1190 - İbni Nüceym Fetvalarından: "Karısının diğer kocadan olup, fakir bulunan çocuklarına zekat vermek caiz olur" (H. Ec. 1/17).
Açıklama: Kişi kendi evladına zekat veremezse de üvey evladına ve evlad edindiği bir kimseye -fakir olma şartıyla- zekat verebilir.
1191 - Netice Fetvalarından: "Alışverişe aklı eren fakir çocuğa zekat vermek caiz olur" (H. Ec. 1/16).
Açıklama: Çocuk, alışveriş ölçülerini bilir, zararı kârdan ayırd edebilirse, kendisine ait nisap miktarı bir malı da yoksa, zekat alabilir. Babası zengin olsa bile, onun yaşça büyük olan fakir evladına zekat vermekte bir engel yoktur.
1192 - Behce Fetvalarından: "Oğlunun fakir olan karısına zekat vermek caiz olur" (H. Ec. 1/17).
Açıklama: Zekat verilmeyecek yakınlar, nikah hısımları değil, sadece zengin şahsın usul ve fürüu; yani ana ve baba, dede ve nene ile evlad ve torunlarıdır. Zengin olan şahıs, gelinine zekat verebileceği gibi; damadına, kayınpeder ve kayınvalidesine de zekat verebilir.
1193 - Abdürrahim Fetvalarından: "Borçlunun zimmetinde olan alacak miktarı zekatını, borçlu şahsa verse caiz olur" (H. Ec. 1/17).
Açıklama: Alacaklı olan şahıs, borçlu olan kimseyi borç yüzünden kurtarmak için, alacağı kadar zekatını ona verip temlikte bulunduktan sonra, alacağını isteyebilir. Böylece, borçlu yükten kurtulmuş; kendisi de zekatını ödemiş olur.
1194 - İbni Nüceym Fetvalarından: "Müeccel alacağı olup başka malı olmayan kimsenin zekat alması caiz olmaz" (H. Ec. 1/16).
Açıklama: Kişinin alacağı, hükmen elinde bulunan mal gibidir. Bu itibarla nisap miktarı alacağı bulunan kimsenin zekat alması helal olmaz.
1195 - Behce Fetvalarından: "Boşanmış olduğu karısına iddeti içinde zekat vermek caiz olmaz" (H. Ec. 1/16).
Açıklama: Kadın, üç adet göresiye kadar, nikahın eseri devam eder. Bu sebeple ve bir de onun nafakası kocasına ait olduğu için iddet devam ettiği müddetçe, boşadığı karısına zekat vermek caiz olmaz.
1196 - Netice Fetvalarından: "Kadının kocasına, veya erkeğin karısına zekat vermesi caiz olmaz" (H. Ec. 1/16).
Açıklama: Erkeğin karısına zekat veremeyeceğinde Hanefî müçtehidleri ittifak etmiş bulunmaktadırlar. Kadının fakir olan kocasına zekat vermesine gelince, İmam-ı Azam'a göre bu da caiz değildir. İmam Ebu Yusuf ve İmam Muhammed, buna müsaade veren bir içtihatta bulunmuşlardır.
1197 - Behce Fetvalarından: "Zekatını fakir olan kardeşlerine verse caiz olur" (H. Ec. 1/16).
Açıklama: Zekat; anne ve baba, dede ve nene gibi asl'a; evlat ve torun gibi fürüa verilmez. Fakat, bunların dışında kalan akrabaya verilebilir. Bu husustaki müsaade, sadece bir cevaz değil, tercih ve efdaliyet ifade eder. Oğlan ve kız kardeşler, daha sonra onların çocukları; amca ve hala, sonra bunların evladı, dayı ve teyze, sonra bunların evladı zekat vermekte tercih edilirler.
1198 - Netice Fetvalarından: "Elbise yaptırmayacak kişi, (işten) ayrılacak durumdaki hizmetçisine, zekat niyyeti ile elbise yaptırsa zekat yerine geçmez" (H. Ec. c. 1/16).
Açıklama: Zekatın bu şahsa verilmesindeki tercih, fakir oluşuna değil, işinin aksamaması düşüncesine dayanmakta ve bu sebeple de zekata sayılmamaktadır.
1199 - Netice Fetvalarından: Havayic-i asliyyesinden fazla olarak nisab miktarı (servete) malik olan ve ilim talebesinden bulunmayan Zeyd'e zekat almak helal olmaz" (H. Ec. c. 1/17).
1200 - Abdürrahim Fetvalarından: "Verdiği zekattan dönmek (geri istemek) caiz olmaz" (H. Ec. c. 1/17).
Açıklama: Verilen zekat, alan şahsın mülkü olur. Bu itibarla, zekatı ödeyen kimsenin onu geri istemeye hakkı olmaz.
1201 - İbni Nüceym Fetvalarından: "Müslüman zannederek zekat verdiği kimsenin Yahudi olduğu ortaya çıkarsa zekatı yeniden vermek lazım gelmez" (H. Ec. c. 1/17).
Açıklama: Zekat verilecek kimsenin Müslüman olmasını araştırıp sormak gerekir. Bu inceleme ve soruşturma yapıldıktan ve zekat verdikten sonra, bildiğinin aksi bir durum ortaya çıksa zekatı iade icap etmez.
1202 - Behce Fetvalarından: "Malının zekatından olup, nisaptan fazla bulunan bir parayı, (kendisine olan) borcunu vermek üzere, alacaklı bulunduğu kimseye vermek caiz olur" (H. Ec. c. 1/17).
Açıklama: Borç ağır bir yüktür. İslam dini, bu yükün altında bulunanları kurtarmak için teşvik edici hükümler koymuştur. Zekatını ona vermek suretiyle borcun ağır yükünden kurtaran ecre nail olur.
1203 - Abdürrahim Fetvalarından: "Fakiri dilenmekten kurtarmak için, zekatını (toplu halde) bir fakire vermek, değişik fakirlere dağıtmaktan efdaldir" (H. Ec. 1/16).
Açıklama: Zekatın teşriî hikmetlerinden biri de fakiri ihtiyaçtan kurtarmak düşüncesidir. İhtiyacın son haddi ise başkasına avuç açmaktır. Sıkıntının azamî haddinde bulunan bir kimseye, zekat vermekde elini geniş tutması münasip bir davranış olur. İslam dininin hedef aldığı gaye de insanları sıkıntıdan kurtarmaktır.
Açıklama: Kişi kendi evladına zekat veremezse de üvey evladına ve evlad edindiği bir kimseye -fakir olma şartıyla- zekat verebilir.
1191 - Netice Fetvalarından: "Alışverişe aklı eren fakir çocuğa zekat vermek caiz olur" (H. Ec. 1/16).
Açıklama: Çocuk, alışveriş ölçülerini bilir, zararı kârdan ayırd edebilirse, kendisine ait nisap miktarı bir malı da yoksa, zekat alabilir. Babası zengin olsa bile, onun yaşça büyük olan fakir evladına zekat vermekte bir engel yoktur.
1192 - Behce Fetvalarından: "Oğlunun fakir olan karısına zekat vermek caiz olur" (H. Ec. 1/17).
Açıklama: Zekat verilmeyecek yakınlar, nikah hısımları değil, sadece zengin şahsın usul ve fürüu; yani ana ve baba, dede ve nene ile evlad ve torunlarıdır. Zengin olan şahıs, gelinine zekat verebileceği gibi; damadına, kayınpeder ve kayınvalidesine de zekat verebilir.
1193 - Abdürrahim Fetvalarından: "Borçlunun zimmetinde olan alacak miktarı zekatını, borçlu şahsa verse caiz olur" (H. Ec. 1/17).
Açıklama: Alacaklı olan şahıs, borçlu olan kimseyi borç yüzünden kurtarmak için, alacağı kadar zekatını ona verip temlikte bulunduktan sonra, alacağını isteyebilir. Böylece, borçlu yükten kurtulmuş; kendisi de zekatını ödemiş olur.
1194 - İbni Nüceym Fetvalarından: "Müeccel alacağı olup başka malı olmayan kimsenin zekat alması caiz olmaz" (H. Ec. 1/16).
Açıklama: Kişinin alacağı, hükmen elinde bulunan mal gibidir. Bu itibarla nisap miktarı alacağı bulunan kimsenin zekat alması helal olmaz.
1195 - Behce Fetvalarından: "Boşanmış olduğu karısına iddeti içinde zekat vermek caiz olmaz" (H. Ec. 1/16).
Açıklama: Kadın, üç adet göresiye kadar, nikahın eseri devam eder. Bu sebeple ve bir de onun nafakası kocasına ait olduğu için iddet devam ettiği müddetçe, boşadığı karısına zekat vermek caiz olmaz.
1196 - Netice Fetvalarından: "Kadının kocasına, veya erkeğin karısına zekat vermesi caiz olmaz" (H. Ec. 1/16).
Açıklama: Erkeğin karısına zekat veremeyeceğinde Hanefî müçtehidleri ittifak etmiş bulunmaktadırlar. Kadının fakir olan kocasına zekat vermesine gelince, İmam-ı Azam'a göre bu da caiz değildir. İmam Ebu Yusuf ve İmam Muhammed, buna müsaade veren bir içtihatta bulunmuşlardır.
1197 - Behce Fetvalarından: "Zekatını fakir olan kardeşlerine verse caiz olur" (H. Ec. 1/16).
Açıklama: Zekat; anne ve baba, dede ve nene gibi asl'a; evlat ve torun gibi fürüa verilmez. Fakat, bunların dışında kalan akrabaya verilebilir. Bu husustaki müsaade, sadece bir cevaz değil, tercih ve efdaliyet ifade eder. Oğlan ve kız kardeşler, daha sonra onların çocukları; amca ve hala, sonra bunların evladı, dayı ve teyze, sonra bunların evladı zekat vermekte tercih edilirler.
1198 - Netice Fetvalarından: "Elbise yaptırmayacak kişi, (işten) ayrılacak durumdaki hizmetçisine, zekat niyyeti ile elbise yaptırsa zekat yerine geçmez" (H. Ec. c. 1/16).
Açıklama: Zekatın bu şahsa verilmesindeki tercih, fakir oluşuna değil, işinin aksamaması düşüncesine dayanmakta ve bu sebeple de zekata sayılmamaktadır.
1199 - Netice Fetvalarından: Havayic-i asliyyesinden fazla olarak nisab miktarı (servete) malik olan ve ilim talebesinden bulunmayan Zeyd'e zekat almak helal olmaz" (H. Ec. c. 1/17).
1200 - Abdürrahim Fetvalarından: "Verdiği zekattan dönmek (geri istemek) caiz olmaz" (H. Ec. c. 1/17).
Açıklama: Verilen zekat, alan şahsın mülkü olur. Bu itibarla, zekatı ödeyen kimsenin onu geri istemeye hakkı olmaz.
1201 - İbni Nüceym Fetvalarından: "Müslüman zannederek zekat verdiği kimsenin Yahudi olduğu ortaya çıkarsa zekatı yeniden vermek lazım gelmez" (H. Ec. c. 1/17).
Açıklama: Zekat verilecek kimsenin Müslüman olmasını araştırıp sormak gerekir. Bu inceleme ve soruşturma yapıldıktan ve zekat verdikten sonra, bildiğinin aksi bir durum ortaya çıksa zekatı iade icap etmez.
1202 - Behce Fetvalarından: "Malının zekatından olup, nisaptan fazla bulunan bir parayı, (kendisine olan) borcunu vermek üzere, alacaklı bulunduğu kimseye vermek caiz olur" (H. Ec. c. 1/17).
Açıklama: Borç ağır bir yüktür. İslam dini, bu yükün altında bulunanları kurtarmak için teşvik edici hükümler koymuştur. Zekatını ona vermek suretiyle borcun ağır yükünden kurtaran ecre nail olur.
1203 - Abdürrahim Fetvalarından: "Fakiri dilenmekten kurtarmak için, zekatını (toplu halde) bir fakire vermek, değişik fakirlere dağıtmaktan efdaldir" (H. Ec. 1/16).
Açıklama: Zekatın teşriî hikmetlerinden biri de fakiri ihtiyaçtan kurtarmak düşüncesidir. İhtiyacın son haddi ise başkasına avuç açmaktır. Sıkıntının azamî haddinde bulunan bir kimseye, zekat vermekde elini geniş tutması münasip bir davranış olur. İslam dininin hedef aldığı gaye de insanları sıkıntıdan kurtarmaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder