bunu gören Rusyanın Kırımı işgal edip bu güzergahı kapatacağını hesaplayamamışlardır.

Sonuç olarak İsrail Barzani'ye Kürdistanı kur seni tanıyalım (Bizimle Çalış) jestini yapmış ama Barzani bunu kabul etmemiş Türkiye ile birlikte olduğunu göstermiştir.Bu arada yıllarca Iraklı sunnilere zulm eden şii Maliki, İsrail'in emriyle hiç savaşmadan 7500 askerini Musul ve Kerkük'ten çekmiş bir dönem El-Kaide'nin bir kolu olan ancak Türkiye'ye hizmet eden iki tane liderinin suikaste kurban gitmesi sonucunda taraf değiştiren ve liderliğini ABD'li bir general ile Ebu Bekir Bağdâdî nin yaptığı IŞİD'e Musul ve Kerkük'ü teslim etmiş bu örgütün şii mezhebinden olan insanları öldürmesi sonucunda mesele mezhep çatışması gibi gösterilmiştir.

Aslında Musul'da bulunan Beyci Petrol Rafinerisi sabote edilmiş ve Kuzey Irak'a pompalanan petrolün akışı kesilmiştir....Ama buna rağmen Rusya-Türkiye-Azerbaycan garantörlüğündeki Barzani geri adım atmamış ve iş birliğine devam ederek hem Avrupa'yı hem İngiltere, ABD, İsrail üçlüsünü köşeye sıkıştırmıştır. Bunun intikamı olarak ise Israil hemen Filistine saldırılara başlamış Türkiye'yi bu şekilde cezalandırma yoluna gitmiştir.

Türkiye bir taraftan yıllarca enerjisini,insanını alan bir meseleyi ilk defa çözme eğilimi gösterdiğinde hemen bir el devreye girdi ve bu insanları tutuklamak istedi. Türkiye artık çözüm süreci ile birlikte "Yeni Türkiye" yi kurmaya çalışıyor. Yeni Türkiye önündeki en büyük engel bu ülkenin iktisadi bağımsızlılığının gerçekleşmemiş olmasıdır. Eğer bağımsız bir ülke olacaksak bunun tek yolu iktisadi anlamda bağımsızlığımızdan geçiyor. Bu bakımdan iktisadi bağımsızlık önünde en büyük engellerden bir tanesi de Türkiye'nin enerjiye ödediği rakamlar ve o enerji politikası ile bağlanan Türkiye siyasetiydi.

Bugün kumaşı bu ülkede dokunmuş olan siyasetçlerimiz, bürokratlarımız, emniyetçilerimiz, Mitçilerimiz, akademisyenlerimiz, cemaatlerimiz ve sivil toplumumun yavaş yavaş her şeyin farkına varıyor. İçimizdeki 1. İsrail'in yıkılmasını istemeyenler var güçleriyle devşirdikleri milli olmayan cemaat, siyaset ve sermaye üçgeniyle saldırmaya devam ediyorlar. Artık kararı onlar değil, milletin seçtiği milli siyasetçiler verecek

Şimdi; kimi cumhurbaşkanı seçeceğinize kendiniz karar verin....

(Bu yazı ortak bir aklın ürünüdür)


HÜDAVERDİ ALLAHVERDİ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder


Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı