2208 - Soru: Çalıştığım lokantada cumartesi ve pazar günleri içki veriliyor. Şimdi ben ne yapayım? Mutfağın aşçılık kısmına geçsem orada da meze yapmak zorunda kalacağım. Bu sebeple içkiye hizmet ettiğimden dolayı sorumlu olur muyum? Yoksa fabrikanın diğer bir mesleğini mi seçeyim? Bana tatmin edici bir cevap verin.
Cevap: Doğru olanı hiç içki bulunmayan bir yerde çalışmanızdır.
2209 - Soru: Ben daha evvel içki kullanıyordum. Fakat şimdi vazgeçtim. Evimde şu anda bayağı bir para tutacak kadar içki bulunmaktadır. Bunları ne yapmam gerekir? Döksem israf olacak. Satsam veya başka bir şeyle değişsem caiz midir? Caiz ise bunların parasını kullanmam caiz olur mu? Caiz ise nerede kullanabilirim? Yahut ben, sattığım içkinin parasını bir hayır müessesesine versem caiz olur mu?
Cevap: İslâm hukukuna göre şarap, mâl-i mütevakkim değildir. Bu sebeple onu satamazsınız. Haramla hayır yapmak, idrarla abdest almak gibidir. Ancak şarabı sirke haline getirirseniz yemek de, satmak da caiz olur.
2210 - Soru: Bir Hadis-i Şerifte şöyle buyuruluyor: "Zina eden ve içki içen kimseden iman çıkar. Nasıl ki insan sırtından gömleği çıkarırsa" diye geçiyor. Yalnız akide kitaplarından anladığımıza göre, bir kimse Allah'ın (cc) yasaklarını yapar ve fakat (haramlığını inkâr etmezse) kâfir olmaz. Bu hususu açıklayınız?
Cevap: Hadis-i Şerifte çıkacağı haber verilen, imanın aslı değil kemâlinin nurudur. Bu günahı işlerken, o kâfir olarak işlemiş sayılmayıp kâmil bir mü'min olarak bu işi yapamayacağı kabul edilmektedir.
2211 - Soru: Gazoz içmekte dini bir mahzur var mı?
Cevap: Meşrubatın terkibini incelemek ve içinde alkol varsa içmemek gerekir. Bazı gazozcular, gazozun içine konulan esansın suya karışmasını temin için, kullanılan maddenin pahalılığı veya bulunmaması sebebiyle bunu beyaz alkolle yapmaktadırlar. Bu husustaki hüküm, gazozdan gazoza ve hatta imal eden şahsın dindarlığına göre değişmektedir. Verilecek hükümde bahsi geçen hususların bilinmesi lâzımdır.
2212 - Soru: Kolonyada alkol var mı, kullanmak caiz olur mu?
Cevap: Kolonyanın esansı ve içindeki kokudan başka her şeyi alkoldür. Ancak bunun içine tuz atıp güneşte ise gölgeye koymak, gölgede ise güneşe çıkarmak ve kimyevi terkibi değişecek kadar bir zaman bekleyip ondan sonra kullanılması mümkün olmaktadır. Şarabın istihale suretiyle sirkeye çevrilmesi halinde yemesi helâl ve kendisi temiz olduğu gibi.
2213 - Soru: Bazı hocalar, doktorun tavsiyesine göre rakıyı ilaç için kullanmak günah değildir, diyorlar. İçkide şifa var mıdır?
Cevap: Cenab-ı Hak, haram kıldığı bir şeyden şifa hassasını kaldırmıştır. Resul-i Ekrem (sav) Efendimiz, "O, derttir, asla ilaç değildir" buyurmuşlardır. Siz, bilgisi kıt ve inancı çürük kimselerin sözlerine bakmayınız. Onlar, İslâm'ın müdafaasını değil, bilerek veya bilmeyerek içkinin avukatlığını yapmaktadırlar.
2214 - Soru: Rakı, şarap ve benzeri haram olan içkilerin içildiği bir yer farzedin. İçmek istemeyen kimse veya kimseler de var. Bu kimseler, içenlere kalben buğuz ederek, meze olarak kullanılan yiyeceklerin sarhoşların midesine gitmesini ve haramla karışmasını önlemek maksadı ile içki sofrasındaki yiyeceklerden yemesi caiz midir?
Cevap: Bir mü'minin orada yapacağı iş, o sofraya oturmak değil, haram olan şeylerin içilmesini önlemektir. Buna eliyle mani olamadığı zaman diliyle engel olmalıdır. Buna da güç yetiremez ise kalben buğz edip oradan uzaklaşmalıdır. Yanlarında oturmak, günahlarına rızaya varır ve oturana da günahtan bir pay ayrılır. Mezenin onların midesine gitmesini önlemek bahanesiyle mezeyi midesine doldurmak, kendini aldatmak olur.
2215 - Soru: İçkinin haramlığını ve içkili halde iken namazın caiz olup olmadığını anlatır mısınız?
Cevap: İçki, kademeli olarak inen Ayet-i Kerimelerle haram kılınmıştır. "Sarhoş olduğunuz halde namaza yaklaşmayınız" mealindeki Ayet-i Celile, 3. olarak inen ayettir. En son inen ve içkinin kafi haramlığını bildiren Ayet, Sure-i Maide'nin 90-91. Ayetleridir. Meselenin incelenmesine nokta-i hareket olarak bu Ayetlerden başlamak gerekir. 3. olarak inen Ayeti ele alıp, dil dolaşmayacak ven namaza engel olmayacak kadar içki kullanmaya cevaz hükmünü çıkarmak, dine ve ilme ters düşen bir davranış olur. Mü'minin vazifesi, akşamcıya dini müsaade bulmak değil, ona İslâmi hükümleri anlatmaktır. İçkinin azı, çoğu, hatta damlası da haramdır.
2216 - Soru: Bazı ilaçların terkiplerinde alkol bulunduğu üstlerinde yazılmış bulunmaktadır. Bu ilaçların kullanılması caiz midir? Değil ise neyi tavsiye edersiniz?
Cevap: Alkolsüz ilacın tercihi gerekir. Zira haram olan şey, deva değildir, bilâkis derdin kaynağı ve sebebidir.
2217 - Soru: Şaraptan başka sarhoşluk veren diğer mayiler de necis midir?
Cevap: Racih olan kavle göre, üzümden veya başka bir şeyden yapılmış, mayi haldeki sarhoşluk verici bütün maddeler necistir. (Nimet'ül-İslâm, Kitabü't-Taharet s. 199)
2218 - Soru: Şarabın tarifini yapar mısınız?
Cevap: Hanefi mezhebinin dışındaki üç mezhepte "Sarhoşluk veren her şey mayi (şarap)tır" Hadis-i Şerifıyle istidlal eden müctehidler, hammaddesi nişasta veya glikoz her ne olursa olsun, sarhoşluk veren her içkiye "Hamir" adını vermişlerdir. İmam Muhammed'in görüşü de böyledir. Ebu Hanife Hazretleri ise hamri şöyle tarif etmektedir: "Hamir, çiğ üzümün suyu, kabarcıklar çıkarıp köpüğünü attıktan sonra şiddetlenmiş olan içecektir."
2219 - Soru: İçkinin haram kılınması bir defada mı olmuştur, yoksa tedrici mi haram kılınmıştır?
Cevap: Şarap ve onun gibi sarhoşluk veren meşrubatın haram kılınması tedrici olarak tahakkuk etmiştir. Şöyle ki: Hazret-i Ömer (ra), Resulullah (sav) Efendimiz'e hitaben: "Şarap, malı helak edici (tüketici), aklı giderici bir şeydir. Bizim için Allah'a (cc) dua ediniz de onun hakkındaki ilâhi hükmü açıklayıversin" diye niyazda bulundu. Zira Hazret-i Ömer (ra) devamlı olarak "Ya Allah (cc), bize şarap hakkında kalbi tereddütlerimize şifa verici bir beyan lütfet" demekteydi. Bunun üzerine, "Sana içkiyi ve kumarı sorarlar. De ki: Onlarda hem büyük günah, hem de insanlar için faideler vardır. Günahları ise faydalarından daha büyüktür" mealindeki Ayet-i Kerime indirildi. Bu ayetin inmesi üzerine bazı kimseler Rabbimizin beyanındaki "büyük günah vardır" hükmünü dikkate alarak içkiyi terketmişlerdi. Bundan sonra Hazret-i Ömer (ra), "Ya Rabbi bu husustaki beyanı arttır" diye duada bulunmuştu. Bunu takiben, "Ey mü'minler, siz sarhoşken ne söyleyeceğinizi bilinceye kadar namaza yaklaşmayın" mânâsındaki Ayet-i Celile nazil oldu. Bunun üzerine birçok ashab, "Bizi namazdan men eden şeyde hayır yoktur" diyerek içkiden vazgeçmişlerdi. Namaz vakitlerinin dışında az da olsa kullanan kalmıştı. Faruk-u Azam (ra), "Ya Allah (cc), bu husustaki beyanı arttır" diye duasını tekrarladı ve nihayet günün birinde, "Ey iman edenler, içki, kumar (tapınmaya mahsus) dikili taşlar, fal okları ancak şeytanın amelinden birer murdardır. Onun için bunlardan kaçının ki muradınıza eresiniz. Şeytan içkide ve kumarda ancak aranıza düşmanlık ve kin düşürmek, sizi Allah'ı anmaktan ve namaz kılmaktan alıkoymak ister. Artık siz (hepiniz) vazgeçtiniz değil mi?" mealindeki Ayet-i Kerime indi. Bunun üzerine Hazret-i Ömer (ra), "Ey Rabbimiz, son verdik (vazgeçtik)" demiştir.
2220 - Soru: İçki satmak haram mıdır?
Cevap: O soru ashabtan Abdullah bin Abbas (ra)'ya sorulmuştu. O mübarek zat, kendisine soru yöneltenlere, "Sizler Müslümanlar mısınız?" diye sordu. Onlar "Evet" cevabını verince şu Hadis-i Şerifi kendilerine tebliğ etti: "O (Allah) ki, onun içmesini haram kıldı, satışını da, kazancını yemeyi de haram kılmıştır."
2221 - Soru: Bazı memleketlerde köftecilerde ve diğer meşrubatçılarda şıra bulunmaktadır. Bunun içilmesinde bir mahzur var mıdır?
Cevap: Şarabın yukarıda geçen tarifini dikkatle gözden geçiriniz. Onda beyan edilen unsurlara göre şırada bir istihale, bir değişme meydana gelmedikçe ve şıra vasfını korudukça içilmesinde ve satılmasında herhangi bir mahzur yoktur. Fakat fazla yapmak ve satış imkânı bulamamak gibi ahvalde, ekşimesini önleyecek tedbirlerin de alınmaması sebebiyle ekşiyip köpürecek ve köpüğünü de atacak olursa artık o şıra değil, "Hamir" haline gelmiş olur. Bu durumda içilmesi haram olur.
2222 - Soru: Böyle elde kalan bir şıra, şaraplaşacak hale gelse onu dökmemiz mi gerekir? Yoksa başka türlü istifade imkânımız olacak mıdır?
Cevap: Onu sirke yapmak suretiyle istifademiz mümkündür. Sirke olunca hem yenilir hem de satılabilir.
2223 - Soru: Şarabın haramlığında şüphemiz yoktur. Pis olduğu ne ile sabit bulunmaktadır? Yani ayet ile mi açıklanmıştır?
Cevap: Evet, Maide suresinin 90. ayetinde geçen "Rics" kelimesi ile pis olduğu sabit olmaktadır. Bu itibarla bir damla şarap, bir damla kan ve idrara denk olmaktadır.
2224 - Soru: Bazı kimseler, boza içmenin içki gibi haram olduğunu söylemekte, bazı şahıslar da bir mahzuru olmadığını ifade etmektedir. Bu hususta ne dersiniz?
Cevap: Yukarıdaki şarabın tarifini dikkatle okuyunuz. Onda olduğu gibi ekşiyip köpürecek ve şiddetlenecek olursa o zaman içki durumuna gelmiş olur. Böyle olmadıkça onun diğer içeceklerden, şıra ve şerbetten bir farkı yoktur. Mühim olan onu ekşitmemektir. Mısır Müftüsü Muhammed Mahluf, Fetava-i Şer'iye"sinde böyle ifade etmiştir. Şeyhu'l-İslâm Zekeriyya el-Ensari de mutlak bir hükümle haramlığına hüküm verenlerin sözlerine itibar olunmayacağını, haramlığın köpürüp ekşimek ile olacağını açıklamıştır.
2225 - Soru: Birkaç arkadaş, Müslüman-Türk olarak bir firmada çalışıyoruz. Almanlar, doğum günlerinde iş arkadaşlarına bira ikram ediyorlar. Biz içki kullanmadığımız için limonata veriyorlar. Onlar bizim doğum günümüz olduğunda bizden kendilerine bira içirmemizi istiyorlar. Biz onlara bira ikram edersek bir günah olur mu?Cevap: Dinimizde, "yaşgünü kutlaması" diye bir hüküm ve müsaade yoktur. Bu tamamen garp frenklerinin âdetidir. Bu sebeple onların merasimlerine katılmayınız. Kendi doğum tarihinizin sene başı geldiğinde ne Müslümanlara ne de gayrimüslimlere bir şey ikram etmeyiniz. Onların ikramını kabulden başka çareniz kalmazsa limonatayı bir hediye olarak içersiniz. Mukabilinde bir ikramda bulunmanız gerekli ise bunu yaş gününüzde değil, diğer zamanlarda içiriniz. Ancak bu ikram limon, portakal gibi meşrubattan olmalıdır. Katiyyen içki ikram etmeyiniz. Kefereyi memnun edeyim derken Allah ve Resulünü gücendirmiş olursunuz. Müslümanlar, kendi dinlerinin hükümlerini ve milletin örf ve âdetlerini asla ihmal etmemelidir.
2226 - Soru: Bir işletmenin kantininde çalışan işçinin sarhoşluk veren maddeleri satması mahzurlu olur mu? Mahzuru varsa böyle bir kimsenin nasıl hareket etmesi lâzımdır?
Cevap: İçki vesair sarhoşluk verici maddelerle alâkalı her iş, İslâm dinince haram kılınmıştır. Bu itibarla, Müslüman bir kimsenin böyle işlerden sakınması gerekir.
2227 - Soru: Kendi dükkânında sarhoşluk verici maddeleri satmakla, başka bir müessesedeki sarhoşluk verici aynı malın satışı arasında günah bakımından fark var mıdır?
Cevap: Başkasının tezgâhtarlığını yaparak satmak, şerre alet olmaktır. Kendi dükkanındaki satış ise, şerri işlemek ve harama irtikap olur.
Cevap: Doğru olanı hiç içki bulunmayan bir yerde çalışmanızdır.
2209 - Soru: Ben daha evvel içki kullanıyordum. Fakat şimdi vazgeçtim. Evimde şu anda bayağı bir para tutacak kadar içki bulunmaktadır. Bunları ne yapmam gerekir? Döksem israf olacak. Satsam veya başka bir şeyle değişsem caiz midir? Caiz ise bunların parasını kullanmam caiz olur mu? Caiz ise nerede kullanabilirim? Yahut ben, sattığım içkinin parasını bir hayır müessesesine versem caiz olur mu?
Cevap: İslâm hukukuna göre şarap, mâl-i mütevakkim değildir. Bu sebeple onu satamazsınız. Haramla hayır yapmak, idrarla abdest almak gibidir. Ancak şarabı sirke haline getirirseniz yemek de, satmak da caiz olur.
2210 - Soru: Bir Hadis-i Şerifte şöyle buyuruluyor: "Zina eden ve içki içen kimseden iman çıkar. Nasıl ki insan sırtından gömleği çıkarırsa" diye geçiyor. Yalnız akide kitaplarından anladığımıza göre, bir kimse Allah'ın (cc) yasaklarını yapar ve fakat (haramlığını inkâr etmezse) kâfir olmaz. Bu hususu açıklayınız?
Cevap: Hadis-i Şerifte çıkacağı haber verilen, imanın aslı değil kemâlinin nurudur. Bu günahı işlerken, o kâfir olarak işlemiş sayılmayıp kâmil bir mü'min olarak bu işi yapamayacağı kabul edilmektedir.
2211 - Soru: Gazoz içmekte dini bir mahzur var mı?
Cevap: Meşrubatın terkibini incelemek ve içinde alkol varsa içmemek gerekir. Bazı gazozcular, gazozun içine konulan esansın suya karışmasını temin için, kullanılan maddenin pahalılığı veya bulunmaması sebebiyle bunu beyaz alkolle yapmaktadırlar. Bu husustaki hüküm, gazozdan gazoza ve hatta imal eden şahsın dindarlığına göre değişmektedir. Verilecek hükümde bahsi geçen hususların bilinmesi lâzımdır.
2212 - Soru: Kolonyada alkol var mı, kullanmak caiz olur mu?
Cevap: Kolonyanın esansı ve içindeki kokudan başka her şeyi alkoldür. Ancak bunun içine tuz atıp güneşte ise gölgeye koymak, gölgede ise güneşe çıkarmak ve kimyevi terkibi değişecek kadar bir zaman bekleyip ondan sonra kullanılması mümkün olmaktadır. Şarabın istihale suretiyle sirkeye çevrilmesi halinde yemesi helâl ve kendisi temiz olduğu gibi.
2213 - Soru: Bazı hocalar, doktorun tavsiyesine göre rakıyı ilaç için kullanmak günah değildir, diyorlar. İçkide şifa var mıdır?
Cevap: Cenab-ı Hak, haram kıldığı bir şeyden şifa hassasını kaldırmıştır. Resul-i Ekrem (sav) Efendimiz, "O, derttir, asla ilaç değildir" buyurmuşlardır. Siz, bilgisi kıt ve inancı çürük kimselerin sözlerine bakmayınız. Onlar, İslâm'ın müdafaasını değil, bilerek veya bilmeyerek içkinin avukatlığını yapmaktadırlar.
2214 - Soru: Rakı, şarap ve benzeri haram olan içkilerin içildiği bir yer farzedin. İçmek istemeyen kimse veya kimseler de var. Bu kimseler, içenlere kalben buğuz ederek, meze olarak kullanılan yiyeceklerin sarhoşların midesine gitmesini ve haramla karışmasını önlemek maksadı ile içki sofrasındaki yiyeceklerden yemesi caiz midir?
Cevap: Bir mü'minin orada yapacağı iş, o sofraya oturmak değil, haram olan şeylerin içilmesini önlemektir. Buna eliyle mani olamadığı zaman diliyle engel olmalıdır. Buna da güç yetiremez ise kalben buğz edip oradan uzaklaşmalıdır. Yanlarında oturmak, günahlarına rızaya varır ve oturana da günahtan bir pay ayrılır. Mezenin onların midesine gitmesini önlemek bahanesiyle mezeyi midesine doldurmak, kendini aldatmak olur.
2215 - Soru: İçkinin haramlığını ve içkili halde iken namazın caiz olup olmadığını anlatır mısınız?
Cevap: İçki, kademeli olarak inen Ayet-i Kerimelerle haram kılınmıştır. "Sarhoş olduğunuz halde namaza yaklaşmayınız" mealindeki Ayet-i Celile, 3. olarak inen ayettir. En son inen ve içkinin kafi haramlığını bildiren Ayet, Sure-i Maide'nin 90-91. Ayetleridir. Meselenin incelenmesine nokta-i hareket olarak bu Ayetlerden başlamak gerekir. 3. olarak inen Ayeti ele alıp, dil dolaşmayacak ven namaza engel olmayacak kadar içki kullanmaya cevaz hükmünü çıkarmak, dine ve ilme ters düşen bir davranış olur. Mü'minin vazifesi, akşamcıya dini müsaade bulmak değil, ona İslâmi hükümleri anlatmaktır. İçkinin azı, çoğu, hatta damlası da haramdır.
2216 - Soru: Bazı ilaçların terkiplerinde alkol bulunduğu üstlerinde yazılmış bulunmaktadır. Bu ilaçların kullanılması caiz midir? Değil ise neyi tavsiye edersiniz?
Cevap: Alkolsüz ilacın tercihi gerekir. Zira haram olan şey, deva değildir, bilâkis derdin kaynağı ve sebebidir.
2217 - Soru: Şaraptan başka sarhoşluk veren diğer mayiler de necis midir?
Cevap: Racih olan kavle göre, üzümden veya başka bir şeyden yapılmış, mayi haldeki sarhoşluk verici bütün maddeler necistir. (Nimet'ül-İslâm, Kitabü't-Taharet s. 199)
2218 - Soru: Şarabın tarifini yapar mısınız?
Cevap: Hanefi mezhebinin dışındaki üç mezhepte "Sarhoşluk veren her şey mayi (şarap)tır" Hadis-i Şerifıyle istidlal eden müctehidler, hammaddesi nişasta veya glikoz her ne olursa olsun, sarhoşluk veren her içkiye "Hamir" adını vermişlerdir. İmam Muhammed'in görüşü de böyledir. Ebu Hanife Hazretleri ise hamri şöyle tarif etmektedir: "Hamir, çiğ üzümün suyu, kabarcıklar çıkarıp köpüğünü attıktan sonra şiddetlenmiş olan içecektir."
2219 - Soru: İçkinin haram kılınması bir defada mı olmuştur, yoksa tedrici mi haram kılınmıştır?
Cevap: Şarap ve onun gibi sarhoşluk veren meşrubatın haram kılınması tedrici olarak tahakkuk etmiştir. Şöyle ki: Hazret-i Ömer (ra), Resulullah (sav) Efendimiz'e hitaben: "Şarap, malı helak edici (tüketici), aklı giderici bir şeydir. Bizim için Allah'a (cc) dua ediniz de onun hakkındaki ilâhi hükmü açıklayıversin" diye niyazda bulundu. Zira Hazret-i Ömer (ra) devamlı olarak "Ya Allah (cc), bize şarap hakkında kalbi tereddütlerimize şifa verici bir beyan lütfet" demekteydi. Bunun üzerine, "Sana içkiyi ve kumarı sorarlar. De ki: Onlarda hem büyük günah, hem de insanlar için faideler vardır. Günahları ise faydalarından daha büyüktür" mealindeki Ayet-i Kerime indirildi. Bu ayetin inmesi üzerine bazı kimseler Rabbimizin beyanındaki "büyük günah vardır" hükmünü dikkate alarak içkiyi terketmişlerdi. Bundan sonra Hazret-i Ömer (ra), "Ya Rabbi bu husustaki beyanı arttır" diye duada bulunmuştu. Bunu takiben, "Ey mü'minler, siz sarhoşken ne söyleyeceğinizi bilinceye kadar namaza yaklaşmayın" mânâsındaki Ayet-i Celile nazil oldu. Bunun üzerine birçok ashab, "Bizi namazdan men eden şeyde hayır yoktur" diyerek içkiden vazgeçmişlerdi. Namaz vakitlerinin dışında az da olsa kullanan kalmıştı. Faruk-u Azam (ra), "Ya Allah (cc), bu husustaki beyanı arttır" diye duasını tekrarladı ve nihayet günün birinde, "Ey iman edenler, içki, kumar (tapınmaya mahsus) dikili taşlar, fal okları ancak şeytanın amelinden birer murdardır. Onun için bunlardan kaçının ki muradınıza eresiniz. Şeytan içkide ve kumarda ancak aranıza düşmanlık ve kin düşürmek, sizi Allah'ı anmaktan ve namaz kılmaktan alıkoymak ister. Artık siz (hepiniz) vazgeçtiniz değil mi?" mealindeki Ayet-i Kerime indi. Bunun üzerine Hazret-i Ömer (ra), "Ey Rabbimiz, son verdik (vazgeçtik)" demiştir.
2220 - Soru: İçki satmak haram mıdır?
Cevap: O soru ashabtan Abdullah bin Abbas (ra)'ya sorulmuştu. O mübarek zat, kendisine soru yöneltenlere, "Sizler Müslümanlar mısınız?" diye sordu. Onlar "Evet" cevabını verince şu Hadis-i Şerifi kendilerine tebliğ etti: "O (Allah) ki, onun içmesini haram kıldı, satışını da, kazancını yemeyi de haram kılmıştır."
2221 - Soru: Bazı memleketlerde köftecilerde ve diğer meşrubatçılarda şıra bulunmaktadır. Bunun içilmesinde bir mahzur var mıdır?
Cevap: Şarabın yukarıda geçen tarifini dikkatle gözden geçiriniz. Onda beyan edilen unsurlara göre şırada bir istihale, bir değişme meydana gelmedikçe ve şıra vasfını korudukça içilmesinde ve satılmasında herhangi bir mahzur yoktur. Fakat fazla yapmak ve satış imkânı bulamamak gibi ahvalde, ekşimesini önleyecek tedbirlerin de alınmaması sebebiyle ekşiyip köpürecek ve köpüğünü de atacak olursa artık o şıra değil, "Hamir" haline gelmiş olur. Bu durumda içilmesi haram olur.
2222 - Soru: Böyle elde kalan bir şıra, şaraplaşacak hale gelse onu dökmemiz mi gerekir? Yoksa başka türlü istifade imkânımız olacak mıdır?
Cevap: Onu sirke yapmak suretiyle istifademiz mümkündür. Sirke olunca hem yenilir hem de satılabilir.
2223 - Soru: Şarabın haramlığında şüphemiz yoktur. Pis olduğu ne ile sabit bulunmaktadır? Yani ayet ile mi açıklanmıştır?
Cevap: Evet, Maide suresinin 90. ayetinde geçen "Rics" kelimesi ile pis olduğu sabit olmaktadır. Bu itibarla bir damla şarap, bir damla kan ve idrara denk olmaktadır.
2224 - Soru: Bazı kimseler, boza içmenin içki gibi haram olduğunu söylemekte, bazı şahıslar da bir mahzuru olmadığını ifade etmektedir. Bu hususta ne dersiniz?
Cevap: Yukarıdaki şarabın tarifini dikkatle okuyunuz. Onda olduğu gibi ekşiyip köpürecek ve şiddetlenecek olursa o zaman içki durumuna gelmiş olur. Böyle olmadıkça onun diğer içeceklerden, şıra ve şerbetten bir farkı yoktur. Mühim olan onu ekşitmemektir. Mısır Müftüsü Muhammed Mahluf, Fetava-i Şer'iye"sinde böyle ifade etmiştir. Şeyhu'l-İslâm Zekeriyya el-Ensari de mutlak bir hükümle haramlığına hüküm verenlerin sözlerine itibar olunmayacağını, haramlığın köpürüp ekşimek ile olacağını açıklamıştır.
2225 - Soru: Birkaç arkadaş, Müslüman-Türk olarak bir firmada çalışıyoruz. Almanlar, doğum günlerinde iş arkadaşlarına bira ikram ediyorlar. Biz içki kullanmadığımız için limonata veriyorlar. Onlar bizim doğum günümüz olduğunda bizden kendilerine bira içirmemizi istiyorlar. Biz onlara bira ikram edersek bir günah olur mu?Cevap: Dinimizde, "yaşgünü kutlaması" diye bir hüküm ve müsaade yoktur. Bu tamamen garp frenklerinin âdetidir. Bu sebeple onların merasimlerine katılmayınız. Kendi doğum tarihinizin sene başı geldiğinde ne Müslümanlara ne de gayrimüslimlere bir şey ikram etmeyiniz. Onların ikramını kabulden başka çareniz kalmazsa limonatayı bir hediye olarak içersiniz. Mukabilinde bir ikramda bulunmanız gerekli ise bunu yaş gününüzde değil, diğer zamanlarda içiriniz. Ancak bu ikram limon, portakal gibi meşrubattan olmalıdır. Katiyyen içki ikram etmeyiniz. Kefereyi memnun edeyim derken Allah ve Resulünü gücendirmiş olursunuz. Müslümanlar, kendi dinlerinin hükümlerini ve milletin örf ve âdetlerini asla ihmal etmemelidir.
2226 - Soru: Bir işletmenin kantininde çalışan işçinin sarhoşluk veren maddeleri satması mahzurlu olur mu? Mahzuru varsa böyle bir kimsenin nasıl hareket etmesi lâzımdır?
Cevap: İçki vesair sarhoşluk verici maddelerle alâkalı her iş, İslâm dinince haram kılınmıştır. Bu itibarla, Müslüman bir kimsenin böyle işlerden sakınması gerekir.
2227 - Soru: Kendi dükkânında sarhoşluk verici maddeleri satmakla, başka bir müessesedeki sarhoşluk verici aynı malın satışı arasında günah bakımından fark var mıdır?
Cevap: Başkasının tezgâhtarlığını yaparak satmak, şerre alet olmaktır. Kendi dükkanındaki satış ise, şerri işlemek ve harama irtikap olur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder