1989 - Abdürrahim Fetvalarından: "Hülle için nikâhlanılan Hind'i, muhallil olan erkek boşamazsa, boşaması için baskı yapılamaz." (H.Ec. 1/43)
Açıklama: Kocası tarafından bir defada veya ayrı ayrı zamanlarda yekünü üçe ulaşan bir boşama ile ayrılan kadın, artık onunla evliliğini devam ettiremez. İddetini doldurduktan sonra yeni bir koca ile evlilik yapabilir. Bu evlilik, devamlı geçinmek üzere yapılmış olacağından, ikinci kocasına onu boşamak için bir zorlama yapmaya kimsenin hakkı olamaz. Şayet aralarında geçimsizlik olur da erkek kendiliğinden boşarsa, bu ayrılıktan dolayı üç âdet görecek kadar beklemek suretiyle iddetini tamamladıktan sonra ilk kocası ile yeni bir evlilik yapabilir.
1990 - Abdürrahim Fetvalarından: "Hülle yapıldıktan sonra iddetini de doldurduktan sonra ilk kocasına nikahlanan Hind'e hülle yapan Zeyd, "Ben onunla gerdeğe girmedim" dese, Hind bu iddiayı yalanlasa, ilk kocasının nikâhına zarar gelmez." (H.Ec. 1/44)
1991 - Ali Efendi Fetvalarından: "İki talâk ile boşanan kadına hülle lâzım olmaz." (H.Ec. 1/68)
Açıklama: Hülle, üç talâk ile boşanmış bulunan kadının ilk kocasına nikâhlanmayı arzu etmesi halinde şarttır. Böyle bir istek olmazsa, boşamanın sayısı üçe ulaşsa bile hülle şart olmaz.
1992 - Ali Efendi Fetvalarından: "Tahlil-i şer'ide sadece nikâh akdi yeterli olmayıp, gerdeğe girmek lâzım olur." (H.Ec. 1/67) Açıklama: Üç defa boşanmış bulunan bir kadının, ilk kocasıyla evlenebilmesi için sadece ikinci bir erkeğe nikâhlanması kâfi değildir. O erkekle gerdeğe girmiş olması da şarttır. Ondan sonra boşanmış olurlarsa, birinci kocayla evlenebilir. Fakat ikinci erkek, iktidarsız ise hülle tahakkuk edemez.
1993 - Abdürrahim Fetvalarından: "Hülle için küçük yaştaki çocuğa nikahlanmış bulunan kadını, o çocuk, ergenlik çağına gelmeden önce boşasa hülle sahih olmaz." (H.Ec. 1/59)
Açıklama: Hüllenin sahih olabilmesi, kadının vardığı o erkeğin ergenlik çağına ulaşmış ve cinsi kudrete sahip olması, aynı zamanda o kadınla gerdeğe girmesi şarttır. Çocuk, erkeklik çağına ulaşmadan önce o kadını boşasa, talâkı geçerli sayılır ise de, bu tarzda yapılan hülle sahih olmadığından, üç talâk ile boşayan ilk kocaya tekrar nikâhlanması caiz olmaz.
1994 - Ali Efendi Fetvalarından: "Kendisinden küfür kelimesi sadır olması sebebiyle, kocası Zeyd'den ayrılmış bulunan ve iddetini tamamlayan Hind'e kocası Zeyd, üç talâk ile boş ol dese, hülle yapılmadan nikahlamak caiz olur." (H.Ec. 1/69)
Açıklama: Kadın, iddetini tamamladıktan sonra Zeyd'in yabancısı durumuna gelmekte ve talâka mahal olmaktan çıkmaktadır. Zeyd'in "üç talâk ile boş ol" sözü, mahallinin gayrisine sarf edildiğinden geçerli değildir. Bundan dolayı onu hülle yapmadan tekrar nikahlaması caiz olmaktadır.
1995 - Abdürrahim Fetvalarından: "Hind, kocası bulunan Zeyd'den üç defa boşama vaki olduğunu dava ve isbat etse, daha sonra 'Benim davam da şahitlerim de yalan ve uydurma idi' dese, hülle yapılmadan kendisini Zeyd ile evlendirmeye güçlü ve salahiyetli olmaz." (H.Ec. 1/44)
1996 - Behce Fetvalarından: "Kocasından ayrılan veAmr'a nikahlanan Hind'i Amr boşasa, daha sonra ilk kocası nikahlamak dilediğinde Hind, 'Amr benimle cinsi mukarenette bulunmadı' dese, Amr da 'Onunla gerdeğe girdim' dese, Hind ilk kocaya helâl olmaz." (H.Ec. 1/63)
1997 - Netice Fetvalarından: "Kendisi ile gerdeğe girilmiş ve daha sonra boşanmış bulunan bir kadın, iddeti tamam olmadan kendisini başkasına nikâhlasa, nikâh akdi sahih olmaz." (H.Ec. 1/56)
Açıklama: İddet tamam olmadıkça, boşayan erkek ile boşanan kadın arasındaki nikâhın eserleri (izleri) baki kalmaktadır. Bunların son bulması için, dinen belirtilmiş bir müddetin sona ermesi gerekir. Bu müddete "iddet" adı verilmektedir. İddet; boşamada üç hayız görmek, ölümde ise 4 ay 10 gündür.
1998 - İbni Nüceym Fetvalarından: "Zeyd'in boşadığı kadını iddetini tamamladıktan sonra, Amr nikahlayıp gerdeğe girdikten sonra boşamış olsa, (ikinci kocadan ayrılma) iddetini tamamladıktan sonra ilk kocası Zeyd nikâhlasa, üç boşama hakkına malik olur." (H.Ec. 1/51)
1999 - Soru: Gazaba gelen bir kimse, talâk-ı selâse ile ailesini boşamış. O kadını tekrar alabilir mi? Bu hususta, "alabilir" diye verilen fetva doğru olabilir mi?
Cevap: Talâk-ı selâse ile karısını boşayan bir kimsenin onu tekrar nikahlaması asla caiz olmaz. Böyle bir fetvanın dini ve ilmi bir değeri yoktur. O kadın, iddetini tamamladıktan sonra başka bir erkekle evlenip, onun talâk veya ölümünden sonra ve iddetini takiben ilk kocası ile evlenebilir.
Açıklama: Kocası tarafından bir defada veya ayrı ayrı zamanlarda yekünü üçe ulaşan bir boşama ile ayrılan kadın, artık onunla evliliğini devam ettiremez. İddetini doldurduktan sonra yeni bir koca ile evlilik yapabilir. Bu evlilik, devamlı geçinmek üzere yapılmış olacağından, ikinci kocasına onu boşamak için bir zorlama yapmaya kimsenin hakkı olamaz. Şayet aralarında geçimsizlik olur da erkek kendiliğinden boşarsa, bu ayrılıktan dolayı üç âdet görecek kadar beklemek suretiyle iddetini tamamladıktan sonra ilk kocası ile yeni bir evlilik yapabilir.
1990 - Abdürrahim Fetvalarından: "Hülle yapıldıktan sonra iddetini de doldurduktan sonra ilk kocasına nikahlanan Hind'e hülle yapan Zeyd, "Ben onunla gerdeğe girmedim" dese, Hind bu iddiayı yalanlasa, ilk kocasının nikâhına zarar gelmez." (H.Ec. 1/44)
1991 - Ali Efendi Fetvalarından: "İki talâk ile boşanan kadına hülle lâzım olmaz." (H.Ec. 1/68)
Açıklama: Hülle, üç talâk ile boşanmış bulunan kadının ilk kocasına nikâhlanmayı arzu etmesi halinde şarttır. Böyle bir istek olmazsa, boşamanın sayısı üçe ulaşsa bile hülle şart olmaz.
1992 - Ali Efendi Fetvalarından: "Tahlil-i şer'ide sadece nikâh akdi yeterli olmayıp, gerdeğe girmek lâzım olur." (H.Ec. 1/67) Açıklama: Üç defa boşanmış bulunan bir kadının, ilk kocasıyla evlenebilmesi için sadece ikinci bir erkeğe nikâhlanması kâfi değildir. O erkekle gerdeğe girmiş olması da şarttır. Ondan sonra boşanmış olurlarsa, birinci kocayla evlenebilir. Fakat ikinci erkek, iktidarsız ise hülle tahakkuk edemez.
1993 - Abdürrahim Fetvalarından: "Hülle için küçük yaştaki çocuğa nikahlanmış bulunan kadını, o çocuk, ergenlik çağına gelmeden önce boşasa hülle sahih olmaz." (H.Ec. 1/59)
Açıklama: Hüllenin sahih olabilmesi, kadının vardığı o erkeğin ergenlik çağına ulaşmış ve cinsi kudrete sahip olması, aynı zamanda o kadınla gerdeğe girmesi şarttır. Çocuk, erkeklik çağına ulaşmadan önce o kadını boşasa, talâkı geçerli sayılır ise de, bu tarzda yapılan hülle sahih olmadığından, üç talâk ile boşayan ilk kocaya tekrar nikâhlanması caiz olmaz.
1994 - Ali Efendi Fetvalarından: "Kendisinden küfür kelimesi sadır olması sebebiyle, kocası Zeyd'den ayrılmış bulunan ve iddetini tamamlayan Hind'e kocası Zeyd, üç talâk ile boş ol dese, hülle yapılmadan nikahlamak caiz olur." (H.Ec. 1/69)
Açıklama: Kadın, iddetini tamamladıktan sonra Zeyd'in yabancısı durumuna gelmekte ve talâka mahal olmaktan çıkmaktadır. Zeyd'in "üç talâk ile boş ol" sözü, mahallinin gayrisine sarf edildiğinden geçerli değildir. Bundan dolayı onu hülle yapmadan tekrar nikahlaması caiz olmaktadır.
1995 - Abdürrahim Fetvalarından: "Hind, kocası bulunan Zeyd'den üç defa boşama vaki olduğunu dava ve isbat etse, daha sonra 'Benim davam da şahitlerim de yalan ve uydurma idi' dese, hülle yapılmadan kendisini Zeyd ile evlendirmeye güçlü ve salahiyetli olmaz." (H.Ec. 1/44)
1996 - Behce Fetvalarından: "Kocasından ayrılan veAmr'a nikahlanan Hind'i Amr boşasa, daha sonra ilk kocası nikahlamak dilediğinde Hind, 'Amr benimle cinsi mukarenette bulunmadı' dese, Amr da 'Onunla gerdeğe girdim' dese, Hind ilk kocaya helâl olmaz." (H.Ec. 1/63)
1997 - Netice Fetvalarından: "Kendisi ile gerdeğe girilmiş ve daha sonra boşanmış bulunan bir kadın, iddeti tamam olmadan kendisini başkasına nikâhlasa, nikâh akdi sahih olmaz." (H.Ec. 1/56)
Açıklama: İddet tamam olmadıkça, boşayan erkek ile boşanan kadın arasındaki nikâhın eserleri (izleri) baki kalmaktadır. Bunların son bulması için, dinen belirtilmiş bir müddetin sona ermesi gerekir. Bu müddete "iddet" adı verilmektedir. İddet; boşamada üç hayız görmek, ölümde ise 4 ay 10 gündür.
1998 - İbni Nüceym Fetvalarından: "Zeyd'in boşadığı kadını iddetini tamamladıktan sonra, Amr nikahlayıp gerdeğe girdikten sonra boşamış olsa, (ikinci kocadan ayrılma) iddetini tamamladıktan sonra ilk kocası Zeyd nikâhlasa, üç boşama hakkına malik olur." (H.Ec. 1/51)
1999 - Soru: Gazaba gelen bir kimse, talâk-ı selâse ile ailesini boşamış. O kadını tekrar alabilir mi? Bu hususta, "alabilir" diye verilen fetva doğru olabilir mi?
Cevap: Talâk-ı selâse ile karısını boşayan bir kimsenin onu tekrar nikahlaması asla caiz olmaz. Böyle bir fetvanın dini ve ilmi bir değeri yoktur. O kadın, iddetini tamamladıktan sonra başka bir erkekle evlenip, onun talâk veya ölümünden sonra ve iddetini takiben ilk kocası ile evlenebilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder