3016 - Abdürrahim Fetvalarından: "Vefat eden kimsenin tarlası kime intikal ederse, o tarlanın sulama hakkı da o kimseye geçer" (H.Ec. 2/159)
3017 - Abdürrahim Fetvalarından: "Bir köy halkının, kendilerine mahsus ve belirli bir suvatları varken, oranın yakınında olup başka bir köyün suvatından sığırlarını sulamak isteseler, o köyün halkı engellemeye güçlü (ve salahiyetli) olur" (H.Ec. 2/159)
3018 - Abdürrahim Fetvalarından: "Akar bir sudan, eskiden beri tarlasını sulama hakkı bulunan Zeyd, o tarlayı bahçe yapmış olsa, sulama hakkı bulunan diğer kimseler, "Sen tarlayı bahçe yaptın" diyerek Zeyd'i eskiden olduğu gibi sulamaktan engellemeye güçlü olmazlar" (H.Ec. 2/159)
3019 - Abdürrahim Fetvalarından: "Akar bir suda sulama hakkı bulunan kimse, birkaç sene (çalışmayı) tatil edip sulama yapmamakla sulama hakkı düşmez" (H.Ec. 2/159)
3020 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zeyd, değirmenin su arkını umumi yolun üzerinden geçirmek dilese, halk onu engellemeye güçlü olur" (H.Ec. 2/160)
Açıklama: Ferdin tasarrufları, hiçbir zaman umumun menfaatini haleldar etmemeli ve onların aleyhine olacak bir noktaya varmamalıdır. Şayet ferdin işi, halkın zararına olacak bir duruma gelirse, halk, ilgili mercilere başvurarak bu zararı uzaklaştırmaya haklı olurlar.
3021 - Abdürrahim Fetvalarından: "Bir köy yakınından geçen ve halkın eskiden beri bağ ve bahçelerini suladıkları bir suyu, yakınında bulunan başka bir köy eski mecrasından çıkarıp kendi köylerine akıtsalar, önceki köyün halkı onları engellemeye güçlü olur" (H.Ec. 2/160)
3022 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zeyd'in bağındaki ağaçların köklerinden Amr'ın bağında birkaç fidan meydana gelse, o fidanlar Zeyd'in olur" (H.Ec. 2/160)
3023 - Netice Fetvalarından: "Bir nehirden su alma hakkı bulunan Zeyd, bu hakkı Amr'a satsa sahih olmaz" (H.Ec. 2/155)
Açıklama: Sahipli olmayan umumi çaylar, fertlerin mülkiyetine verilemez. Muayyen şartlarla herkesin ifadesine bırakılmıştır. Bu şartlardan faydalanarak bir çaydan su almak hakkına sahip bulunan kimse, bu hakkı bir bedel karşılığında başkasına satamaz.
3024 - Behce Fetvalarından: "Mülk bulunmayan büyük bir nehrin kenarında tarlası olan Zeyd, o nehirden tarlasını sulamak dilediğinde umuma zararı olmadığı halde, diğer tarla sahipleri engellemeye güçlü (ve salahiyetli) olmazlar" (H.Ec. 2/155)
3025 - Netice Fetvalarından: "Birkaç kimsenin ortak olduğu küçük bir çayın yakınında olup da, o çaydan su alma hakkı bulunmayan Bekir'in bağı olsa, o, "Ben de bu çaydan bağımı sularım" demeye hakkı olmaz" (H.Ec. 2/155)
3026 - Behce Fetvalarından: "Bir köyün halkı, tasarruf ettikleri tarlaları, yer sahibinin izni ile ark kazarak çeltik (ziraati) yapmak ve kimsenin mülkü bulunmayan bir nehirden su akıtmak istediklerinde, üst tarafta bulunan köy halkına zararı olmadığı halde, "Biz çeltik yapmanıza razı değiliz" demeye güçlü olmazlar" (H.Ec. 2/155)
3027 - Feyziye Fetvalarından: "Zeyd, evine akıtacağı suyu, hakkı olmadığı halde Amr'ın mülkü bulunan su yalağından akıtmak istese, Amr men eder" (H.Ec. 2/155)
3028 - Behce Fetvalarından: "Bir köy halkına mahsus nehirden, diğer köyün halkı, 'Yağmur yağmıyor, ekinlerimiz bozulma durumunda kaldı" diyerek bu nehirden tarlalarını sulamaya güçlü (ve haklı) olmazlar" (H.Ec. 2/155)
3029 - Ali Efendi Fetvalarından: "Bir köy halkı, başka bir köyden kaynayan sudan tarlalarını sulamaya gelmişler iken, o köyün halkı, "Bizim köyümüzden kaynıyor, sizin tarlalarınızı sulatmayız" diyerek diğer köy halkını engellemeye güçlü olmazlar" (H.Ec. 2/156)
3030 - Netice Fetvalarından: "Eskiden beri Zeyd'in hakkı olarak arsasına akmakta bulunan suyu, Amr çevirip de kendi arsasına akıtmaya güçlü (ve haklı) olmaz" (H.Ec. 2/156)
3031 - Ali Efendi Fetvalarından: "Bir köyün merasından kaynayıp da köyün içinden akıp halkın faydalana geldikleri suyu, Amr eskiden beri aktığı yalağından çıkarıp kendi evine akıtmaya güçlü olmaz" (H.Ec. 2/156)
3032 - Ali Efendi Fetvalarından: "Zeyd, bağının yanından akan ve kimsenin mülkü bulunmayan nehirden, dolap ile bağına su almak istediğinde, hiçbir zararı olmadığı halde, alt tarafta dolapları bulunan kimseler, "Biz razı olmayız" demeye güçlü olmazlar" (H.Ec. 2/156)
3033 - Ali Efendi Fetvalarından: "Zeyd, kimsenin mülkü bulunmayan büyük bir nehirden ark açmak suretiyle su getirip tarlasını sularken, Amr o arkı yarıp kendi tarlasına su getirmek dilese, Zeyd engel olmaya güçlü (ve haklı) olur" (H.Ec. 2/156)
3034 - Feyziye Fetvalarından: "Zeyd, mülkü bulunan evinde su kuyusu kazmak dilediği zaman, komşusu bulunan Amr, "Benim kuyumun suyunu çeker" diyerek engellemeye güçlü (ve haklı) olmaz" (H.Ec. 2/156)
Açıklama: Herkes, kendi mülkü içinde dilediği şekilde tasarrufta bulunabilir. Bu cümleden olarak, yeraltı sularından faydalanmak üzere kuyu kazarak, artezyen yaptırarak istifade edebilir. Evinin veya tarlasının yakınında bulunan komşuları, kendisinin suyunu çekeceği vehminden hareketle, o kimsenin tasarruflarını engelleyemezler. Bir şahsın hakkı, başkasının hakkına set çekemez. Bir kimsenin hak ve hürriyetleri, kendi hudutlarının ötesine geçemez.
3035 - Ali Efendi Fetvalarından: "Küçücük bir nehrin üst tarafında bulunan köy halkı, önce; aşağı tarafında olan köy halkı ise daha sonra bağ ve bahçelerini sulayıp geldikleri halde, aşağı taraftaki köyün halkı, "Bundan sonra önce biz sulayacağız" demeye güçlü olmazlar" (H.Ec. 2/156)
3017 - Abdürrahim Fetvalarından: "Bir köy halkının, kendilerine mahsus ve belirli bir suvatları varken, oranın yakınında olup başka bir köyün suvatından sığırlarını sulamak isteseler, o köyün halkı engellemeye güçlü (ve salahiyetli) olur" (H.Ec. 2/159)
3018 - Abdürrahim Fetvalarından: "Akar bir sudan, eskiden beri tarlasını sulama hakkı bulunan Zeyd, o tarlayı bahçe yapmış olsa, sulama hakkı bulunan diğer kimseler, "Sen tarlayı bahçe yaptın" diyerek Zeyd'i eskiden olduğu gibi sulamaktan engellemeye güçlü olmazlar" (H.Ec. 2/159)
3019 - Abdürrahim Fetvalarından: "Akar bir suda sulama hakkı bulunan kimse, birkaç sene (çalışmayı) tatil edip sulama yapmamakla sulama hakkı düşmez" (H.Ec. 2/159)
3020 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zeyd, değirmenin su arkını umumi yolun üzerinden geçirmek dilese, halk onu engellemeye güçlü olur" (H.Ec. 2/160)
Açıklama: Ferdin tasarrufları, hiçbir zaman umumun menfaatini haleldar etmemeli ve onların aleyhine olacak bir noktaya varmamalıdır. Şayet ferdin işi, halkın zararına olacak bir duruma gelirse, halk, ilgili mercilere başvurarak bu zararı uzaklaştırmaya haklı olurlar.
3021 - Abdürrahim Fetvalarından: "Bir köy yakınından geçen ve halkın eskiden beri bağ ve bahçelerini suladıkları bir suyu, yakınında bulunan başka bir köy eski mecrasından çıkarıp kendi köylerine akıtsalar, önceki köyün halkı onları engellemeye güçlü olur" (H.Ec. 2/160)
3022 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zeyd'in bağındaki ağaçların köklerinden Amr'ın bağında birkaç fidan meydana gelse, o fidanlar Zeyd'in olur" (H.Ec. 2/160)
3023 - Netice Fetvalarından: "Bir nehirden su alma hakkı bulunan Zeyd, bu hakkı Amr'a satsa sahih olmaz" (H.Ec. 2/155)
Açıklama: Sahipli olmayan umumi çaylar, fertlerin mülkiyetine verilemez. Muayyen şartlarla herkesin ifadesine bırakılmıştır. Bu şartlardan faydalanarak bir çaydan su almak hakkına sahip bulunan kimse, bu hakkı bir bedel karşılığında başkasına satamaz.
3024 - Behce Fetvalarından: "Mülk bulunmayan büyük bir nehrin kenarında tarlası olan Zeyd, o nehirden tarlasını sulamak dilediğinde umuma zararı olmadığı halde, diğer tarla sahipleri engellemeye güçlü (ve salahiyetli) olmazlar" (H.Ec. 2/155)
3025 - Netice Fetvalarından: "Birkaç kimsenin ortak olduğu küçük bir çayın yakınında olup da, o çaydan su alma hakkı bulunmayan Bekir'in bağı olsa, o, "Ben de bu çaydan bağımı sularım" demeye hakkı olmaz" (H.Ec. 2/155)
3026 - Behce Fetvalarından: "Bir köyün halkı, tasarruf ettikleri tarlaları, yer sahibinin izni ile ark kazarak çeltik (ziraati) yapmak ve kimsenin mülkü bulunmayan bir nehirden su akıtmak istediklerinde, üst tarafta bulunan köy halkına zararı olmadığı halde, "Biz çeltik yapmanıza razı değiliz" demeye güçlü olmazlar" (H.Ec. 2/155)
3027 - Feyziye Fetvalarından: "Zeyd, evine akıtacağı suyu, hakkı olmadığı halde Amr'ın mülkü bulunan su yalağından akıtmak istese, Amr men eder" (H.Ec. 2/155)
3028 - Behce Fetvalarından: "Bir köy halkına mahsus nehirden, diğer köyün halkı, 'Yağmur yağmıyor, ekinlerimiz bozulma durumunda kaldı" diyerek bu nehirden tarlalarını sulamaya güçlü (ve haklı) olmazlar" (H.Ec. 2/155)
3029 - Ali Efendi Fetvalarından: "Bir köy halkı, başka bir köyden kaynayan sudan tarlalarını sulamaya gelmişler iken, o köyün halkı, "Bizim köyümüzden kaynıyor, sizin tarlalarınızı sulatmayız" diyerek diğer köy halkını engellemeye güçlü olmazlar" (H.Ec. 2/156)
3030 - Netice Fetvalarından: "Eskiden beri Zeyd'in hakkı olarak arsasına akmakta bulunan suyu, Amr çevirip de kendi arsasına akıtmaya güçlü (ve haklı) olmaz" (H.Ec. 2/156)
3031 - Ali Efendi Fetvalarından: "Bir köyün merasından kaynayıp da köyün içinden akıp halkın faydalana geldikleri suyu, Amr eskiden beri aktığı yalağından çıkarıp kendi evine akıtmaya güçlü olmaz" (H.Ec. 2/156)
3032 - Ali Efendi Fetvalarından: "Zeyd, bağının yanından akan ve kimsenin mülkü bulunmayan nehirden, dolap ile bağına su almak istediğinde, hiçbir zararı olmadığı halde, alt tarafta dolapları bulunan kimseler, "Biz razı olmayız" demeye güçlü olmazlar" (H.Ec. 2/156)
3033 - Ali Efendi Fetvalarından: "Zeyd, kimsenin mülkü bulunmayan büyük bir nehirden ark açmak suretiyle su getirip tarlasını sularken, Amr o arkı yarıp kendi tarlasına su getirmek dilese, Zeyd engel olmaya güçlü (ve haklı) olur" (H.Ec. 2/156)
3034 - Feyziye Fetvalarından: "Zeyd, mülkü bulunan evinde su kuyusu kazmak dilediği zaman, komşusu bulunan Amr, "Benim kuyumun suyunu çeker" diyerek engellemeye güçlü (ve haklı) olmaz" (H.Ec. 2/156)
Açıklama: Herkes, kendi mülkü içinde dilediği şekilde tasarrufta bulunabilir. Bu cümleden olarak, yeraltı sularından faydalanmak üzere kuyu kazarak, artezyen yaptırarak istifade edebilir. Evinin veya tarlasının yakınında bulunan komşuları, kendisinin suyunu çekeceği vehminden hareketle, o kimsenin tasarruflarını engelleyemezler. Bir şahsın hakkı, başkasının hakkına set çekemez. Bir kimsenin hak ve hürriyetleri, kendi hudutlarının ötesine geçemez.
3035 - Ali Efendi Fetvalarından: "Küçücük bir nehrin üst tarafında bulunan köy halkı, önce; aşağı tarafında olan köy halkı ise daha sonra bağ ve bahçelerini sulayıp geldikleri halde, aşağı taraftaki köyün halkı, "Bundan sonra önce biz sulayacağız" demeye güçlü olmazlar" (H.Ec. 2/156)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder