Ashâb-ı kirâm'ın büyüklerinden ve siması en güzellerinden olan Hz. Dıhyetü'l-Kelbî, Bedir harbinden önce Müslüman olmuş fakat Bedir harbine iştirak edememiş, Uhud ve sonraki harblere katılmıştı.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) “Cebrâîl'i (a.s.) gördüm. Cebrâîl'e en çok benzeyen Dıhye’dir.” buyurmuştur. Hz. Âişe vâlidemiz, 'Dıhye'nin sakalı, dişleri ve yüzü Cebrâîl'e (a.s.) benzerdi' demiştir. Cebrâîl (a.s.) insan suretinde vahiy getirdiği zaman bu benzerlikten dolayı en çok Hz. Dıhye sûretinde Resûlullah'a gelirdi. Cibrîl hadisi diye meşhur olan hadîs-i şerîfte Cebrâîl (a.s.) imanı, İslâm’ı, ihlâsı ve kıyâmet alametlerini Hz. Dıhye sûretinde gelerek sormuştu.
Hz. Dıhye ticaret için gittiği Şam'dan geldiği zaman Peygamber Efendimiz'e (s.a.v.) hediyeler getirir, ikramlarda bulunurdu.
Dıhye (r.a.) anlatıyor: Peygamber Efendimiz'e (s.a.v.) yün bir cübbe ve bir çift mest hediye etmiştim. Resûlullah onları eskiyinceye kadar giydiler.
Bir gün Şam’dan gelip Resûlullah’ın huzuruna çıktım. Fıstık badem gibi taze yiyecekler ve peksimet hediye ettim. Resûlullah “Allâh’ım! Ehlimden sana en sevimli olan kimseyi bana gönder, benimle beraber bundan yesin.” buyurdular. O esnada Hz. Abbas (r.anh) göründü. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) “Yaklaş ey amca! Ben Allâhü Teâlâ'dan ehlimden sana en sevimli olan kişiyi bana gönder ve bunları beraber yiyelim diye dua ettim, sen geldin.” buyurdu. Hz. Abbas da oturdu, beraber yediler.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Rum Kayseri Herakliyus’a İslâm’a davet mektubunu Hz. Dıhye ile gönderdi. Hz. Dıhye Hicretin yedinci senesi Muharrem ayında Hıms’ta Herakliyus ile karşılaştı ve mektubu teslim etti. Kayser Müslüman olmaya niyetlenmiş, fakat Rumların baskısı üzerine vazgeçmiş, Resûlullah’a hediyelerle bir mektup göndermişti.
Hz. Dıhye (r.a.), Şam’ın Müzze köyüne yerleşmiş ve Hz. Muâviye’nin halifeliğine kadar yaşamıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder