15 Mayıs 2011 Pazar

Evlendirme Veliliği


1686 - Soru: Bir babanın, oğlunu evlendirmesi boynuna farz mı, değilse neden farz değil?
Cevap: Oğlunu evlendirmek, baba için farz değilse de faziletli bir davranış ve insani bir harekettir. Evlenmediği zaman sapacağı kötü yollardan onu korumuş olacağı için de sevap kazanmasına vesiledir.
1687 - Netice Fetvalarından: "Buluğ çağına ermiş Hind'i, bir kimseye nikahlamak için vekil tayin olunan şahıs, Hind'i kendi oğluna nikahlasa sahih olmaz" (H.Ec. 1/26)
1688 - Soru: Bir kişi oğlunun evlenmeye karar verdiği kızı almasını önlemek için "Oğlum, eğer sen o kızı alırsan üçte dokuza şart olsun ki, ailem boş olsun" dese ve oğlu da o kızı alsa, bu şahsın karısı boş olur mu?
Cevap: Evet, dini esaslar muvacehesinde, bu adamın karışı üç talak ile boş olur. Şarta bağlanan bir boşanma, şartın tahakkuku ile derhal vukua gelir.
1689 - Ali Efendi Fetvalarından: "Vesika ile vekaletle boşanan bir kadın, kendini başka bir erkeğe nikahlamaya güçlü ve (salahiyetli) olur" (H.Ec. 1/26)
Açıklama: Bir erkek, karısına mektup yazarak kendisini boşadığını bildirse veya boşamayı tebliğe bir şahsı vekil kılsa, yapılan boşama, dinen geçerli olup kadın iddeti dolduktan sonra başkasına varabilir.
1690 - Abdürrahim Fetvalarından: "Evlendirme veliliği, babasının anası ile anasının ana baba bir erkek kardeşinden, babasının anasına ait olur" (H.Ec. c. 1/37)
Açıklama: Yukarıda ifade edildiği üzere, babaanne, dayıdan daha salahiyetlidir. Zira o, kızın babası tarafından akraba olduğu için öncelik hakkına sahiptir.
1691 - Feyziye Fetvalarından: "Küçük yaştaki kızın evlendirme veliliği, babasının anası ile, ana baba bir amcası arasından, amcanın (hakkı)dır" (H.Ec. c. 1/37)
Açıklama: Velî olacak kimseler, yalnız ana veya yalnız baba tarafından olursa, erkek velî, kadına tercih olunur. Fetva, bu ciheti ortaya koymaktadır.
1692 - Abdürrahim Fetvalarından: "Anasının velayetiyle evlendirilen küçük yaştaki kız çocuğu ölse, kocası varis olur" (H.Ec. 1/35)
Açıklama: Erkek ve kadın, nikahlandıklarında biri diğerinin ölümü halinde mirasçısı olur. Velev ki henüz gerdeğe girmemiş olsunlar.
1693 - Netice Fetvalarından: "Nikah velayeti alınırken şahit bulundurmak şart değildir. Fakat, müvekkilin inkarından korkulursa bulundurulması münasiptir" (H.Ec. 1/28)
Açıklama: İslam hukukuna göre, bir şahıs nikah akdine vekil tayin edilirken, şahitlerin hazır olması mutlaka lazım değildir. Vekalet muamelesinin geçerliliği, şahitlerin huzurunda vekil tayinine bağlı değildir. Şahit bulundurmadan vekil tayin edilen kimse, kendisine verilen vazifeyi yerine getirebilir. O şahsa vekalet veren kimse, ahlaken zayıf olur ve sonradan verdiği vekaleti inkar etmesinden korkulursa, şahitlerin hazır olmaları yerinde bir tedbir olur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder


Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı