Çocuğun Cinsiyetini Tesbit!
Anne karnındaki bebek, "amniyon sıvısı" denen bir su içinde bulunmakta, göbeğinden beslenerek büyümektedir. Bu safhada, ilmi bazı usullerle çocuğun cinsiyetini öğrenmek mümkündür.
Bu metodlardan en çok kullanılanları, ultrasonografi ve bebeğın içinde bulunduğu sudan 20 cm alınarak hücrelerin incelenmesi metodlandır.
Ultrasonografi, bizim işittiğimizden daha yüksek ses dalgalarıyla çalışır. Bu ses dalgaları, bir maddeden geçirilerek bebeğin görüntüsü elde edilir. Ekrandaki uzuvların incelenmesiyle de, bebeğin cinsiyeti tayin edilir.
Bebeğin vücudundan, bulunduğu amniyon sıvısı içine hücreler dökülür. İkinci metodda, bu sıvıdan 20 cm3 alınır. Boyanarak, mikroskop altında incelenir. Ceninin cinsiyeti, bu suretle öğrenilir. Bu muamele, çocuğun cinsiyetini % 80-90 ihtimalle doğru olarak tesbit eder.[74]
Kur'ân'ın Beyanı
Kur'ân-ı Kerîm'de, Lokman Sûresi'nin sonunda; "....Rahimlerde olanı (ancak Allah) bilir..." buyrulmaktadır. Halbuki bugün yukarıda beyan ettiğimiz gibi, çocuğun cinsiyeti tesbit edilebiliyor. O halde bu âyeti nasıl anlayacağız?
Hemen ifade edelim ki, âyette "rahimlerde olan"dan bahsedilmekte, sadece erkeklik dişilik diye bir had konulmamaktadır.
Bu ifadeyle; anne karnındaki bebeğin özel kabiliyetleri, gelecekte alacağı şekil, siması, duyguları gibi bütün hususlar kasdedilmektedir.
Doğacak bebek, acaba çok kabiliyetli birisi mi olacak? Akıl, hafıza gibi uzuvlar yönünden durumu ne olacak? Yine, bütün diğer insanlardan farklı olacağını bildiğimiz yüzü nasıl olacak.
Bu ve bunlara benzer birçok şeyi, biz bilemiyoruz. Ama, Allah (c.c.) bunların hepsini biliyor. Hem de, daha bilmediğimiz ve bilemeyeceğimiz pek çok şeyle beraber...
Âyette, bu ve bunlar gibi birçok keyfiyet kasdedilmektedir. Böyle olunca, doğacak çocuğun belli bir safhada cinsiyetini bilsek bile, yine de onun hakkında bilmediğimiz o kadar çok şey olacak ki... Hatta bunların büyük bir kısmını, bebek dünyaya geldikten sonra da bilememeye devam edeceğiz. Kaldı ki cinsiyet tesbit işlemi de, en erken cenin dört aylıkken mümkün olabilmektedir...
Bildiklerimiz, bilmediklerimizin yanında, Okyanustan ancak bir damla desek yeridir...[75]
kaynak
[74] Doç. Dr. Mehmet Gündüz, Merak Ettiklerimiz, Cihan Yayınları, İstanbul 1998: 79.
[75] Doç. Dr. Mehmet Gündüz, Merak Ettiklerimiz, Cihan Yayınları, İstanbul 1998: 79-80.
Anne karnındaki bebek, "amniyon sıvısı" denen bir su içinde bulunmakta, göbeğinden beslenerek büyümektedir. Bu safhada, ilmi bazı usullerle çocuğun cinsiyetini öğrenmek mümkündür.
Bu metodlardan en çok kullanılanları, ultrasonografi ve bebeğın içinde bulunduğu sudan 20 cm alınarak hücrelerin incelenmesi metodlandır.
Ultrasonografi, bizim işittiğimizden daha yüksek ses dalgalarıyla çalışır. Bu ses dalgaları, bir maddeden geçirilerek bebeğin görüntüsü elde edilir. Ekrandaki uzuvların incelenmesiyle de, bebeğin cinsiyeti tayin edilir.
Bebeğin vücudundan, bulunduğu amniyon sıvısı içine hücreler dökülür. İkinci metodda, bu sıvıdan 20 cm3 alınır. Boyanarak, mikroskop altında incelenir. Ceninin cinsiyeti, bu suretle öğrenilir. Bu muamele, çocuğun cinsiyetini % 80-90 ihtimalle doğru olarak tesbit eder.[74]
Kur'ân'ın Beyanı
Kur'ân-ı Kerîm'de, Lokman Sûresi'nin sonunda; "....Rahimlerde olanı (ancak Allah) bilir..." buyrulmaktadır. Halbuki bugün yukarıda beyan ettiğimiz gibi, çocuğun cinsiyeti tesbit edilebiliyor. O halde bu âyeti nasıl anlayacağız?
Hemen ifade edelim ki, âyette "rahimlerde olan"dan bahsedilmekte, sadece erkeklik dişilik diye bir had konulmamaktadır.
Bu ifadeyle; anne karnındaki bebeğin özel kabiliyetleri, gelecekte alacağı şekil, siması, duyguları gibi bütün hususlar kasdedilmektedir.
Doğacak bebek, acaba çok kabiliyetli birisi mi olacak? Akıl, hafıza gibi uzuvlar yönünden durumu ne olacak? Yine, bütün diğer insanlardan farklı olacağını bildiğimiz yüzü nasıl olacak.
Bu ve bunlara benzer birçok şeyi, biz bilemiyoruz. Ama, Allah (c.c.) bunların hepsini biliyor. Hem de, daha bilmediğimiz ve bilemeyeceğimiz pek çok şeyle beraber...
Âyette, bu ve bunlar gibi birçok keyfiyet kasdedilmektedir. Böyle olunca, doğacak çocuğun belli bir safhada cinsiyetini bilsek bile, yine de onun hakkında bilmediğimiz o kadar çok şey olacak ki... Hatta bunların büyük bir kısmını, bebek dünyaya geldikten sonra da bilememeye devam edeceğiz. Kaldı ki cinsiyet tesbit işlemi de, en erken cenin dört aylıkken mümkün olabilmektedir...
Bildiklerimiz, bilmediklerimizin yanında, Okyanustan ancak bir damla desek yeridir...[75]
kaynak
[74] Doç. Dr. Mehmet Gündüz, Merak Ettiklerimiz, Cihan Yayınları, İstanbul 1998: 79.
[75] Doç. Dr. Mehmet Gündüz, Merak Ettiklerimiz, Cihan Yayınları, İstanbul 1998: 79-80.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder