24 Ocak 2011 Pazartesi

MÜRİDLERİN EL KİTABI, MÜCAHADE VE MUHASEBE DENEMELERİ, ABDULKADİR GEYLANİ

Mücahade ve Muhasebe ehlinin Denemeleri
Gerek mücahade gerek muhasebe,gerekse işin kolay tarafına kaçmayan zatlar,nefisleri üzerinde bazı yolları denemişlerdir.Bu denedikleri şeyleri Allah'ın izniyle yerine getirip sağlama aldıkları zaman,üstün derecelere ulaştıklarını görmüşlerdir..
Şimdi,biz aşağıda sırası ile o büyüklerin denedikleri yolları anlatacağız...
Bunlar on tane olup sırası ile şunlardır:
BİRİNCİSİ
Kul Aziz Celil Allah adına yemin etmemelidir.Doğruda olsa yalan da olsa Allah adına yemin etmemelidir.Keza bilerek ve bilmeyerek dahi yemin etmemelidir.
Bir kul,bu işin yapılmamasına nefsinde tam hüküm verdikten sonra,yemin etmemeyide dilinde adet haline getir ise..bu iş ona kolay gelir.Bilerek veya bilmeyerek artık yemin etmez.
Bu yemin etmemeyi adet haline getiren kulun kalbine Allah'ın nurlarından bir kapı açılır.
Bu yemin etmemenin faydasını okul kalbinde bulur.Üstelik onun bereketini bedeninde dahi bulur.
Cennette derecesi yükselir.Azmi ve görüşü kuvvetlenir.
Allah adına yemini bırakan kimse :Arkadaşları arasında övülür;komşularından ikram görür.
Hatta o kimse bir emir verdiği zaman bu emri yerine getirirlir.Kendisini gören çekinir....
İKİNCİSİ
Yalandan sakınmalıdır.Yalanın şakasından da ciddisinden de sakınmak gerek...
Bir kimse,yalan söylememeye içinden hüküm verir,dilinde dahi yalan söylememeyi adet haline getirir ise...Allah-ü Teala onun kalbini genişletir;ilmini temiz kılar...
Bundan sonra,o kul öyle bir hale gelir ki:Yalan nedirbilmez...Hatta başkasından yalan işittiği zaman onu ayıplar:içinden bu hali o kimse için ar sayar.
Yalan söylememeyi adet haline getiren için çok sevap vardır. 
ÜÇÜNCÜSÜ
Vaadden dönmemelidir.Bir kimseye bir şey vaad edildiği zaman,yerine getirmeye gücü yettiği halde ondan dönmemelidir.Ancak,bir özür olursa,yahut vaad süresi biterse o zaman işdeğişir.
Yapılan vaadde durmak,işini kuvvetlendirir;gittiği yolda daha iyi niyetli olduğu anlaşılır.Vaadden dönmekten sakınmalıdır;zira böyle bir şey yalandan sayılır.
Vaadden dönmemeyi adet haline getiren kimseye cömertlik kapısı açılır;utanmak babında bir derecesi artar.
Özü sözü doğru zatlar arasında o kimse sevilir.
Aziz Celil Allah katında o kimse övülür.
DÖRDÜNCÜSÜ
Mahlukattan herhangi bir şeye lanet etmekten sakınmalıdır.Onlardan hiç birine eziyet de etmemelidir.Bu eziyet edilen şey,ister bir zerre olsun;isterse daha büyük..
Lanet etmemek ebrar zümresinin ve sadıkların huyudur.
Lanet etmemenin dünyada iken güzel sonucu olur.Allah o kimseyi korur.Ahirette dahi o kimsenin dereceleri artar.
Allah-ü Teala o kimseyi tehlikelere düşmekten korur.Halkın eziyetinden de esirger.Kulların merhametini o kimseye nasib eder.
Ve..lanet etmemeyi bilen kimse Aziz Celil Allah'a yakınlık kazanır.
BEŞİNCİSİ
Allah'ın yarattığı halkından hiç kimseye beddua etmemelidir.İsterse beddua edeceği kimse kendisine zulüm etmişolsun.
Sözle o kimseden kesilmemeli ve yapacağı işlede o kimseye karşılık vermemelidir.Yüce Allah'ın rızasını gözeterek,o kimseden gelen eziyete dayanmalıdır.Kendisine eziyet edene ne sözle,ne de işle karşılık vermelidir.
Böyle bir huya sahib olan kimse,Allah katında yüksek derecelere ulaşır.Bir kimse beddua etmemeyi adet haline getirir ise..bunun sebebi ile dünyada ve ahirette güzel derecelere erer.Tüm halkın kalbinde onun sevgisi meydana gelir;hemen herkes ondan hoşlanır.Hem uzaktakiler hem yakınındakiler...
Duası makbulolur;hayırda yükseklik bulur.
Dünyada iken,mümin kulların kalbinde onun bir değeri olur...  
ALTINCISI
Kıbleye dönüp namaz kılan müminlerden hiç kimse için :Şirk,küfür,nifak hükmüne varmamalıdır.Böyle bir şey,rahmete daha çok yaklaştırır;derceyi de daha fazla yükseltir.
Anlatılan hal,sünnet yolunda bir tamamlayıcıdır.Yüce Allah'ın ilmine giren meselelerden uzak kalmaktır.
Yine anlatılan hal,Allah'ın hışmından uzak tutar;Allah'ın rızasına ve rahmetine daha fazla yaklaştırır.Bu yol güzel bir yoldur.Yüce Allah böyle bir kulu keremine erdirir.Mahlukatı için o kulun kalbine merhamet duygusu gelir
YEDİNCİSİ  
içten ve dıştan masiyet istemeyi ve masiyet işlerine bakmayı bırakmalıdır.Bütün duygularını o kötülüklerden sakındırmalıdır.Bu halin sevabı kalbde daha çabuk bulunur.Hem de dünyada iken...Yüce Allah'ın ahirete sakladığı sevaplar da ayrıdır.
Allah-ü Tealadan dileğimiz odur ki:Sayılan huylarla amel etmeyi bizeihsan eylesin.Yersiz şehvet duygularımızı dahi kalplerimizden çıkarmasını dileriz.  
SEKİZİNCİSİ
Yaratılmışlardan herhangi birine yük olmaktan sakınmalıdır.İster büyük ister küçük...Eğer mümkün olursa,yaratılmışların tümünün yükünü üzerine almalıdır.Bilhassa onların muhtaç olduğu,kendisininde ihtiyacı olmadığı şeylerde ..
Böyle bir şey,ibadet sahipleri için  izzet sayılır.müttakiler için de şereftir.
İyiliği yaptırmak,kötülüğü yaptırmamak işi anlatılan halle tamam olur kuvvet bulur.
Bu arada halkın tümünü kendi gözünde aynı seviyede görmelir.Bilhassa haklarının yerine getirilmesi işinde..
Bir kul,  anlatıldığı gibi yaptığı takdirde,Allah-ü Teala onu varlığından geçip hak varlığına geçmeye,yakin halini bulmaya Aziz Celil Allah'a güvenmeye götürür.
Hiç kimseye kendi arzusuna göre derece vermemelidir.Hak vermekte,insanlar yanında bir olmalıdır.Şuna kaniolmalıdır ki :Bu hal müminler için bir izzet,müttekıleriçin de bir şereftir.
Bu işi yapmak ihlas kapısına daha çok yaklaştırır.  
DOKUZUNCUSU
İnsanlardan herhangi bir şey ummamalıdır.Onların elinde bulunan şeylerden hiç birine gözdikmemelidir.
Böyle bir şey en büyük değerdir.Halis zenginliktir.Üstün şereftir.Büyükmülktür.Doğru bir yakin haldir.Sağlam,şifalı nir tevekkül halidir.
Anlatılan hal,Yüce Allah'a güvenme kapılarından biridir.
Anlatılan hal,ganigönüllü zahid olma kapılarından biridir.
Vera haline bununla erilir;ibadetler bununla tamam olur.
Yine anlatılan hal,cümle fani şeylerden kesilip Yüce Allah'a bağlanmış olmanın alametleri arasındadır. 
ONUNCUSU
Tevazudur.Tevazu,sahibinin üstün derecesini kuvvetlendirir.Ulaştığı makamı daha da yükseltir.
Tevazu,Allah katında ve kulların yanında kulun değerini ve üstünlüğünü tamamlar.
Tevazu sahibi,dünya ve ahirete dair işlerden her ne isterse onu yapmaya güç kazanır.Tevazu,taatta asıldır.Hatta taatın tamamıdır,parçalarıdır;keza taatın kemal bulması dahi tevazu ile sağlanır.
Tevazu sebebiyledir ki;kul,salihler derecesini bulur.Bu salih zatlar darlıkta ve genişlikte Allah'tan razı olan kimselerdir.
Keza tevazu,takva halinin kemaline delalet eder.
Tevazu sahibi halktan her kime raslasa;mutlaka fazilet itibari ile  onu kendisindenüstün görür.şöyleder:  
_ Büyük bir ihtimalle,Allah katında o benden hayırlı olacağı gibi;derecesi dahi benden yüksektir.
Şayet bir küçüğe raslar ise..şöyle der:
_ Bu henüz küçüktür;Allah'a asi gelmemiştir.Ama ben asi gelmişim.Bu bakımdan şüphesiz o benden hayırlıdır.
Kendinden yaşlı birine rasladığı zaman şöyle der:
_ Allah'a ibadet etmeye bu benden daha önce başlamıştır.Bunun için benden daha hayırlıdır. 
Şayet ilim sahibi birine raslar ise şöyle demelidir.
_ Bana gelmeyen buna verilmiş.Benim nail olmadığıma o kavuşmuş..Benim bilmediğimi o bilmektedir.Bildiği ilede amel etmektedir. 
Şayet cahil birine raslar ise,şöyle demelidir:
_ Bu Allah'a asi gelmiş ise.. bilmeden gelmiştir.Halbuki ben,bilerek asi geliyorum.Sonucun nasıl olacağını bilemem.Son nefesini o nasıl verecek,ben nasıl vereceğim belli değil..
Şayet bir kafire raslar ise,şöyle demelidir:
_ Bilemem, belkide son nefesini müslüman olarak verir.Böylece son nefesini hayırlı amelle kapar.Ama,benim son nefesimi nasıl vereceğimi bilemem.Belki de küfre girerim;son nefesim şerli amelle kapanır.    
Ve.. bu son anlatılan şevkat ve çekinme babında bir iştir.Kulun ilk sahib olacağı huy olduğu gibi,kullar üzerinde sonuna kadar kalması gereken bir duygudur.
Bir kul anlatılacağı gibi olduktan sonra,Allah-ü Teala onu bütün sıkıntılı hallerden kurtarıp selamete ulaştırır.Özü ve sözü Allah için doğru olma derecelerine çıkarır.Rahman Allah'ın seçtiği ve sevdiği kullar arasına girer.Lanetli iblisin düşmanı olur.
İş bu anlatılan hal,rahmet kapısıdır.
Bütün bunlara ekli olarak,tevazu sahibi olan kul:Büyüklük taslama huyunu aşmış,kendini beğenmişlik iplerini de koparmıştır.
Tevazu sahibi olan kul:Üstün dereceyi bulmuştur.Kendi özünde din,dünya ve ahiret için değer kazanma dercesine de kavuşmuştur.
Tevazu ibadetin köküdür.Zahidlerin şeref kazanmalarında bir gayedir.İbadet ehli zatların dahi bir nişanıdır.
Hasılı:Tevazudan daha faziletli bir huy bulunamaz.
Tevazu sahibi olan kimse:El alemi anlatmaktan kaçınmalıdır.Kendisi için yapılacak amelde bununla tamam olur.
Bu arada içinden;çekememezliği,kibri bütün hallerinde kalbinde çıkarmalıdır.  
Konuşması gizlide aşikarede bir olmalıdır.İsteği gizli ve aşikarede bir olmalıdır.Keza ağzından çıkan her sözyine bir olmalıdır.
Nasihat işinde dahi,halkı aynı görmelidir.Halktan birini kötülükle anlattığı,onlardan birini ayıpladığı süre kendisi nasihatçılardan olamaz.
Birinin,kendi yanın da kötülükle anlatılırken,kalbden şad olması da aynıdır.
Üstte anlatılan kötüşeyler ibadet ehli için birer afettir;Din diyanet ehlinin mahvıdır;Zahidleriçin dahi helak sayılır...
Ancak Aziz Celil Allah bir kimsenin dilini ve kalbini rahmeti ile korur ise..o kimse kurtulur.
   
Not:Bir kimse gece ibadet yapmaya kalktığı zaman,teheccüd namazını kıldıktan sonra bu on maddeyi çok dikkatli bir şekilde okuyup da Allah'tan yardım istese Ya Rabbi benim kötü hallerimi burada tarif edilen iyi hallere çevir diye dua ederse inanın ben kendim tecrübe ettim ve tecrübe edenlerdende işittim...ağzınızdan çıkan her kelimeyi düşünerek konuşuyorsunuz. Her bakışınışda tefekkür oluyor baktığınız her şeyden ibret alıyorsunuz...Kulaklarınızı,dilinizi her türlü dediden kodudan korumaya çalışıyorsunuz.Gittiğiniz, geldiğiniz yerlere dikkat ediyorsunuz.Kalbde sürekli bir pişmanlık duygusu günahlarınızdan dolayı...ve ibadet yapmaya daha gönüllü oluyor insan...namazdan daha feyz alıyor insan,kur'an okumanız daha düzgün oluyor ve bilmediklerinizi öğrenmek için çaba sarfeden bir bünyeniz oluyor.Zikrullahdan daha fazla lezzet alıyor insan..inanın sabırla bu mücahadeye devam edeni Allah Boş bırakmaz.
   Bu yazı dizisi GUNYET'ÜT TALİBİN adlı kitabın 1043.sayfadan kitabın sonuna kadar olan kısımdan derlenmiştir.Esseyyid Abdulkadir Geylani Hazretlerinin Kitabıdır.Umarım Bende dahil amel edenlere Allah (cc)katında şefaat  nasib olur....


Derleyen :Emine Kaya (Dualarınızda beni de unutmayın) 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder


Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı