2690 - Netice Fetvalarından: "Bir arsa hususunda şahitlik yapan kimseler, arsanın mahallini açıklayıp fakat (etrafındaki) komşuların isimlerini bilmeseler, şahitlikleri makbul olur." (H.Ec. c. 2/41)
Açıklama: Herhangi bir kimsenin arsa davasında o arsanın kime ait olduğunu veya ona ne suretle sahip bulunduğunu ifade etmek, şahitlik bakımından yeterli görülmüştür. Arsanın etrafındaki komşuları bilmesi, tâli derecede bir husustur. Bilmesinde fayda varsa da bilmemesi şahitliğin kabulüne mani değildir.
2691 - Behce Fetvalarından: "Yavaş sesi işitmeyip, yüksek sesi işiten kimsenin şahitliği makbul olur" (H.Ec. 2/42)
2692 - İbni Nüceym Fetvalarından: "Şahitliğin kabulünde "Adil'in mânâsı, şahit olacak şahsın iyiliklerinin, kötülüklerinden fazla olması demektir" (H.Ec. c. 2/41)
2693 - Feyziye Fetvalarından: "İslâm dini ile müşerref olan Zeyd, sünnet olmayı terketmiş olsa, şahitlik hususunda adaleti düşmez" (H.Ec. 2/42)
Açıklama: Müslüman olan bir kimsenin sünnet olmayı geciktirmesi, sünneti ihmal olur ise de, şahitlik yapmasına engel olmaz. Gayrimüslim iken İslâm dinini kabul etmesi, İslâm'ın her işini beğendiğine ve sünneti istihfaf etmediğine bir delil olur. Bu ve benzeri vazifelerin gecikmesi, bilmezliğine veya ihmaline hamdedildiğinde, şahitlik yapmakta aranan Adil olma vasfını düşürmez.
2694 - Feyziye Fetvalarından: "Bir iddiaya, yüzünde henüz tüy bitmemiş iki adil genç şahitlik yapsalar makbul olur" (H.Ec. 2/42)
2695 - Feyziye Fetvalarından: "İki adil kimse bir hususta Hind'in aleyhine şahitlik yaptıklarında, o kadın bunlar benim mahremim değildir. Bu sebeple şahitliklerini kabul etmiyorum diyemez" (H.Ec. 2/42)
2696 - Behce Fetvalarından: "İslâm dini ile müşerref olan adil bir mühtedinin şahitliği makbul olur" (H.Ec. 2/42)
Açıklama: Adalet göstermekle tanınmış olan kimsenin İslâm dinine yeni girmiş olması, şahitliğinin kabulüne engel teşkil etmemektedir. İslâm ile müşerref olduğu andan itibaren, diğer Müslümanların sahip oldukları ferdi ve içtimai haklara sahip olur.
2697 - Abdürrahim Fetvalarından: "Adil ise, dellalın şahitliği makbul olur" (H.Ec. 2/42)
Açıklama: Adil olmak, şahitlik müessesesinin esasını teşkil etmektedir. Bir kimsenin dellâl olması şahitlik yapmasına engel teşkil etmez. Yeter ki haktan ve adaletten ayrılmış olmasın.
Açıklama: Herhangi bir kimsenin arsa davasında o arsanın kime ait olduğunu veya ona ne suretle sahip bulunduğunu ifade etmek, şahitlik bakımından yeterli görülmüştür. Arsanın etrafındaki komşuları bilmesi, tâli derecede bir husustur. Bilmesinde fayda varsa da bilmemesi şahitliğin kabulüne mani değildir.
2691 - Behce Fetvalarından: "Yavaş sesi işitmeyip, yüksek sesi işiten kimsenin şahitliği makbul olur" (H.Ec. 2/42)
2692 - İbni Nüceym Fetvalarından: "Şahitliğin kabulünde "Adil'in mânâsı, şahit olacak şahsın iyiliklerinin, kötülüklerinden fazla olması demektir" (H.Ec. c. 2/41)
2693 - Feyziye Fetvalarından: "İslâm dini ile müşerref olan Zeyd, sünnet olmayı terketmiş olsa, şahitlik hususunda adaleti düşmez" (H.Ec. 2/42)
Açıklama: Müslüman olan bir kimsenin sünnet olmayı geciktirmesi, sünneti ihmal olur ise de, şahitlik yapmasına engel olmaz. Gayrimüslim iken İslâm dinini kabul etmesi, İslâm'ın her işini beğendiğine ve sünneti istihfaf etmediğine bir delil olur. Bu ve benzeri vazifelerin gecikmesi, bilmezliğine veya ihmaline hamdedildiğinde, şahitlik yapmakta aranan Adil olma vasfını düşürmez.
2694 - Feyziye Fetvalarından: "Bir iddiaya, yüzünde henüz tüy bitmemiş iki adil genç şahitlik yapsalar makbul olur" (H.Ec. 2/42)
2695 - Feyziye Fetvalarından: "İki adil kimse bir hususta Hind'in aleyhine şahitlik yaptıklarında, o kadın bunlar benim mahremim değildir. Bu sebeple şahitliklerini kabul etmiyorum diyemez" (H.Ec. 2/42)
2696 - Behce Fetvalarından: "İslâm dini ile müşerref olan adil bir mühtedinin şahitliği makbul olur" (H.Ec. 2/42)
Açıklama: Adalet göstermekle tanınmış olan kimsenin İslâm dinine yeni girmiş olması, şahitliğinin kabulüne engel teşkil etmemektedir. İslâm ile müşerref olduğu andan itibaren, diğer Müslümanların sahip oldukları ferdi ve içtimai haklara sahip olur.
2697 - Abdürrahim Fetvalarından: "Adil ise, dellalın şahitliği makbul olur" (H.Ec. 2/42)
Açıklama: Adil olmak, şahitlik müessesesinin esasını teşkil etmektedir. Bir kimsenin dellâl olması şahitlik yapmasına engel teşkil etmez. Yeter ki haktan ve adaletten ayrılmış olmasın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder