İmama uyan bir kimse, yani muktedî, imam tekbir aldıktan sonra, o da tekbir alarak namaza durur. Yalnız Sübhâneke'yi okuyup sükût eder. Fâtiha ve başka âyet okumaz. İmam rükû'a gittiği zaman, o da rükû'a gider. Rükû'daki tesbihleri söyler. İmam rükû'dan "Semiallahü limen hamideh" diyerek doğrulduğunda ise, "Rabbenâ lekel-hamd" der. Secdeye gittiklerinde de secde tesbihlerini okur.
Üç veya dört rek'atlı namazların ilk oturuşunda sadece Tehıyyât okunur. Son oturuşta ise, Tehıyyât ile beraber salâvat ve dualar okunarak imamla birlikte selâm verilir.
İmama uyan kimsenin, onun arkasında Fâtiha ve zamm-ı sûre okuması tahrîmen mekruhtur. Çünkü imam cemaata riyaseten okumaktadır. İmamın okuması cemaatın okuması yerine de geçer. Nitekim hadîs-i şerîf'te de bu husus sarahaten belirtilmiştir. Ancak İmam-ı Muhammed, imamın kırâeti âşikâre yaptığı namazlarda cemaatın okumasını mekruh görmüşse de, imamın gizli okuduğu yerlerde cemaatın da okumasını câiz görmüştür.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder