El-Feth Sûresi'nin Fazîleti Babı
33-.......Umer ibn Hattâb'ın kölesi Eşlem şöyle dedi: Rasûlullah (S) seferlerinin birinde (Hudeybiye dönüşünde) yoluna devam ediyordu. Umer ibn Hattâb da geceleyin O'nunla beraber gidiyordu. Bu sırada Umer, Rasûlullah'a birşey sordu. Fakat Rasûlullah (vahy ile meşgul bulunduğundan) Umer'e cevâb vermedi. Umer sonra yine sordu. Rasûiullah yine cevâb vermedi. Umer (Rasûlullah işitmedi sanarak) bir daha sordu. Rasûlullah yine cevâb vermedi. Bunun üzerine Umer kendi kendine:
— Ey Umer, anan seni kaybetsin (de yok olasın)! Bak üç kerre Rasûlullah'a sorguda ısrar ettin de, bunların hepsine Rasûlullah cevâb vermedi, dedi.
Umer dedi ki: Bunun üzerine devemi sürdüm. Hakkımda (tev-bîh olarak) Kur'ân inmesinden korktum da kaafilenin önüne geçtim. Fakat çok geçmedi, bir çağırıcının çağırmasını işittim. Ve (kendi kendime):
— Şimdi hakkımda Kur'ân inmiş olmasından hakîkaten korktum, dedim.
(Bu korku içinde) Rasûlullah'a geldim ve selâm verdim. Rasûlullah (sevinç içinde) bana:
— ' 'Bu gece bana bir sûre indirildi ki, o sûre bana, üstüne güneş doğan herşeyden muhakkak daha sevimlidir" buyurdu.
Sonra: "Innâfetehnâlekefethanmubînâ... ~ Biz senin istikbâlin için parlak bir fetih ve zafer (kapısını) açtık..." âyetini okudu [40].
kaynak
[40] Hadîsin başlığa uygunluğu son fıkrasında olduğu apaçıktır. Yânî "Bu gece bana bir sûre indirildi ki, o bana, üzerine güneş doğan herşeyden çok sevimlidir" sözündedir. Hakîkaten bu sözler el-Feth Sûresi'nin faziletini en güzel ve en be-lîğ şekilde ifâde etmektedir. Bu hadîsin bir rivayeti el-Feth Sûresi tefsirinde, bir rivayeti de Hudeybiye Seferi'nde geçmiş ve oralarda bâzı açıklamalar verilmişti.
33-.......Umer ibn Hattâb'ın kölesi Eşlem şöyle dedi: Rasûlullah (S) seferlerinin birinde (Hudeybiye dönüşünde) yoluna devam ediyordu. Umer ibn Hattâb da geceleyin O'nunla beraber gidiyordu. Bu sırada Umer, Rasûlullah'a birşey sordu. Fakat Rasûlullah (vahy ile meşgul bulunduğundan) Umer'e cevâb vermedi. Umer sonra yine sordu. Rasûiullah yine cevâb vermedi. Umer (Rasûlullah işitmedi sanarak) bir daha sordu. Rasûlullah yine cevâb vermedi. Bunun üzerine Umer kendi kendine:
— Ey Umer, anan seni kaybetsin (de yok olasın)! Bak üç kerre Rasûlullah'a sorguda ısrar ettin de, bunların hepsine Rasûlullah cevâb vermedi, dedi.
Umer dedi ki: Bunun üzerine devemi sürdüm. Hakkımda (tev-bîh olarak) Kur'ân inmesinden korktum da kaafilenin önüne geçtim. Fakat çok geçmedi, bir çağırıcının çağırmasını işittim. Ve (kendi kendime):
— Şimdi hakkımda Kur'ân inmiş olmasından hakîkaten korktum, dedim.
(Bu korku içinde) Rasûlullah'a geldim ve selâm verdim. Rasûlullah (sevinç içinde) bana:
— ' 'Bu gece bana bir sûre indirildi ki, o sûre bana, üstüne güneş doğan herşeyden muhakkak daha sevimlidir" buyurdu.
Sonra: "Innâfetehnâlekefethanmubînâ... ~ Biz senin istikbâlin için parlak bir fetih ve zafer (kapısını) açtık..." âyetini okudu [40].
kaynak
[40] Hadîsin başlığa uygunluğu son fıkrasında olduğu apaçıktır. Yânî "Bu gece bana bir sûre indirildi ki, o bana, üzerine güneş doğan herşeyden çok sevimlidir" sözündedir. Hakîkaten bu sözler el-Feth Sûresi'nin faziletini en güzel ve en be-lîğ şekilde ifâde etmektedir. Bu hadîsin bir rivayeti el-Feth Sûresi tefsirinde, bir rivayeti de Hudeybiye Seferi'nde geçmiş ve oralarda bâzı açıklamalar verilmişti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder