İbni Mes'ud (r.a.) Peygamber Efendimizden (a.s.m.) rivayet ediyor ki:
Bilerek faizi yiyen, yediren, ona kâtiplik eden, bilerek ona şahitlikte bulunan kimse, dövme yapan ve güzellik için yaptıranlar Kıyamet günü Muhammed'in dili ile lanete uğramışlardır.[15]
Yüce Rabbimiz pekçok hikmetten dolayı faizi haram kılmış ve bir âyet-i kerimede, "Ey îman edenler! Faizi kat kat yemeyin. Allah'tan korkun ki, kurtuluşa eresiniz"[16] buyurmuştur. Bir başka âyet-i kerime ise şu mealdedir:
"Faiz yiyen kimseler, Kıyamet Gününde kabirlerinden şeytan çarpmış kimsenin kalkışı gibi kalkarlar[17]
Âyet-i kerimelerde faiz yeme açıkça haram kılınırken buna aracı olan diğer hususlar da dolaylı olarak yasaklanmıştır. Peygamberimiz (as.rn.) yukarıdaki hadîs-i şerifle, âyet-i kerimelerdeki özlü ifâdeyi açmış ve bilerek faizi yiyen, yediren, ona kâtiplik eden, şahitlikte bulunan kimselere lanet etmiştir. Faiz kuruluşunda memur olarak çalışanlar her ne kadar faiz yemiyor ve yedirmiyorlarsa da; faizin muamelesini görmekte, hesap ve yazışmalarını yapmakta, idarî işlerini yürütmektedirler. Gerek müdürü, gerek memuru; hadiste ifâde edilen "kâtip" mefhumunun içine girmiş olmaktadır.
Hadiste lanet edilen bir başka kesim de "dövme" yaptıranlardır. Dövme, bilinen şekliyle şöyle yapılıyor: İğne ve benzeri bir şeyle vücudun bir yeri kan akacak şekilde yaralanıyor. Sonra aynı yere iç yağı ve bazı maddeler konarak yar iyileştiriliyor.
Câhiliye devrinden beri Araplar vücutlarının çeşitli yerlerine dövme yapagel-mişlerdir. Günümüzde de Avrupa ve Amerika'da bazıları bunu bir "süs" olarak yaparken, memleketimizde de bâzı gençler onları taklid etmekte ve dövme yaptırmaktadırlar.
İşte dövme vücuda bir eziyet ve Allah'ın yarattığını değiştirmek olduğundan, dinimiz dövme yapmayı haram kılmış. Peygamberimiz dövme yaptıranlara lanet etmiştir.[18]
Bilerek faizi yiyen, yediren, ona kâtiplik eden, bilerek ona şahitlikte bulunan kimse, dövme yapan ve güzellik için yaptıranlar Kıyamet günü Muhammed'in dili ile lanete uğramışlardır.[15]
Yüce Rabbimiz pekçok hikmetten dolayı faizi haram kılmış ve bir âyet-i kerimede, "Ey îman edenler! Faizi kat kat yemeyin. Allah'tan korkun ki, kurtuluşa eresiniz"[16] buyurmuştur. Bir başka âyet-i kerime ise şu mealdedir:
"Faiz yiyen kimseler, Kıyamet Gününde kabirlerinden şeytan çarpmış kimsenin kalkışı gibi kalkarlar[17]
Âyet-i kerimelerde faiz yeme açıkça haram kılınırken buna aracı olan diğer hususlar da dolaylı olarak yasaklanmıştır. Peygamberimiz (as.rn.) yukarıdaki hadîs-i şerifle, âyet-i kerimelerdeki özlü ifâdeyi açmış ve bilerek faizi yiyen, yediren, ona kâtiplik eden, şahitlikte bulunan kimselere lanet etmiştir. Faiz kuruluşunda memur olarak çalışanlar her ne kadar faiz yemiyor ve yedirmiyorlarsa da; faizin muamelesini görmekte, hesap ve yazışmalarını yapmakta, idarî işlerini yürütmektedirler. Gerek müdürü, gerek memuru; hadiste ifâde edilen "kâtip" mefhumunun içine girmiş olmaktadır.
Hadiste lanet edilen bir başka kesim de "dövme" yaptıranlardır. Dövme, bilinen şekliyle şöyle yapılıyor: İğne ve benzeri bir şeyle vücudun bir yeri kan akacak şekilde yaralanıyor. Sonra aynı yere iç yağı ve bazı maddeler konarak yar iyileştiriliyor.
Câhiliye devrinden beri Araplar vücutlarının çeşitli yerlerine dövme yapagel-mişlerdir. Günümüzde de Avrupa ve Amerika'da bazıları bunu bir "süs" olarak yaparken, memleketimizde de bâzı gençler onları taklid etmekte ve dövme yaptırmaktadırlar.
İşte dövme vücuda bir eziyet ve Allah'ın yarattığını değiştirmek olduğundan, dinimiz dövme yapmayı haram kılmış. Peygamberimiz dövme yaptıranlara lanet etmiştir.[18]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder