295 - Soru: Gusul abdesti ile namaz kılınabilir mi?
Cevap: Gusül abdesti ile namaz kılınabilir. Bunda hiçbir mahzur yoktur. (Mecmua-i Cedide, s. 11)
296 - Soru: Gusül yaptıktan sonra, içeride kalan meni, şehvetsiz olarak tenasül uzvundan dışarı çıksa gusül icap eder mi?
Cevap: Gusletmeden önce idrar yapmış, en az 40 adım yürümüş veya biraz uyumuşsa, tekrar gusle lüzum yoktur. Ama bunların hiçbirini yapmadan gusletmiş ve ondan sonra meni gelmişse yıkanmalıdır.
297 - Soru: Cünüp kimsenin yemek yemesi veya su içmesi caiz midir?
Cevap: Mekruhtur. Üzerinde bu hal devam ederken yiyip içmek mecburiyetinde kalan kimse, önce elini ve ağzını yıkamalı, sonra yiyip içmelidir. Zira ağzını yıkamadan yiyip içmek tenzihen mekruhtur. Bunun sebebi ise, cünüp ağzı ile içilen şeyin "kullanılmış su" hükmünde olmasıdır. Kullanılmış bir suyun içilmesi ise mekruh görülmektedir.
298 - Soru: Durduğum evin müstakil banyosu yok, ev sahibine sorduğumda mutfağı gösterdi. Acaba bu durum karşısında mutfakta banyo yapabilir miyim?
Cevap: Zaruret karşısında mutfakta gusletmenizde bir mahzur yoktur.
299 - Soru: Kadınların tırnaklarına sürdükleri oje, gusle mani midir?
Cevap: Oje, kına gibi sadece renk yapan bir madde değil, tırnak üzerinde donan ve tabaka teşkil eden bir solisyondur. Bu madde, altına suyun işlemesine engel olduğu için, gusle manidir. Bu kimsenin, tırnağındaki oje temizlenmeden yapacağı gusül ile cünüplükten kurtulması mümkün değildir.
300 - Soru: Halk arasındaki "gusül yapılacak yerde Euzü ve Besmele çekilmeyecek. Zira orada Allah'ın adı anılmaz" sözü doğru mu?
Cevap: Gusle Besmele ile başlamakta hiçbir mahzur yoktur. Bilakis, Besmele çekmek sünnettir. (Büyük İslam İlmihali, taharetlerle ilgili bölüm, madde: 195/1)
301 - Soru: Gusül abdestiyle namaz kılmak caiz olur mu?
Cevap: Abdestte yıkanması gereken uzuvlar, gusülde de yıkandığına göre, gusül (boy) abdestiyle namaz kılanabilir. (Mecmua-i Cedide, s.11)
302 - Soru: Avret mahallinin tıraş edilmesi en az kaç günde yapılmalı, en fazla kaç günde yapılabilir?
Cevap: Bu tıraş en az yedi gün sonra tekrarlanmalı, en fazla müddet olarak da 40 günü geçmemelidir. (Feteva-i Hindiye, c. 5, s. 357) Bu tıraşa göbeğin alt kısmından başlayıp, kasık kısımlarını temizlemek gerekir. (Aynı eser c.5,s. 358)
303 - Soru: Cünüp olmadığı halde yalnız etek tıraşı olmaktan dolayı gusül icap eder mi?
Cevap: Etek tıraşı, guslü gerektirmez.
304 - Soru: Güneşte ısıtılan su ile gusül abdesti almak caiz olur mu?
Cevap: Evet, kerahatle caizdir.
305 - Soru: Bir kimse gece rüyasında ihtilam olsa ve yine rüyasında yıkansa bu şahıs gusletmiş olur mu, yani pislikten temizlenmiş olur mu?
Cevap: Rüyada ihtilam olan şahıstan meni çıktığı için uyandığında gusletmesi farz olur. Rüyada yıkanmak, hakiki değil hayalden ibarettir. Rüyadaki yıkanma ile bir insan cünüplükten kurtulamaz.
306 - Soru: Gusül abdesti alırken abdest dualarını okumakta mahzur var mıdır?
Cevap: Gusül ederken dua okumak mekruhtur. Ancak, gusle başlarken besmele çekilebilir. (Büyük İslam İlmihali, Taharetle ilgili bölüm, madde: 195/12)
307 - Soru: Gusül abdestini alırken ağza, burna su verdikten sonra, namaz abdesti gibi tekrar abdest mi alacağım, yoksa yüzümü yıkayarak abdesti tamamlama yoluna mı gideceğim?
Cevap: Gusülde ağız ve burnuna su verdikten sonra, yüz, kollar ve ayaklar yıkanıp baş meshedilerek abdest tamamlanır.
308 - Soru: Her şeriat evine varmada gusül abdesti almamız lazım mı, yoksa 2-3 defa cinsi yakınlıktan sonra boy abdesti almak caiz mi?
Cevap: Dilerse, her defasında yıkanır; dilerse en sonunda yıkanabilir. Yeter ki bu arada namazı kazaya kalmış olmasın. (Büyük İslam İlmihali, Temizlik bahsi, madde: 196/13)
309 - Soru: Dişlerin dibinde oluşan kireç tabakaları gusle mani olur mu?
Cevap: Bünyenin meydana getirdiği taşlaşmalar gusle mani değildir.
310 - Soru: Burada bir imam arkadaş var. Dişleri kaplama yaptırılmış. Halebi Sağir, Halebi Kebir ve kayıtlı Kuduri gibi kitaplarda cünüplüğün çıkmayacağı yazılı. Bu hususta bizi aydınlatırsanız memnun olurum.
Cevap: Bahsettiğiniz kitaplarda, kaplama diş yaptıranın cünüplükten kur-tulamayacağı yazılı olamaz. Zira o kitapların yazıldığı sıralarda bu tarzda kaplama henüz yoktu. Balık pulu, balmumu ve benzeri şeylerle izahat var-dır. Kaplama dişi, mutlak olarak bunlara benzetip cünüplükten kurtulama-yacağına hüküm vermek kolay değildir. İlmi ve İslami olarak mesele ele alı-nacak olursa, dişi kaplatmak veya doldurtmak zarureti bulunduğu zaman ve zaruret miktarım da aşmamak şartıyla diş doldurmak ve kaplatmak caiz görülmektedir.
311 - Soru: Bir şahıs, gusül abdesti yerine teyemmüm etmiş olsa ve bununla namazını kılsa ve daha sonra suyu bulsa yeniden gusül etmesi gerekir mi? Bu kimsenin teyemmüm ile kıldığı namazlarını iade etmesi gerekir mi?
Cevap: Gusül abdesti alır ve fakat namazları kaza etmesi gerekmez. (Büyük İslam İlmihali, Taharet bahsi, madde: 229)
312 - Soru: Bir kimse, gusül abdesti alıp banyodan çıktıktan sonra kolunda kuru bir yer kaldığını görse bu kuru yeri elindeki yaşlıkla giderse gusül tamam olur mu?
Cevap: Gusülde, vücudun tamamı bir uzuv sayılmıştır. Bu itibarla, bedenin herhangi bir yerindeki kuru yeri diğer bir yerdeki yaşlıkla ıslatıp giderilmesi caiz görülmüştür. Böyle yapılınca gusül tamamlanmış olur.
313 - Soru: Açık-saçık sinemaya giden birisi halk deyimi ile hamamcı olsa hemen yıkanması mı gerek?
Cevap: Sorunuzun cevabını, sorulması gereken tarzda vermek istiyorum. Bir Müslümanın açık-saçık filmlerin oynatıldığı bir sinemaya gitmesi asla caiz değildir. Böyle bir filme gidip de sonunun nereye varacağını bilmeden kendisini nefsani arzularının seyrine bırakmak yerine sinemaya hiç gitmemek evladır.
314 - Soru: Ben, abdest ve gusülde şüphelere düşüyorum. Yani, guslü yaptığım zaman "Acaba guslüm oldu mu?" diyor, abdest aldığımda da buna benzer şüpheler içimi kemiriyor. Ben, zaman geliyor da tekrar tekrar abdest alıyorum. Bana abdest ve gusülden tafsilatlı olarak bahseden bir kitap tavsiye eder misiniz?
Cevap: Vehim şeytandadır. Onun şerrinden korunmak için Euzü okuyunuz. Allah'a sığınınız ve Ayetü'l-Kürsi'yi okuyunuz. Dikkatlice abdest aldıktan sonra gelen bu vesveseye asla kapılmayınız ve içinizden gelen sese "Abdestim abdest, guslüm gusüldür. Kör olası şeytan, sen kahrından çatla" diye onunla alay etmek gerekir. Tavsiye edeceğimiz kitaplar, evhamı gidermek için değil, bu husustaki fıkhi ve dini bilgilerinizi genişletmeye yarar. Büyük İslam İlmihali (Ö.N. Bilmen'in ve Nimetü'l-İslam'ı okuyunuz.)
315 - Soru: Bir kimsenin cünüplük halinde birkaç yerinde yara olsa, yani birkaç yerinde deri kesikliği bulunsa, bu kimse herhangi bir sebeple gusül yapamasa ve böylece birkaç gün geçse ve bu kesilen yerler dolsa (bitişse) bu kimse daha sonra gusledince, kapanan ve dolan yerin altındaki kısımlar tabii derinin altında kalmış olacaktır. O zaman insan cünüplükten çıkar mı?
Cevap: Sorunuz, birinci soru gibi, vehim ve kuruntunun neticesi olarak faraziyelere dayandırılmış bir sualdir. Deri, o yırtığı ve kesiği alt kısımdan tamamlayarak dokur. Yoksa üstüne kılıf çeker gibi kapatmaz. Binaenaleyh, onun üst kısmının yıkanması ile temizlenmiş olursunuz.
316 - Soru: Sigara içenlerin dişlerine su tam sirayet etmediğinden, guslü geçerli olmaz, diyenler var. Siz ne dersiniz?
Cevap: Bu söz, ifrattır. Sigaranın zararlarını ifade için başkaca yollar aranmalı ve fıkhi bahisler zorlanmamalıdır.
317 - Soru: Komşu köylerden birinde imam efendi sigaranın haram olduğunu söylemiş. Bir kimse de "Hayır, haram değil mekruhtur" diye itiraz edince, imam efendi: "Sigaranın zifiri, burunun deliğine toplanıyor ve birikiyor. Cünüp olup yıkanırken suyu burnuna çektiğinde, bu birikinti suyun burun kemiğine ulaşmasına mani oluyor. Bu takdirde sen de cünüplükten kurtulamıyorsun. Bundan dolayı sigara haramdır" cevabını vermiş. Siz ne dersiniz?
Cevap: Sigaranın haram ve mekruh olduğunu isbatlamakta o imamın tuttuğu yol doğru değildir. Bu hususta fazla bilgi almanız için "Tenkidlerim, Tedkiklerim ve Makalelerim" adlı naçiz kitabımızın 340-346. sayfalarını okumanızı tavsiye ederim.
318 - Soru: Bir kimse, ihtilam oldum diye uykudan uyanıyor. Fakat kalkınca meninin geldiğine dair bir yaşlık göremiyor. Ben cünüp olmadım diye gusül abdesti almıyor. İnsanlarda böyle bir durumun olması muhtemel midir? Böyle bir durumla karşılaşan kimse banyo yapmasa bir mahzuru var mıdır?
Cevap: Gusül yapmanın farz olması için, mahallinden şehvetle ayrılan meninin dışarı çıkmış olması şarttır. Sadece rüyasını görmek, guslü gerektirmez.
319 - Soru: Müslümanlar arasında şöyle bir şey var: "Bir insan, iki elinin ve iki ayağının tırnaklarının hepsini birden keserse gusül abdesti alması lazım gelir" diyorlar. Siz bu hususta ne dersiniz?
Cevap: Bu söz yanlıştır. Belki yıkama manasına gelen "Gasil" ile karıştırılmış olacak.
320 - Soru: Abdest alırken ağıza su vermek sünnet olduğu halde gusül de farz olmaktadır. Bunun sebebini açıklar mısınız?
Cevap: Abdestle ilgili ayet-i kerimede yüzün yıkanılması emredilmiştir. Yüz, saçın bittiği yerden çene altına kadar ve iki kulak arasında yer alan kısımdır. Burayı yıkamakla farz yerine gelir. Gusülde ağız ve burunun içi, vücudun dış kısmından kabul edilmiş bulunmaktadır. Bu sebeple ağız ve burun içinin yıkanılması gusülde farz, abdestte ise sünnettir.
321 - Soru: Meni mahallinden şehvetle ayrılsa ve fakat dışarıya şehvetsiz olarak çıksa guslü gerektirir mi?
Cevap: İmam-ı Azam Hazretleri'ne göre guslü icap eder. İhtiyatla hareket etmeye uygun olan da budur.
322 - Soru: Ameliyatlı bir kimse ihtilam olduğu zaman, yıkanacak olursa hastalığın artacağına dair doktorun ifadesini dikkate alıp ne yapmalıdır?
Cevap: Bu takdirde teyemmüm eder.
323 - Soru: Cünüp olan kimse selam verebilir mi? Aynı kimse selam alabilir mi?
Cevap: Cünüp bir kimse hem selam verebilir hem de alabilir, sadece Kur'an okuyamaz.
324 - Soru: Bir kimse, Ramazan'da geceleyin ailesi ile cinsi münasebette bulunduktan sonra uyusa, kalktığında imsak vaktine az bir zaman kaldığını anlasa, önce sahur yemeğini mi yer, yoksa banyo mu yapar?
Cevap: Bu hususta takvaya uygun olan hareket, önce gusletmektir. Önce yemek yiyip de daha sonra gusletmeye de fetva verilmiştir. Kişi evlayı veya fetvayı tercihte muhayyer (serbest) tir. Önce yemek yemeye karar verdiği takdirde, ağzını bol su ile üç defa çalkalayıp burnuna üç defa bol su çekerek abdest alması, daha sonra yemeği yemesi gerekir.
325 - Soru: Büyük İslam İlmihali'nin 125. sayfasında, guslün sünnetleri bahsinde, madde 6'da "Kimsenin göremeyeceği mahalde yıkanmak" deniliyor. Bu ifade hakkında bazı kimseler, birbirinin helali olan karı ve koca müstesna, demektedirler. Siz ne dersiniz?
Cevap: Birbirinin yabancısı olan kimselerin bir örtü arkasında yıkanmaları gerekir. Karı ve koca, birbirlerinin mahremi bulunduğundan, bu hüküm dışında bulunmaktadırlar.
326 - Soru: Kadınların saç boyamasının gusle mani olduğu (1099) fetva kitabında yazılıdır. Bu hususun en enteresan yönü, saç boyasını erkeklerin de kullanmasıdır. Durum böyle olunca mesele çok düşündürücü olmaktadır. Bu hususu açıklamanızı bekleriz?
Cevap: Bahsi geçen fetva kitabındaki ifade doğrudur. Zira fikrini sorduğumuz eczacılar, saç boyasının saç tellerinin üzerinde tabaka teşkil ettiği kanaatinde bulunmaktadırlar. Bu itibarla, saç boyalarının gusle mani olduğu ortaya çıkmaktadır. Esasen kınadan başka bir madde ile saç boyamak haramdır.
327 - Soru: Gusül sırasında, abdesti bozan şeylerden biri vuku bulsa gusle zararı olur mu?
Cevap: Gusle zararı olmaz, ancak abdesti bozulmuş olur.
328 - Soru: Bir kimsenin bedeninden, parmağından veya herhangi bir yerinden küçük bir et parçası kopsa, sonra o yer kapansa, o kimse bu yara açık iken cünüp bulunsa ve o yara kapanasıya kadar çeşitli sebeplerden dolayı temizlenemese yara kapandıktan sonra gusletse o yerin içi kuru kaldığından dolayı cünüplükten çıkar mı?
Cevap: Vücut kendi kendini onarıp iyileşir. Deri kopan yer, büzülüp kapanmak suretiyle değil, alttan üste doğru iyileşir. Gusülde yıkamanın farziyyeti, bedenin dış kısmında kalan yerlerdir. Dolayısıyla o kimse cünüplükten çıkar.
329 - Soru: Bir erkek, başlangıcında namaz abdesti gibi abdest almadan gusledecek olsa, yaptığı gusül ile namaz kılabilir mi?
Cevap: Evet, gusül ile namaz kılınabilir. Çünkü abdestte yıkanması gereken uzuvlar, gusül sırasında yıkanmış bulunduğundan onunla namaz kılmakta bir mahzur yoktur.
330 - Soru: Benim 13 yaşında bir oğlan çocuğum var. Kendisi cüce bulunduğu için kolları kısa bulunmaktadır. Bu sebeple elleri taharet mahalline ermemektedir. Gusül yapacağında da eli sırtına ulaşmıyor. Bunun durumu nasıl olacak?
Cevap: Taharetini kendisinin yapması gerekir. Elinin yetişmemesi sebebiyle, taharetini münasip bir vasıta (alet) ile yapması düşünülmelidir. Gusül yaparken, belden aşağıya peştemal kuşandığı için, bir erkeğin yardımda bulunup sırtını ovması da caizdir.
331 - Soru: Gusülden önce ağza ve buruna su mu verilir, yoksa sünnet üzere abdest mi alınır? Sünnet olan abdestle farz olan ağız ve burun yıkanması yapılmış olur mu?
Cevap: Sünnete uygun olan şekil, avret mahallini yıkadıktan sonra, namaz abdesti gibi abdest almaktır. Bu abdestte ağza su bolca verilir ve çokça çalkalanır. Buruna çekilecek su fazla verilir ve geniz yumuşaklığına kadar çekilir. Bu şekilde hem guslün farzı yerine gelmiş hem de abdestin sünneti ifa edilmiş olur.
332 - Soru: Meninin dışarı çıkmasında, guslün gerekmesi için Hanefi mezhebi imamları arasında görüş farkı var mıdır?
Cevap: İmam Ebu Yusuf, meninin mahallinden şehvetle kopmasını ve dışarıya da şehvetle sıçramasını şart koşmuş bulunmaktadır. İmam-ı Azam Hazretleri ise, guslün farz olmasında, meninin mahallinden şehvetle ayrılmasını guslün farz olması için yeterli bir sebep saymıştır.
333 - Soru: Gusül kaç kısımdır:
Cevap: Üç kısımdır: 1- Farz: Cünüplük, hayız ve lohusalık gibi hallerden dolayı yıkanmak gibi. 2- Sünnet: Cuma ve bayram namazları ile ihrama gireceğinde ve bir de Arafat'ta vakfe yapacağında boy abdesti almak sünnet bulunmaktadır. 3- Mendup: Hacamat olduğunda, ölü yıkayacağında, Berat ve Kadir gecesi gibi kandil gecelerinde alınan boy abdesti mendub veya müstehab diye adlandırılmaktadır.
334 - Soru: Bekar bir kimse nefsine uyarak cenabet olsa günah mıdır?
Cevap: Evet, bu gibi davranışlar kerahetten hali değildir.
335 - Soru: Kırk yaşında bir adam var, kendisinden devamlı olarak meni geliyor. Doktora gitti, tabip 'İğne ile keserim' demiş. Kendisi evli olduğu için ne yapacağını şaşırdı. İğne ile meninin kesilmesine muvafakat göstersin mi?
Cevap: Tedavi çaresini arasın ve fakat o tabibin teklifine rıza göstermesin.
336 - Soru: Cünüp bir kimse, alacağı abdest veya yapacağı teyemmüm ile namaz kılabilir mi?
Cevap: Abdest, guslün yerini tutamayacağı için, cünüp kimse alacağı abdest ile namaz kılamaz. Bu durumda olan bir kimsenin abdest alması, yemek yemek veya uyumak için müstehabtır. Teyemmüme gelince, suyun olmaması sebebiyle veya bir hastalık dolayısıyla teyemmüm edilmiş ise onunla namaz kılınabilir.
337 - Soru: "Mezi" ve "Vedi" ne demektir? Bunlardan birinin tenasül uzvundan çıkması halinde cünüp olur muyum?
Cevap: Mezi, kadına el dokundurmak veya başkaca şehevani bir halle karşılaşmanın neticesinde gelen yaşlıktır. "Vedi" ise, böyle şehevani bir sebep bulunmadığı halde küçük abdest bozduktan sonra -ekseriyetle yaz günlerinde- gelen yapışkan sıvıya denilmektedir. Bahsi geçen Mezi ve Vedi için gusül icap etmez. Bunlar sadece abdesti bozar. Bulaştığı yeri yıkamak ve abdest almak gerekir.
338 - Soru: Taharet-i kübra ne demektir?
Cevap: Cünüplük, kadınlara mahsus adet ve lohusalık gibi hallerden kurtulmak için boy abdesti almaya "Taharet-i kübra" adı verilmektedir.
339 - Soru: Mazmaza ne demektir?
Cevap: Suyu ağızda çalkalamak manasına gelmektedir.
340 - Soru: İstinşak ne manasına gelmektedir?
Cevap: Lügat itibariyle, koklamak manasına gelen "Neşak" kelimesinden alınmış olup, fıkıh ıstılahında, suyu burnumuzun yumuşak yerine çekmek manasına gelmektedir.
341 - İbni Nüceym Fetvalarından: "Gusül eden kimsenin, vücudundaki kılların ve sakalların diplerine suyu ulaştırması vacip olur" (H.Ec. 1/5)
Açıklama: Her kılın dibinde cenabetlik hükmü vardır. Bunu temizlemek için saç, sakal, bıyık, kaş gibi yerlerdeki kılların diplerine su ulaştırmak vacip olur. Bu vacibi yerine getirebilmek için de vücudu ovuşturarak temizlemek gerekir.
342 - Netice Fetvalarından: "Şehvetle bakmak veya hayal etmek suretiyle, tenasül aleti uyandıktan ve sakinleştikten sonra mezi veya vedi görülse gusül lazım gelmez" (H.Ec. 1/5)
Açıklama: Gusül, ancak meninin şehvetle dışarı çıkması neticesinde gerekir. Mezi veya vedide sadece abdest almak icap eder.
343 - Soru: Cünüp olan bir kimse küçük abdest almadan önce gusül yapmış olsa ve bu abdestle namazını kılsa, daha sonra içerde kalan meni kalıntısı dışan çıksa, namazı ve guslünün hükmü nedir?
Cevap: Kıldığı namaz sahih olur. Meninin çıkması, namazın kılınmasından sonra vaki olduğu için iade etmeyi gerektirmez. İmam-ı Azam ve İmam Muhammed'e göre guslün iadesi icap eder.
Cevap: Gusül abdesti ile namaz kılınabilir. Bunda hiçbir mahzur yoktur. (Mecmua-i Cedide, s. 11)
296 - Soru: Gusül yaptıktan sonra, içeride kalan meni, şehvetsiz olarak tenasül uzvundan dışarı çıksa gusül icap eder mi?
Cevap: Gusletmeden önce idrar yapmış, en az 40 adım yürümüş veya biraz uyumuşsa, tekrar gusle lüzum yoktur. Ama bunların hiçbirini yapmadan gusletmiş ve ondan sonra meni gelmişse yıkanmalıdır.
297 - Soru: Cünüp kimsenin yemek yemesi veya su içmesi caiz midir?
Cevap: Mekruhtur. Üzerinde bu hal devam ederken yiyip içmek mecburiyetinde kalan kimse, önce elini ve ağzını yıkamalı, sonra yiyip içmelidir. Zira ağzını yıkamadan yiyip içmek tenzihen mekruhtur. Bunun sebebi ise, cünüp ağzı ile içilen şeyin "kullanılmış su" hükmünde olmasıdır. Kullanılmış bir suyun içilmesi ise mekruh görülmektedir.
298 - Soru: Durduğum evin müstakil banyosu yok, ev sahibine sorduğumda mutfağı gösterdi. Acaba bu durum karşısında mutfakta banyo yapabilir miyim?
Cevap: Zaruret karşısında mutfakta gusletmenizde bir mahzur yoktur.
299 - Soru: Kadınların tırnaklarına sürdükleri oje, gusle mani midir?
Cevap: Oje, kına gibi sadece renk yapan bir madde değil, tırnak üzerinde donan ve tabaka teşkil eden bir solisyondur. Bu madde, altına suyun işlemesine engel olduğu için, gusle manidir. Bu kimsenin, tırnağındaki oje temizlenmeden yapacağı gusül ile cünüplükten kurtulması mümkün değildir.
300 - Soru: Halk arasındaki "gusül yapılacak yerde Euzü ve Besmele çekilmeyecek. Zira orada Allah'ın adı anılmaz" sözü doğru mu?
Cevap: Gusle Besmele ile başlamakta hiçbir mahzur yoktur. Bilakis, Besmele çekmek sünnettir. (Büyük İslam İlmihali, taharetlerle ilgili bölüm, madde: 195/1)
301 - Soru: Gusül abdestiyle namaz kılmak caiz olur mu?
Cevap: Abdestte yıkanması gereken uzuvlar, gusülde de yıkandığına göre, gusül (boy) abdestiyle namaz kılanabilir. (Mecmua-i Cedide, s.11)
302 - Soru: Avret mahallinin tıraş edilmesi en az kaç günde yapılmalı, en fazla kaç günde yapılabilir?
Cevap: Bu tıraş en az yedi gün sonra tekrarlanmalı, en fazla müddet olarak da 40 günü geçmemelidir. (Feteva-i Hindiye, c. 5, s. 357) Bu tıraşa göbeğin alt kısmından başlayıp, kasık kısımlarını temizlemek gerekir. (Aynı eser c.5,s. 358)
303 - Soru: Cünüp olmadığı halde yalnız etek tıraşı olmaktan dolayı gusül icap eder mi?
Cevap: Etek tıraşı, guslü gerektirmez.
304 - Soru: Güneşte ısıtılan su ile gusül abdesti almak caiz olur mu?
Cevap: Evet, kerahatle caizdir.
305 - Soru: Bir kimse gece rüyasında ihtilam olsa ve yine rüyasında yıkansa bu şahıs gusletmiş olur mu, yani pislikten temizlenmiş olur mu?
Cevap: Rüyada ihtilam olan şahıstan meni çıktığı için uyandığında gusletmesi farz olur. Rüyada yıkanmak, hakiki değil hayalden ibarettir. Rüyadaki yıkanma ile bir insan cünüplükten kurtulamaz.
306 - Soru: Gusül abdesti alırken abdest dualarını okumakta mahzur var mıdır?
Cevap: Gusül ederken dua okumak mekruhtur. Ancak, gusle başlarken besmele çekilebilir. (Büyük İslam İlmihali, Taharetle ilgili bölüm, madde: 195/12)
307 - Soru: Gusül abdestini alırken ağza, burna su verdikten sonra, namaz abdesti gibi tekrar abdest mi alacağım, yoksa yüzümü yıkayarak abdesti tamamlama yoluna mı gideceğim?
Cevap: Gusülde ağız ve burnuna su verdikten sonra, yüz, kollar ve ayaklar yıkanıp baş meshedilerek abdest tamamlanır.
308 - Soru: Her şeriat evine varmada gusül abdesti almamız lazım mı, yoksa 2-3 defa cinsi yakınlıktan sonra boy abdesti almak caiz mi?
Cevap: Dilerse, her defasında yıkanır; dilerse en sonunda yıkanabilir. Yeter ki bu arada namazı kazaya kalmış olmasın. (Büyük İslam İlmihali, Temizlik bahsi, madde: 196/13)
309 - Soru: Dişlerin dibinde oluşan kireç tabakaları gusle mani olur mu?
Cevap: Bünyenin meydana getirdiği taşlaşmalar gusle mani değildir.
310 - Soru: Burada bir imam arkadaş var. Dişleri kaplama yaptırılmış. Halebi Sağir, Halebi Kebir ve kayıtlı Kuduri gibi kitaplarda cünüplüğün çıkmayacağı yazılı. Bu hususta bizi aydınlatırsanız memnun olurum.
Cevap: Bahsettiğiniz kitaplarda, kaplama diş yaptıranın cünüplükten kur-tulamayacağı yazılı olamaz. Zira o kitapların yazıldığı sıralarda bu tarzda kaplama henüz yoktu. Balık pulu, balmumu ve benzeri şeylerle izahat var-dır. Kaplama dişi, mutlak olarak bunlara benzetip cünüplükten kurtulama-yacağına hüküm vermek kolay değildir. İlmi ve İslami olarak mesele ele alı-nacak olursa, dişi kaplatmak veya doldurtmak zarureti bulunduğu zaman ve zaruret miktarım da aşmamak şartıyla diş doldurmak ve kaplatmak caiz görülmektedir.
311 - Soru: Bir şahıs, gusül abdesti yerine teyemmüm etmiş olsa ve bununla namazını kılsa ve daha sonra suyu bulsa yeniden gusül etmesi gerekir mi? Bu kimsenin teyemmüm ile kıldığı namazlarını iade etmesi gerekir mi?
Cevap: Gusül abdesti alır ve fakat namazları kaza etmesi gerekmez. (Büyük İslam İlmihali, Taharet bahsi, madde: 229)
312 - Soru: Bir kimse, gusül abdesti alıp banyodan çıktıktan sonra kolunda kuru bir yer kaldığını görse bu kuru yeri elindeki yaşlıkla giderse gusül tamam olur mu?
Cevap: Gusülde, vücudun tamamı bir uzuv sayılmıştır. Bu itibarla, bedenin herhangi bir yerindeki kuru yeri diğer bir yerdeki yaşlıkla ıslatıp giderilmesi caiz görülmüştür. Böyle yapılınca gusül tamamlanmış olur.
313 - Soru: Açık-saçık sinemaya giden birisi halk deyimi ile hamamcı olsa hemen yıkanması mı gerek?
Cevap: Sorunuzun cevabını, sorulması gereken tarzda vermek istiyorum. Bir Müslümanın açık-saçık filmlerin oynatıldığı bir sinemaya gitmesi asla caiz değildir. Böyle bir filme gidip de sonunun nereye varacağını bilmeden kendisini nefsani arzularının seyrine bırakmak yerine sinemaya hiç gitmemek evladır.
314 - Soru: Ben, abdest ve gusülde şüphelere düşüyorum. Yani, guslü yaptığım zaman "Acaba guslüm oldu mu?" diyor, abdest aldığımda da buna benzer şüpheler içimi kemiriyor. Ben, zaman geliyor da tekrar tekrar abdest alıyorum. Bana abdest ve gusülden tafsilatlı olarak bahseden bir kitap tavsiye eder misiniz?
Cevap: Vehim şeytandadır. Onun şerrinden korunmak için Euzü okuyunuz. Allah'a sığınınız ve Ayetü'l-Kürsi'yi okuyunuz. Dikkatlice abdest aldıktan sonra gelen bu vesveseye asla kapılmayınız ve içinizden gelen sese "Abdestim abdest, guslüm gusüldür. Kör olası şeytan, sen kahrından çatla" diye onunla alay etmek gerekir. Tavsiye edeceğimiz kitaplar, evhamı gidermek için değil, bu husustaki fıkhi ve dini bilgilerinizi genişletmeye yarar. Büyük İslam İlmihali (Ö.N. Bilmen'in ve Nimetü'l-İslam'ı okuyunuz.)
315 - Soru: Bir kimsenin cünüplük halinde birkaç yerinde yara olsa, yani birkaç yerinde deri kesikliği bulunsa, bu kimse herhangi bir sebeple gusül yapamasa ve böylece birkaç gün geçse ve bu kesilen yerler dolsa (bitişse) bu kimse daha sonra gusledince, kapanan ve dolan yerin altındaki kısımlar tabii derinin altında kalmış olacaktır. O zaman insan cünüplükten çıkar mı?
Cevap: Sorunuz, birinci soru gibi, vehim ve kuruntunun neticesi olarak faraziyelere dayandırılmış bir sualdir. Deri, o yırtığı ve kesiği alt kısımdan tamamlayarak dokur. Yoksa üstüne kılıf çeker gibi kapatmaz. Binaenaleyh, onun üst kısmının yıkanması ile temizlenmiş olursunuz.
316 - Soru: Sigara içenlerin dişlerine su tam sirayet etmediğinden, guslü geçerli olmaz, diyenler var. Siz ne dersiniz?
Cevap: Bu söz, ifrattır. Sigaranın zararlarını ifade için başkaca yollar aranmalı ve fıkhi bahisler zorlanmamalıdır.
317 - Soru: Komşu köylerden birinde imam efendi sigaranın haram olduğunu söylemiş. Bir kimse de "Hayır, haram değil mekruhtur" diye itiraz edince, imam efendi: "Sigaranın zifiri, burunun deliğine toplanıyor ve birikiyor. Cünüp olup yıkanırken suyu burnuna çektiğinde, bu birikinti suyun burun kemiğine ulaşmasına mani oluyor. Bu takdirde sen de cünüplükten kurtulamıyorsun. Bundan dolayı sigara haramdır" cevabını vermiş. Siz ne dersiniz?
Cevap: Sigaranın haram ve mekruh olduğunu isbatlamakta o imamın tuttuğu yol doğru değildir. Bu hususta fazla bilgi almanız için "Tenkidlerim, Tedkiklerim ve Makalelerim" adlı naçiz kitabımızın 340-346. sayfalarını okumanızı tavsiye ederim.
318 - Soru: Bir kimse, ihtilam oldum diye uykudan uyanıyor. Fakat kalkınca meninin geldiğine dair bir yaşlık göremiyor. Ben cünüp olmadım diye gusül abdesti almıyor. İnsanlarda böyle bir durumun olması muhtemel midir? Böyle bir durumla karşılaşan kimse banyo yapmasa bir mahzuru var mıdır?
Cevap: Gusül yapmanın farz olması için, mahallinden şehvetle ayrılan meninin dışarı çıkmış olması şarttır. Sadece rüyasını görmek, guslü gerektirmez.
319 - Soru: Müslümanlar arasında şöyle bir şey var: "Bir insan, iki elinin ve iki ayağının tırnaklarının hepsini birden keserse gusül abdesti alması lazım gelir" diyorlar. Siz bu hususta ne dersiniz?
Cevap: Bu söz yanlıştır. Belki yıkama manasına gelen "Gasil" ile karıştırılmış olacak.
320 - Soru: Abdest alırken ağıza su vermek sünnet olduğu halde gusül de farz olmaktadır. Bunun sebebini açıklar mısınız?
Cevap: Abdestle ilgili ayet-i kerimede yüzün yıkanılması emredilmiştir. Yüz, saçın bittiği yerden çene altına kadar ve iki kulak arasında yer alan kısımdır. Burayı yıkamakla farz yerine gelir. Gusülde ağız ve burunun içi, vücudun dış kısmından kabul edilmiş bulunmaktadır. Bu sebeple ağız ve burun içinin yıkanılması gusülde farz, abdestte ise sünnettir.
321 - Soru: Meni mahallinden şehvetle ayrılsa ve fakat dışarıya şehvetsiz olarak çıksa guslü gerektirir mi?
Cevap: İmam-ı Azam Hazretleri'ne göre guslü icap eder. İhtiyatla hareket etmeye uygun olan da budur.
322 - Soru: Ameliyatlı bir kimse ihtilam olduğu zaman, yıkanacak olursa hastalığın artacağına dair doktorun ifadesini dikkate alıp ne yapmalıdır?
Cevap: Bu takdirde teyemmüm eder.
323 - Soru: Cünüp olan kimse selam verebilir mi? Aynı kimse selam alabilir mi?
Cevap: Cünüp bir kimse hem selam verebilir hem de alabilir, sadece Kur'an okuyamaz.
324 - Soru: Bir kimse, Ramazan'da geceleyin ailesi ile cinsi münasebette bulunduktan sonra uyusa, kalktığında imsak vaktine az bir zaman kaldığını anlasa, önce sahur yemeğini mi yer, yoksa banyo mu yapar?
Cevap: Bu hususta takvaya uygun olan hareket, önce gusletmektir. Önce yemek yiyip de daha sonra gusletmeye de fetva verilmiştir. Kişi evlayı veya fetvayı tercihte muhayyer (serbest) tir. Önce yemek yemeye karar verdiği takdirde, ağzını bol su ile üç defa çalkalayıp burnuna üç defa bol su çekerek abdest alması, daha sonra yemeği yemesi gerekir.
325 - Soru: Büyük İslam İlmihali'nin 125. sayfasında, guslün sünnetleri bahsinde, madde 6'da "Kimsenin göremeyeceği mahalde yıkanmak" deniliyor. Bu ifade hakkında bazı kimseler, birbirinin helali olan karı ve koca müstesna, demektedirler. Siz ne dersiniz?
Cevap: Birbirinin yabancısı olan kimselerin bir örtü arkasında yıkanmaları gerekir. Karı ve koca, birbirlerinin mahremi bulunduğundan, bu hüküm dışında bulunmaktadırlar.
326 - Soru: Kadınların saç boyamasının gusle mani olduğu (1099) fetva kitabında yazılıdır. Bu hususun en enteresan yönü, saç boyasını erkeklerin de kullanmasıdır. Durum böyle olunca mesele çok düşündürücü olmaktadır. Bu hususu açıklamanızı bekleriz?
Cevap: Bahsi geçen fetva kitabındaki ifade doğrudur. Zira fikrini sorduğumuz eczacılar, saç boyasının saç tellerinin üzerinde tabaka teşkil ettiği kanaatinde bulunmaktadırlar. Bu itibarla, saç boyalarının gusle mani olduğu ortaya çıkmaktadır. Esasen kınadan başka bir madde ile saç boyamak haramdır.
327 - Soru: Gusül sırasında, abdesti bozan şeylerden biri vuku bulsa gusle zararı olur mu?
Cevap: Gusle zararı olmaz, ancak abdesti bozulmuş olur.
328 - Soru: Bir kimsenin bedeninden, parmağından veya herhangi bir yerinden küçük bir et parçası kopsa, sonra o yer kapansa, o kimse bu yara açık iken cünüp bulunsa ve o yara kapanasıya kadar çeşitli sebeplerden dolayı temizlenemese yara kapandıktan sonra gusletse o yerin içi kuru kaldığından dolayı cünüplükten çıkar mı?
Cevap: Vücut kendi kendini onarıp iyileşir. Deri kopan yer, büzülüp kapanmak suretiyle değil, alttan üste doğru iyileşir. Gusülde yıkamanın farziyyeti, bedenin dış kısmında kalan yerlerdir. Dolayısıyla o kimse cünüplükten çıkar.
329 - Soru: Bir erkek, başlangıcında namaz abdesti gibi abdest almadan gusledecek olsa, yaptığı gusül ile namaz kılabilir mi?
Cevap: Evet, gusül ile namaz kılınabilir. Çünkü abdestte yıkanması gereken uzuvlar, gusül sırasında yıkanmış bulunduğundan onunla namaz kılmakta bir mahzur yoktur.
330 - Soru: Benim 13 yaşında bir oğlan çocuğum var. Kendisi cüce bulunduğu için kolları kısa bulunmaktadır. Bu sebeple elleri taharet mahalline ermemektedir. Gusül yapacağında da eli sırtına ulaşmıyor. Bunun durumu nasıl olacak?
Cevap: Taharetini kendisinin yapması gerekir. Elinin yetişmemesi sebebiyle, taharetini münasip bir vasıta (alet) ile yapması düşünülmelidir. Gusül yaparken, belden aşağıya peştemal kuşandığı için, bir erkeğin yardımda bulunup sırtını ovması da caizdir.
331 - Soru: Gusülden önce ağza ve buruna su mu verilir, yoksa sünnet üzere abdest mi alınır? Sünnet olan abdestle farz olan ağız ve burun yıkanması yapılmış olur mu?
Cevap: Sünnete uygun olan şekil, avret mahallini yıkadıktan sonra, namaz abdesti gibi abdest almaktır. Bu abdestte ağza su bolca verilir ve çokça çalkalanır. Buruna çekilecek su fazla verilir ve geniz yumuşaklığına kadar çekilir. Bu şekilde hem guslün farzı yerine gelmiş hem de abdestin sünneti ifa edilmiş olur.
332 - Soru: Meninin dışarı çıkmasında, guslün gerekmesi için Hanefi mezhebi imamları arasında görüş farkı var mıdır?
Cevap: İmam Ebu Yusuf, meninin mahallinden şehvetle kopmasını ve dışarıya da şehvetle sıçramasını şart koşmuş bulunmaktadır. İmam-ı Azam Hazretleri ise, guslün farz olmasında, meninin mahallinden şehvetle ayrılmasını guslün farz olması için yeterli bir sebep saymıştır.
333 - Soru: Gusül kaç kısımdır:
Cevap: Üç kısımdır: 1- Farz: Cünüplük, hayız ve lohusalık gibi hallerden dolayı yıkanmak gibi. 2- Sünnet: Cuma ve bayram namazları ile ihrama gireceğinde ve bir de Arafat'ta vakfe yapacağında boy abdesti almak sünnet bulunmaktadır. 3- Mendup: Hacamat olduğunda, ölü yıkayacağında, Berat ve Kadir gecesi gibi kandil gecelerinde alınan boy abdesti mendub veya müstehab diye adlandırılmaktadır.
334 - Soru: Bekar bir kimse nefsine uyarak cenabet olsa günah mıdır?
Cevap: Evet, bu gibi davranışlar kerahetten hali değildir.
335 - Soru: Kırk yaşında bir adam var, kendisinden devamlı olarak meni geliyor. Doktora gitti, tabip 'İğne ile keserim' demiş. Kendisi evli olduğu için ne yapacağını şaşırdı. İğne ile meninin kesilmesine muvafakat göstersin mi?
Cevap: Tedavi çaresini arasın ve fakat o tabibin teklifine rıza göstermesin.
336 - Soru: Cünüp bir kimse, alacağı abdest veya yapacağı teyemmüm ile namaz kılabilir mi?
Cevap: Abdest, guslün yerini tutamayacağı için, cünüp kimse alacağı abdest ile namaz kılamaz. Bu durumda olan bir kimsenin abdest alması, yemek yemek veya uyumak için müstehabtır. Teyemmüme gelince, suyun olmaması sebebiyle veya bir hastalık dolayısıyla teyemmüm edilmiş ise onunla namaz kılınabilir.
337 - Soru: "Mezi" ve "Vedi" ne demektir? Bunlardan birinin tenasül uzvundan çıkması halinde cünüp olur muyum?
Cevap: Mezi, kadına el dokundurmak veya başkaca şehevani bir halle karşılaşmanın neticesinde gelen yaşlıktır. "Vedi" ise, böyle şehevani bir sebep bulunmadığı halde küçük abdest bozduktan sonra -ekseriyetle yaz günlerinde- gelen yapışkan sıvıya denilmektedir. Bahsi geçen Mezi ve Vedi için gusül icap etmez. Bunlar sadece abdesti bozar. Bulaştığı yeri yıkamak ve abdest almak gerekir.
338 - Soru: Taharet-i kübra ne demektir?
Cevap: Cünüplük, kadınlara mahsus adet ve lohusalık gibi hallerden kurtulmak için boy abdesti almaya "Taharet-i kübra" adı verilmektedir.
339 - Soru: Mazmaza ne demektir?
Cevap: Suyu ağızda çalkalamak manasına gelmektedir.
340 - Soru: İstinşak ne manasına gelmektedir?
Cevap: Lügat itibariyle, koklamak manasına gelen "Neşak" kelimesinden alınmış olup, fıkıh ıstılahında, suyu burnumuzun yumuşak yerine çekmek manasına gelmektedir.
341 - İbni Nüceym Fetvalarından: "Gusül eden kimsenin, vücudundaki kılların ve sakalların diplerine suyu ulaştırması vacip olur" (H.Ec. 1/5)
Açıklama: Her kılın dibinde cenabetlik hükmü vardır. Bunu temizlemek için saç, sakal, bıyık, kaş gibi yerlerdeki kılların diplerine su ulaştırmak vacip olur. Bu vacibi yerine getirebilmek için de vücudu ovuşturarak temizlemek gerekir.
342 - Netice Fetvalarından: "Şehvetle bakmak veya hayal etmek suretiyle, tenasül aleti uyandıktan ve sakinleştikten sonra mezi veya vedi görülse gusül lazım gelmez" (H.Ec. 1/5)
Açıklama: Gusül, ancak meninin şehvetle dışarı çıkması neticesinde gerekir. Mezi veya vedide sadece abdest almak icap eder.
343 - Soru: Cünüp olan bir kimse küçük abdest almadan önce gusül yapmış olsa ve bu abdestle namazını kılsa, daha sonra içerde kalan meni kalıntısı dışan çıksa, namazı ve guslünün hükmü nedir?
Cevap: Kıldığı namaz sahih olur. Meninin çıkması, namazın kılınmasından sonra vaki olduğu için iade etmeyi gerektirmez. İmam-ı Azam ve İmam Muhammed'e göre guslün iadesi icap eder.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder