3.Bölüm
Konusu: Oruç tutmaya dairdir.
Her müslüman olan kimseye; Ramazan ayı girdiği zaman, oruç tutmak farzdır. Bunun için, Allah-ü Teala'nın emri şudur:
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ
شَهْرُ رَمَضَانَ الَّذِي أُنْزِلَ فِيهِ الْقُرْآنُ هُدًى لِلنَّاسِ وَبَيِّنَاتٍ مِنَ الْهُدَىٰ وَالْفُرْقَانِ ۚ فَمَنْ شَهِدَ مِنْكُمُ الشَّهْرَ فَلْيَصُمْهُ ۖ وَمَنْ كَانَ مَرِيضًا أَوْ عَلَىٰ سَفَرٍ فَعِدَّةٌ مِنْ أَيَّامٍ أُخَرَ ۗ يُرِيدُ اللَّهُ بِكُمُ الْيُسْرَ وَلَا يُرِيدُ بِكُمُ الْعُسْرَ وَلِتُكْمِلُوا الْعِدَّةَ وَلِتُكَبِّرُوا اللَّهَ عَلَىٰ مَا هَدَاكُمْ وَلَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ
Bakara suresi 185.ayet-i kerime ve meali şerifleri (Diyanet işleri yeni)
(O sayılı günler), insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur’an’ın kendisinde indirildiği Ramazan ayıdır. Öyle ise içinizden kim bu aya ulaşırsa, onu oruçla geçirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutsun. Allah, size kolaylık diler, zorluk dilemez. Bu da sayıyı tamamlamanız ve hidayete ulaştırmasına karşılık Allah’ı yüceltmeniz ve şükretmeniz içindir.
Oruç tutacak kimse, Ramazan ayı hilalini gördüğü zaman, kendisine Oruç farz olur. Hilali görmek çeşitli yollardan olabilir:
a)Oruç tutacak kimsenin, bizzat kendisi görmesi.
b)Dürüstlüğü sabit olan bir erkek kimsenin şehadeti..
Bu yollardan görülmediği takdirde, Şaban ayı otuz güne tamamlanır. Bulut ve daha başka sebeplerden ay görülmeyebilir.
Ramazan orucuna niyet eden kimse; gün battıktan sonra, ikinci tam şafak atıncaya kadar:
-Yarın için oruç tutmaya niyet ettim
Diye niyet edebilir.
Ramazan ayı çıkıncaya kadar, her gece anlatıldığı gibi niyet eder. Şayet Ramazan ayının ilk gecesi:
-Ramazan ayının tüm günlerinde oruç tutmaya niyet ettim. Deyip sonraki geceler bir şey demese de bu niyeti yeterlidir. Ne var ki bu rivayet biraz zayıftır; sağlamı birinci şekilde edilen niyettir.
Ramazan ayı gecelerinde oruca niyet ettikten sonra; sabaha çıkarsa şu işleri yapmamak kendisine gerekli olur:
a)Bir şey yeyip içmek.
b)Kadınla cinsi birleşme yapmak.
c)Ne yerden olursa olsun içine bir şey girmesi.
d)Kendinden kan aldırmak. (İster kendisi için ister başkası için olsun.)
e)Kusmaya zorlamak.
f)Elle veya başka yoldan kendinden meni akıtmak.
Günün tümünde, bunları yapmaktan kaçınmalıdır.
Bu yapmaması gereken hareketlere karşı aykırı bir davranışta bulunursa da yaparsa, orucu boşa gider.
O işlerden birini veya birkaçını yaparsa, bir şey yemeden akşama kadar beklemesi gerekir. Sonradan o günün orucunu kaza eder.
Ancak, Ramazan günü oruçlu halde kadınla cinsi birleşme yapması hariç; böyle bir durumda kendisine kefaret lazım gelir.Bu kefaret de, bir köle azad etmesidir. Azad edeceği kölenin mümin olması, bütün ayıplardan beri olması, iş yapmaktan aciz bulunmaması gerek.
Anlatıldığı gibi bir köle bulamadığı takdirde; ara vermeden iki ay oruç tutar.
Oruç tutmaya da gücü yetmez ise, altmış fakirin karnını doyurur. Bu doyumluk için onların her birine bir müdd verir. Müdd ise Irak ölçeğine göre, bir rıtıl ve bir tam rıtılın üçte biridir. Yani: Yüz yetmiş üç dirhem ve dirhemin üçte biri . Yahut yarım sa'.(yani:ölçek)
Verilecek bu şey: Hurmadan ve arpadan olur.
Şayet verecek hurma ve arpa bulamaz ise, verecek olan kimse kendi beldesindeki yiyecek cinsi şeylerden verir.
Fitre bahsinde dediğimiz gibi.
Şayet verecek bir şeyi yoksa, kefaret vermek kendisinden düşer.
Bu durumda Allah-ü Teala'dan bağışlanmasını diler; kalan günlerde amellerini iyi etmeye bakar.
Yakınlık derecesi ne olursa olsun; Ramazan ayının gündüzlerinde, genç kadınla yalnız kalmamalı ve onu öpmemelidir. İster kendi kadını olsun; isterse nikah düşmeyecek kadar yakını.
Ramazan günleri öğleden sonra misvak kullanmaktan (diş fırçalamaktan), sakız çiğnemekten, ağzında tükürük biriktirip sonra yutmaktan sakınmalıdır.
Pişen yemeğin ve daha başka yenecek şeyin tadına bakmamalıdır.
Gıybet etmek, dedikodu edip söz gezdirmek, birine sövmek gibi şeylerden çekinmelidir.
İFTARDA ACELE ETMEK
Ramazan orucunu açarken, iftarı geç kalmadan yapmalıdır. Meğer ki hava bulutlu ola. O zaman biraz tehir edebilir.
SAHUR
Sahur yemeğini biraz ertelemelidir. Meğer ki tan yerinin ağarmasından korka; o zaman sahuru geç bırakmaz.
En uygunu, iftarı hurma ile yapmaktır, olmazsa su ile.
İFTAR DUASI
İftar zamanı dua etmelidir. Yapacağı dua, Resulullah S.A. efendimizden rivayet edilen dualardan olmalıdır.
Bu manada,Resulullah S.A. efendimiz şöyle buyurmuştur:
-"Birinizin akşam yemeği hazır olduğu zaman, şu duayı okusun:
Bismillah. (Allah'ın adıyla başlarım)
Allah'ım, senin rızan için oruç tuttum.
Verdiğin rızıkla orucumu açtım.
Sübhansın, sana hamd olsun.
Allah'ım, tuttuğumuz orucu bizden kabul buyur. Sen gerçekten bilensin, duyansın."
Derleyen : Emine KayaGUNYET'ÜT-TÂLİBİN sayfa 29-30-31
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder