İslam tarihinin en büyük fethini hazırlayan Hudeybiye sulhnâmesini Kureyş namına imzalayan Süheyl bin Amr, Kureyş’in en belîğ ve hikmetli konuşan hatiplerindendir. Mekke’nin fethi sırasında Müslüman olmuş ve Resûl-i Ekrem (s.a.v.) tarafından kendisine Huneyn ganimet malından büyük bir hisse verilmiştir.
Müslüman olmadan önce Mekke’de Resûl-i Ekrem (s.a.v.) aleyhinde konuşur, propaganda yapardı. Bedir muharebesinde de Kureyş müşrikleri ile katılmış ve esir düşmüştü. Hz. Ömer bu fırsattan istifade ederek Resûl-i Ekrem'e (s.a.v.) “Yâ Resûlallâh! Müsaade ediniz de aleyhinizde söylediği sözlerin cezası olarak Süheyl’in iki ön dişlerini sökeyim; aleyhinizde bir daha konuşamasın.” dedi. Resûl-i Ekrem (s.a.v.):
“Yâ Ömer! Süheyl'i bırak! Belki o bir gün gelir, bir hutbe irad eder de senin takdir ve şükranını kazanır,” buyurdu. Ve hakikaten Resûl-i Ekrem’in (s.a.v.) bu sözleri, âhirete irtihalinden sonra Arapların irtidadı; dinden dönmesi sırasında tahakkuk etti. Bu sırada Kureyş’in iman ve iradesi de Mekke’de sarsılmaya başlamıştı. Böyle dağdağalı bir zamanda imanına tam bağlı kalan Süheyl (r.a.) mühim bir halk karşısında beliğ bir hutbesinde hulâsaten şöyle dedi: “Ey Kureyşliler! Sakın siz iman edenlerin sonu, irtidat edenlerin de önü olmayınız! Vallahi bu İslam dini, güneşle ay gibi beşeriyeti nurlandırarak devam edip gidecektir.”
Mekke'nin fethi sırasında Müslüman olan Kureyşliler içinde Hz. Süheyl (r.a.) derecesinde metanet gösteren hiçbir kimse bulunmamıştır.
Aynı zamanda Hz. Süheyl (r.a.) Hazret-i Kur’ân’ın mukaddes huzurunda çok ince kalbli idi. Kur’ân-ı Kerîm’in okunması tesiriyle rengi sararır ve ağlardı.
Hz. Ömer'in hilafeti zamanında bütün akrabasıyla Şam’ın fethine iştirak etmiş, yakınlarının hemen hepsi de şehit olmuşlardır. Kendisi de Yermuk harbinde şehit düşmüş veya taûndan vefat etmiştir. Radıyallâhu anhüm.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder